Su Altında Yapıştırıcı Salgılayan Deniz Canlısı: FORAMİNİFE

meridyen2

Kayıtlı Üye
Su Altında Yapıştırıcı Salgılayan Deniz Canlısı: FORAMİNİFER


320.jpg


Foraminiferler, okyanus yaşamı için neden hayati bir öneme sahiptir?
Bu canlıların salgıladıkları su geçirmeyen yapıştırıcının özellikleri nelerdir?
Bilim adamları bu yapıştırıcıdan yola çıkarak hangi alanlarda ürün geliştirmeyi hedeflemektedirler?
Darwin yaklaşık 150 yıl önce foraminiferler hakkında hangi açıklamayı yapmıştır?

“Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir.” (Bakara Suresi, 117)

Foraminiferler, okyanus yaşamı için hayati öneme sahiptir. Bu canlıların kalsiyum karbonat kabukları, çok miktarda bir araya geldiği zaman, bir nevi 'karbon havuzu' oluşturur ve sudaki karbonu emerler. Bilim adamları canlının bu özelliği ile oldukça yakından ilgilenmektedirler. Çünkü bu özellik atmosferdeki sera etkisini dengelemek açısından araştırmacılara yeni ufuklar açmaktadır. Ancak bu canlının benzersiz yapısı, sadece atmosferdeki sera etkisini düzenlemede bilim adamlarına yol gösterici olmakla kalmamıştır. Yapılan araştırmalar neticesinde bu canlının başka dikkat çekici bir özelliği daha anlaşılmıştır. Foraminiferlerin doğal bir yapışkan özelliği bulunmaktadır.

Foraminiferlerin Salgıladıkları Su Geçirmeyen Yapıştırıcı

Dallanan ve yer yer birbirleri ile birleşen ince uzun yalancı ayakları ile kabuklu foraminiferler diğer kökbacaklılardan farklıdırlar. Bazı cinslerinde kabuk kalsiyum karbonattan oluşur. Kabuğun dışarı açılan büyük bir deliği vardır. Çoğunda büyük delikle birlikte birçok küçük delik de vardır. Yalancı ayaklar kabuktaki bu deliklerden dışarı çıkarak, besin yakalamak için kullanılır. Bazı cinslerinde ise kabuklar, jelatin gibi bir salgı maddesi içine gömülmüş olan kum taneleri, sünger uzantıları ya da benzeri yabancı cisimlerden meydana gelir. Canlı, bu yabancı cisimleri ve yalancı ayaklarını özel var edilmiş yapışkan salgı maddesiyle kendisine yapıştırır.

Foraminiferlerin salgıladıkları yapıştırıcı maddenin altyapısı karbonhidratlarla kaplı bir proteindir. Canlının hücreleri kabuktaki zarımsı deliğe, bağımsız organellerden farklı yapışkan bileşenler salgılamakta, bu bileşen daha sonra yapışkan bir lif haline gelmektedir.

Bilim adamları, söz konusu materyali analiz için bileşenlerine ayrıştırdıklarında ortaya üstün bir ustalık çıktığını görmüşlerdir. Bilim adamlarının hedefi söz konusu yapışkan özelliği biyotıpta kullanmaktır.

Biyotıpta bu yapıdan, özellikle nörolojik ameliyatlarda, takma kol ve bacakların kullanımının uygun hale getirilmesinde, diş operasyonlarında ve daha çok çeşitli sağlık alanlarında faydalanılması hedeflenmektedir.

Foraminiferler Üzerinde Yapılan Araştırmalar...

Foraminiferler üzerinde yapılan araştırmalar, Amerikan Ulusal Bilim Vakfı'nın desteklediği 'Birleşik Devletler Antartika Programı' tarafından yürütülmektedir.

New York Eyaleti Wadsworth Sağlık Merkezi'nden Sam Bowser, 20 yıldır, biyolojik açıdan zengin olan Antartika denizlerinde bu tek hücreli canlıları araştırmaktadır.

Amerikan Ulusal Bilim Vakfı her yıl pek çok üniversite ve araştırma enstitüsüne milyonlarca dolarlık parasal yardım sağlayarak bilimsel araştırmaları destekleyen bir kurumdur. Bu kurumun bünyesinde bulunan Birleşmiş Milletler Antartika Programında 1900 görevli çalışmaktadır. Foraminiferlerin yapısı ile ilgili bu yazıyı okurken unutulmaması gereken çok önemli bir nokta vardır. İnsanlık tarihi boyunca eğitim ve araştırma konularında son aşamaya gelmiş bulunan bu kurumlar, tırnak büyüklüğündeki bir canlının benzersiz özelliklerini öğrenebilmek için muazzam çaba harcamaktadırlar. Bu canlıdan elde edilen ve edilecek olan değerli bilgilerin değerlendirilmesi ve gerekli yerlerde kullanılmasıyla insanlığa pek çok alanda hizmet edileceği öngörülmektedir.

“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 4)

Foraminiferler, dikkatle seçtikleri parçacıkları kendilerine yapıştırırlar. Bazı türleri sadece sünger yapılarını, bazıları mineral taneciklerini, bazıları ise sadece belirli büyüklükteki kum taneciklerini toplarlar. Bazı foraminiferler büyük kum taneciklerinin arasını doldurmak için küçük kum tanecikleri kullanırlar.

Darwin’in Foraminifer İtirafı

İnsanların bir kısmı gözle görülmeyen canlılar olan mikroorganizmaların son derece basit yapılı varlıklar olduklarını sanmaktadırlar. Bu canlıların özellik ve güçlerinden haberdar değildirler.

Evrimciler de tek hücreli canlıların biyolojisiyle ilgili evrim hikayeleri anlatırken, bu bilgi eksikliğinden faydalanırlar. Aldatmaca üzerine temellendirilmiş olan evrim teorisinin takipçileri mikro canlıların kompleks özelliklerini dile getirmekten kaçınırlar. Hatta gerçekleri gizlemek için bu canlıların isimlerinin yanına 'ilkel' kelimesini eklerler. Oysa foraminifer örneğinde de görüldüğü gibi bu canlılar da tesadüfen ortaya çıkması mümkün olmayan, son derece kompleks özelliklere sahiptirler.

Foraminiferlerin özellikleri görmezden gelinemeyecek kadar üstündür. Charles Darwin dahi bu canlıdan ne kadar etkilendiğini şu sözlerle belirtmiştir:

“Görünüşe göre farklı boyutlardaki kum tanelerini seçen protozoon türünün (foraminiferler protozoon türüdür) durumu şimdiye kadar duyduğum neredeyse en harika gerçek. Bunları yapmaya yetecek zihni güce sahip olduklarına insan inanamıyor ve herhangi bir yapının yapışkanlık özelliğinin nasıl bu kadar başarılı olduğu herhangi bir anlayışa sığmıyor.”

Okyanus mikroorganizmaları ve foraminiferler hakkında yirmi yıldır araştırma yapan Sam Bowser ise kendi internet sitesinde bu canlıların olağanüstü yapıda olduklarını şu sözlerle açıklamaktadır:

“Foraminiferler etraflarından seçtikleri parçacıkları kendilerine yapıştırırlar. Seçtikleri parçacıklarda da çok dikkatlidirler. Bazı türleri sadece sünger yapılarını, bazıları da mineral taneciklerini, bazıları ise sadece belirli büyüklükteki kum taneciklerini toplarlar. Bazı foraminiferler büyük kum taneciklerinin arasını doldurmak için küçük kum tanecikleri kullanırlar. Biz de Darwin gibi bu yeteneğin tamamen olağanüstü olduğunu düşünüyoruz ve araştırmalarımızın bir bölümünü bu işlemi nasıl yaptıklarını anlayabilmek için kullanıyoruz.”

Sera Etkisi Nedir?

Atmosferin, ışığı geçirme ve ısıyı tutma özelliği vardır. Bu ısıtma ve yalıtma özelliğine sera etkisi adı verilir. Güneş'ten gelen ışınlar, atmosferi geçerek yeryüzünü ısıtır. Atmosferdeki gazlar yeryüzündeki ısının bir kısmını tutar ve yeryüzündeki ısı kaybına engel olurlar.

Allah Örneksiz Yaratandır

Foraminiferler, evrim teorisinin nasıl büyük bir çıkmaz içerisinde olduğunu ispatlayan milyarlarca canlıdan yalnızca bir tanesidir. Bu canlının özelliklerine evrimcilerin iddialarıyla açıklama getirilmesi imkansızdır. Foraminiferler, Allah’ın yaratmasındaki üstün akıl ve kudretin açık bir tecellisidir. Allah örneksiz yaratandır. O’nun yarattığı varlıkların hiçbir örneği olmadığı gibi foraminiferlerin de bir örneği yoktur. Allah Kuran’da, sonsuz yaratma gücünü kullarına şöyle bildirmektedir:

“Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik.” (Zuhruf Suresi, 48)

Foraminiferler Hakkında…
Foraminiferler, 550 milyon yıldır hiç değişmemiş olan tek hücreli kabuklu canlılardır.
Çoğunlukla denizlerde, birkaç türü de tatlı sularda yaşarlar.
Mikroskobik yöntemlerle görüntülendiğinde, her birinin olağanüstü güzelliklere sahip olduğu dikkat çeker. Birbirinden çok farklı şekillerdeki foraminiferler, Allah'ın benzersiz sanatının doğadaki örneklerinden sadece birkaçıdır.
Bu türün en büyüğü yalnızca bir tırnak kadar olmasına rağmen kendi ağırlığının çok üzerindeki canlıları bile yakalayabilmektedir.

Foraminifer fosilleri çoğunlukla kuzey yarımkürenin ılıman bölgelerinde
bulunmakla birlikte dünyanın hemen her yerinde bu fosillere rastlamak mümkündür. 550 milyon yıldır yeryüzünde var olan bu canlıların kabuklarının fosilleri, bugünkü kireçtaşı yataklarını oluşturmuştur.
Günümüzde de sayısız foraminifer yaşamaktadır.
(alıntı harun yahya ilmimercek)
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst