Tarim Politikalarinda Mevcut Durum

Salvo

Kayıtlı Üye
1.1.Tarımın Ekonomideki Yeri
1.2.Uygulanmakta Olan Politikalar

1.3. Uygulanan Tarım Politikalarının Üretici, Tüketici ve Vergi Mükellefleri (Bütçe) Üzerine Etkileri

1.4 Tarımsal Destekleme Alımları

1.5 Girdi ve Diğer Destekler

1.6 Tarım Sektörüne Sağlanan Kaynaklar

1.7 Uygulanan Politikalarla İlgili Değerlendirme

1.8 Tarım Politikaları ile İlgili Uluslararası Anlaşmalardan Doğan Yükümlülüklerimiz


--------------------------------------------------------------------------------

1.TARIM POLİTİKALARINDA MEVCUT DURUM
1.1.TARIMIN EKONOMİDEKİ YERİ

Tarımın GSYİH içindeki payı 1980 yılında % 26 seviyesinde iken, 1997 yılında % 14.5’e gerilemiştir.1980 yılında toplam ihracat değerinin %57’sini oluşturan tarım sektörünün, toplam ihracat içindeki payı 1997 yılı itibariyle %10.3’e düşmüştür. Ayrıca 1997 yılında Gıda Sanayii de toplam ihracat içinde % 12 paya sahiptir.1980-1997 yılları arasında tarım sektöründe istihdam edilenlerin toplam istihdama oranı % 62,5’den % 42’ye gerilemiştir. GSMH ve toplam ihracat içindeki payının nisbi olarak azalmasına karşılık, sektördeki aktif nüfusun ve istihdamın yüksek oranlara sahip olması ve beslenme ile doğrudan ilişkisi açısından tarım, ekonomideki önemini halen korumaktadır.

1.2.UYGULANMAKTA OLAN POLİTİKALAR

Ülkemizde tarımsal politikalar; fiyat müdahaleleri, girdi destekleri, zirai kredi faiz sübvansiyonları, doğal afet ödemeleri, süt teşvik primi ödemeleri, bazı yıllarda ödenen destekleme primleri, araştırma, eğitim, yayım, ve denetim gibi genel hizmetlerle ilgili kamu faaliyetleri, büyük ölçüde kamu tarafından sürdürülen tarımsal altyapı yatırımları, yatırım ve ihracat teşvikleri ile sürdürülmektedir.

Son yıllarda tütünde kota uygulamasına dayalı tazminat, çayda gençleştirmeye yönelik budama tazminatı, tütün ve pamuk için uygulanan ve kamuoyunda prim sistemi olarak adlandırılan prim uygulaması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 1998 yılı sonunda zeytinyağı da prim kapsamına alınmıştır. İç pazar fiyatlarının istenen düzeyde tutulması için hayvansal ürünler, çay, şeker ve hububat gibi ürünlerde yüksek ithalat korumaları uygulanmaktadır. Tütün, şeker ve çay için ekim alanlarının sınırlandırılmasına yönelik düzenlemeler sürdürülmektedir.

GATT Uruguay Turu Tarım Anlaşması ülke taahhütlerimiz çerçevesinde tarım ürünleri ihracatında ihracat iadesi ödemeleri yapılmaktadır.

Kamu kaynaklarına olan baskının azaltılması ve verimlilik artışı amacıyla yapılan tarımsal KİT’lerin özelleştirilmesinde, TSEK (Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu), EBK (Et ve Balık Kurumu) ve Yem Sanayii A.Ş. ile başlanmış, TSEK ve Yem Sanayii A.Ş. tamamen özelleştirilmiştir. Ürünlerin pazarlanması ve üreticilerin örgütlenmesi ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan hayvansal üretimle ilgili üç KİT’in aynı anda özelleştirilmesi, hayvansal ürün piyasalarında olumsuz etkiler yaratmış ve hayvancılığın gerileme eğilimini artırmıştır. Bu nedenle EBK tamamen özelleştirilmemiştir.Orta vadede Çaykur’un ve gerekli yasal düzenlemeler tamamlandıktan sonra Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ait şeker fabrikalarının özelleştirilmeleri sözkonusudur.


