NYN
Kayıtlı Üye
her ne kadar utansamda başıma gelen bu hazin olayı sizlerle paylaşmak istedim
o akşam evde domates kalmamıştı canım fena derecede menemen istiyordu
hem biraz gezmek hem domates almak hemde evin eksikliklerini gidermek için süpermarkete gitmeye karar verdik gıcığın iki ayağımı bir pabuca sokmasıyla aceleyle çıktık dışarıya...
o çok sevdiğim siyah pijamamla çıktığımı yarı yolda farketmiştim ki geri dönmeye üşendim.. o çok özel bir pijamaydı kırmızı rengiyle en soğuk gecelerin vazgeçilmez ısıtıcısı olduğunu belli ediyordu..
neyse
markete girdik güvenlik görevlilerinin garip bakışları arasında içeride kalabalığın içinde kaybolduk ben bir saniye bile durmadan sebze reyonuna yönelmiştim..
benim için vazgeçilmez bir hazine olan domatesler hemen karşımda kilolarca duruyordu.. o hırsla domatesleri kucaklayıp poşete doldurmaya başladım..
bir yandan poşete dolduruyor diğer yandan "taze mi lan acaba?" diye düşünerekten zavallı domatesleri vıcıklıyordum
domatesi tarttıktan sonra yukarı katı bir gezelim dedim
o gecenin menemenle geçeceği düşüncesiyle yürüyen merdivenlere mutlu ve kendinden emin adımlarla yürüdük
merdivenin ağzına geldiğimizde birden iç güdülerim bana sol tarafa bakmamı söyledi.. evet o ordaydı!!!
bütün erkekler eşlerinden/sevgililerinden yiyeceği azarı göze alarak ona bakıyorlardı bende bu riski alarak o yöne bakmaya başlamıştım O; soldan gelen mini etekli bir çok alımlı bir kadındı... yanımdakine çaktırmamak için yürüyen merdivene biniyormuş gibi yapmaya çalıştım.. yukarı çıkan merdiven yerine aşağı inen merdivene adım attığımın farkına bile varamadım.. adımımı attım ve dengemi kaybettim belliki düşecektim son umut ve refleks olarak karşıdan aşağı doğru inen ben ve diğer erkekler gibi kadına bakan 45-50 yaşlarında takım elbiseli çatık kaşlı adamın kolundan tuttum...
bir an dünya karardı... gözümü açtığımda etrafta menemen için özel seçtiğim domatesler ve kolundan hala tutuyor olduğum adam vardı.. göz gözeydik ve hiçte dost canlısı gibi bakmıyordu..
kadına rezil olduğuma mı? etrafa saçılan özel seçtiğim domateslere mi? adamın düşmanca bakışlarına mı? yoksa azunun soracağı hesaptan mı? korkmalıydım bilemiyordum hemen adamın kolunu bıraktım ve aradan geçen o 3 saniyelik dilimde ikimizde kadına son kez baktık.. kafasını çevirip bize bakmamıştı bile kendime gelince ayağa kalktım adamıda kaldırıp özür diledim iyi adammış yinede bişey demedi
sonra hiç bişey olmamış gibi domatesleri yerde bırakıp çaktırmadan tekrar sebze reyonuna yöneldim yanımdaki hiddetli azuyla... bunun acısı menemenden sonra çıktı tabii..
neyse ben yine doymuştum ya gerisi önemli değil
o akşam evde domates kalmamıştı canım fena derecede menemen istiyordu
hem biraz gezmek hem domates almak hemde evin eksikliklerini gidermek için süpermarkete gitmeye karar verdik gıcığın iki ayağımı bir pabuca sokmasıyla aceleyle çıktık dışarıya...
o çok sevdiğim siyah pijamamla çıktığımı yarı yolda farketmiştim ki geri dönmeye üşendim.. o çok özel bir pijamaydı kırmızı rengiyle en soğuk gecelerin vazgeçilmez ısıtıcısı olduğunu belli ediyordu..
neyse
markete girdik güvenlik görevlilerinin garip bakışları arasında içeride kalabalığın içinde kaybolduk ben bir saniye bile durmadan sebze reyonuna yönelmiştim..
benim için vazgeçilmez bir hazine olan domatesler hemen karşımda kilolarca duruyordu.. o hırsla domatesleri kucaklayıp poşete doldurmaya başladım..
bir yandan poşete dolduruyor diğer yandan "taze mi lan acaba?" diye düşünerekten zavallı domatesleri vıcıklıyordum
domatesi tarttıktan sonra yukarı katı bir gezelim dedim
o gecenin menemenle geçeceği düşüncesiyle yürüyen merdivenlere mutlu ve kendinden emin adımlarla yürüdük
merdivenin ağzına geldiğimizde birden iç güdülerim bana sol tarafa bakmamı söyledi.. evet o ordaydı!!!
bütün erkekler eşlerinden/sevgililerinden yiyeceği azarı göze alarak ona bakıyorlardı bende bu riski alarak o yöne bakmaya başlamıştım O; soldan gelen mini etekli bir çok alımlı bir kadındı... yanımdakine çaktırmamak için yürüyen merdivene biniyormuş gibi yapmaya çalıştım.. yukarı çıkan merdiven yerine aşağı inen merdivene adım attığımın farkına bile varamadım.. adımımı attım ve dengemi kaybettim belliki düşecektim son umut ve refleks olarak karşıdan aşağı doğru inen ben ve diğer erkekler gibi kadına bakan 45-50 yaşlarında takım elbiseli çatık kaşlı adamın kolundan tuttum...
bir an dünya karardı... gözümü açtığımda etrafta menemen için özel seçtiğim domatesler ve kolundan hala tutuyor olduğum adam vardı.. göz gözeydik ve hiçte dost canlısı gibi bakmıyordu..
kadına rezil olduğuma mı? etrafa saçılan özel seçtiğim domateslere mi? adamın düşmanca bakışlarına mı? yoksa azunun soracağı hesaptan mı? korkmalıydım bilemiyordum hemen adamın kolunu bıraktım ve aradan geçen o 3 saniyelik dilimde ikimizde kadına son kez baktık.. kafasını çevirip bize bakmamıştı bile kendime gelince ayağa kalktım adamıda kaldırıp özür diledim iyi adammış yinede bişey demedi
sonra hiç bişey olmamış gibi domatesleri yerde bırakıp çaktırmadan tekrar sebze reyonuna yöneldim yanımdaki hiddetli azuyla... bunun acısı menemenden sonra çıktı tabii..
neyse ben yine doymuştum ya gerisi önemli değil