sEmih
Kayıtlı Üye
Tarikat, tasavvufun sistemleşmiş şeklidir. Tarîkatlar, hakikatlerin yollarıdır. (1)
Tarîkatlar, şeriatın birer delili, ab-ı hayat dağıtan bir kevser kaynağıdırlar. (2)
Asırlardır nice ehl-i iman, bu menbadan içmiş, bu muazzam hazineden istifade etmiştir.
Tarîkat, Resulullahın miracının gölgesinde kalb ayağıyla ruhanî bir seyr ü sülûktur. (3)
Tarîkat, hakîkate giden bir yol olmakla beraber, tek yol değildir.
Bütün hak tarikatlar, esaslarını Kurândan almışlardır.
Tarîkatı kabul etmek istemeyen bazı kimselerin,
Hz. Peygamber devrinde tarikat mı vardı?
şeklindeki soruları, bir cerbezeden ibarettir.
Zira, tarîkatın bütün esasları, zaten Resulullahın tatbikatına dayanmaktadır.
Yani, uygulama vardır, fakat adı tarikat değildir. Tarikatın belli bir sistem içinde ortaya çıkması ,
hicri 3. asra dayanır. Cüneyd-i Bağdadî, Bayezid-i Bistami gibi zatlar,
tarîkatın ilk önderlerindendir. Daha sonraki dönemlerde gelen Şah-ı Nakşibend,
Abdülkadir-i Geylanî, Mevlâna Celaleddin-i Rûmi, İmam-ı Rabbani gibi zatlar ise,
tarîkatın en meşhur kahramanlarıdırlar.
Tarîkatlar, şeriatın birer delili, ab-ı hayat dağıtan bir kevser kaynağıdırlar. (2)
Asırlardır nice ehl-i iman, bu menbadan içmiş, bu muazzam hazineden istifade etmiştir.
Tarîkat, Resulullahın miracının gölgesinde kalb ayağıyla ruhanî bir seyr ü sülûktur. (3)
Tarîkat, hakîkate giden bir yol olmakla beraber, tek yol değildir.
Bütün hak tarikatlar, esaslarını Kurândan almışlardır.
Tarîkatı kabul etmek istemeyen bazı kimselerin,
Hz. Peygamber devrinde tarikat mı vardı?
şeklindeki soruları, bir cerbezeden ibarettir.
Zira, tarîkatın bütün esasları, zaten Resulullahın tatbikatına dayanmaktadır.
Yani, uygulama vardır, fakat adı tarikat değildir. Tarikatın belli bir sistem içinde ortaya çıkması ,
hicri 3. asra dayanır. Cüneyd-i Bağdadî, Bayezid-i Bistami gibi zatlar,
tarîkatın ilk önderlerindendir. Daha sonraki dönemlerde gelen Şah-ı Nakşibend,
Abdülkadir-i Geylanî, Mevlâna Celaleddin-i Rûmi, İmam-ı Rabbani gibi zatlar ise,
tarîkatın en meşhur kahramanlarıdırlar.