Tekstil Devlet Katında İlgi Görecek Kadar Önemli

Salvo

Kayıtlı Üye
TBMM Meclis Tekstil Araştırma Komisyonu Eski Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır

18 Nisan seçimleri öncesi halkımıza verdiğimiz taahhütler çerçevesinde, öncelikli olarak reel sektörün sorunlarını ve bu doğrultuda oluşturulabilecek çözüm yollarını gerek idari mekanizmayla gerekse yüce meclisin gündemine getirerek kamuoyuna mal olması için üzerimize düşeni yapmaya söz vermiştik. Bu maksatla Bursa milletvekili olarak ben ve 31 arkadaşımın, anayasanın 98'inci ve TBMM iç tüzüğünün 104 ve 105. maddeleri uyarınca verdiğimiz önerge genel kurulda görüşülmüş, bir komisyon kurulmasına karar verilmiş ve Meclis Tekstil Araştırma Komisyonu çalışmalarına başlamıştır. Ülkemizin reel sektörleri içerisinde ihracat fonksiyonu ağırlıklı olan, ülkemiz ihracatında % 40 gibi çok önemli bir paya sahip tekstil sektörünün ulusal bir politika bakış açısıyla görülüp sorunların ve çözüm önerilerinin belirtildiği bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporla ortaya çıkan en önemli gerçek tekstil sektörünün asla göz ardı edilmeyecek bir öneme sahip olduğu ve makro düzeyde devlet politikasıyla desteklenmesi gerektiğidir.

Gıda, otomotiv, inşaat gibi para harcanarak geliştirilebilecek sektörlerin beslendiği en önemli kaynağın, tekstil sektörü olduğu gerçeği bir kez de bizim açımızdan bu raporla yinelenmiştir. Dolayısıyla tekstil sektörünün yaşayacağı herhangi bir krizin ülke ekonomisi açısından bir yıkımı da beraberinde getireceği gerçeğini her kesimin kabul etmesi gerekir. Bu çerçevede sektörün belirlenmiş sorunları üzerine gitmek, gerek tekstilcinin gerekse hükümet mekanizmasındaki kurumların birinci derecede görevidir.

Belki bu konuda, çözüm adına bir bakanlık çağrışımı akla ilk geleni olabilir. Ancak bir tekstil konseyi de gerekli kurum ve kuruluşların katılımıyla en azından şu aşamada çözüm yolları bakımından işlevsellik arz edecektir. Bu konsey içerisinde başta üniversitelerimizin tekstil bölümlerinde görev alan öğretim üyeleri olmak üzere, sivil toplum kuruluşları olarak tekstil dernek ve vakıfları; ayrıca tekstili doğrudan ilgilendiren maliye, ulaştırma, sanayi bakanlıklarından ve ilgili müsteşarlıklardan temsilcilerin yer alması sağlanmalı; doğrudan iletişimin kurulmasıyla bürokrasinin azaltılması adına çalışmalar yapılması uygun olacaktır.

Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı ve istihdama olan katkısı açısından Türkiye'nin en önemli sektörü konumunda bulunan tekstil ve konfeksiyon sektörü özellikle 1980 sonrasında benimsenen dışa açık, ihracata dayalı kalkınma modeliyle beraber büyüme sürecine girmiş ve 1980'li yıllarda hem ülke ekonomisi içinde önemli bir gelişme kaydetmiş hem de dünya tekstil ve konfeksiyon ticaretindeki artışın çok üzerinde bir ihracat performansı yakalamıştır.

Ancak, 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren gerek iç gerekse dış faktörlerden kaynaklanan nedenlerden dolayı sektör ciddi sorunlar yaşamaya başlamıştır. Dış faktörler olarak sıralayabileceğimiz hususların başında Gümrük Birliği ile birlikte AB ülkelerine yönelik ihracatta kotaların kalkmasına karşın Gümrük vergilerinin AB ülkelerinden yapılan ithalatta sıfıra, üçüncü ülkelerden yapılan ithalatta ise % 6'lar seviyesine düşürülmesi, dünyada bu sektöre yapılan yatırımlar sonucu arzın artması ve beraberinde gelen rekabet ile birim fiyatların düşmesi, 1997 yılı Asya ve 1998 yılı Rusya krizlerinin pazarı daraltıcı etkileri ve özellikle Laleli piyasasına çalışan firmaların pazarlarının küçülmesi, miktar kısıtlamalarının ABD gibi en büyük pazarda halen devam ediyor olması sıralanabilir.

İç faktörler olarak ise, bu sektöre yapılan yatırımların Gümrük Birliği sonrasında hız kazanması sonucu kapasite fazlalılığının oluşması, söz konusu yatırımların kısa vadeli kredilerle finanse edilmesi, Türkiye'de finansmanın pahalı ve hacminin dar olması, enerji fiyatlarının rakip ülkelerden daha yukarıda olması, işçiliğin giderek pahalı hale gelmesi, firmaların öz sermayelerinin yetersizliği, başta pamuk olmak üzere istikrarlı hammadde fiyatlarının oluşamaması, yurt dışı pazarlarda dağıtım kanallarına sahip olamama,hem tekstil hem de hazır giyimde moda ve marka yaratma konusundaki başarısızlık, araştırma ve geliştirmeye yeterince önem verilmemesi, eğitim konusunda sektörün büyümesine paralel bir gelişme olmaması, KDV oranlarının yüksek olması nedeniyle sektörde kayıt dışılığın artması ve bunun da haksız rekabete yol açması, KDV iadelerinin ödenmesinde yaşanan problemlerin yol açtığı finansman sorunları, Gümrük Kapılarının sayıca fazla, yetişmiş eleman ve ekipman açısından yetersiz kalması gibi hususlar sayılabilir. Her şeye rağmen ekonomik göstergeler bu sektörün gözden çıkarılmasının mümkün olmadığını göstermektedir. Bu itibarla, sektörün yapısal problemlerinin ve içinde bulunduğu diğer sorunlarının çözülerek, gerek içerde gerekse dışarıda istikrarlı bir büyüme sürecine girmesi bir zorunluluk arz etmektedir. Bu bağlamda Komisyonumuzun tespit ettiği, hem devlet, hem özel sektör tarafından hem de devlet özel sektör işbirliği ile yapılması gereken hususlar aşağıda Çözüm Önerileri başlığı altında açıklanmıştır.

Çözüm Önerileri :

