Erkeklerin sünnet edilmesinin HIV virüsünün yayılmasını engelleyip engellemediği konusunda yapılan iki tıbbi araştırma beklenenden daha olumlu sonuçlar ortaya koydu.
Hatta araştırmayı yürüten Amerikan Sağlık Enstitüsü’nden yetkililer, bulguların açıklığı karşısında araştırmalara planlanandan erken son verdiler.
Kenya ve Uganda’da sekiz bin kişinin katılımıyla yapılan denemelerde, sünnetin AIDS’e yol açan virüse yakalanma riskini yarı yarıya azalttığı belirlendi. Ancak bu, yöntemin kesin koruma sağlamadığını da gösteriyor.
Uzmanlar yine de bulguların son derece kaydadeğer olduğu düşünülürse, uygulamanın geniş bir yelpazeye yayılmasını geciktirmenin etiğe aykırı olacağını söylediler.
‘KESİN ÇÖZÜM SANILMASIN’
Dünya Sağlık Örgütü de bulguların son derece çarpıcı olduğunu kabul etti, ancak bu uygulamanın prezervatif kullanımı gibi daha güvenli yöntemlerin bütünüyle yerini alamayacağını vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Kevin De Cock, “Sünnetli erkekler kendilerini korunmuş saymamalı” uyarısında bulunurken, kuruluş yakında bulguların etkisini bir toplantı düzenleyerek tartışacak.
Sünnetin HIV’e etkisi uzun yıllardır tartışılıyor. 1980’den bu yana bu yönde savlar gündeme geliyor.Ancak ilk kez geçen yıl Güney Afrika’da yapılan bir araştırmada olumlu sonuçlar alınmıştı.
Bu durumu sünnet derisindeki bazı özel hücrelerin HIV virüsüne daha açık olmasıyla açıklayanlar var. Ayrıca alt tabakadaki derinin daha az hassas olması nedeniyle, kanama ve enfeksiyon riskinin azaldığı düşünülüyor.
Hatta araştırmayı yürüten Amerikan Sağlık Enstitüsü’nden yetkililer, bulguların açıklığı karşısında araştırmalara planlanandan erken son verdiler.
Kenya ve Uganda’da sekiz bin kişinin katılımıyla yapılan denemelerde, sünnetin AIDS’e yol açan virüse yakalanma riskini yarı yarıya azalttığı belirlendi. Ancak bu, yöntemin kesin koruma sağlamadığını da gösteriyor.
Uzmanlar yine de bulguların son derece kaydadeğer olduğu düşünülürse, uygulamanın geniş bir yelpazeye yayılmasını geciktirmenin etiğe aykırı olacağını söylediler.
‘KESİN ÇÖZÜM SANILMASIN’
Dünya Sağlık Örgütü de bulguların son derece çarpıcı olduğunu kabul etti, ancak bu uygulamanın prezervatif kullanımı gibi daha güvenli yöntemlerin bütünüyle yerini alamayacağını vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Kevin De Cock, “Sünnetli erkekler kendilerini korunmuş saymamalı” uyarısında bulunurken, kuruluş yakında bulguların etkisini bir toplantı düzenleyerek tartışacak.
Sünnetin HIV’e etkisi uzun yıllardır tartışılıyor. 1980’den bu yana bu yönde savlar gündeme geliyor.Ancak ilk kez geçen yıl Güney Afrika’da yapılan bir araştırmada olumlu sonuçlar alınmıştı.
Bu durumu sünnet derisindeki bazı özel hücrelerin HIV virüsüne daha açık olmasıyla açıklayanlar var. Ayrıca alt tabakadaki derinin daha az hassas olması nedeniyle, kanama ve enfeksiyon riskinin azaldığı düşünülüyor.