Düşük (abortus), gebeliğin en sık rastlanan komplikasyonudur.Tekrarlayan gebelik kaybı, kısırlıktan farklı olarak bir hastalıktır ve iki veya daha fazla gebelik kaybı ile tanımlanmaktadır.Aslında bazı aylarda kadınlar daha gebe olduklarını bile farkına varmadan, adet kanaması ile "sessiz düşük" yapabilir.Sebep bilinmediğinde her bir gebelik kaybı dikkatlice değerlendirilmelidir. Tüm gebeliklerin yaklaşık % 25 i düşükle sonuçlansa da, kadınların % 5 inden azında art arda iki düşük meydana gelmektedir ve sadece % 1 inde üç veya daha fazla düşük olmaktadır. Tekrarlayan gebelik kaybı olan çiftler medikal bir değerlendirmeden ve psikolojik destekten fayda görebilmektedir.
Genetik / Kromozomal Nedenler:
Kanlarında kromozom analizi yapılan çiftlerin % 5 inden azında kalıtsal genetik bir neden tanımlanmaktadır. Translokasyon (bir kromozomun bir parçasının başka bir kromozoma bağlanması) en yaygın kalıtsak kromozomal anomalidir. Translokasyon taşıyan ebeveynler sıklıkla normal olsa da, embriyo çok fazla veya çok küçük genetik materyal alabilmektedir. Böyle olduğunda genellikle düşük meydana gelmektedir. Translokasyonları veya diğer spesifik kromozom defektleri olan çiftler in vitro fertilizasyonla birlikte pre-implantasyon genetik tanıdan fayda görebilmektedir.
Buna karşın yaygın bir kalıtsal genetik neden bulgusu olmadığında; çoğu erken düşük, embriyoda tesadüfen kromozomal anomali oluşmasına bağlı olmaktadır. Hatta erken düşüklerin % 60 veya daha fazlası tesadüfi kromozomal anomali nedeniyle olmaktadır (genellikle kayıp veya çift kromozom).
Yaş:
Kadın yaşı arttıkça düşük şansı artmaktadır. 40 yaşından sonra gebeliklerin üçte birinden fazlası düşükle sonuçlanmaktadır. Bu embriyoların çoğu anormal sayıda kromozomlara sahip olmaktadır.
Hormonal Anormallikler:
Yumurtlama sonrası yumurtalık tarafından üretilen progesteron hormonu sağlıklı bir gebelik için gereklidir. Sıklıkla luteal faz yetersizliği olarak adlandırılan düşük progesteron seviyelerinin tekrarlayan düşüklere neden olabildiği konusunda bir anlaşmazlık mevcuttur. Tedaviler ovülasyon indüksiyonu, progesteron ilavesi veya human koryonik gonadotropin (hCG) enjeksiyonlarını içerebilmektedir fakat bunların etkinliklerini destekleyen kanıtlar bulunmamaktadır.
Metabolik Anormallikler:
İyi kontrolu yapılamayan diyabet düşük riskini arttırmaktadır. Diyabetli kadınlarda gebelikten önce kan şekeri kontrol altında tutulursa, gebelik sonuçları iyileşmektedir. İnsülin direnci olan çoğu polikistik ovaryan sendromlu (PCOS) ve obez kadınlarda düşük oranları daha yüksek olmaktadır. İnsülin hassasiyetini iyileştiren ilaçların PCOS lu kadınlardaki düşük riskini azalttığı konusunda hala yeterli kanıt bulunmamaktadır.
Uterin Anomaliler:
Uterin kavitenin bozulması, tekrarlayan gebelik kaybı olan kadınların yaklaşık % 10 - % 15 oranında bulunabilmektedir. Teşhis için kullanılan testler histerosalpingogram, sonohisterografi, ultrason veya histeroskopidir. Doğumsal uterin anomalileri; çift rahim, uterin septum ve sadece bir yanı oluşmuş rahimdir. Asherman sendromu (uterin kavitede yapışıklık), uterin fibroidler ve olası uterin polipler de tekrarlayan düşüklere neden olabilen anomalilerdir. Bunlardan bazıları ameliyatla düzeltilebilmektedir.
Antifosfolipid Sendrom:
Antikardiyolipin antikorları ve lupus antikoagülan kan testleri, kadınlarda antifosfolipid sendromu teşhis edebilmektedir. Tekrarlayan düşüklerin % 3 - % 15 oranının nedenidir. En az 6 hafta sonra yapılan ikinci bir kan testi teşhisi kesinleştirmektedir. Antifosfolipid antikor seviyeleri yüksek olan kadınlarda gebelik sonuçları aspirin ve heparin kullanımıyla iyileştirilmektedir.
Trombofili:
Kadınlarda ciddi kan pıhtılaşma (trombozis) riskini arttıran kalıtsal hastalıklar gebeliğin ikinci yarısındaki fetal ölüm riskini de arttırabilmektedir. Bununla birlikte trombofilili ve gebeliğin ilk yarısında tekrarlayan düşükleri olan kadınların tedavisinin faydalı olduğu kanıtlanmamıştır.
Erkek Faktör:
Sperm DNA bütünlüğünün anormal olmasının embriyo gelişimini etkileyebildiği ve muhtemelen düşük riskini arttırdığı ileri sürülmektedir. Bununla birlikte bu veriler hala başlangıç niteliğindedir ve sperm defektlerinin tekrarlayan düşükte nasıl bir payı olduğu bilinmemektedir.
Açıklanamayan:
Tekrarlayan gebelik kaybı olan çiftlerin % 50 - % 70 gibi oranında sebep bulunamamaktadır.
Tekrarlayan Düşükte Faydası Kanıtlanmamış Testler:
Bunlar; bakteri veya virüs kültürleri, insülin direnci için testler, antinükleer antikorlar, antitiroit antikorlar, maternal antipaternal antikorlar, bulaşıcı ajanlar için antikorlar ve embriyotoksik faktörlerdir.
Faydası Kanıtlanmamış Tedaviler:
Bunlar;lökosit (beyaz kan hücresi) immünizasyonu ve intravenöz immünoglobulin (IVIG) tedavisidir.
Sonuç:
Açıklanamayan tekrarlanan gebelik kaybı olan çiftler, bir sonraki gebelikteki başarılarının % 60 - % 70 olacağını bilerek teselli edilebilmektedir. Gebelik öncesi sağlıklı bir yaşam tarzı ve folik asit takviyesi önerilmektedir.
Sigara içmeyi bırakmak, alkolü ve kafein tüketimini azaltmak, hafif egzersiz ve kilo kontrolü faydalı olabilmektedir. Danışmanlık; üzüntü, öfke, izolasyon, korku ve çaresizlik hisleriyle baş etmede yardımcı olabilmektedir.