` βэγzα '
Banned
Bu ülkenin Mecnun'u olduklarını söyleyen Erol Erdoğan, “Biz milletimizin derdine derman, aşkına Leyla, maşukuna Mecnun olmak için uğraşırız, uğraşıyoruz, uğraşacağız. Bizim için insanlık budur, siyaset budur, hizmet budur” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turhan Alçelik ile birlikte Tuzla'nın Mimar Sinan Mahallesi'nde yaşanan sel felaketinde mağdur olan aileleri ziyaret eden Erol Erdoğan, daha sonra partisinin mahalle temsilciliği açılışına katıldı. Şifa ve Mimar Sinan Mahallelerine hizmet verecek olan mahalle temsilciliği açılışında konuşan Erol Erdoğan, mahalle temsilciliklerine büyük önem verdiklerini, İstanbul'un en ücra köşelerine temsilcilikleriyle ulaştıklarını ve temsilciliklerinin mahallelerin kalbi olduğunu söyledi.
BİZ BU ÜLKEYE AŞK GÖZÜYLE BAKIYORUZ
Erol Erdoğan, hizmet anlayışlarını Mecnun ile Leyla aşkına atıfta bulunarak şu şekilde anlattı: “Padişah, Mecnun'un aşkından deli divane olup çöllere düşmesine sebep olan Leyla'yı çok merak eder, onun bulunup huzuruna getirilmesini emreder. Leyla'yı bulup getirirler. Padişah, Leyla'yı görünce hayretler içinde kalıp sorar:
- "Mecnun'un aşkından deli divane olup çöllere düştüğü Leyla sen misin? Senin öyle fevkalade bir güzelliğin olmadığı gibi, diğer kadınlardan hiçbir farkın yok. Hatta daha da çirkinsin. Hal böyle iken nasıl olur da Mecnun senin için deli divane olur."
- Leyla hiç tereddüt etmeden cevap verir;
- "Padişahım sus! Sen Mecnun değilsin. Bendeki güzelliği görebilmen için sende Mecnun'un gözlerinin olması ve bana Mecnun'un gözleriyle bakman gerekir" der. '
Bazları, bu ülkeye bizim gözümüzle bakmıyor olabilirler. Şu güzelim İstanbul'a bizim aşk gözümüzle bakmıyor olabilirler. Böyle gelmiş böyle gider, size mi kaldı yanlışları düzeltmek, yolsuzluğu engellemek diyebilirler. Ama biz bu ülkenin Mecnunuyuz. Biz kimsesizlerin, dertlilerin, yetimlerin, işsizlerin, mazlumların, garibanların dostuyuz; onların derdine derman, aşkına Leyla, maşukuna Mecnun olmak için uğraşırız, uğraşıyoruz, uğraşacağız. Bizim için insanlık budur. Siyaset budur. Hizmet budur.”
SAADET MECLİS'TE OLSAYDI!
Saadet Partisi'nin Mecliste olmasının çok şeyi değiştireceğini ileri süren Erol Erdoğan, en başta AK Parti'nin bu kadar şımarık ve aciz olamayacağını iddia etti.
Erdoğan şöyle konuştu:
“Saadet Partisi Mecliste olsaydı; CHP, milletin hayrına olan her işte istemezük diyebilir miydi?, MHP, milletin hayrına hiçbir iş yapmadan milliyetçilik yapabilir miydi?, DTP, Kürtlerin güya tek temsilcisi gibi astığım astık diyebilir miydi? Bu AKP; bu kadar şımarık veya bu kadar aciz olabilir miydi Numan Kurtulmuş, bilge adam olarak meclis kürsüsünden konuşabilseydi… O mecliste doğruya doğru diyen, yanlışa yanlış diyen bir ses olacaktı. Kavga etmeden, hakaret etmeden adam gibi muhalefet nasıl yapılır o gösterilmiş olacaktı.”
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turhan Alçelik ile birlikte Tuzla'nın Mimar Sinan Mahallesi'nde yaşanan sel felaketinde mağdur olan aileleri ziyaret eden Erol Erdoğan, daha sonra partisinin mahalle temsilciliği açılışına katıldı. Şifa ve Mimar Sinan Mahallelerine hizmet verecek olan mahalle temsilciliği açılışında konuşan Erol Erdoğan, mahalle temsilciliklerine büyük önem verdiklerini, İstanbul'un en ücra köşelerine temsilcilikleriyle ulaştıklarını ve temsilciliklerinin mahallelerin kalbi olduğunu söyledi.
BİZ BU ÜLKEYE AŞK GÖZÜYLE BAKIYORUZ
Erol Erdoğan, hizmet anlayışlarını Mecnun ile Leyla aşkına atıfta bulunarak şu şekilde anlattı: “Padişah, Mecnun'un aşkından deli divane olup çöllere düşmesine sebep olan Leyla'yı çok merak eder, onun bulunup huzuruna getirilmesini emreder. Leyla'yı bulup getirirler. Padişah, Leyla'yı görünce hayretler içinde kalıp sorar:
- "Mecnun'un aşkından deli divane olup çöllere düştüğü Leyla sen misin? Senin öyle fevkalade bir güzelliğin olmadığı gibi, diğer kadınlardan hiçbir farkın yok. Hatta daha da çirkinsin. Hal böyle iken nasıl olur da Mecnun senin için deli divane olur."
- Leyla hiç tereddüt etmeden cevap verir;
- "Padişahım sus! Sen Mecnun değilsin. Bendeki güzelliği görebilmen için sende Mecnun'un gözlerinin olması ve bana Mecnun'un gözleriyle bakman gerekir" der. '
Bazları, bu ülkeye bizim gözümüzle bakmıyor olabilirler. Şu güzelim İstanbul'a bizim aşk gözümüzle bakmıyor olabilirler. Böyle gelmiş böyle gider, size mi kaldı yanlışları düzeltmek, yolsuzluğu engellemek diyebilirler. Ama biz bu ülkenin Mecnunuyuz. Biz kimsesizlerin, dertlilerin, yetimlerin, işsizlerin, mazlumların, garibanların dostuyuz; onların derdine derman, aşkına Leyla, maşukuna Mecnun olmak için uğraşırız, uğraşıyoruz, uğraşacağız. Bizim için insanlık budur. Siyaset budur. Hizmet budur.”
SAADET MECLİS'TE OLSAYDI!
Saadet Partisi'nin Mecliste olmasının çok şeyi değiştireceğini ileri süren Erol Erdoğan, en başta AK Parti'nin bu kadar şımarık ve aciz olamayacağını iddia etti.
Erdoğan şöyle konuştu:
“Saadet Partisi Mecliste olsaydı; CHP, milletin hayrına olan her işte istemezük diyebilir miydi?, MHP, milletin hayrına hiçbir iş yapmadan milliyetçilik yapabilir miydi?, DTP, Kürtlerin güya tek temsilcisi gibi astığım astık diyebilir miydi? Bu AKP; bu kadar şımarık veya bu kadar aciz olabilir miydi Numan Kurtulmuş, bilge adam olarak meclis kürsüsünden konuşabilseydi… O mecliste doğruya doğru diyen, yanlışa yanlış diyen bir ses olacaktı. Kavga etmeden, hakaret etmeden adam gibi muhalefet nasıl yapılır o gösterilmiş olacaktı.”