1. Ülke ekonomisi için taşıdığı büyük öneme rağmen Türk Tekstil Sanayii sahipsizdir. Tekstil Sanayii Devlet içinde çeşitli Bakanlıklar ve Müsteşarlıklar bünyesinde en fazla birer Daire Başkanlığı seviyesinde temsil edilmektedir. Türkiye'nin tekstil sanayii için Hükümetler değiştikçe değişmeyen uzun vadeli bir devlet politikası yoktur. Dolayısıyla, yapılması gereken en önemli husus, bu sahipsizliğe, başı boşluğa ve koordinasyonsuzluğa acilen son vermektir. Bunun için:
-Kalkınma Planlarının hazırlanması sırasında oluşturulan özel ihtisas komisyonları ve özel ihtisas alt komisyonları sürekli hale getirilmelidir.
2. Ulusal bir tekstil politikası geliştirilmelidir.
3. Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sanayii'nde yeterli üretimi yapılmayan teknik tekstiller gibi özel ürünlerin "ürün çeşitliliği sağlayıcı yatırımlar" olduğu göz önüne alınmalı ve kapasite artırıcı bu tür yatırımlar kısıtlanmamalıdır.
4. Sektörün her alanında (üretim, istihdam, ihracat, kapasite vs.) Merkezi Veri Bankası oluşturulmalıdır.
5. Sektörün bir bütün olduğu bilinciyle hareket edilerek; çalışanlara yönelik verimliliği ve kaliteyi artırıcı eğitimler sürekli gerçekleştirilmeli, buna paralel ücret politikaları izlenmelidir.
6. Ulusal ve Uluslararası krizlere karşı Hükümet-İşveren-Sendika katılımlı "Kriz Yönetim Politikaları" geliştirilmelidir.
7. Yabancı sermayeyi cezbedebilecek ortam ve mevzuat oluşturulmalı,
8. Gerek Devletin gerekse sektör temsilcilerinin sağlıklı bir şekilde karar alabilmelerine katkıda bulunmak ve gerektiğinde de müdahale edebilmelerine imkan tanımak için Devlet İstatistik Enstitüsünün sektöre ilişkin tüm verileri güncel olarak yayınlaması sağlanmalıdır.
Ayrıca derinlemesine mevzu edilebilecek aşağıdaki gerçekliklerin de dikkate alınmasında fayda mülahaza edilmektedir.
9. Özellikle yatırımlarda devlet yardımları ve yatırımları teşvik fonunun işler hale getirilmesi gerekir.
10. Kaliteyi artırıcı ve ürün çeşitliliğini sağlayıcı yatırımlar açısından modernizasyon ve yenileme yatırımları bir AR-GE yapılanmasında ortaya konulmalıdır.
11. İstihdam içeriği itibariyle tekstilin asla ihmali söz konusu olmayacak bir sektör olduğu; dolayısıyla gerekiyorsa bir istihdam teşviki politikası belirlenerek tekstilciye sahip çıkılması gerekir.
12. Sermayenin yurt dışına kaçması acı gerçeğini de yaşayan ülkemiz, buradan yola çıkarak acilen tekstilcisine sahip çıkmalı, bu insanların yurt dışına yatırım yapmasına yol açan sebepleri ortadan kaldırmalıdır.
13. Yine bir barış politikası oluşturularak devletin doğu ve güneydoğuya gerekli şefkati göstermesinde tekstil sektörünün emek-yoğun özelliğinden faydalanmak gerekir.
14. İhracata yönelik devlet yardımları çerçevesinde hak edişlerin (KDV iadesi gibi) prosedürlerin hızlandırılması gerekir.
15. Eximbank kredilerinin sağlıklı bir şekilde ve uzun vadeye yayılmış olarak kullanılabilirliğinin artırılması gerekir.
16. KDV oranında mutlak surette ciddi bir indirime gidilmelidir.
17. SSK primlerinin yüksekliği kayıt dışılığa neden olmakta; dolayısıyla alttan gelen indirim talebinin de dikkate alınması gerekir. Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ekonominin olağan sonucu haksız rekabeti ortaya çıkarmaktadır, bu hem içerideki tekstil üreticileri arasında bir sıkıntı doğurmakta hem de dışarıya karşı bir olumsuz intiba uyandırmaktadır.
18. Avrupa'nın en pahalı enerjisini kullanan tekstil sanayicisine teşvik edici tarzda düşük fiyatlarla enerji temin edilmelidir.
19. Gümrükler ayrıca ele alınıp özellikle ihtisas gümrükleri ihdas edilmeli, buralarda uzman personel çalıştırılarak gümrüklerin otomasyonu sağlanmalıdır. Bavul ticaretinin önünün açılması bakımından gümrüklerde yaşanan deklare sorununa bir çözüm bulunmalıdır.
20. Dahilde İşleme Rejimi, yeniden gözden geçirilmelidir.
21. Serbest Bölge uygulamaları çağın gereklerine uygun olarak yeniden elden geçirilmelidir.
22. AB ile yapmış olduğumuz Gümrük Birliği'nin aleyhimize olan uygulamalarının önüne geçmek adına uyum yasaları çıkarılmalıdır.
23. ABD'ye karşı tekstil kotalarıyla ilgili bir ulusal tekstil politikası oluşturulmalıdır. Serbest ticaret anlaşmasının sonuçlandırılması sağlanmalıdır.
24. Yeni moda ve markaların, uluslararası taleplere göre üretilmesi için bir eğitim politikamızın belirlenmesi gerekir.
25. Tekstille ilgili tüm yapılaşmalarda ekolojik dengeler göz önüne alınacak tarzda bir politika belirlenmelidir.

alıntı...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst