'-DamLa
Bayan Üye
Renklerin Kardeşliği Tribün Platformu adı altında toplanan 23 kulübün taraftar oluşumları Trabzonda bir basın açıklaması yaptı.
61 Gençlik Grubu Başkanı Özgür Özalın okuduğu basın açıklaması ve altında imzası bulunan taraftar oluşumlarının isimleri şöyle:
BİZİM DE SÖYLEYECEK BİR SÖZÜMÜZ VAR
Türk futbolunda 3 Temmuz 2011 sürecinde başlayan gelişmeler ve ardından çorap söküğü gibi gelen bir dizi olaylar, bu oyunun sadece sahada oynanıp tamamlandığını düşünen biz taraftarlar için büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Tutkumuz olan futboldan soğutulduğumuz gibi futbolun ruhunu bilmeyen asıl sorumluların bizleri figüranı olarak gördükleri net şekilde ortaya çıkmıştır.
Taraftarı olduğumuz kulüplerin kendi sahasında deplasmanda oynadığı tüm maçlara yağmur - çamur, kar - kış demeden giderek desteğini veren taraftar grupları, kim ne derse desin futbol ailesinin içerisinde yok sayılamayacak en önemli unsurların başında gelmektedir. Hatta futbolun tadı, lezzeti, varlık sebebi, kısacası baş aktörü; ona karşılıksız olarak tutkuyla bağlanmış olan biz taraftar kitleleridir. Birileri yolcudur ancak taraftar her zaman hancıdır.
Bugün burada yaşadığımız tarihi buluşma göstermektedir ki; tribünlerde var olduğu söylenen şiddetin asıl sorumluları kesinlikle bizler değiliz. Kulüpleri yönetenlerin bir araya gelemediği günlerde ve şartlarda taraftar oluşumları böyle yan yana dizilebiliyorsa eminiz ki bu tablodan birçok kişinin alması gereken önemli dersler bulunmaktadır.
5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesiyle ilgili yasada amaçlanan hedef, tribün liderleri ve oluşumlarını etkisiz hale getirerek Türk futbolunun sözde tribün teröründen temizlenmesini sağlamaktı.
Daha sonra 6222 nolu yasa çıkarılarak cezalar, yaptırımlar ve etki alanları arttırıldı. Oysa futbol terörünü yaratanların taraftar değil, sözde futbolumuzu yönetenler ve örnek olması gereken kişiler olduğu unutuldu.
3 Temmuzdan sonra gelişen süreçte 6222 nolu yasanın çıkması için mücadele eden kulüp başkanları ve yöneticileri bir anda bu süreçten en çok etkilenen kesimlerin başında gelmeye başladılar. Böyle olunca onları bu yasadan muaf tutabilmek için bir gecede meclisten apar topar geçirilen yasayla yöneticileri kapsayan kısımlar anında değiştirildi.
Ne yazık ki birçokları seslendirmeye çekinse de 3 Temmuzdan sonraki süreç futbolu asıl kirletenlerin kimler olduğunu da gözler önüne sermiştir. Eğer şimdi tribünler arasında gerginliğin arttığından bahsediliyorsa bunun sorumlusu taraftarlar değil, ortamı geren eylem ve söylemlerin sahipleridir. Futbolumuzun ruhunu karartıp, bulundukları camialardan çok kendi egolarını tatmin etmek için medya maymunluğunda yarışanlardır.
Ülke genelinde bu gelişmeler yaşanırken futbolun organizasyonundan sorumlu federasyon, olayların üzerine gidip suçluyla suçsuzu, haklıyla haksızı ayırması gerekirken bu görevini bir kenara bırakmış, adeta yapanın yanına kar kalmasını sağlayacak ortamı hazırlamak için üstün gayret sarf etmiştir.
Bu gayretin en uç noktası ise Yıldırım Demirören başkanlığındaki Futbol Federasyonunun 58. maddeyi, üstelik kulüplerin genel kurulda red oyu vermelerine rağmen değiştirmesi olmuştur. Türk futbolseverinin üzerindeki ahlaki tahribat ve güven bunalımı işte bu kararla zirve yapmıştır. Devletin emniyet güçleri ve hukuk organlarının ellerinde mevcut olan deliller, tapeler, biranda nasıl olduysa sümen altı edilmiş; adalet dağıtmakla mükellef olanlar adaletsizliğin alasını yapmışlardır.
Kulüplerimizin ve Milli Takımımızın Avrupa sahnesinden uzaklaştırılması riski pahasına UEFAyla yapılan pazarlıklar, sürekli bahsedilen marka değeri felsefesinin yok sayılmasına yol açmış, Türkiyenin yurt dışında suçun üzerini örtmeye çalışan bir ülke konumuna sürüklenmesine sebebiyet vermiştir. İşte bu yüzden Demirören başkanlığındaki Futbol Federasyonu biran önce istifa etmeli ve bu yapının başına adalet unsurlarını ön plana taşıyacak, bağımsız yeni bir kurul seçilmelidir. Sözde Türk futbolunu ve değerini düşünen akil kişiler futbolumuzun ve kulüplerimizin üzerindeki ellerini çekerek bizlere ve bizden sonraki nesillere daha temiz bir spor ruhu anlayışına olanak sağlamaları ivedilikle şarttır.
Bugün burada bulunan tüm kulüp taraftar temsilcileri tribünlerde rekabete ve renklerin kardeşliğine inanıyoruz
Bu kirli oyuna alet olmayacağız
Fair play ve güzellikler adına futbolun gerçek sahipleri biz taraftarlar olarak mücadelemizi sürdüreceğiz
Tribünler futbolun figüranları değil, başrol oyuncularıdır
Bu nedenle diyoruz ki;
BİZİM DE SÖYLEYECEK BİR SÖZÜMÜZ VAR
TFF Yönetimi ve kurulları bir an önce futbolumuzdan elini çekip istifa etmelidir.
RENKLERİN KARDEŞLİĞİ TRİBÜN PLATFORMU
Bu deklarasyona dahil olan gruplar:
61 GENÇLİK (TRABZONSPOR)
ULTRAASLAN (GALATASARAY)
KAYSERİ KAPALI KALE GRUBU
07 GENÇLİK (ANTALYASPOR)
GENÇLERBİRLİĞİ TARAFTARLAR DERNEĞİ
KIRMIZI ŞEYTANLAR (MERSİN İDMANYURDU)
GENÇLİK 27 (GAZİANTEPSPOR)
ORDUSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
1910 ANKARGÜCÜ TARAFTARLAR DERNEĞİ (GECEKONDU)
TATANGALAR (SAKARYASPOR)
1965 MANİSASPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
BUCA FANCLUB
GÖZTEPE YANKİLER - YALI
KARŞIYAKA TARAFTARLAR DERNEĞİ
1914 ALTAY TARAFTARLAR DERNEĞİ
AKHİSARSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
HATAYSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
ELAZIĞSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
ŞİRİNLER (SAMSUNSPOR)
ÇAYKUR RİZESPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
GENÇ ÇOTANAKLAR (GİRESUNSPOR)
BOLUSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
GENÇ ŞANLIURFASPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
61 Gençlik Grubu Başkanı Özgür Özalın okuduğu basın açıklaması ve altında imzası bulunan taraftar oluşumlarının isimleri şöyle:
BİZİM DE SÖYLEYECEK BİR SÖZÜMÜZ VAR
Türk futbolunda 3 Temmuz 2011 sürecinde başlayan gelişmeler ve ardından çorap söküğü gibi gelen bir dizi olaylar, bu oyunun sadece sahada oynanıp tamamlandığını düşünen biz taraftarlar için büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Tutkumuz olan futboldan soğutulduğumuz gibi futbolun ruhunu bilmeyen asıl sorumluların bizleri figüranı olarak gördükleri net şekilde ortaya çıkmıştır.
Taraftarı olduğumuz kulüplerin kendi sahasında deplasmanda oynadığı tüm maçlara yağmur - çamur, kar - kış demeden giderek desteğini veren taraftar grupları, kim ne derse desin futbol ailesinin içerisinde yok sayılamayacak en önemli unsurların başında gelmektedir. Hatta futbolun tadı, lezzeti, varlık sebebi, kısacası baş aktörü; ona karşılıksız olarak tutkuyla bağlanmış olan biz taraftar kitleleridir. Birileri yolcudur ancak taraftar her zaman hancıdır.
Bugün burada yaşadığımız tarihi buluşma göstermektedir ki; tribünlerde var olduğu söylenen şiddetin asıl sorumluları kesinlikle bizler değiliz. Kulüpleri yönetenlerin bir araya gelemediği günlerde ve şartlarda taraftar oluşumları böyle yan yana dizilebiliyorsa eminiz ki bu tablodan birçok kişinin alması gereken önemli dersler bulunmaktadır.
5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesiyle ilgili yasada amaçlanan hedef, tribün liderleri ve oluşumlarını etkisiz hale getirerek Türk futbolunun sözde tribün teröründen temizlenmesini sağlamaktı.
Daha sonra 6222 nolu yasa çıkarılarak cezalar, yaptırımlar ve etki alanları arttırıldı. Oysa futbol terörünü yaratanların taraftar değil, sözde futbolumuzu yönetenler ve örnek olması gereken kişiler olduğu unutuldu.
3 Temmuzdan sonra gelişen süreçte 6222 nolu yasanın çıkması için mücadele eden kulüp başkanları ve yöneticileri bir anda bu süreçten en çok etkilenen kesimlerin başında gelmeye başladılar. Böyle olunca onları bu yasadan muaf tutabilmek için bir gecede meclisten apar topar geçirilen yasayla yöneticileri kapsayan kısımlar anında değiştirildi.
Ne yazık ki birçokları seslendirmeye çekinse de 3 Temmuzdan sonraki süreç futbolu asıl kirletenlerin kimler olduğunu da gözler önüne sermiştir. Eğer şimdi tribünler arasında gerginliğin arttığından bahsediliyorsa bunun sorumlusu taraftarlar değil, ortamı geren eylem ve söylemlerin sahipleridir. Futbolumuzun ruhunu karartıp, bulundukları camialardan çok kendi egolarını tatmin etmek için medya maymunluğunda yarışanlardır.
Ülke genelinde bu gelişmeler yaşanırken futbolun organizasyonundan sorumlu federasyon, olayların üzerine gidip suçluyla suçsuzu, haklıyla haksızı ayırması gerekirken bu görevini bir kenara bırakmış, adeta yapanın yanına kar kalmasını sağlayacak ortamı hazırlamak için üstün gayret sarf etmiştir.
Bu gayretin en uç noktası ise Yıldırım Demirören başkanlığındaki Futbol Federasyonunun 58. maddeyi, üstelik kulüplerin genel kurulda red oyu vermelerine rağmen değiştirmesi olmuştur. Türk futbolseverinin üzerindeki ahlaki tahribat ve güven bunalımı işte bu kararla zirve yapmıştır. Devletin emniyet güçleri ve hukuk organlarının ellerinde mevcut olan deliller, tapeler, biranda nasıl olduysa sümen altı edilmiş; adalet dağıtmakla mükellef olanlar adaletsizliğin alasını yapmışlardır.
Kulüplerimizin ve Milli Takımımızın Avrupa sahnesinden uzaklaştırılması riski pahasına UEFAyla yapılan pazarlıklar, sürekli bahsedilen marka değeri felsefesinin yok sayılmasına yol açmış, Türkiyenin yurt dışında suçun üzerini örtmeye çalışan bir ülke konumuna sürüklenmesine sebebiyet vermiştir. İşte bu yüzden Demirören başkanlığındaki Futbol Federasyonu biran önce istifa etmeli ve bu yapının başına adalet unsurlarını ön plana taşıyacak, bağımsız yeni bir kurul seçilmelidir. Sözde Türk futbolunu ve değerini düşünen akil kişiler futbolumuzun ve kulüplerimizin üzerindeki ellerini çekerek bizlere ve bizden sonraki nesillere daha temiz bir spor ruhu anlayışına olanak sağlamaları ivedilikle şarttır.
Bugün burada bulunan tüm kulüp taraftar temsilcileri tribünlerde rekabete ve renklerin kardeşliğine inanıyoruz
Bu kirli oyuna alet olmayacağız
Fair play ve güzellikler adına futbolun gerçek sahipleri biz taraftarlar olarak mücadelemizi sürdüreceğiz
Tribünler futbolun figüranları değil, başrol oyuncularıdır
Bu nedenle diyoruz ki;
BİZİM DE SÖYLEYECEK BİR SÖZÜMÜZ VAR
TFF Yönetimi ve kurulları bir an önce futbolumuzdan elini çekip istifa etmelidir.
RENKLERİN KARDEŞLİĞİ TRİBÜN PLATFORMU
Bu deklarasyona dahil olan gruplar:
61 GENÇLİK (TRABZONSPOR)
ULTRAASLAN (GALATASARAY)
KAYSERİ KAPALI KALE GRUBU
07 GENÇLİK (ANTALYASPOR)
GENÇLERBİRLİĞİ TARAFTARLAR DERNEĞİ
KIRMIZI ŞEYTANLAR (MERSİN İDMANYURDU)
GENÇLİK 27 (GAZİANTEPSPOR)
ORDUSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
1910 ANKARGÜCÜ TARAFTARLAR DERNEĞİ (GECEKONDU)
TATANGALAR (SAKARYASPOR)
1965 MANİSASPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
BUCA FANCLUB
GÖZTEPE YANKİLER - YALI
KARŞIYAKA TARAFTARLAR DERNEĞİ
1914 ALTAY TARAFTARLAR DERNEĞİ
AKHİSARSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
HATAYSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
ELAZIĞSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
ŞİRİNLER (SAMSUNSPOR)
ÇAYKUR RİZESPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
GENÇ ÇOTANAKLAR (GİRESUNSPOR)
BOLUSPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ
GENÇ ŞANLIURFASPOR TARAFTARLAR DERNEĞİ