Buğra1
Kayıtlı Üye
Sperm üretimini hormonlar kontrol eder. Bu hormonlar, FSH, LH ve Testosterondur. Spermler, ejakülasyon öncesinde seminal bezler ve prostat bezinden salgılanan sıvılarda meniye karışır.
Meninin ilk kısmı çinko, yağlı bileşikler, amino asitler ve enzimler içerir. İkinci kısmı ise spermlerin kadın üreme organları içinde ilerleyebilmeleri için rahim ve tüplerin kasılmasını sağlayan, spermleri besleyen ve vajinanın asit ortamını nötralize eden maddeler içerir.
Sigara sperm sayısını, hareketini ve yapısını olumsuz etkiler. Sigara içen erkeklerin eşlerinde düşük ihtimalinin arttığı belirlenmiştir.
Alkol impotans ve sperm üretiminin bozulmasına neden olur. Kronik alkolizm vakalarında testisler küçülür, testosteron üretimi bozulur.
Uyuşturucu maddeler sperm kalitesini ve üretimini olumsuz etkiler. Bu maddeler hormonal dengesizliklere de yol açar.
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar sperm üretimini olumsuz etkiler, bu etki geçicidir. Antibiyotiklerin birçoğu, parazit ilaçları, depresyon, mide ülseri, hipertansiyon ve alerjik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların erkek üreme sağlığını olumsuz etkilediği gösterilmiştir.
Kemoterapi kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar sperm üretimine zarar verir. Bu ilaçların bir kısmının etkisi kalıcı olabilir. Kemoterapi öncesinde bu hastalardan ileride kullanılmak üzere sperm örnekleri alınarak dondurulabilir.
Radyasyon testislerde sperm üreten hücreler radyasyona çok duyarlıdır. Meydana gelen hasarın derecesi ve kalıcılığı radyasyon dozuna bağlıdır. Radyoterapi gören hastalarda sperm üretimi 3-5 yıl içinde tekrar başlayabilir.
Yüksek ısı özellikle sauna ve sıcak su banyoları sperm üretimini olumsuz etkiler.
Haşere ilaçları da sperm üretimini olumsuz etkiler.
İlişki sırasında boşalma ile vajinaya 100-300 milyon arasında sperm bırakılır. Vajinaya boşalan spermlerden ancak 25-30 tanesi yumurtanın yakınına ulaşır. Bunlardan bir tanesi yumurtanın zarını delerek geçer ve yumurtayı döller. Sperm hücresi vajinada 2-4 saat yaşar fakat ilişkiden 16 saat sonra bile vajinadan alınan örneklerde canlı sperm görülebilir. Kadında enfeksiyon olduğunda veya cinsel ilişki sırasında kayganlaştırıcı maddeler kullanıldığında spermler daha kısa süre canlı kalır.
Uzun süre boşalma olmadığında spermler yumurtayı dölleyebilme yeteneklerini kaybederek dejenere olur. Cinsel perhiz süresi uzadıkça sperm sayısı artsa bile kalitesi iyileşmez, normal yapıdaki spermlerin oranı azalır. İdeal cinsel perhiz süresi ortalama 4 gündür. Basit bir soğuk algınlığı bile sperm sayısını ve kalitesini bozar. Sperm analizi geçirilen hastalıklar göz önünde bulundurularak yapılmalı ve analiz sonucunun bozuk olduğu durumlarda üç ay sonra sperm analizi tekrarlanmalıdır.
Sağlıklı bir sperm sayımının mutlak genetik laboratuarlarında ve bunları barındıran tüp bebek merkezlerinde yapılması gerekir. Normal meni miktarı 1,5 ile 6 ml arasında değişir. Sperm sayısının ml´ de 20 milyon ve üzeri, hareketliliğin % 40 ve üzeri, normal yapıdaki sperm oranının ise % 14’ün üzerinde olduğu meni örnekleri normaldir.