Suya Ateşe Karaya Düşürdük Hayallerimizi

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
Yasaklandırılmış hislerimiz vardı bizim. Dilin ucuna kadar gelip de kelimelere dökemediğimiz cümleler vardı. Çekingen isteklerimiz vardı bizim. Bazen utanarak bakardı bazen hiç bakamazdı gözlerimiz. Herkeslerin içinden geçerek gözlerde buluşurdu istekler. Ne elini tutabilirdim ne de yüzüne bakabilirdim. Kahvenin koyuluğunu almış gözlerin baktıkça titrerdi içim. Gözlerin yaradılışı müjdelercesine topraktı… Yüreğim ilhamınla nefes alırken ne ölümü ne de gideceğini bilmezdim. Çünkü istemezdik hiç vapur yolculuğumuzun bitmesini. Nazarlarımız kız kulesine sabitlensin isterdik. Bedenlerimiz denize dalıp giderdi dalgaların beşiğinde. Siyah beyaz hayallerimiz vardı bizim. Bir film eşliğinde kimi zaman karıncalaşmış. Ama beyazın duruluğunda suyun saflığında bulurduk kendimizi. Uzak bir kentte asude bir hayat ve melek suretinde bir mucize... 'Her gece acılarımı yüzdürdüm
yastığımda biriken yaşlarla. Akıntıya kapılıp sürüklenirim sandım.
Acılar akıp giderken sen çoktan demir almışsın mavi sulara. El sallayan martılar ardından kanatsız kalmış. Bir balığın ağzında bulmuşum kendimi ruhum hür bedenim esir düşmüş. '

Varoluşuna minnetle şükürlerim vardı. Sesiyle gözümü açtığım bana kattıklarıyla yaşayabildiğim ilhamım vardı benim. Soğuk iklimlerde üzerine titreyişlerim vardı. Bir yarim vardı benim ateşlerden kaçıp kendini kevser havuzunda bulan. Sevdamız vardı bizim gözümüzden sakınıp gözlerden ırak yaşadığımız. ''Yüreğimle sana geldiğimde gül bahçesine emanet etmiştin beni. En beyaz en saf gülümsün demiştin. Mis kokular içinde yaşarken o gün geldi ateş denizine attın bedenimi.
Şaşırmıştı gözlerinin oyunu sanmıştı herkes tenimin alevlerde eriyip bittiğini görünce. Dirhem dirhem yanıyordu canım. Güller rengini ateşten alırmış saç diplerim tutuşurken anladım. ''

Bir kuraklık yaşar dilim damağım özüm tutuşur ellerim karıncalaşır. Sen değil miydin Kızıldeniz’i ikiye ayıran o âsayla yüreğimi kayalıklara esir bırakan ? Ak’ı Kara’yı birbirine karıştıran ? Mucizeye susuz kaldım da varlığım kurudu koca derya denizinde. Oysa varlığımı sana vermemiş miydi sana nasip kılmamış mıydı Yaradan ? Ve bir ses hala çınlar kulağımda ; “ And olsun biz sana Kevser’i verdik “… ''' Güneşin süzüldüğü bir sabahta süzüyorum yastığımda biriken acıları. Milim milim karaya yaklaşıyorum. Bir mucize olsa diyorumayırsam şu acı denizini. Birden bir âsâ iniyor ellerime parmaklarım kum tanesi gibi ufalanıyor. Bütün deniz emrimdeymiş gibi ey acılarım diye vuruyorum yokluğundan ağır âsâyı. Kızıl’ı Kara’sı Ak’ı hepsi karışıyor birbirine. '''

Bir nida koparır yüreğim ta derinden gelir. Geçmiş zamanlardan bir masal fısıldar kulağıma. Hiçbir söz yakışmaz biten aşkların ardından. Kapat gözlerini bir mucize daha iner belki. Gidişine yazılmış ağıttır artık ağlayışlarım… Ve bir ses gelir minareden göklerden iner ayetler. Melekler kanatlarında taşıyarak sahifeleri indirir yüreğime. '''' Denizinde hüküm giydirdin. Karanda bileklerimi düğümledin. Ateşinde tutuşturdun beni. Bense kan süzülürken beynimden Habil hilkatiyle uzanmışım. O’nun huzurunda son demlerimde bir söz dilimin ucunda; yanmadan önce yandım ölmeden önce öldüm de geldim... ''''
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst