TatLı prenses
Bayan Üye
TEK AŞK OLDUĞUM SENSİN!
.
Ola ki yürürüm bir başka aşka
Ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
Unutma ki tek aşk olduğum sensin
Aşık olduğum değil
Karanlıkla süzülüyor içime yıkım
Dur diyorum, yıkılıyorum
Uçurumları baş ucuma koyuyorum sonra
Okşuyorum rüzgarda saçlarını
Sıcak ılık bir koku siniyor yüreğime
Gitme diyorum, düşüyorum
Sonra beni soruyorlar bana
Tanımıyorum diyorum
Daha hiç karşılaşmadık
Aynı çizgide bilge sus umu dinliyorlar
Ben sustukça,
Yazık, bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar
Önce bir bir, sonra hepsi
Sonra bir uçurumlar kalıyor bir de yıkımlar
Verilen her şey borçmuş gibi alınıyor
Önce bir bir, sonra hepsi
Sonra bir ben kalıyorum, bir de yalnızlık
Uçurumlar, yıkımlar, ben ve yalnızlık
Zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi
Yatıyoruz yan yana
Öpüşüyoruz, sevişiyoruz da hatta...
Her şey oyunun yasaklarına uygun
Bir günah oluyor sonra
Tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz
Telli, kanlı düğün işte.
Üşüyor saçların biliyorum, dargın mısın?
Bu baharda mayısa bıraktığım gibi misin hala?
Vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğindeki hüzün
Hala kaçıyor musun zamansız?
Gözlerini bırakarak birilerinde
Hala ellerinden tutup sevgileri
Hala öyle savruk gök
Hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
Dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
Küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun?
Kendin kadar aklımdasın
Ve aşkını şaşırmış bir tanrı
Çoğalan sızısıyla mutlu bir yara
Öyle misin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım
Öyle bıraktığım gibi misin?
Gerçeği yakmada hala usta mısın?
Yoksa çırak mı yanarken yalanda
Saçlarıma dolanan aydınlığımsın
Somutlaştıramadığım tek imgemsin
Şiirde anlattıkça eksilen tek anlam
Hala bıraktığım gibi misin?
Yoksa beni bıraktığın gibi mi
Kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma
Hala bıraktığım gibi misin?
YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVDİ...
.
Ola ki yürürüm bir başka aşka
Ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
Unutma ki tek aşk olduğum sensin
Aşık olduğum değil
Karanlıkla süzülüyor içime yıkım
Dur diyorum, yıkılıyorum
Uçurumları baş ucuma koyuyorum sonra
Okşuyorum rüzgarda saçlarını
Sıcak ılık bir koku siniyor yüreğime
Gitme diyorum, düşüyorum
Sonra beni soruyorlar bana
Tanımıyorum diyorum
Daha hiç karşılaşmadık
Aynı çizgide bilge sus umu dinliyorlar
Ben sustukça,
Yazık, bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar
Önce bir bir, sonra hepsi
Sonra bir uçurumlar kalıyor bir de yıkımlar
Verilen her şey borçmuş gibi alınıyor
Önce bir bir, sonra hepsi
Sonra bir ben kalıyorum, bir de yalnızlık
Uçurumlar, yıkımlar, ben ve yalnızlık
Zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi
Yatıyoruz yan yana
Öpüşüyoruz, sevişiyoruz da hatta...
Her şey oyunun yasaklarına uygun
Bir günah oluyor sonra
Tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz
Telli, kanlı düğün işte.
Üşüyor saçların biliyorum, dargın mısın?
Bu baharda mayısa bıraktığım gibi misin hala?
Vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğindeki hüzün
Hala kaçıyor musun zamansız?
Gözlerini bırakarak birilerinde
Hala ellerinden tutup sevgileri
Hala öyle savruk gök
Hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
Dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
Küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun?
Kendin kadar aklımdasın
Ve aşkını şaşırmış bir tanrı
Çoğalan sızısıyla mutlu bir yara
Öyle misin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım
Öyle bıraktığım gibi misin?
Gerçeği yakmada hala usta mısın?
Yoksa çırak mı yanarken yalanda
Saçlarıma dolanan aydınlığımsın
Somutlaştıramadığım tek imgemsin
Şiirde anlattıkça eksilen tek anlam
Hala bıraktığım gibi misin?
Yoksa beni bıraktığın gibi mi
Kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma
Hala bıraktığım gibi misin?
YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVDİ...