Tartılmayı Takıntı Haline Getirmeyin!

ashli

Bayan Üye
Gün içerisinde sık sık tartılmak size kilonuzla ilgili sağlıklı bir bilgi vermez. Sık sık tartılmak size sanki kilo veremiyormuşsunuz gibi hissettirir, psikolojinizi ve motivasyonunuzu olumsuz yönde etkiler.

Vücudunuzun ağırlığı gün boyunca çeşitli etmenlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Size uygun olarak hazırlanan listeye aynen uyduğunuz halde ertesi gün kilonuzun hiç değişmediğini veya liste dışına çıktığınızda daha fazla yediğiniz halde ertesi gün kilo almadığınızı hatta daha düşük bile çıktığınızı görebilirsiniz. Bu değişimler ise kafanızı karıştırır. Sık sık tartılmak size sanki kilo veremiyormuşsunuz gibi hissettirir, psikolojinizi ve motivasyonunuzu olumsuz yönde etkiler. Tartılmanın takıntı haline gelmesi ise başka bir problemdir. Günde ikiye, üçe ve daha sonra her yemek yedikten veya su içtikten sonra tartılmaya kadar işi vardırabilirsiniz. Tartılmak kaygılarınızı artırmamalıdır. Önemli olan tartıda görülen azalma değil, kişinin kendini nasıl hissettiğidir. Kilodaki azalmaya takılmak yerine sağlıklı yemenin ve egzersizin vücutta yarattığı değişikliğin farkında olmak gerekir.

Ağırlık tek yeterli gösterge değildir

Aynı kilodaki iki kişinin aynı vücut kompozisyonu sahip olması beklenmez, onlar tamamen farklı vücut tipinde olabilirler. Diyet sırasında kişilerin kilosuna değil, yağ kas dengesine, su oranına, kemik ağırlıgına, bölgesel yağ dağılımına bakmak gerekir. Yağ kaybının takibinde ise vücut analizi yapan cihazlar ya da tartıdan çok kalça oranı, bel ölçüsü, beden giyim ölçüsü size daha fazla fikir verecektir.

Ne zaman tartılmalıyız?

Haftada 1 veya 2 kere, aynı baskülde, aynı kıyafetlerle, sabah saatlerinde ve kahvaltı öncesi, tuvalete gittikten sonra tartılmalısınız. Spor yaptıktan sonra, saunaya girdikten sonra tartılmayın, bu sizi yanıltır. Çok ter atacağınızdan tartı sizi daha az kilolu gösterir ama vücuttan giden yağ değil sudur. Kilo verme ile ilgili ilerlemeyi kontrol edin ama unutmayın! Bu yavaş bir süreçtir; sürekli tartılmak ise bu süreci kısaltmaz, hatta hızlı değişimleri umut ettiğinizde, sizi hayal kırıklığına uğratır.

Şişmanladım mı yoksa vücudum su mu tutuyor?

Zaman zaman diyetimize tamamıyla uymamıza rağmen, tartıda ibrenin yukarı doğru çıkması paniklememize neden olur. Nerede yanlış yaptığımızı düşünürüz. Oysa aldığımız kilo değildir, sadece vücudumuz su tutmuştur. Vücut fazla miktarda alınan sodyumu terleme ve idrar yoluyla atar, atamadığı durumlarda ise vücutta ödem adını verilen su toplanmalarına neden olur.

Vücudun suyu tutma nedeni ne?

Vücuttaki sodyumpotasyum dengesinin bozulması vücudun su tutmasına neden olur. Adet öncesi dönemde hormonal değişimlere bağlı olarak vücudumuz daha fazla su tutar. Örneğin bazı doğum kontrol hapları, tansiyon düşürmek için kullanılan ilaçlar ve bazı antibiyotikler vücudun su tutmasına yol açabilir Hareketsizlik, iklim değişikliği, yolculuk, ayakta uzun süre kalma hatta dağ sporları, stres gibi pek çok şey de ödeme neden olur. Kalp, böbrek, tiroit gibi kimi hastalıklar ayrıca gıda intoleransı (laktoz ve gluten gibi) ödeme neden olur. Kabızlık, aşırı alkol, çok hızlı yemek ya da haşlanmış fasulye gibi gaz yapıcı besinler vücutta şiskinliğine neden olur. Bazı yiyecekler vücudun su tutma özelliğini etkiler. Tuzlu yiyecekler, alkol, kola, tatlı yiyecekler, rafine edilmiş şekerler ödem artırıcıdır.

Ödemi atmak için neler yapılabilir?

Tuzdan uzak durarak daha fazla sıvı tüketmelisiniz. Tabağınızdaki yiyeceğe tuz yerine başka katkılar ekleyin. Salata yaparken tuz eklemeyin. Daha az tuz, rafine seker, kırmızı et ve yağ tüketmeye çalışın. Karbonhidrat karışımları, sebze ve meyve yiyin. Daha fazla protein almalı, balık, et, yumurta, tuzsuz peynir gibi besinler tüketmelisiniz.

Şamdan plus/Banu Kazanç
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst