TatLı prenses
Bayan Üye
Sevgi Yağmurum Ol
Günüm güneşim ol, ısınacağım
Ümit duvarım ol, yaslanacağım
Sevgi yağmurum ol, ıslanacağım
Gül kokun bir ömür tenimde kalsın
Sen uykuysan ben gördügün düş olam
Sen yuvaysan ben bir yavru kuş olam
Ağlar isen yanağında yaş olam
Gözlerin bir ömür gözümde kalsın
Gel sevgilim ol benim, düş kaçağım
Göğsüne başımı yaslayacağım
Kalbimin içinde saklayacağım
Özlemin bir ömür gönlümde kalsın
Bir dünya sun bana tutunacağım
Gönlümü sevginle avutacağım
Bütün ihanetleri unutacağım
Ellerin bir ömür elimde kalsın
Sevgi mırıldayan nehirler gibi
Derin uykularda şehirler gibi
İsminki dualar şiirler gibi
Ölünceye kadar dilimde kalsın
Mehtabım Olsan
Karanlık gecede mehtabım olsan
Süzülsen o hayal sessizliğinle
Dilinde nağmeler elinde keman
Okşasan ruhumu güzel sesinle
Özge canım olsan gönül yoldaşım
Bir ömür dizinde dinlense başım
Akarsa uğruna aksın gözyaşım
Yakarsa ateşler yaksın elinle
Bir daha sönmesin içimde közün
Bir daha çalmasın kapımı hüzün
Çiçekler açtırsa gülünce yüzün
Dağılsa efkarım gül nefesinle
Kimse okşamasın al yanağını
Öpmesin başkası gül dudağını
Bana bağışlasan gönül bağını
Sevgiden bir yuva kursak seninle
Kördüğüm
Gözlerin ufkumda bir nur inanki
En umutsuz karanlık gecelerde
Seninle kördüğüm gibiyim sanki
Çözülmek bilmeyen bilmecelerde
Seni sevipte unutmak mümkün mü?
Kalbime vurulan mühür gibisin
Ben deli divane hayat küskünü
Sen daha taptaze ömür gibisin
Sen bir leyla isen bende mecnunum
Bir sana yangınım bir sana vurgunum
Sensiz yaşayamam anlıyor musun
Hava gibi su gibi sana mecburum
Sensin içli sevdam nazlı çiçeğim
Benim tatlı hülyam haklı gerçeğim
Bu can bu bedende var oldukça
Seni ölümüm gibi bekleyeceğim
Ayım Güneşim OL
Dönderme yüzünü kurban olaym
Sen ol bu dünyada güneşim ayım
Yalnız ben seveyim, ben okşayayım
Gezmesin bir başka el saçlarında
Kalbimin içidir en güzel yerin
Tutmasın bir başka eli ellerin
Gözlerin gözümde bak derin derin
Kaybolup gideyim bakışlarında
Yüce dağ başına yağan karlarca
Seyrine dalayım senin yıllarca
Gönül ırmağında coşan sularca
Bin huzur bulayım akışlarında
Süsenim sümbülüm reyhancasına
Kekliğim maralım ceylancasına
Tamburum cümbüşüm kemancasına
Şarkılar derleyim ağaçlarında
Tanrıya dilenen dilekler gibi
Cennet de dolanan melekler gibi
Sevda dağındaki çiçekler gibi
Bir ömür kalayım yamaçlarında
Bir Ömür Seninle
Bir ömür seninle başbaşa kalsak
Hayatı beraber koşsak ne olur
Bütün yıldızları bir bir dolaşsak
Zamanı beraber aşsak ne olur
Şarkılar söylesek aşkın dilinden
Nağmeler dinlesek seher yelinden
Bahar yağmuruyla duygu selinden
Gönül ırmağına taşsak ne olur
Dudaktan dudağa bir şiir gibi
Gönülden gönüle bir nehir gibi
Yıldızlara hasret bir şehir gibi
Derin uykulara dalsak ne olur
Kuşlar gibi geçip tüm hudutlardan
Selamlar iletsek ak bulutlardan
Kovup elemleri şen duygulardan
Sonsuz mutlulukla coşsak ne olur
Bir Sen Değişmedin Şu Yüreğimde
Yıllar gelip geçti zaman değişti
Bir sen değişmedin şu yüreğimde
Dağlara kar düştü duman değişti
Bir sen değişmedin sevdiğim bende
Ovalar nehirler düzler değişti
Baharlar rüzgarlar güzler değişti
İnsanlar nesiller yüzler değişti
Bir sen değişmedin şu yüreğimde
Sen hala içimde incecik sancı
Biricik sevdiğim başımın tacı
Sevenler eskidi herkes yabancı
Bir sen eskimedin şu yüreğimde
Mevsimler takvimler yıllar eskidi
Resimler kavimler kullar eskidi
Gelenler gidenler yollar eskidi
Bir sen eskimedin sevdiğim bende
Şaşsa da yollarım kesilsede hız
Gözlerin gönlümde sönmeyen yıldız
Hala yavuklumsun o nazenin kız
Bir sen değişmedin şu yüreğimde
Kurallar töreler bazlar değişti
Sevdalar sevgiler hazlar değişti
Kadınlar gelinler kızlar değişti
Bir sen değişmedin şu yeryüzünde
Eserken başımda kavak yelleri
Bağlanmıştı gönlüm öyle serseri
Sen hala sevecen nazlı cilveli
Hiç mi değişmedin sevdiğim bende
Bakışlar işmarlar gözler değişti
Şarkılar duygular sözler değişti
Saçlara ak düştü yüzler değişti
Bir sen değişmedin sevdiğim bende
Şehirler sokaklar evler değişti
Bahçeler tarlalar köyler değişti
Ağalar köleler beyler değişti
Bir sen değişmedin şu yeryüzünde
Can Nuri'yim yıllar ne çabuk geçti
Avurtlarım çöktü şeklim değişti
Doldu vadem ölüm çağım erişti
Bir sen değişmedin durursun öyle
Şerbet-i Dilinin Şivanesiyim
Medet mürvet ey sema-i hidayet
Serveti mülkümün yeganesiyim (bigadesiyim)
Halimi kimlere edem şikayet
Serseri gönlümün divanesiyim
Hasbahçede karanfilsin destesin
Buram buram gül kokuyor nefesin
Sensiz kimler bu gönlümü eylesin
Şerbet-i dilinin şivanesiyim
Aşkın badesini içtimde geldim
Gönül kafesini deştimde geldim
Sevda sıcağında piştimde geldim
Uflet-i mecnunun avaresiyim (biçaresiyim)
Ben bir Can Nuri’yim ey gülü gülşen
Hasreti narına tutuşup pişen
İflah olmaz bir kez derdine düşen
Feryadı bülbülün figanesiyim
Çöz leyli leyli
Yağmur ol göklerde yağ üzerime
Yeşersin gönlümde güz leyli leyli
Güneş ol ufkumda doğ yüreğime
Ağlasın sevinçten göz leyli leyli
Hayalsin sevdiğim düşsün gördüğüm
Benliğim seninle olmuş kördüğüm
Bir kul sevgisidir sarıp ördüğüm
Tanrı aşkı için çöz leyli leyli
Savrulmuş umutlar tutulmuş yele
Gitmiyor hüzünler bitmiyor çile
Yıllardır yanarım ben bu dert ile
Sönmüyor sinemde köz leyli leyli
Gözümde hayalin ne yana baksam
Bir dertli türküdür gelen her akşam
Kırıldı çanağım tellerde bin gam
Durur garip garip saz leyli leyli
Dağlara mı çıktın çöle mi düştün
Güller açmaz oldu sümbüller üzgün
Ellere mi kastın bana mı küstün
Yeter eylediğin naz leyli leyli
Bir ömür beklettin yana yakıla
Yakışmaz sevdiğim böylesi kula
Eğer gelmiyorsan bir selam yolla
Arada bir mektup yaz leyli leyli
Kör Olayım
'Lesbia
Açıyor ağzını yumuyor gözünü,
Bana demedik laf komuyor Lesbia.
Ama kör olayım beni sevmiyorsa.
Ne belli mi? Bana bakın anlarsınız.
Ben de ona söylemedik laf bırakmam.
Ama kör olayım, onu sevmiyorsam.'
Bir zaman ömrümüz yazdı bahardı
Ne bülbül ah eder, ne gül ağlardı
Değişti mevsimler hazanlar sardı
Ama kör olayım onu sevmiyorsam
Beni nerde görse kızgın bakıyor
O küskün bakışı içim yakıyor
Gel ki söylenmedik laf bırakmıyor
Ama kahrolayım beni sevmiyorsa
Her gördüğü yerde asar yüzünü
Açıyor ağzını yumuyor gözünü
Dinlemiyor bile benim sözümü
Ama kör olayım oda sevmiyorsa
Nerden mi? biliyorum gözüme bakın
Sanmayın özlemedim umursamadım
Bende söylenmedik söz bırakmadım
Ama kahrolayım onu sevmiyorsam
O yarin elinde mendil olaydım
O yarin elinde mendil olaydım
sürmeli gözüne süreydi beni
hayat bahçesinde bir gül olaydım
her bahar rüzgara vereydi beni
üşüdüm der ise ateş olaydım
yalnızım der ise bir eş olaydım
istemezse yine kardeş olaydım
canından candostu bileydi beni
bir şarkı olaydım gönül dilinde
savrulup gideydim seher yelinde
gül olaydım ben o yarin elinde
her sabah koklayıp öpeydi beni
yüce dağ başında pınar olaydım
akıp akıp yüreğine dolaydım
gül olup uğruna her gün solaydım
her gelip geçende göreydi beni
gidipte dönmese yine beklerdim
ömrümü verseler ona eklerdim
dermansız dert olsa yine çekerdim
yeterki bir gelip göreydi beni
mecnunun düştüğü çöle döneydim
çöllerde savrulan küle döneydim
geçtiği yollarda güle döneydim
her bahar gelende dereydi beni
dönmese bir ömür hasret çekerdim
sümbül ile ağlar boyun bükerdim
gözlerimden kanlı yaşlar dökerdim
yağan yağmurlara diyeydi beni
gidip kapısında taşa döneydim
dolanıp dolanıp başa döneydim
gözünde süzülen yaşa döneydim
her gece yastıkta sileydi beni
Can Nuri uğruna dağlar deleydim
bir mendil olaydım yaşın sileydim
elleri elimde düşüp öleydim
kalbinin içine gömeydi beni
Bir Alevsin Avuçlarımda
Çicek çiçek açıp ağaçlarımda
Yaprak yaprak dalda solan sevdiğim
Damla damla akıp göz uclarımda
Derya derya kalbe dolan sevdiğim
Bazen bir alevsin avuçlarımda
Bazen bir menekşe yamaçlarımda
Bazen bir rüzgarsın kır saçlarımda
Tutam tatam başım yolan sevdiğim
Bir zaman ömrümüz yazdı bahardı
Ne bülbül ah eder ne gül ağlardı
Dört mevsim kalplerde bir aşk yanardı
Şimdi bir külleri kalan sevdiğim
Kalmadı içimde sevgiye bir yer
İşkenceye döndü saatler günler
Yüreğim bir mezar sığmaz ölüler
Sonsuz acılara salan sevdiğim
Benimdir çileler bu ayrılıklar
Dinmeyen gözyaşı bu hıçkırıklar
İçimde bin özlem bin kahır var
Anladım bu dünya yalan sevdiğim
Damla Damla Yanağına Çiz Beni
Sen uykuysan, ben gördüğün düş olam
Sen yuvaysan, ben bir yavru kuş olam
Ağlar isen gözlerinde yaş olam
Damla damla yanağına çiz beni
Sen sevda ol, ben uğrunda can veren
Sen gülnişah, ben eteğe yüz süren
Sen avcı ol, ben yaralı bir ceren
Sıra sıra kurşunlara diz beni
Sen güneş ol, ben günyüzü görmeyen
Sen neşe ol, ben ömrünce gülmeyen
Sen tabip ol, ben derdinden inleyen
İlmek İlmek acılardan süz beni
Sen leyla ol, ben yağmursuz çöl olam
sen yangın ol, ben savrulan kül olam
sen bahçevan, ben bahçende gül olam
arı gibi daldan dala gez beni
ben bir etek, sen kocaman bir dağ ol
ben bir çalı, sen alımlı bir bağ ol
ben Can Nuri sen canımda bir can ol
isterisen toprak toprak ez beni
Açmaya Geldim
Kanadı kırılmış yavru serçeyim
Kınalı elinde uçmaya geldim
Tomurcuk vermeden soldu çiçeğim
Sevdalı gönlünde açmaya geldim
Sevincine hevesine kat beni
Lal kesilem al sesine kat beni
Seher kokan nefesine kat beni
Saçına yıldızlar saçmaya geldim
Yalansız yürekten yaşamak için
Düşmanımda olsa barışmak için
Bir sonsuz ırmağa karışmak için
Aşkın kevserinden içmeye geldim
Yalnızım yollarda bir denk oluver
Gönül tellerime ahenk oluver
Can Nuri dünyama bir renk oluver
Seninle cennete kaçmaya geldim
Alıp AS Beni
Harman eyle beni esen yellere
Savrulup gideyim elden ellere
İster boyun eğem günde yüz kere
Kurbanım de hiç acıma kes beni
Sen bir pınar isen bende göl olam
Sen bir yağmur isen akan sel olam
Yolunun üstünde açan gül olam
Zülfünün teline alıp as beni
Sarıl şefkat ile sarıl haz ilen
Usandırma türlü türlü naz ilen
Keman ile cümbüş ile saz ilen
Türkü türkü sevdalara yaz beni
Bir derdin var ise anlatki bilem
Kapında kul olam, uğrunda ölem
Acınla ağlayam neşenle gülem
Hasret ile al sinene bas beni
Yüce dağbaşında kar olacaksan
Gönül bağlarıma har olacaksan
Gidip yadellere yar olacaksan
Sıra sıra kurşunlara diz beni
Sevda Kokan Bir Türküye Yak Beni
Bu evreni baştan başa dolaştım
Sevgi denen bir dergaha ulaştım
gönül ummanına sığmadım taştım
seher yeli bir kıyıya at beni
dağlardan dağlara esen yel eyle
çağlardan çağlara koşan sel eyle
sazlarda inleyen sarı tel eyle
sevda kokan bir türküye yak beni
gönlümü geldiğim ellere savur
sümbüller derdiğim yerlere savur
bu aşkı dillerden dillere savur
alıp götür bir damlaya kat beni
bir yanım yollarda sıralı kalsın
bir yanım dağlarda yaralı kalsın
şu gönül pencerem aralı kalsın
suyu kesik bir pınara kat beni
Nazlı yarin el olunca anlarsın
Sende benim gibi bir gün sevdiğin
Nazlı yarin el olunca anlarsın
Ak göğsünde sarı güller derdiğin
Hasretinden del olunca anlarsın
Gazele vurunca gönül bağların
Geç kalır kıymeti yazın baharın
Bir gün duru duru akan pınarın
Bozbulanık sel olunca anlarsın
Güller ile güler iken seherde
Türkü türkü söylenirken dillerde
Bir gün gezip dolastığın yerlerde
Boran tipi yel olunca anlarsın
Can Nuri yoluna kurbanlar eyle
İstersen adına türküler söyle
Yalancı dünyanın kanunu böyle
Gür saçların kel olunca anlarsın
Nara Tutuldum
Düştüm aşk çölüne ah etmek karım
Garip bülbül gibi zara tutuldum
Tüterim tüterim dinnmez efkarım
Yüreğimde sönmez nara tutuldum
Yalancı dünyada bir garip kuşum
Uçarım uçarım bitmez yokuşum
Yetmedi sevgiye ömür sunuşum
Vefa bilmez bir ağyara tutuldum
Hasretin acısı boynumu büktü
Hazan yeli esti yaprağım döktü
Gönül dağlarıma dumanlar çöktü
Tipi boran ile kara tutuldum
Ben bir Can Nuri'yim hallerim yaman
Kalmadı mümkünüm tükendi derman
Yoruldu kervanım verildi ferman
Dar-ı mansur gibi dara tutuldum
Sevenler Ah Çeker Neylersin Ceylan
Sen dalları kırılmış boynu bükük karanfil
unutulmuş bir türküsün dağ başlarında
çıkıp yücelerde gezersin ceylan
kalbinde sızılar sezersin ceylan
ben seni severim canımdan öte
sen yüce dağları seversin ceylan
yüce dağbaşları duman kar olur
sevenin gönlünde sevda zar olur
sanmaki bir ömür hep bahar olur
yücelerden bakıp seyran eylersin
aşk ile gönlünü eylersin ceylan
rüzgara şarkılar söylersin ceylan
yalancı dünyanın kanunu böyle
sevenler ah çeker neylersin ceylan
yolunun üstüne tuzak kurulur
sevgiye vurulan bir gün vurulur
sanmaki uzaklar hep seni korur
dağlara şarkılar söylersin ceylan
Gülü Kıskandırır Gülüşün Gülüm
Cemâlin benzemiş güneşe aya
cenneti andırır gülüşün gülüm
sensin hayatımda en güzel rüya
gülü kıskandırır gülüşün gülüm
sensin seven kalbimin tek sahibi
lal olmuş dillimin ezel hatibi
bu yaralı gönlümün sensin tabibi
canıma can verir öpüşün gülüm
dostlarım el oldu sevdiğim için
gözlerim sel oldu sevdiğim için
umudum yel oldu sevdiğim için
gel Allah aşkına bir düşün gülüm
ben bir Can Nuri'yim gönülden seven
aşk için bir ömür bağrını döven
ölürsem senin için ölürüm ben
bağrımı yakıyor gidişin gülüm
Gülen Gözlerinle Bana Bak Yeter
dudağın kevserdir gözlerin nehir
gülen gözlerinle bana bak yeter
bakışın gönlüme dökülen zehir
seven gözlerinle bana bak yeter
isterse dağıma dumanlar çöksün
bağımda serviler yaprağın döksün
baktığım her çiçek boynunu büksün
gülen gözlerinle bana bak yeter
varsın aşk gönlüme bin demir atsın
hayat denizinde bin gemim batsın
köle diye beni pazarda satsın
bu sevgimi başına taç yap yeter
şu ömrümü yollarına sereyim
daha gel demeden çıkıp geleyim
bir canım var iste benden vereyim
seven gözlerinle bana bak yeter
varsın dağlar sıra sıra dizilsin
allı turna gökyüzünde süzülsün
bu yürek önünde bin kez eğilsin
sırma saçlarına türkü tak yeter
varsın bu yangınlar içimi yaksın
beynimde durmadan şimşekler çaksın
akarsa uğruna gözyaşım aksın
yılda bir kez olsun bana ak yeter
bir gül olsam başka bahçede bitmem
cennet bağışlasalar bırakıp gitmem
ölsemde uğruna yine gam etmem
mezarım başında bir mum yak yeter
Gönlüm kışa düştü mevsim baharken
Baygın gözlerinde aşkı okudum
kirpiğine tel tel sevgi dokudum
saadet denizinde yüzerken gönlüm
zehroldu içtiğim aşk yudum yudum
bir boran misali ruhuma daldın
ok gibi bağrıma saplanıp kaldın
aşk bir masal mıydı sen bir leyla mı?
en son mecnun edip çöllere saldın
araya upuzun seneler girdi
üstümüze simsiyah perdeler indi
sensiz bunca cefa çektim, ah çektim
ne sen çıkıp geldin, ne ağrım dindi
uzak düştük artık uzak yollarım
aklıma düştükçe ağlarım ağlarım
bir sevda uğruna ömrüm tükendi
boş hayaller sarıyor şimdi kollarım
veda mevsimi şimdi göç katar katar
gözlerim yollarda, gönül intizar
kalpte mekan tuttu çileyi keder
hasretlik taş olsa erirdi ey yar
gönlüm kışa düştü mevsim baharken
bahçem çöle döndü yağmur yağarken
herkes aleminde kendi keyfinde
güler mi Can Nuri bunca dert varken
Hazan Geldi Sen gelmedin insafa
Nerde bir dağ gördüm başı dumanda
gönül feryat eder aht-ı amanda
bilmedim kavuşmak acep ne yanda
bahar geldi sen gelmedin insafa
dağ demedim, taş demedim, yürüdüm
gönül derdim peşim sıra sürüdüm
duman oldum yüce dağlar bürüdüm
karlar yağdı sen gelmedin insafa
engine de deli gönül engine
bilemedim şu hasretin rengi ne
bülbül olup düştüm gülün derdine
hazan geldi sen gelmedin insafa
yollarıma güneş doğmuyor sensiz
yağmurlar çöllere yağmıyor sensiz
acı yüreğime sığmıyor sensiz
ecel geldi sen gelmedin insafa
kuşlar gökyüzünde uçmuyor artık
bahçeler çiçeğin açmıyor artık
etrafa kokular saçmıyor artık
giden geldi sen gelmedin insafa
deli gönül inil inil inliyor
ne uslandı ne de bir söz dinliyor
Can Nuri'yim sensiz yüzüm gülmüyor
zalim geldi sen gelmedin insafa
Ben Seni Kocaman Yürekle Sevdim
Bilmesende, sormasan da ben kimim
tertemiz kalbimle sevdim ben seni
ağzım kapansa, lal olsa da dilim
şu garip halimle sevdim ben seni
çiğneyip geçsende toprak misali
bağrımda bitsende yaprak misali
benzeri olmayan bir aşk misali
bitmeyen bir hazla sevdim ben seni
aşkınla cüceyim aşkınla devim
harabeye döndü mekanım evim
ben seni kocaman yürekle sevdim
bir ömür boyunca beklerim seni
koluma gür saçların sermesende
seviyorum seni hiç demesende
gittiğin yerden geri gelmesende
bitmez hasretimle beklerim seni
gönülden gönüle kovsanda sürgün
yağmurla gözyaşı döksemde her gün
ister bayram olsun isterse düğün
en garip halimle beklerim seni
dağlardan dağlara essede gönül
mecnun gibi çöle düşsede gönül
aşkın ocağında pişsede gönül
tertemiz aşkımla sevdim ben seni
Can Nuri yorulsa da beklemekten
Gittiğin yola gözyaşı dökmekten
geçen her yıla bin kahır ekmekten
bitmeyen bir hazla beklerim seni
Benim Yüreğimde Dağlar Üşüyor
senin gözlerinde bahar yeşili
benim üzerime karlar düşüyor
senin hayallerin yazda baharda
benim yüreğimde dağlar üşüyor
senin hayalinde en güzel yerler
benim dudağımda yağmursuz çöller
senin hayatında sümbüller güller
benim bağlarıma hazan düşüyor
her nereye varsam el beni taşlar
zehrolur bal diye yediğim aşlar
senin her günün huzurla başlar
benim hayatımda dağlar göçüyor
önüm tipi boran, önüm fırtına
bir kahır yüküdür binmiş sırtıma
kara talih çıktı kara bahtıma
senin yüreğinde güller açıyor
içimde dağ dağ dalgalar kudurur
gelir göğsümün üstüne oturur
bütün mutluluklar hep seni bulur
benim dudağımda sevda üşüyor
Artık dön demeye lüzum kalmadı
Ne güneşim doğar, ne bahar gelir
İnan hiç bir şeyde gözüm kalmadı
Her sabah içimde bir ah yükselir
Artık dön demeye lüzum kalmadı
İstersen rüya de geçen yıllara
İster gözyaşı dök akan sulara
Bir daha ne sor beni, ne de ara
Kimseye diyecek sözüm kalmadı
Yalancı dünyada hep cefa gördüm
Yüreği kavrulmuş toprağa döndüm
Hasreti acıyı içime gömdüm
Baharım kalmadı yazım kalmadı
Yaralı yollarda ömür treni
Bir sonsuz acıya sürükler beni
Sarın yüreğime beyaz kefeni
Ölümden başka bir çözüm kalmadı
Her tufan ardında bir güz bıraktı
Solan yapraklarda bin giz bıraktı
Çektiğim her acı bir iz bıraktı
Takatım kalmadı gücüm kalmadı
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim
Mevsimler tükendi mevsimler geçti
Gözlerim yollarda haber bekledim
İnsanlar nesiller yüzler değişti
Bir benim gönlümde sen değişmedin
Bir çiçektin açıp soldun gönlümde
Bin yıl çalıp gittin sanki ömrümde
Nice yerler gezdim diyar gördümde
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim
Özleminle geçti aylar seneler
Hicranla tükendi günler geceler
Benim gibi sevemezki kimseler
Her köşeye gül kokunu işledim
Bilmemki hangi yol sana ulaşır
Hangi rüzgarlarda sesin dolaşır
Her gece içimde gözlerin ışır
Ay mısın güneş mi nesin bilmedim
Akan sullar denizlere erişti
Dallar çiçek açtı kuşlar sevişti
Hasretin hançeri bağrımı deşti
Gittiğin yollarda geri gelmedin
Sevda Yıldızı
Atarken dağlara sevda yıldızı
Yakmıştı derinden o ince sızı
Sen hala kalbimin biricik kızı
Hiç mi değişmedin bende sevdiğim
Yaprak yaprak döktü dalın ağaçlar
Gülmüyor baharda artık yamaçlar
Kar düştü dağlara ağardı saçlar
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
Ovalar nehirler düzler değişti
Baharlar rüzgarlar güzler değişti
Alınlar şekiller yüzler değişti
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
Gurbete gidenler sılaya döndü
Ocaklar tutuştu ocaklar söndü
Nesiller türedi nesiller öldü
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
Baharlar değişti yazlar değişti
Sevdalar dualar hazlar değişti
Şarkılar türküler sazlar değişti
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
İntizar
Nazlı yarim bu ellerden gidersen
Keklik olur yollarını gözlerim
Unutup da hayallerden silersen
Ateş olsun yaksın seni közlerim
Bir ateş verdinki yandı sönmüyor
Kör oldu gözlerim bir şey görmüyor
Bir kez giden daha geri dönmüyor
Dağlar taşlar kahrol deyi seslerim
Amanı da nazlı yarim amanı
Dağılmaz başımın gamlı dumanı
Her bahar mevsimi yayla zamanı
Rüzgar olup mor dağlara eserim
Can Nuri'yim bakmaz isen halime
Hazanlar işlesin gönül teline
Ölürsem sevdiğim üstüme gelme
Dünya ahret bacım deyip küserim
Teselli dediğin sözü neyleyim
Geceler uykusuz gündüzler zalim
Teselli dediğin sözü neyleyim
Senden uzaklarda dertlidir halim
Gül yüzün görmeyen gözü neyleyim
Hazan rüzgarları esmiş savurmuş
Sevda ayazları yakmış kavurmuş
Hasretlik yoluma pusular kurmuş
ovayı yokuşu düzü neyleyim
bir ben mi yorgunum, bir ben mi düşkün
hayata darılmış kadere küskün
her günüm bir ah, her anım üzgün
dünyada gülmeyen yüzü neyleyim
gezdim boynu bükük, gezdim ar ile
gelip geçti ömür tipi kar ile
bülbül oldum iniledim zar ile
baharı olmayan güzü neyleyim
ceylanım vuruldu yaslıdır dağlar
ömür gazel döktü kurudu bağlar
her gece içimde bir pınar ağlar
türküyü kemanı sazı neyleyim
Günüm güneşim ol, ısınacağım
Ümit duvarım ol, yaslanacağım
Sevgi yağmurum ol, ıslanacağım
Gül kokun bir ömür tenimde kalsın
Sen uykuysan ben gördügün düş olam
Sen yuvaysan ben bir yavru kuş olam
Ağlar isen yanağında yaş olam
Gözlerin bir ömür gözümde kalsın
Gel sevgilim ol benim, düş kaçağım
Göğsüne başımı yaslayacağım
Kalbimin içinde saklayacağım
Özlemin bir ömür gönlümde kalsın
Bir dünya sun bana tutunacağım
Gönlümü sevginle avutacağım
Bütün ihanetleri unutacağım
Ellerin bir ömür elimde kalsın
Sevgi mırıldayan nehirler gibi
Derin uykularda şehirler gibi
İsminki dualar şiirler gibi
Ölünceye kadar dilimde kalsın
Mehtabım Olsan
Karanlık gecede mehtabım olsan
Süzülsen o hayal sessizliğinle
Dilinde nağmeler elinde keman
Okşasan ruhumu güzel sesinle
Özge canım olsan gönül yoldaşım
Bir ömür dizinde dinlense başım
Akarsa uğruna aksın gözyaşım
Yakarsa ateşler yaksın elinle
Bir daha sönmesin içimde közün
Bir daha çalmasın kapımı hüzün
Çiçekler açtırsa gülünce yüzün
Dağılsa efkarım gül nefesinle
Kimse okşamasın al yanağını
Öpmesin başkası gül dudağını
Bana bağışlasan gönül bağını
Sevgiden bir yuva kursak seninle
Kördüğüm
Gözlerin ufkumda bir nur inanki
En umutsuz karanlık gecelerde
Seninle kördüğüm gibiyim sanki
Çözülmek bilmeyen bilmecelerde
Seni sevipte unutmak mümkün mü?
Kalbime vurulan mühür gibisin
Ben deli divane hayat küskünü
Sen daha taptaze ömür gibisin
Sen bir leyla isen bende mecnunum
Bir sana yangınım bir sana vurgunum
Sensiz yaşayamam anlıyor musun
Hava gibi su gibi sana mecburum
Sensin içli sevdam nazlı çiçeğim
Benim tatlı hülyam haklı gerçeğim
Bu can bu bedende var oldukça
Seni ölümüm gibi bekleyeceğim
Ayım Güneşim OL
Dönderme yüzünü kurban olaym
Sen ol bu dünyada güneşim ayım
Yalnız ben seveyim, ben okşayayım
Gezmesin bir başka el saçlarında
Kalbimin içidir en güzel yerin
Tutmasın bir başka eli ellerin
Gözlerin gözümde bak derin derin
Kaybolup gideyim bakışlarında
Yüce dağ başına yağan karlarca
Seyrine dalayım senin yıllarca
Gönül ırmağında coşan sularca
Bin huzur bulayım akışlarında
Süsenim sümbülüm reyhancasına
Kekliğim maralım ceylancasına
Tamburum cümbüşüm kemancasına
Şarkılar derleyim ağaçlarında
Tanrıya dilenen dilekler gibi
Cennet de dolanan melekler gibi
Sevda dağındaki çiçekler gibi
Bir ömür kalayım yamaçlarında
Bir Ömür Seninle
Bir ömür seninle başbaşa kalsak
Hayatı beraber koşsak ne olur
Bütün yıldızları bir bir dolaşsak
Zamanı beraber aşsak ne olur
Şarkılar söylesek aşkın dilinden
Nağmeler dinlesek seher yelinden
Bahar yağmuruyla duygu selinden
Gönül ırmağına taşsak ne olur
Dudaktan dudağa bir şiir gibi
Gönülden gönüle bir nehir gibi
Yıldızlara hasret bir şehir gibi
Derin uykulara dalsak ne olur
Kuşlar gibi geçip tüm hudutlardan
Selamlar iletsek ak bulutlardan
Kovup elemleri şen duygulardan
Sonsuz mutlulukla coşsak ne olur
Bir Sen Değişmedin Şu Yüreğimde
Yıllar gelip geçti zaman değişti
Bir sen değişmedin şu yüreğimde
Dağlara kar düştü duman değişti
Bir sen değişmedin sevdiğim bende
Ovalar nehirler düzler değişti
Baharlar rüzgarlar güzler değişti
İnsanlar nesiller yüzler değişti
Bir sen değişmedin şu yüreğimde
Sen hala içimde incecik sancı
Biricik sevdiğim başımın tacı
Sevenler eskidi herkes yabancı
Bir sen eskimedin şu yüreğimde
Mevsimler takvimler yıllar eskidi
Resimler kavimler kullar eskidi
Gelenler gidenler yollar eskidi
Bir sen eskimedin sevdiğim bende
Şaşsa da yollarım kesilsede hız
Gözlerin gönlümde sönmeyen yıldız
Hala yavuklumsun o nazenin kız
Bir sen değişmedin şu yüreğimde
Kurallar töreler bazlar değişti
Sevdalar sevgiler hazlar değişti
Kadınlar gelinler kızlar değişti
Bir sen değişmedin şu yeryüzünde
Eserken başımda kavak yelleri
Bağlanmıştı gönlüm öyle serseri
Sen hala sevecen nazlı cilveli
Hiç mi değişmedin sevdiğim bende
Bakışlar işmarlar gözler değişti
Şarkılar duygular sözler değişti
Saçlara ak düştü yüzler değişti
Bir sen değişmedin sevdiğim bende
Şehirler sokaklar evler değişti
Bahçeler tarlalar köyler değişti
Ağalar köleler beyler değişti
Bir sen değişmedin şu yeryüzünde
Can Nuri'yim yıllar ne çabuk geçti
Avurtlarım çöktü şeklim değişti
Doldu vadem ölüm çağım erişti
Bir sen değişmedin durursun öyle
Şerbet-i Dilinin Şivanesiyim
Medet mürvet ey sema-i hidayet
Serveti mülkümün yeganesiyim (bigadesiyim)
Halimi kimlere edem şikayet
Serseri gönlümün divanesiyim
Hasbahçede karanfilsin destesin
Buram buram gül kokuyor nefesin
Sensiz kimler bu gönlümü eylesin
Şerbet-i dilinin şivanesiyim
Aşkın badesini içtimde geldim
Gönül kafesini deştimde geldim
Sevda sıcağında piştimde geldim
Uflet-i mecnunun avaresiyim (biçaresiyim)
Ben bir Can Nuri’yim ey gülü gülşen
Hasreti narına tutuşup pişen
İflah olmaz bir kez derdine düşen
Feryadı bülbülün figanesiyim
Çöz leyli leyli
Yağmur ol göklerde yağ üzerime
Yeşersin gönlümde güz leyli leyli
Güneş ol ufkumda doğ yüreğime
Ağlasın sevinçten göz leyli leyli
Hayalsin sevdiğim düşsün gördüğüm
Benliğim seninle olmuş kördüğüm
Bir kul sevgisidir sarıp ördüğüm
Tanrı aşkı için çöz leyli leyli
Savrulmuş umutlar tutulmuş yele
Gitmiyor hüzünler bitmiyor çile
Yıllardır yanarım ben bu dert ile
Sönmüyor sinemde köz leyli leyli
Gözümde hayalin ne yana baksam
Bir dertli türküdür gelen her akşam
Kırıldı çanağım tellerde bin gam
Durur garip garip saz leyli leyli
Dağlara mı çıktın çöle mi düştün
Güller açmaz oldu sümbüller üzgün
Ellere mi kastın bana mı küstün
Yeter eylediğin naz leyli leyli
Bir ömür beklettin yana yakıla
Yakışmaz sevdiğim böylesi kula
Eğer gelmiyorsan bir selam yolla
Arada bir mektup yaz leyli leyli
Kör Olayım
'Lesbia
Açıyor ağzını yumuyor gözünü,
Bana demedik laf komuyor Lesbia.
Ama kör olayım beni sevmiyorsa.
Ne belli mi? Bana bakın anlarsınız.
Ben de ona söylemedik laf bırakmam.
Ama kör olayım, onu sevmiyorsam.'
Bir zaman ömrümüz yazdı bahardı
Ne bülbül ah eder, ne gül ağlardı
Değişti mevsimler hazanlar sardı
Ama kör olayım onu sevmiyorsam
Beni nerde görse kızgın bakıyor
O küskün bakışı içim yakıyor
Gel ki söylenmedik laf bırakmıyor
Ama kahrolayım beni sevmiyorsa
Her gördüğü yerde asar yüzünü
Açıyor ağzını yumuyor gözünü
Dinlemiyor bile benim sözümü
Ama kör olayım oda sevmiyorsa
Nerden mi? biliyorum gözüme bakın
Sanmayın özlemedim umursamadım
Bende söylenmedik söz bırakmadım
Ama kahrolayım onu sevmiyorsam
O yarin elinde mendil olaydım
O yarin elinde mendil olaydım
sürmeli gözüne süreydi beni
hayat bahçesinde bir gül olaydım
her bahar rüzgara vereydi beni
üşüdüm der ise ateş olaydım
yalnızım der ise bir eş olaydım
istemezse yine kardeş olaydım
canından candostu bileydi beni
bir şarkı olaydım gönül dilinde
savrulup gideydim seher yelinde
gül olaydım ben o yarin elinde
her sabah koklayıp öpeydi beni
yüce dağ başında pınar olaydım
akıp akıp yüreğine dolaydım
gül olup uğruna her gün solaydım
her gelip geçende göreydi beni
gidipte dönmese yine beklerdim
ömrümü verseler ona eklerdim
dermansız dert olsa yine çekerdim
yeterki bir gelip göreydi beni
mecnunun düştüğü çöle döneydim
çöllerde savrulan küle döneydim
geçtiği yollarda güle döneydim
her bahar gelende dereydi beni
dönmese bir ömür hasret çekerdim
sümbül ile ağlar boyun bükerdim
gözlerimden kanlı yaşlar dökerdim
yağan yağmurlara diyeydi beni
gidip kapısında taşa döneydim
dolanıp dolanıp başa döneydim
gözünde süzülen yaşa döneydim
her gece yastıkta sileydi beni
Can Nuri uğruna dağlar deleydim
bir mendil olaydım yaşın sileydim
elleri elimde düşüp öleydim
kalbinin içine gömeydi beni
Bir Alevsin Avuçlarımda
Çicek çiçek açıp ağaçlarımda
Yaprak yaprak dalda solan sevdiğim
Damla damla akıp göz uclarımda
Derya derya kalbe dolan sevdiğim
Bazen bir alevsin avuçlarımda
Bazen bir menekşe yamaçlarımda
Bazen bir rüzgarsın kır saçlarımda
Tutam tatam başım yolan sevdiğim
Bir zaman ömrümüz yazdı bahardı
Ne bülbül ah eder ne gül ağlardı
Dört mevsim kalplerde bir aşk yanardı
Şimdi bir külleri kalan sevdiğim
Kalmadı içimde sevgiye bir yer
İşkenceye döndü saatler günler
Yüreğim bir mezar sığmaz ölüler
Sonsuz acılara salan sevdiğim
Benimdir çileler bu ayrılıklar
Dinmeyen gözyaşı bu hıçkırıklar
İçimde bin özlem bin kahır var
Anladım bu dünya yalan sevdiğim
Damla Damla Yanağına Çiz Beni
Sen uykuysan, ben gördüğün düş olam
Sen yuvaysan, ben bir yavru kuş olam
Ağlar isen gözlerinde yaş olam
Damla damla yanağına çiz beni
Sen sevda ol, ben uğrunda can veren
Sen gülnişah, ben eteğe yüz süren
Sen avcı ol, ben yaralı bir ceren
Sıra sıra kurşunlara diz beni
Sen güneş ol, ben günyüzü görmeyen
Sen neşe ol, ben ömrünce gülmeyen
Sen tabip ol, ben derdinden inleyen
İlmek İlmek acılardan süz beni
Sen leyla ol, ben yağmursuz çöl olam
sen yangın ol, ben savrulan kül olam
sen bahçevan, ben bahçende gül olam
arı gibi daldan dala gez beni
ben bir etek, sen kocaman bir dağ ol
ben bir çalı, sen alımlı bir bağ ol
ben Can Nuri sen canımda bir can ol
isterisen toprak toprak ez beni
Açmaya Geldim
Kanadı kırılmış yavru serçeyim
Kınalı elinde uçmaya geldim
Tomurcuk vermeden soldu çiçeğim
Sevdalı gönlünde açmaya geldim
Sevincine hevesine kat beni
Lal kesilem al sesine kat beni
Seher kokan nefesine kat beni
Saçına yıldızlar saçmaya geldim
Yalansız yürekten yaşamak için
Düşmanımda olsa barışmak için
Bir sonsuz ırmağa karışmak için
Aşkın kevserinden içmeye geldim
Yalnızım yollarda bir denk oluver
Gönül tellerime ahenk oluver
Can Nuri dünyama bir renk oluver
Seninle cennete kaçmaya geldim
Alıp AS Beni
Harman eyle beni esen yellere
Savrulup gideyim elden ellere
İster boyun eğem günde yüz kere
Kurbanım de hiç acıma kes beni
Sen bir pınar isen bende göl olam
Sen bir yağmur isen akan sel olam
Yolunun üstünde açan gül olam
Zülfünün teline alıp as beni
Sarıl şefkat ile sarıl haz ilen
Usandırma türlü türlü naz ilen
Keman ile cümbüş ile saz ilen
Türkü türkü sevdalara yaz beni
Bir derdin var ise anlatki bilem
Kapında kul olam, uğrunda ölem
Acınla ağlayam neşenle gülem
Hasret ile al sinene bas beni
Yüce dağbaşında kar olacaksan
Gönül bağlarıma har olacaksan
Gidip yadellere yar olacaksan
Sıra sıra kurşunlara diz beni
Sevda Kokan Bir Türküye Yak Beni
Bu evreni baştan başa dolaştım
Sevgi denen bir dergaha ulaştım
gönül ummanına sığmadım taştım
seher yeli bir kıyıya at beni
dağlardan dağlara esen yel eyle
çağlardan çağlara koşan sel eyle
sazlarda inleyen sarı tel eyle
sevda kokan bir türküye yak beni
gönlümü geldiğim ellere savur
sümbüller derdiğim yerlere savur
bu aşkı dillerden dillere savur
alıp götür bir damlaya kat beni
bir yanım yollarda sıralı kalsın
bir yanım dağlarda yaralı kalsın
şu gönül pencerem aralı kalsın
suyu kesik bir pınara kat beni
Nazlı yarin el olunca anlarsın
Sende benim gibi bir gün sevdiğin
Nazlı yarin el olunca anlarsın
Ak göğsünde sarı güller derdiğin
Hasretinden del olunca anlarsın
Gazele vurunca gönül bağların
Geç kalır kıymeti yazın baharın
Bir gün duru duru akan pınarın
Bozbulanık sel olunca anlarsın
Güller ile güler iken seherde
Türkü türkü söylenirken dillerde
Bir gün gezip dolastığın yerlerde
Boran tipi yel olunca anlarsın
Can Nuri yoluna kurbanlar eyle
İstersen adına türküler söyle
Yalancı dünyanın kanunu böyle
Gür saçların kel olunca anlarsın
Nara Tutuldum
Düştüm aşk çölüne ah etmek karım
Garip bülbül gibi zara tutuldum
Tüterim tüterim dinnmez efkarım
Yüreğimde sönmez nara tutuldum
Yalancı dünyada bir garip kuşum
Uçarım uçarım bitmez yokuşum
Yetmedi sevgiye ömür sunuşum
Vefa bilmez bir ağyara tutuldum
Hasretin acısı boynumu büktü
Hazan yeli esti yaprağım döktü
Gönül dağlarıma dumanlar çöktü
Tipi boran ile kara tutuldum
Ben bir Can Nuri'yim hallerim yaman
Kalmadı mümkünüm tükendi derman
Yoruldu kervanım verildi ferman
Dar-ı mansur gibi dara tutuldum
Sevenler Ah Çeker Neylersin Ceylan
Sen dalları kırılmış boynu bükük karanfil
unutulmuş bir türküsün dağ başlarında
çıkıp yücelerde gezersin ceylan
kalbinde sızılar sezersin ceylan
ben seni severim canımdan öte
sen yüce dağları seversin ceylan
yüce dağbaşları duman kar olur
sevenin gönlünde sevda zar olur
sanmaki bir ömür hep bahar olur
yücelerden bakıp seyran eylersin
aşk ile gönlünü eylersin ceylan
rüzgara şarkılar söylersin ceylan
yalancı dünyanın kanunu böyle
sevenler ah çeker neylersin ceylan
yolunun üstüne tuzak kurulur
sevgiye vurulan bir gün vurulur
sanmaki uzaklar hep seni korur
dağlara şarkılar söylersin ceylan
Gülü Kıskandırır Gülüşün Gülüm
Cemâlin benzemiş güneşe aya
cenneti andırır gülüşün gülüm
sensin hayatımda en güzel rüya
gülü kıskandırır gülüşün gülüm
sensin seven kalbimin tek sahibi
lal olmuş dillimin ezel hatibi
bu yaralı gönlümün sensin tabibi
canıma can verir öpüşün gülüm
dostlarım el oldu sevdiğim için
gözlerim sel oldu sevdiğim için
umudum yel oldu sevdiğim için
gel Allah aşkına bir düşün gülüm
ben bir Can Nuri'yim gönülden seven
aşk için bir ömür bağrını döven
ölürsem senin için ölürüm ben
bağrımı yakıyor gidişin gülüm
Gülen Gözlerinle Bana Bak Yeter
dudağın kevserdir gözlerin nehir
gülen gözlerinle bana bak yeter
bakışın gönlüme dökülen zehir
seven gözlerinle bana bak yeter
isterse dağıma dumanlar çöksün
bağımda serviler yaprağın döksün
baktığım her çiçek boynunu büksün
gülen gözlerinle bana bak yeter
varsın aşk gönlüme bin demir atsın
hayat denizinde bin gemim batsın
köle diye beni pazarda satsın
bu sevgimi başına taç yap yeter
şu ömrümü yollarına sereyim
daha gel demeden çıkıp geleyim
bir canım var iste benden vereyim
seven gözlerinle bana bak yeter
varsın dağlar sıra sıra dizilsin
allı turna gökyüzünde süzülsün
bu yürek önünde bin kez eğilsin
sırma saçlarına türkü tak yeter
varsın bu yangınlar içimi yaksın
beynimde durmadan şimşekler çaksın
akarsa uğruna gözyaşım aksın
yılda bir kez olsun bana ak yeter
bir gül olsam başka bahçede bitmem
cennet bağışlasalar bırakıp gitmem
ölsemde uğruna yine gam etmem
mezarım başında bir mum yak yeter
Gönlüm kışa düştü mevsim baharken
Baygın gözlerinde aşkı okudum
kirpiğine tel tel sevgi dokudum
saadet denizinde yüzerken gönlüm
zehroldu içtiğim aşk yudum yudum
bir boran misali ruhuma daldın
ok gibi bağrıma saplanıp kaldın
aşk bir masal mıydı sen bir leyla mı?
en son mecnun edip çöllere saldın
araya upuzun seneler girdi
üstümüze simsiyah perdeler indi
sensiz bunca cefa çektim, ah çektim
ne sen çıkıp geldin, ne ağrım dindi
uzak düştük artık uzak yollarım
aklıma düştükçe ağlarım ağlarım
bir sevda uğruna ömrüm tükendi
boş hayaller sarıyor şimdi kollarım
veda mevsimi şimdi göç katar katar
gözlerim yollarda, gönül intizar
kalpte mekan tuttu çileyi keder
hasretlik taş olsa erirdi ey yar
gönlüm kışa düştü mevsim baharken
bahçem çöle döndü yağmur yağarken
herkes aleminde kendi keyfinde
güler mi Can Nuri bunca dert varken
Hazan Geldi Sen gelmedin insafa
Nerde bir dağ gördüm başı dumanda
gönül feryat eder aht-ı amanda
bilmedim kavuşmak acep ne yanda
bahar geldi sen gelmedin insafa
dağ demedim, taş demedim, yürüdüm
gönül derdim peşim sıra sürüdüm
duman oldum yüce dağlar bürüdüm
karlar yağdı sen gelmedin insafa
engine de deli gönül engine
bilemedim şu hasretin rengi ne
bülbül olup düştüm gülün derdine
hazan geldi sen gelmedin insafa
yollarıma güneş doğmuyor sensiz
yağmurlar çöllere yağmıyor sensiz
acı yüreğime sığmıyor sensiz
ecel geldi sen gelmedin insafa
kuşlar gökyüzünde uçmuyor artık
bahçeler çiçeğin açmıyor artık
etrafa kokular saçmıyor artık
giden geldi sen gelmedin insafa
deli gönül inil inil inliyor
ne uslandı ne de bir söz dinliyor
Can Nuri'yim sensiz yüzüm gülmüyor
zalim geldi sen gelmedin insafa
Ben Seni Kocaman Yürekle Sevdim
Bilmesende, sormasan da ben kimim
tertemiz kalbimle sevdim ben seni
ağzım kapansa, lal olsa da dilim
şu garip halimle sevdim ben seni
çiğneyip geçsende toprak misali
bağrımda bitsende yaprak misali
benzeri olmayan bir aşk misali
bitmeyen bir hazla sevdim ben seni
aşkınla cüceyim aşkınla devim
harabeye döndü mekanım evim
ben seni kocaman yürekle sevdim
bir ömür boyunca beklerim seni
koluma gür saçların sermesende
seviyorum seni hiç demesende
gittiğin yerden geri gelmesende
bitmez hasretimle beklerim seni
gönülden gönüle kovsanda sürgün
yağmurla gözyaşı döksemde her gün
ister bayram olsun isterse düğün
en garip halimle beklerim seni
dağlardan dağlara essede gönül
mecnun gibi çöle düşsede gönül
aşkın ocağında pişsede gönül
tertemiz aşkımla sevdim ben seni
Can Nuri yorulsa da beklemekten
Gittiğin yola gözyaşı dökmekten
geçen her yıla bin kahır ekmekten
bitmeyen bir hazla beklerim seni
Benim Yüreğimde Dağlar Üşüyor
senin gözlerinde bahar yeşili
benim üzerime karlar düşüyor
senin hayallerin yazda baharda
benim yüreğimde dağlar üşüyor
senin hayalinde en güzel yerler
benim dudağımda yağmursuz çöller
senin hayatında sümbüller güller
benim bağlarıma hazan düşüyor
her nereye varsam el beni taşlar
zehrolur bal diye yediğim aşlar
senin her günün huzurla başlar
benim hayatımda dağlar göçüyor
önüm tipi boran, önüm fırtına
bir kahır yüküdür binmiş sırtıma
kara talih çıktı kara bahtıma
senin yüreğinde güller açıyor
içimde dağ dağ dalgalar kudurur
gelir göğsümün üstüne oturur
bütün mutluluklar hep seni bulur
benim dudağımda sevda üşüyor
Artık dön demeye lüzum kalmadı
Ne güneşim doğar, ne bahar gelir
İnan hiç bir şeyde gözüm kalmadı
Her sabah içimde bir ah yükselir
Artık dön demeye lüzum kalmadı
İstersen rüya de geçen yıllara
İster gözyaşı dök akan sulara
Bir daha ne sor beni, ne de ara
Kimseye diyecek sözüm kalmadı
Yalancı dünyada hep cefa gördüm
Yüreği kavrulmuş toprağa döndüm
Hasreti acıyı içime gömdüm
Baharım kalmadı yazım kalmadı
Yaralı yollarda ömür treni
Bir sonsuz acıya sürükler beni
Sarın yüreğime beyaz kefeni
Ölümden başka bir çözüm kalmadı
Her tufan ardında bir güz bıraktı
Solan yapraklarda bin giz bıraktı
Çektiğim her acı bir iz bıraktı
Takatım kalmadı gücüm kalmadı
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim
Mevsimler tükendi mevsimler geçti
Gözlerim yollarda haber bekledim
İnsanlar nesiller yüzler değişti
Bir benim gönlümde sen değişmedin
Bir çiçektin açıp soldun gönlümde
Bin yıl çalıp gittin sanki ömrümde
Nice yerler gezdim diyar gördümde
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim
Özleminle geçti aylar seneler
Hicranla tükendi günler geceler
Benim gibi sevemezki kimseler
Her köşeye gül kokunu işledim
Bilmemki hangi yol sana ulaşır
Hangi rüzgarlarda sesin dolaşır
Her gece içimde gözlerin ışır
Ay mısın güneş mi nesin bilmedim
Akan sullar denizlere erişti
Dallar çiçek açtı kuşlar sevişti
Hasretin hançeri bağrımı deşti
Gittiğin yollarda geri gelmedin
Sevda Yıldızı
Atarken dağlara sevda yıldızı
Yakmıştı derinden o ince sızı
Sen hala kalbimin biricik kızı
Hiç mi değişmedin bende sevdiğim
Yaprak yaprak döktü dalın ağaçlar
Gülmüyor baharda artık yamaçlar
Kar düştü dağlara ağardı saçlar
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
Ovalar nehirler düzler değişti
Baharlar rüzgarlar güzler değişti
Alınlar şekiller yüzler değişti
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
Gurbete gidenler sılaya döndü
Ocaklar tutuştu ocaklar söndü
Nesiller türedi nesiller öldü
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
Baharlar değişti yazlar değişti
Sevdalar dualar hazlar değişti
Şarkılar türküler sazlar değişti
Bir sen değişmedin bende sevdiğim
İntizar
Nazlı yarim bu ellerden gidersen
Keklik olur yollarını gözlerim
Unutup da hayallerden silersen
Ateş olsun yaksın seni közlerim
Bir ateş verdinki yandı sönmüyor
Kör oldu gözlerim bir şey görmüyor
Bir kez giden daha geri dönmüyor
Dağlar taşlar kahrol deyi seslerim
Amanı da nazlı yarim amanı
Dağılmaz başımın gamlı dumanı
Her bahar mevsimi yayla zamanı
Rüzgar olup mor dağlara eserim
Can Nuri'yim bakmaz isen halime
Hazanlar işlesin gönül teline
Ölürsem sevdiğim üstüme gelme
Dünya ahret bacım deyip küserim
Teselli dediğin sözü neyleyim
Geceler uykusuz gündüzler zalim
Teselli dediğin sözü neyleyim
Senden uzaklarda dertlidir halim
Gül yüzün görmeyen gözü neyleyim
Hazan rüzgarları esmiş savurmuş
Sevda ayazları yakmış kavurmuş
Hasretlik yoluma pusular kurmuş
ovayı yokuşu düzü neyleyim
bir ben mi yorgunum, bir ben mi düşkün
hayata darılmış kadere küskün
her günüm bir ah, her anım üzgün
dünyada gülmeyen yüzü neyleyim
gezdim boynu bükük, gezdim ar ile
gelip geçti ömür tipi kar ile
bülbül oldum iniledim zar ile
baharı olmayan güzü neyleyim
ceylanım vuruldu yaslıdır dağlar
ömür gazel döktü kurudu bağlar
her gece içimde bir pınar ağlar
türküyü kemanı sazı neyleyim