Yeditepe
Banned
Ülkenin kuzey batısında yer alan Grodno Belarusun en eski şehirlerinden biri. Belarusluların Hrodna diye adlandırdıkları kent Neman nehri kıyılarında 11. yüzyılda kurulmuş. Polonyaya sadece 15 km uzaklıkta olan Grodnonunil olarak Litvanya ile de sınırı var.
Tarihin izleri Grodno birkaç katlı evleri ve daracık sokakları ile Belarusun modern şehirlerinden çok farklı. Tarihi ve kültürel dokusunu iyi koruyabilmiş. Örneğin 12. yüzyılda inşa edilmiş olan St. Boris ve Gleb Ortodoks Kilisesi hala ayakta duruyor. Belarusta Kolozha olarak da anılan bu kilise ülkede o yıllardan kalan tek yapı ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmeyi bekliyor.
12. yüzyıldan bugüne kadar hemen hemen her döneme ait eserlerin bir arada bulunduğu Grodnoda şehrin tarihi merkezi sit alanı ilan edilmiş. Bu bölgede 400ü aşkın tarihi önem taşıyan yapı var. Şehrin içinden geçen Neman nehrinin sağ yakasında iki şato var. Bunlardan 14.yüzyılda Litvanya Büyük Dükü Vytautas tarafından yaptırılmış olan Eski Şato daha sonra 16.yüzyılda tamamen yenilenmiş. 18. yüzyılda inşa edilen Yeni Şato ise Polonya Krallarının yazlık rezidansı olarak hizmet görmüş.
Grodno Polonya kültürünün de izlerini taşıyan bir kent. Şehirde Polonya kökenli çok sayıda insan yaşıyor. Ayrıca Katolik Hristiyanların da yoğunlukta olduğu Grodnoda en dikkat çekici yapılardan biri de St. François-Xavier katedrali. Sovyet Meydanındaki bu görkemli barok katedralin yüksekliği 50 metre. İnşaatı 1678de başlamış 27 yıl sonra bitmiş. Freskler ise 1752de yapılmış. Grodno Katolik Piskoposluğuna ait olan bu katedral Polonya krallığının ve Doğu Avrupanın en zengin kilisesiymiş. Aslında bir külliye olarak yapılan katedralde seminer binası okul sağlık merkezi eczane ve idari binalar var. Neredeyse şehrin bir mahallesini kaplıyor. 1960-1988 arasında müzeye dönüştürülmüş. 1988den sonra yine ibadet yeri olmuş.
Günlük Yaşam
Grodno hem karayolu hem de demiryolu ulaşımında tam bir kavşak noktası. Ayrıca kente hayat veren Neman nehri üzerinde nehir taşımacılığı yapılıyor. Grodno bu açıdan bir de nehir limanı olma özelliği taşıyor.
Kentin çok zengin bir kültür altyapısı var. 325 000 nüfuslu kentte bir Drama Tiyatrosu ve bir de Kukla Tiyatrosu bulunuyor. Tarih ve Arkeoloji Müzesi ile Dinler tarihi Müzesi diğer cazibe merkezleri. Ünlü Belaruslu şair Maksim Bagdanovicin evi ile Polonyalı yazar Eliza Ozheshkonun evi de müzeye dönüştürülmüş. Kentte eğitim veren Devlet Üniversitesinin yanında 7 de Enstitü bulunuyor. Ayrıca 2 tane de resim galerisi var. Grodnolular bu zengin kültür ortamı içinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Tarihin izleri Grodno birkaç katlı evleri ve daracık sokakları ile Belarusun modern şehirlerinden çok farklı. Tarihi ve kültürel dokusunu iyi koruyabilmiş. Örneğin 12. yüzyılda inşa edilmiş olan St. Boris ve Gleb Ortodoks Kilisesi hala ayakta duruyor. Belarusta Kolozha olarak da anılan bu kilise ülkede o yıllardan kalan tek yapı ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmeyi bekliyor.
12. yüzyıldan bugüne kadar hemen hemen her döneme ait eserlerin bir arada bulunduğu Grodnoda şehrin tarihi merkezi sit alanı ilan edilmiş. Bu bölgede 400ü aşkın tarihi önem taşıyan yapı var. Şehrin içinden geçen Neman nehrinin sağ yakasında iki şato var. Bunlardan 14.yüzyılda Litvanya Büyük Dükü Vytautas tarafından yaptırılmış olan Eski Şato daha sonra 16.yüzyılda tamamen yenilenmiş. 18. yüzyılda inşa edilen Yeni Şato ise Polonya Krallarının yazlık rezidansı olarak hizmet görmüş.
Grodno Polonya kültürünün de izlerini taşıyan bir kent. Şehirde Polonya kökenli çok sayıda insan yaşıyor. Ayrıca Katolik Hristiyanların da yoğunlukta olduğu Grodnoda en dikkat çekici yapılardan biri de St. François-Xavier katedrali. Sovyet Meydanındaki bu görkemli barok katedralin yüksekliği 50 metre. İnşaatı 1678de başlamış 27 yıl sonra bitmiş. Freskler ise 1752de yapılmış. Grodno Katolik Piskoposluğuna ait olan bu katedral Polonya krallığının ve Doğu Avrupanın en zengin kilisesiymiş. Aslında bir külliye olarak yapılan katedralde seminer binası okul sağlık merkezi eczane ve idari binalar var. Neredeyse şehrin bir mahallesini kaplıyor. 1960-1988 arasında müzeye dönüştürülmüş. 1988den sonra yine ibadet yeri olmuş.
Günlük Yaşam
Grodno hem karayolu hem de demiryolu ulaşımında tam bir kavşak noktası. Ayrıca kente hayat veren Neman nehri üzerinde nehir taşımacılığı yapılıyor. Grodno bu açıdan bir de nehir limanı olma özelliği taşıyor.
Kentin çok zengin bir kültür altyapısı var. 325 000 nüfuslu kentte bir Drama Tiyatrosu ve bir de Kukla Tiyatrosu bulunuyor. Tarih ve Arkeoloji Müzesi ile Dinler tarihi Müzesi diğer cazibe merkezleri. Ünlü Belaruslu şair Maksim Bagdanovicin evi ile Polonyalı yazar Eliza Ozheshkonun evi de müzeye dönüştürülmüş. Kentte eğitim veren Devlet Üniversitesinin yanında 7 de Enstitü bulunuyor. Ayrıca 2 tane de resim galerisi var. Grodnolular bu zengin kültür ortamı içinde yaşamlarını sürdürüyorlar.