AySe^^
Bayan Üye
Kadınlara ''35 yaşa kadar doğur'' denir de erkeklere hiç söz edilmez... Oysa 38 yaşa işaret eden son araştırmalar erkeklerin iktidarını sarsacak türden!
Erkeklerin baba olma yeteneğinin ölünceye kadar sürdüğü sanılıyordu. Kadınlara "35 yaşına kadar doğur'' telkini yapılırken erkekler zaman konusunda hiç sıkıştırılmıyordu. Halbuki son araştırmaların sonuçları, erkekleri hayal kırıklığına uğratacak hatta iktidarlarını bir miktar sarsacak gibi! Mesude Erşan'ın Hürriyet'teki haberine göre spermlerdeki değişim 38 yaşında başlıyor... Okuyun... 38'DEN SONRA SPERMLER YAŞLANMAYA BAŞLIYOR Yaşlanan sadece kadınların yumurtaları değil. Spermler de yaşlanma ve çevresel koşullardan nasibini alıyor. Erkeklerin de yaşı ilerledikce, spermlerinin kalitesi bozuluyor. Bu gelişmeler için erkeklerin çok yaş alması şart değil, 38 yaşından sonra spermlerde değişim başlıyor. Kadınlara nasıl "En geç 35 yaşına kadar doğur" deniyorsa, erkeklere de "Elini çabuk tut" deniyor artık! Çünkü 38'inden sonra sperm sayısı azalıyor ve yumurtayı dölleyemiyor. Ayrıca yaşlı spermlerle meydana gelen gebeliklerde düşük riski de artıyor... Şimdi bilim adamları erkeklerin spermlerini bazı vitamin ve mineral kokteyleriyle gençleştirmenin peşinde. Yöntemlerden biri de genç ve sağlıklı kadın yumurtası. (Erkeklerde sperm sayı ve hareketi normal olsa bile bazı durumlarda çift çocuk sahibi olamıyor. Hatta bu çiftlerde tedavi amaçlı yapılan aşılama ve/veya tüp bebek tedavileri de başarılı olamıyor. Fransa ve Belçika'da laboratuvarları bulunan genetik ve embriyoloji uzmanı Dr. Moncef Benkhalifia, "Kesinlikle biliyoruz ki yaşın, spermin genetik yapısını bozucu etkisi var" diyor. Spermin kalitesini farklı vitamin kombinasyonları, vitaminler, antioksidanlarla artırmaya yönelik bazı uygulamalar denendi halen de deneniyor. Bunlar aslında inderekt yöntemler. Yani ağızdan alınıyor, genel vücut sistemi üzerinden sperm üretimini de etkilemesi bekleniyor. Bir başka grup doktor aynı amaçla yüksek doz C vitamini verdi. Sonuçta beklenenin tam aksine etki yaptı ve sperm kalitesini çok kötü etkiledi. İYİ SPERM ÜRETİMİ İÇİN ORTAM HAZIRLANIYOR Dr. Benkhalifia, "Spermin DNA'sında bozulma varsa bile yumurtayı dölleyebilir. Bu dölleme yanıltmamalı. Çünkü spermin DNA'sı bozulmuşsa, oluşturduğu embriyo gelişimini sürdüremez. Spermin DNA'sındaki kırılmaların önlenmesi için çok düşük dozda C ve E vitamini, betakeraton, selenyum, çinko veriyoruz. Bu tedavi bütün vücudun oksidatif stresini alıyor. İyi sperm üretimi için ortam hazırlıyor" diyor. Sperm gelişimi süreci yumurtadan daha uzun sürüyor. Yumurtalar 28 günlük sikluslarla üretilirken, sperm için ortalama 72 güne ihtiyaç var. Dolasıyla vitamin-mineral tedavisinin sonuç vermesi için 3 ay gerekiyor. OLGUNLAŞMAYAN SPERME ÇİNKO VE D VİTAMİNİ Spermle ilgili bir diğer sorun da "prematüre" olması. Spermin DNA zincirindeki bozulmaya bağlı olgunlaşma sorunu olduğunda da yumurtayı döllemesi mümkün. Hatta embriyo 3-5 gün gelişimini sürdürüyor. Fakat rahime tutunma oranı düşük. Prematüre spermler, erken düşüklere yol açıyor. Dr. Benkhalifia bu sorunun tedavisinde de çinko ve D vitamininden yararlandıklarını anlatıyor. Bunun için C ve E vitaminin kullanılmasına gerek duyulmuyor. Bundan da yarar görmek için 3 ay uygulanması öneriliyor. Bazı şanssız erkeklerde yukarıda sözü edilen sorunların her ikisi de görülüyor. Bu durumdaki erkeklere yönelik çok güçlü tedaviler veriliyor. 3 ay boyunca çinko ve güçlü antioksidan kompleksleri içiyorlar. Dr. Benkhalifia, kullandıkları vitamin ve minerallerin tümünün doğal yollardan elde edildiğini, kimsayal ürünleri tercih etmediklerini belirtiyor. KADIN YUMURTASI İLAÇ GİBİ! Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Timur Gürgan'ın verdiği bilgiye göre, spermlerdeki yumurtayı dölleme bozukluğunun temel nedenlerinden biri sperm kafasında yumurta zarını eriterek içeriye girmesini sağlayan sistemdeki bozukluk. Bir diğeri de spermlerin genetik yapısının, kadın yumurtasıyla uygun şekilde birleşmesine izin vermemesi. Sperm DNA'sında ortaya çıkan kırılmaların ve kopmaların yaşla birlikte artması diğer önemli bir faktör. Prof. Dr. Gürgan, "Genç ve sağlıklı kadın yumurtasının bu sorunların bir kısmını iyileştirici etkisi var. Bu nedenle sperm problemi taşıyan çiftlerde, kadın yumurtalarının farklı yöntemlerle ve ilaçlarla desteklenmesi fayda sağlayabiliyor. Bu durumlarda yumurta gelişimine katkıda bulunabilecek vitamin, eser element ve enzim destekleriyle kadının bünyesine uygun yumurta destekleyici ilaçların verilmesiyle yapılan tedaviler uygulanıyor" diyor. "ERKEKTE SINIR 50 YAŞ" Erkekler her yaşta baba olur efsanesi yıkılıyor mu sorusuna karşılık ise Dr. Benkhalifia'nın yanıtı açık: "Bence 55-60'dan sonra erkeğin baba olması zor. Kadınlarda üremeyle ilgili sorunlar nasıl 35'inden sonra başlıyorsa, erkekler için de 50 yaşından sonra başladığını söyleyebilirim" diyor. Üremede anahtar oyuncunun yumurta olduğunu hatırlatan Dr. Benkhalifia, şunları söylüyor: "Yumurta liderdir. Yumurta en hızlı ve yarışmayı kazanan ve zarını geçebilen spermi seçiyor. Yumurta iyiyse, iyi embriyo geliştiririz. Kötüyse kötü embriyo gelişir. Yumurta spermdeki bazı sorunları halledebilir. Ama spermdeki anomali büyükse yumurtanın yapabileceği birşey yok. SPERMLERİN BAŞKA DÜŞMANLARI Erkeklerde sperm yapımını kontrol eden genetik program Y kromozomu üzerinde bulunuyor. Sperm yapabilme programındaki bozukluk aileden kötü miras olarak aktarılabiliyor. Yüzyılın sorunu stres, spermleri de vuruyor. Kalite ve sayısını düşürüyor. Tiryakileri kızacak ama sigaranın olumsuz etkisi o kadar kesin ki artık tartışılmıyor bile. Alkol ve sigara, kısırlığa yol açmakla kalmıyor, düşüklere ve anomalilik bebek doğumları riskini de artırıyor. Erkeğin yaşı yükseldikçe, gebe kalma oranı düşüyor 12 bin 200 çiftin incelenmesiyle yapılan bir araştırma gebelik oranlarıyla, erkek yaşı arasındaki bağlantıyı ortaya koydu. Araştırmada spermin kalitesi, morfolojisi ve sayısının yanı sıra gebelik, düşük ve doğum oranlarına bakıldı. Araştırmanın kadınlarla ilgili verilerinde sürpriz yoktu. Beklendiği gibi 35 yaş ve üstü kadınlarda gebelik oranlarının ciddi bir şekilde düşüyor. Sürpriz erkek tarafından geldi. Tüp bebekte 35 yaş ve üstü erkeklerin spermi kullanıldığında, gebe kalma oranı düşüyor, düşük oranı artıyordu. Araştırmaya göre, 34 yaşındaki erkeklerin spermleri kullanıldığında oluşan gebeliklerde düşük oranı yüzde 16.7. 35-39 yaş arası erkeklerde bu oran yüzde 19.5’e, 44 ve üstü yaşlarda ise yüzde 32.4’e çıkıyor. Erkeğin yaşı 39’dan 44’e çıktığında gebelik oranı yüzde 13.4’den yüzde 10.9’lara kadar düştü. Bu durumda sağlıklı ve genç çiftlerin üreme hücrelerinde henüz sorun yokke sperm ve yumurtalarını veya embriyolarını dondurmaları ve kendilerini hazır hissettiklerine anne-baba olmaları mümkün.
Erkeklerin baba olma yeteneğinin ölünceye kadar sürdüğü sanılıyordu. Kadınlara "35 yaşına kadar doğur'' telkini yapılırken erkekler zaman konusunda hiç sıkıştırılmıyordu. Halbuki son araştırmaların sonuçları, erkekleri hayal kırıklığına uğratacak hatta iktidarlarını bir miktar sarsacak gibi! Mesude Erşan'ın Hürriyet'teki haberine göre spermlerdeki değişim 38 yaşında başlıyor... Okuyun... 38'DEN SONRA SPERMLER YAŞLANMAYA BAŞLIYOR Yaşlanan sadece kadınların yumurtaları değil. Spermler de yaşlanma ve çevresel koşullardan nasibini alıyor. Erkeklerin de yaşı ilerledikce, spermlerinin kalitesi bozuluyor. Bu gelişmeler için erkeklerin çok yaş alması şart değil, 38 yaşından sonra spermlerde değişim başlıyor. Kadınlara nasıl "En geç 35 yaşına kadar doğur" deniyorsa, erkeklere de "Elini çabuk tut" deniyor artık! Çünkü 38'inden sonra sperm sayısı azalıyor ve yumurtayı dölleyemiyor. Ayrıca yaşlı spermlerle meydana gelen gebeliklerde düşük riski de artıyor... Şimdi bilim adamları erkeklerin spermlerini bazı vitamin ve mineral kokteyleriyle gençleştirmenin peşinde. Yöntemlerden biri de genç ve sağlıklı kadın yumurtası. (Erkeklerde sperm sayı ve hareketi normal olsa bile bazı durumlarda çift çocuk sahibi olamıyor. Hatta bu çiftlerde tedavi amaçlı yapılan aşılama ve/veya tüp bebek tedavileri de başarılı olamıyor. Fransa ve Belçika'da laboratuvarları bulunan genetik ve embriyoloji uzmanı Dr. Moncef Benkhalifia, "Kesinlikle biliyoruz ki yaşın, spermin genetik yapısını bozucu etkisi var" diyor. Spermin kalitesini farklı vitamin kombinasyonları, vitaminler, antioksidanlarla artırmaya yönelik bazı uygulamalar denendi halen de deneniyor. Bunlar aslında inderekt yöntemler. Yani ağızdan alınıyor, genel vücut sistemi üzerinden sperm üretimini de etkilemesi bekleniyor. Bir başka grup doktor aynı amaçla yüksek doz C vitamini verdi. Sonuçta beklenenin tam aksine etki yaptı ve sperm kalitesini çok kötü etkiledi. İYİ SPERM ÜRETİMİ İÇİN ORTAM HAZIRLANIYOR Dr. Benkhalifia, "Spermin DNA'sında bozulma varsa bile yumurtayı dölleyebilir. Bu dölleme yanıltmamalı. Çünkü spermin DNA'sı bozulmuşsa, oluşturduğu embriyo gelişimini sürdüremez. Spermin DNA'sındaki kırılmaların önlenmesi için çok düşük dozda C ve E vitamini, betakeraton, selenyum, çinko veriyoruz. Bu tedavi bütün vücudun oksidatif stresini alıyor. İyi sperm üretimi için ortam hazırlıyor" diyor. Sperm gelişimi süreci yumurtadan daha uzun sürüyor. Yumurtalar 28 günlük sikluslarla üretilirken, sperm için ortalama 72 güne ihtiyaç var. Dolasıyla vitamin-mineral tedavisinin sonuç vermesi için 3 ay gerekiyor. OLGUNLAŞMAYAN SPERME ÇİNKO VE D VİTAMİNİ Spermle ilgili bir diğer sorun da "prematüre" olması. Spermin DNA zincirindeki bozulmaya bağlı olgunlaşma sorunu olduğunda da yumurtayı döllemesi mümkün. Hatta embriyo 3-5 gün gelişimini sürdürüyor. Fakat rahime tutunma oranı düşük. Prematüre spermler, erken düşüklere yol açıyor. Dr. Benkhalifia bu sorunun tedavisinde de çinko ve D vitamininden yararlandıklarını anlatıyor. Bunun için C ve E vitaminin kullanılmasına gerek duyulmuyor. Bundan da yarar görmek için 3 ay uygulanması öneriliyor. Bazı şanssız erkeklerde yukarıda sözü edilen sorunların her ikisi de görülüyor. Bu durumdaki erkeklere yönelik çok güçlü tedaviler veriliyor. 3 ay boyunca çinko ve güçlü antioksidan kompleksleri içiyorlar. Dr. Benkhalifia, kullandıkları vitamin ve minerallerin tümünün doğal yollardan elde edildiğini, kimsayal ürünleri tercih etmediklerini belirtiyor. KADIN YUMURTASI İLAÇ GİBİ! Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Timur Gürgan'ın verdiği bilgiye göre, spermlerdeki yumurtayı dölleme bozukluğunun temel nedenlerinden biri sperm kafasında yumurta zarını eriterek içeriye girmesini sağlayan sistemdeki bozukluk. Bir diğeri de spermlerin genetik yapısının, kadın yumurtasıyla uygun şekilde birleşmesine izin vermemesi. Sperm DNA'sında ortaya çıkan kırılmaların ve kopmaların yaşla birlikte artması diğer önemli bir faktör. Prof. Dr. Gürgan, "Genç ve sağlıklı kadın yumurtasının bu sorunların bir kısmını iyileştirici etkisi var. Bu nedenle sperm problemi taşıyan çiftlerde, kadın yumurtalarının farklı yöntemlerle ve ilaçlarla desteklenmesi fayda sağlayabiliyor. Bu durumlarda yumurta gelişimine katkıda bulunabilecek vitamin, eser element ve enzim destekleriyle kadının bünyesine uygun yumurta destekleyici ilaçların verilmesiyle yapılan tedaviler uygulanıyor" diyor. "ERKEKTE SINIR 50 YAŞ" Erkekler her yaşta baba olur efsanesi yıkılıyor mu sorusuna karşılık ise Dr. Benkhalifia'nın yanıtı açık: "Bence 55-60'dan sonra erkeğin baba olması zor. Kadınlarda üremeyle ilgili sorunlar nasıl 35'inden sonra başlıyorsa, erkekler için de 50 yaşından sonra başladığını söyleyebilirim" diyor. Üremede anahtar oyuncunun yumurta olduğunu hatırlatan Dr. Benkhalifia, şunları söylüyor: "Yumurta liderdir. Yumurta en hızlı ve yarışmayı kazanan ve zarını geçebilen spermi seçiyor. Yumurta iyiyse, iyi embriyo geliştiririz. Kötüyse kötü embriyo gelişir. Yumurta spermdeki bazı sorunları halledebilir. Ama spermdeki anomali büyükse yumurtanın yapabileceği birşey yok. SPERMLERİN BAŞKA DÜŞMANLARI Erkeklerde sperm yapımını kontrol eden genetik program Y kromozomu üzerinde bulunuyor. Sperm yapabilme programındaki bozukluk aileden kötü miras olarak aktarılabiliyor. Yüzyılın sorunu stres, spermleri de vuruyor. Kalite ve sayısını düşürüyor. Tiryakileri kızacak ama sigaranın olumsuz etkisi o kadar kesin ki artık tartışılmıyor bile. Alkol ve sigara, kısırlığa yol açmakla kalmıyor, düşüklere ve anomalilik bebek doğumları riskini de artırıyor. Erkeğin yaşı yükseldikçe, gebe kalma oranı düşüyor 12 bin 200 çiftin incelenmesiyle yapılan bir araştırma gebelik oranlarıyla, erkek yaşı arasındaki bağlantıyı ortaya koydu. Araştırmada spermin kalitesi, morfolojisi ve sayısının yanı sıra gebelik, düşük ve doğum oranlarına bakıldı. Araştırmanın kadınlarla ilgili verilerinde sürpriz yoktu. Beklendiği gibi 35 yaş ve üstü kadınlarda gebelik oranlarının ciddi bir şekilde düşüyor. Sürpriz erkek tarafından geldi. Tüp bebekte 35 yaş ve üstü erkeklerin spermi kullanıldığında, gebe kalma oranı düşüyor, düşük oranı artıyordu. Araştırmaya göre, 34 yaşındaki erkeklerin spermleri kullanıldığında oluşan gebeliklerde düşük oranı yüzde 16.7. 35-39 yaş arası erkeklerde bu oran yüzde 19.5’e, 44 ve üstü yaşlarda ise yüzde 32.4’e çıkıyor. Erkeğin yaşı 39’dan 44’e çıktığında gebelik oranı yüzde 13.4’den yüzde 10.9’lara kadar düştü. Bu durumda sağlıklı ve genç çiftlerin üreme hücrelerinde henüz sorun yokke sperm ve yumurtalarını veya embriyolarını dondurmaları ve kendilerini hazır hissettiklerine anne-baba olmaları mümkün.