ashli
Bayan Üye
Hayat denge üzerine kuruludur ancak dinamizmi sağlayan şey dengesizliğin ta kendisidir. Varlığımız bütünleşmek ve hayatın tüm pencerelerini genişletmek peşindedir. Dört element sürekli bir dönüşüm ve birbirine geçen görünüm sergilerler. Onlar maddi dünyanın değişen yüzleridir. Psikolojik olarak “ateş elementi” hareketin, cesaretin ve risk almanın, benliğimizi ortaya koymanın doğal görünümüdür. “Toprak elmenti” güveni, gerçekçi ve somut olanı, yapıcılığı anlatır. “Hava elementi” zihinsel süreçleri, merakımızı, düşünce dünyasını, varoluşumuzun diğer bir boyutunu anlatır. “Su elementi”nde derinlik arayışı, merhamet, organik ve samimi bağlar kurabilme kapasitesi vardır. Doğal olarak, hepimiz denge ararken, aslında bizde olmayan bir şeylerin peşinde ilerleriz. Hayat sanki öylesine ustalıkla kurgulanmıştır, farketmeden kendimizi bir arzunun, bir hayalin peşinde koşarken buluruz. Çoğunlukla da bu aslında hayatımızda eksiğini hissettiğimiz, kapatmaya çalıştığımız şeydir. Doğal olarak astrolojik haritamızda eksiklik gösteren bir element güçlü bir dinamizm ve bu eksiği giderme çabası yaratır. Ancak annemizin karnından bilge bir biçimde doğmadığımız için, varoluşumuz bu eksikliğin peşine düşer, deneye, yanıla, kalka, tökezleye kendini, bütünlüğünü bulmaya çalışır.
Su dişil, ateş eril özellikte elementler olduğu için, haritasında su elementi (Yengeç, Akrep ve Balık) eksik kadınlar, ve ateş elementi (Koç, Aslan, Yay) eksik erkekler bu eksikliği çok güçlü biçimde hissederler. Su beslemek, büyütmek, annelik etmek ve empati kurmaktır. Susuz kadınlar bu eksikliği aşırı yönlerde yaşayabilirler. Bu kadınlar duyguları ile rahat temas kurmakta zorlanırlar. Hayat bizi hep en eksik yönlerimizden yakaladığı ve eğittiği için, bu kişiler duygusal ilişkilerinde güçlü arayışlara girerler. Daha sık ağlarlar, kendilerinin çok hassas olduğunu söylerler. Halbuki durum tam tersidir. Su eksikliği, duygusal ihtiyaçların giderilmesinde büyük bir dengesizliğe ve doğal olarak bilinçsizce yapılan mücadelelere, ilişki problemlerine neden olur.
Ateş elementi eksik olan erkekler, baba olmak, eril bir otorite pozisyonuna geçmekte büyük zorluk çekerler. Kimi zaman bu rolü reddedebilirler ancak hayat öylesine tuhaftır ki, kaçtığımız şeyler bizi çok daha hızlı biçimde kovalamaya başlayacaktır. Doğal bir baba ya da otorite figürü olamayan erkekler, bilinçsiz bir biçimde, farkında bile olmadan, abartılı güçlü başkan rolleri oynamaya başlayabilirler. Nitekim eksik olan element bu eksikliği aşırı bir şekilde kompanse etme yoluna gidecektir. Su eksikliği çeken kadınlar kendileri anne olmayı seçmeseler de bir şekilde kendilerini kaçınılmaz bir anne rolünde bulurlar. Bunu kedi, köpek, çiçek büyüterek ya da daha büyük bir organizasyonun analığını yaparak bulabilirler. Ateş eksikliği olan erkekler, baba olmakta zorlanırlarken, kendilerini tutku ve canlılıkla ifade edecekleri bir uğraş, bir hobi ya da bir hayat mücadelesi yaratabilirler. Bir bakıma, hayat büyük bir denge gibi gözükse de, hayata yön veren şey, gerçekte eksikliğini hissettiğimiz şeylerdir. Hayat hep çelişkiler üzerine kuruludur.
Hakan Kırkoğlu
Su dişil, ateş eril özellikte elementler olduğu için, haritasında su elementi (Yengeç, Akrep ve Balık) eksik kadınlar, ve ateş elementi (Koç, Aslan, Yay) eksik erkekler bu eksikliği çok güçlü biçimde hissederler. Su beslemek, büyütmek, annelik etmek ve empati kurmaktır. Susuz kadınlar bu eksikliği aşırı yönlerde yaşayabilirler. Bu kadınlar duyguları ile rahat temas kurmakta zorlanırlar. Hayat bizi hep en eksik yönlerimizden yakaladığı ve eğittiği için, bu kişiler duygusal ilişkilerinde güçlü arayışlara girerler. Daha sık ağlarlar, kendilerinin çok hassas olduğunu söylerler. Halbuki durum tam tersidir. Su eksikliği, duygusal ihtiyaçların giderilmesinde büyük bir dengesizliğe ve doğal olarak bilinçsizce yapılan mücadelelere, ilişki problemlerine neden olur.
Ateş elementi eksik olan erkekler, baba olmak, eril bir otorite pozisyonuna geçmekte büyük zorluk çekerler. Kimi zaman bu rolü reddedebilirler ancak hayat öylesine tuhaftır ki, kaçtığımız şeyler bizi çok daha hızlı biçimde kovalamaya başlayacaktır. Doğal bir baba ya da otorite figürü olamayan erkekler, bilinçsiz bir biçimde, farkında bile olmadan, abartılı güçlü başkan rolleri oynamaya başlayabilirler. Nitekim eksik olan element bu eksikliği aşırı bir şekilde kompanse etme yoluna gidecektir. Su eksikliği çeken kadınlar kendileri anne olmayı seçmeseler de bir şekilde kendilerini kaçınılmaz bir anne rolünde bulurlar. Bunu kedi, köpek, çiçek büyüterek ya da daha büyük bir organizasyonun analığını yaparak bulabilirler. Ateş eksikliği olan erkekler, baba olmakta zorlanırlarken, kendilerini tutku ve canlılıkla ifade edecekleri bir uğraş, bir hobi ya da bir hayat mücadelesi yaratabilirler. Bir bakıma, hayat büyük bir denge gibi gözükse de, hayata yön veren şey, gerçekte eksikliğini hissettiğimiz şeylerdir. Hayat hep çelişkiler üzerine kuruludur.
Hakan Kırkoğlu