1.3. UYGULANAN TARIM POLİTİKALARININ ÜRETİCİ, TÜKETİCİ VE VERGİ MÜKELLEFLERİ (BÜTÇE) ÜZERİNE ETKİLERİ

Ülkemizde uygulanan tarım politikalarının üretici, tüketici ve vergi mükelleflerine olan etkileri ÜDE (Üretici Destek Eşdeğeri) ve TDE(Tüketici Destek Eşdeğeri) ve ayrıca tarım sektörüne yapılan Toplam Transferlerle ölçülmektedir.

Ülkemizde tarımsal üretim değerinin % 42’si için ÜDE ve TDE hesaplanmaktadır. Yüzde Üretici Destek Eşdeğeri(ÜDE),1997 yılı geçici sonuçlarına göre, % 37 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuç, 1986-88 ortalaması olan % 26 ve 1996 daki % 25’lik seviyesinden oldukça yüksek olup ilk kez OECD ortalaması olan % 34’ün üzerine yükselmiştir. Bu durum, izlenen yüksek destekleme alım fiyatı politikasından kaynaklanmaktadır. Ülkemiz için hesaplanan ÜDE içerisinde dünya fiyatlarından farklılaşmayı ifade eden Pazar Fiyat Desteği’nin payı, 1986-88 ortalaması % 72, 1992-94 ortalaması % 78 iken 1997’de % 91’e yükselmiştir. ÜDE’nin geri kalan bölümünün önemli bir kısmı ise faiz sübvansiyonları ve girdi desteklerinden olu?maktadır. Pazar fiyat desteği, yükselen iç fiyatlar sonucunda tüketiciler tarafından ödenmektedir. 1997 yılında ülkemiz için toplam ÜDE 781 trilyon TL. olarak hesaplanmıştır. Toplam ÜDE, tarımsal üretim değerine genellenecek olursa, tarım politikaları yoluyla üreticilere yapılan toplam parasal desteğin kabaca cari fiyatlarla 1996 yılında 611 trilyon TL, 1997 yılında ise 1.859,5 trilyon TL olduğu hesaplanmaktadır. Bu ise tarımda istihdam edilen kişi başına 1996 yılında 62,7 milyon TL., 1997 yılında ise 193,5 milyon TL. desteğe tekabül etmektedir.

Tarım politikaları yolu ile üreticilerin desteklenmesi için vergi mükelleflerinden ve tüketicilerden yapılan gelir transferlerinin topl******* oluşan Toplam Transferler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Buna göre Toplam Transferler 1996 yılında 867,0 trilyon TL, 1997 yılında ise 2.177,2 trilyon TL dir. Tarımda istihdam edilen kişi başına toplam transferler, 1996’da 170 milyon TL olmuştur. 1997’de ise 226 milyon TL'na yükseldiği tahmin edilmektedir. Toplam Transferlerin tamamı üreticilere parasal destek olarak yansımamaktadır.

Türkiye’de Tarımsal Transferlerin Kaynakları Cari Fiyatlarla Milyar TL /Milyar $
1986-88 1992-94 1995 1996 1997(tahmin)
TL $ TL $ TL $ TL $ TL $
Vergi (1) Mükelleflerinden (Bütçe)Transferler 2746 2,7 76718 4,8 265620 5,8 439093 5,4 488483 3,2
Tüketicilerden Transferler (2) 3061 3,2 74934 6,8 276003 6,0 481429 5,9 1857198 12,3
Bütçe Gelirleri (3) (İthalat Vergileri) 82 0,1 4260 0,4 35423 0,8 53548 0,7 168432 1,1
Toplam (1+2-3) 5726 5,8 147392 11,2 506200 11,1 866973 10,7 2177249 14,7
Kaynak : OECD

Tablo’da görüleceği üzere toplam transferlerin 1996 yılında % 56’sı, 1997 yılında ise % 85’i tüketiciler tarafından ödenmiştir. Diğer taraftan tarım sektörüne yapılan toplam transferin toplam GSYİH’ya oranı, 1995’te % 6,5, 1996’da % 5,8 olmuştur. 1997'de ise % 7,6 olduğu tahmin edilmektedir.

Ülkemizde uygulanmakta olan tarım politikalarına ilişkin olarak tarım kesimine sağlanan çeşitli destekler aşağıda ayrıntılı olarak yer almaktadır.

1.4 TARIMSAL DESTEKLEME ALIMLARI

5 Nisan Ekonomik Önlemler Uygulama Planı’nın yürürlüğe konulması ile hububat, tütün ve şeker pancarı dışındaki ürünlerin tarımsal destekleme alımları kapsamı dışında tutulması öngörülmüştür. VII. BYKP amaç ve ilkeleri doğrultusunda bu uygulama sürdürülmüştür. Fiilen destekleme alımı yapan TEKEL, TMO ve TŞFAŞ olmak üzere üç KİT bulunmaktadır.

Tarım Satış Koopertifleri Birlikleri’ne (TSKB) geçiş dönemi için Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF)’ndan yüzde 50 basit faizli ve genel olarak bir yıl vadeli ürün ve işletme kredisi tahsis edilmesi uygulaması başlatılmıştır. Bu kuruluşlar bazı istisnalar dışında ürün alımı için DFİF’den sağlanan kredileri geri ödemektedirler. 1997 yılı ürünleri için TSKB’lerin kullandığı ürün alım kredileri ile ödenen ürün bedeli 16 Mart 1998 tarihi itibariyle 83.9 trilyon TL. düzeyinde gerçekle?miştir.1998 yılı ürünü alımları için tahsis edilen miktar ise 147.9 trilyon TL.'dir.

Destekleme alımları tutarları aşağıdaki tabloda yer almaktadır.


(Trilyon TL) KURULUŞLAR 1994 1995 1996 1997 1998
TMO 7.8 2.4 29.5 190.3 407.3
TEKEL 9.4 7.0 6.3 23.8 140.0
TŞFAŞ 19.6 37.1 54.2 180.3 319.9
TOPLAM DESTEKLEME ALIMLARI 36.8 46.5 90.0 394.4 867.2



1.5 GİRDİ VE DİĞER DESTEKLER

Ülkemizde tarım sektöründe;

Gübre Sübvansiyonu,
Süt Üretimini Teşvik Primi,
Zirai İlaç Desteği,
Tohumluk ve Fidan Primi gibi girdi destekleri uygulanmaktadır.
Aşağıdaki tabloda yıllar itibariyle girdi sübvansiyonları yer almaktadır.
Tarımsal Girdi Sübvansiyonları İçin Yapılan Ödemeler (Milyar TL) 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998(P)
Gübre 2.574 3.311 7.924 9.804 44.983 88.769 119.000
Süt 138 96 609 1.825 4.825 6.425 9.540
Zirai İlaç Dest. 117 105 177 1.139 2.574 3.789 9.250
Tohumluk ve Fidan 19 35 42 70 194 767 2.210
TOPLAM 2.847 3.547 8.773 12.837 52.577 99.750 140.000
(P)Program


1.6 TARIM SEKTÖRÜNE SAĞLANAN KAYNAKLAR

Tarım sektörüne sağlanan kaynaklar değişik metodlarla hesaplanabilmektedir. Bu bölümde yukarıda değinilen ve tarım sektörüne sağlanan kaynakları ihtiva eden ve toplam transferlerin bir bölümünü oluşturan detaylar toplulaştırılarak aşağıdaki tablo oluşturulmuştur. Tablodan da anlaşılacağı üzere, 1994 yılında tarım sektörüne sağlanan kaynakların belirtilen kaynaklar itibariyle toplamı 67 trilyon TL.’dan 1997 yılında 656,3 trilyon TL.’na yükselmiştir. 1998 yılında ise bu miktarın cari fiyatlarla 1305.1 trilyon TL.’na yükseleceği tahmin edilmektedir.

Tarım Sektörüne Sağlanan Kaynaklar(Trilyon TL.) 1994 1995 1996 1997 1998(P)
GİRDİ SÜBVANSİYONLARI 8.8 12.8 52.6 99.8 140.0
GÖREV ZARARLARI VE SERMAYE TRANSFERLERİ 2.4 3.3 13.2 26.0 33.7
ZİRAAT BANKASI GELİR KAYBI 19.0 17.0 61.2 110.5 168.8
DFİF KREDİLERİNDEN GELİR KAYBI 1.7 35.8 25.6 95.4
DESTEKLEME ALIMLARI 36.8 46.5 90.0 394.4 867.2
TOPLAM 67.0 75.0 252.8 656.3 1305.1
(P): Program

1.7 UYGULANAN POLİTİKALARLA İLGİLİ DEĞERLENDİRME

Ülkemizde tarımsal destekleme politikalarının en önemli aracı olan fiyat müdahaleleri, üretimin pazar sinyallerine uygun olarak gelişmesini engelleyici, üretici gelirlerinde istikrarsızlık yaratıcı, gelir dağılımını bozucu etkiler yaratmakta ve bazı ürünlerde iç ve dış pazarlarda değerlendirilemeyen stokların oluşmasına yol açmaktadır. Sürdürülen tarım politikaları, sağlanan desteklerin üreticiye yeteri kadar yansımaması nedeniyle sosyal amaçların gerçekleştirilememesi yanında kamu kaynaklarına önemli ölçüde yük getirmesi bakımından da olumsuz etkilere sahiptir.

Ülkemizde tarım sektörüne yukarıda açıklanan çeşitli yollarla kaynak aktarılmasına rağmen;

Aktarılan kaynağın tamamı çiftçilerin eline geçmemektedir;
Tarımsal üretimde ve ihracatta ülkemizin varolan potansiyeline uygun bir artış sağlanamamaktadır;
Üreticilere üretimle ilgili karar almalarını sağlayacak pazar sinyalleri yeteri kadar ulaşamamaktadır;
Verilen desteklerden küçük işletmeler ve verimin düşük olduğu bölgeler yeteri kadar yararlanamamaktadır;
Tarımsal üretim faaliyeti cazip bir geçim alanı olmaktan uzaklaşmaktadır;
Kuruluşlararası koordinasyon eksikliği uygulamaya ilişkin faaliyetlerin etkin olarak yürütülmesini aksatmaktadır.
1.8 TARIM POLİTİKALARI İLE İLGİLİ ULUSLARARASI ANLAŞMALARDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZ
Tarım konusunda taahhütte bulunduğumuz uluslararası anlaşmalar:

-Dünya Ticaret Örgütü Anlaşması

-AT ile imzalanan Ankara Anlaşması, Katma Protokol ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın Ortak Tarım Politikasına uyum ve İşlenmiş Tarım Ürünleri ile ilgili hükümleridir.

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anlaşması İle İlgili Yükümlülükler :

Tarım Anlaşması, iç pazarda uygulanan toplam desteklerle (AMS) dış ticarette uygulanan korumaların, sanayileşmiş ülkeler tarafından 6 yıllık bir süre içerisinde %36, sanayileşmekte olan ülkeler tarafından ise 10 yıllık bir süre içerisinde %24 oranında azaltılmasını öngörmüştür. Buna karşılık, ticareti bozucu etkisi olmayan önlemlerin uygulanması (araştırmalar, sağlık önlemleri, altyapının güçlendirilmesi, çevrenin korunması ve gıda güvenliği hizmetlerinin geliştirilmesi gibi hususlar) için indirim öngörülmemiş ve harcamaların bu tür faaliyetlere yönlendirilmesi amaçlanmıştır.

Türkiye’de destekleme alımları yoluyla yapılan yardım miktarı toplam tarımsal üretim değerinin %10’unu geçmediğinden iç destekler “de minimis” asgari destek kapsamında değerlendirilmiş ve iç desteklerin indirimi konusunda herhangi bir taahhütte bulunulmamıştır. Bu çerçevede, GATT nezdinde 2004 yılına kadar iç desteklerin indirimi ile ilgili bir taahhüdümüz bulunmamaktadır.

Tarım Alanında Türkiye-AT İlişkileri :

Ancak, ülkemizin tarımsal yapısının AT ülkelerinin tarımsal yapısından farklı oluşu, yapısal sorunların aşılmasına imkan verecek önlemlerin alınamaması, mevzuat uyum çalışmalarının tamamlanamaması ve bu amaç için gereken kaynağın sağlanamaması gibi başlıca nedenlerden ötürü halen Ortak Tarım Politikası’na (OTP) uyum sağlanamamıştır.

6 Mart 1995 tarihli 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararında (OKK) da tarım ürünleri Gümrük Birliği kapsamı dışında tutulmuş, işlenmiş tarım ürünleri ise gümrük vergilerindeki sanayi payı sıfırlanmak üzere kapsanmıştır. Bilindiği gibi 1/95 sayılı OKK’nın 22,24 ve 25 inci maddeleri ile tarafların tarım ürünleri ticaretinde birbirlerine tanıdıkları tercihli rejimleri, karşılıklı yarar temelinde tedricen geliştirmeleri öngörülmüştür.
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst