Smear testi hayat kurtarıyor

AySe^^

Bayan Üye
Vücut dokularının yenilenmesi nedeniyle kaçınılmaz olarak yüzeylerden hücreler dökülmektedir. Bu dökülen hücrelerin toplanıp özel işlemlerden geçirildikten sonra mikroskop altında incelenmesine sitolojik inceleme denir. Bu işlemin en etkili uygulandığı alan rahim ağzından yani serviksten alınan örneklerdir. Servikal hücrelerin bu şekilde toplanması işlemine smear adı verilir.İlk kez 1930lu yıllarda Yunan doktor George Papanicolaou tarafından tanımlandığı için onun ismine ithafen PAP Smear ya da PAP test olarak da adlandırılır.
Smear testi rahim ağzının kötü huylu (habis, malign) veya kötü huylu bir hastalığa dönüşme potansiyeli olan (premalign) değişikliklerini saptamak amacıyla yapılan bir tarama testidir. Tarama testleri hastalık bulguları taşımayan normal insanlarda yapılan tetkikleridir. Bu nedenle smear testi tanı koydurmaz ve kanser bulguları olan kişilerde kanser olmadığını belirtmez. Smear testinin pozitif yani anormal çıkması bir problem olduğunu ve tanıya yönelik ileri testler yapılması gerektiğini işaret eder.
PAP test serviksin yassı hücreli kanserine bağlı hastalık ve ölümleri azalttığı bilimsel çevrelerce kabul edilmiş olan etkili bir tarama testidir. ABD’de 1969 yılında 100.000de 21.6 olan serviks kanseri görülme sıklığı 1990 yılında 10.4e düşmüştür. Benzer şekilde bu hastalığa bağlı ölüm oranları da 100.000de 7.4den 2.4e gerilemiştir. Bundan 20-25 yıl önce ABD’de genital kansere bağlı ölümlerde serviks kanseri birinci sırayı alırken smear testinin devlet politikaları ile teşviki sonucu dördüncü sıraya düşmüştür. Bunca önleme rağmen her yıl pek çok yeni serviks kanseri olgusu ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalarda bu kadınların yarısında ya hayatları boyunca hiç sitolojik inceleme yapılmadığı ya da son 5 yıl içinde testin tekrarlanmadığı görülmektedir. Gelişmiş ülkelerin büyük kısmında serviks tarama testleri ile ilgili sağlık politikaları bulunmaktayken ne yazık ki ülkemizde bu tür bir strateji geliştirilmemiştir. Ülkemizde PAP smear taraması büyük ölçüde kadın doğum hekiminin yönlendirmesi, daha düşük oranda ve sosyokültürel düzeyine bağlı olarak da hastanın isteği ile yapılmaktadır. Ülkemizde şikayeti olmasa dahi rutin kontrole giden ve smear testi yaptıran kadınların oranı ne yazı ki olması gerekenden çok daha düşüktür. Ayrıca PAP testin gerek alınma tekniği gerekse yorumlanması açısında hekimler arasında tam bir fikir birliği oluşmamıştır.

Smear testinin mantığı nedir?
Serviks rahmin dış dünya ile olan bağlantısıdır. Vajina ile birlikte serviks, mukoza adı verilen bir tür doku ile kaplıdır. Bu doku tıpkı ağzımızın içini kaplayan doku gibidir. Servikal mukoza 5 mikroskopik tabakadan oluşur. Her an bu tabakalarda yeni hücreler yapılmakta ve en dış tabakadaki hücreler dökülerek alt tabakalar yukarıya doğru yükselmektedir. Bu büyüme ve yukarıya doğru olan göç esnasında hücrelerde atipik değişimler olabilir. Buna displazi adı verilir. Var olan hücrelerin atipi göstermeden başka bir tür hücreye dönüşmesine ise metaplazi ismi verilir. Metaplazi normalde görülen bir tablo iken displazi ileride kansere dönüşebilecek anormal bir durumdur.

Nasıl alınır
Smear alınması son derece basit bir yöntemdir. Jinekolojik muayene esnasında vajinal spekulum takıldıktan sonra serviks görülür. Herhangi bir kanama olmadığından emin olunduktan sonra plastik bir spatul ya da fırça vasıtası ile serviksten vajinaya dökülen hücreler toplanır. Ayrıca yine bu fırça vasıtası ile rahim ağzından sürüntü alınır. Bu alınan materyal bir lam üzerine yayılır ve hemen alkol dolu bir kap içine konur. Fırça üzerine bulaşmış olan mukus salgıları uzaklaştırdığı için inceleme daha kolay ve sağlıklı olmaktadır. Başka bir yöntem de alınan materyali lama yaydıktan sonra 30 santimetre uzaklıktan bildiğimiz saç spreyi sıkmaktır. Her iki yöntemde de amaç alınan hücrelerin lam üzerinde fikse edilmesidir. Ancak piyasada satılan spreylerin alkol içerikleri birbirinden oldukça farklılık gösterdiğinden pek çok hekim preparatı direk olarak alkolde fikse etmeyi tercih etmektedir. Fiksasyonun örnek alındıktan hemen sonra yapılmaması hücresel şekillerin bozulmasına ve kurumasına yol açar. Bu da değerlendirmede hatalara neden olabilir.

Yeni tanı tetkikleri
PAP testinin duyarlılığı %100 değildir. Tarama testinden yeterli verimi alabilmek ve hatalı negatif sonuç görülme oranlarını en aza indirebilmek için yeni teknoloji arayışları devam etmektedir. Sıvı bazlı ince yaymalar bu alanda geliştirilmiş en son yöntemdir. Thin-Prep adı verilen ve şu anda bizim de kullandığımız bu teknikte alınan örnek direk olarak lam üzerine yayılmak yerine tamponlamış alkol içeren bir şişe içerisine karıştırılır. Elde edilen bu hücre süspansiyonu özel bir filtre sisteminden geçirilerek kan, mukus ve diğer ölü hücreler ayrıştırılır ve geride kalan hücreler lam üzerine yayılır. Bu sayede diğer hücreler tarafından maskelenmeyen servikse ait hücreler daha kolay incelenebilir. Thin-Prep tekniği ile alınan smear testinde hatalı negatif oranı %4 civarındadır. Smear ile ilgili bir başka yeni teknoloji de otomasyondur. PAPNET adı verilen yöntemde hazırlanan lam mikroskop altına konur ve bir bilgisayar görüntüyü yorumlar. En sık karşılaşılan 128 anomali bilgisayar tarafından tanınır ve örnek manuel incelemeye alınır. Klasik yöntemler ile negatif olarak değerlendirilen testler PAPNET ile yeniden incelemeye alındığında %10 olguda düşük dereceli SIL ya da daha ileri bir lezyon saptanmaktadır. Thin-Prep ve PAPNET yöntemlerinin her ikisi de Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi tarafından onaylanmış olmasına karşın, maliyetinin yüksek olması nedeni ile PAPNET’in rutin uygulanması önerilmemektedir.

İnceleme
Hangi şekilde alınırsa alınsın hazırlanan preparat sitoloji laboratuarına gönderilir. Smear alınırken en fazla dikkat edilmesi gereken nokta rahim ağzını rahim boşluğuna bağlayan kanaldan ve vajinadan ayrı ayrı örnek alınmasıdır.
Sitolog preparatı incelerken hasta hakkında bazı bilgilere gerek duyar. Bunlar

Hastanın yaşı
Son adet tarihi
Gebelik olup olmadığı
Hormonal ilaç kullanıp kullanmadığı
Rahim içi araç (spiral) kullanıp kullanmadığı
Jinekoloğun ne amaçla smear testi istediğidir (klinik tanı).
Bu bilgiler pataloji uzmanının tanısını kolaylaştırır ve şüphede kaldığı durumlarda daha kolay karar vermesine yardımcı olur. Patolog kendisine gelen prepratı bir takım kimyasal maddeler ile işlemden geçirir(boyar) ve ışık mikroskopu altında inceleyerek tanısını koyar. Smear sonucunun alınması 24-48 saat kadar sürebilir.

Kimler taranmalı
Serviks kanseri sık rastlanan kanserlerden biri olduğuna ve PAP test sayesinde hastalık ve buna bağlı ölümlerde yüksek oranda azalma saptandığına göre serviksi olan herkes yani bütün kadınlar taranmalıdır. Taramaya kaç yaşında başlanması gerektiği ve kimlerin hangi sıklıkta tarama işleminden geçirilmesinin uygun olacağı konusunda araştırmalar yapılmış ve bu konuda az çok fikir birliği sağlanmıştır. Patoloji saptanan olgularda lezyonun tipine ve tedavi şekline göre daha sık tarama yapılabilmekle birlikte patoloji olmayan olgularda yılda bir kez yapılan PAP smear yeterlidir. Bazı gruplar yüksek risk taşımayan hastalarda testin 2-3 yılda bir yapılmasını önermekle birlikte bizim görüşümüz testin yılda bir kez tekrarlanması yönündedir. Eskiden taramaya başlamak için 35 yaş kritik nokta olarak kabul edilmekteyken 1988 yılında Amerikan Kanser Derneği 35 yaşı değil cinsel yaşantının başladığı zamanı esas almak gerektiğini vurgulamıştır.

Neler Görülür
Serviko vajinal smear alınarak hazırlanan preparatlarda hastanın hücresel durumu, hormonal durumu ve mikrobiyolojik durumu değerlendirilebilir. Smear preparatlarında bulunan elemanlar servikal ve vajinal hücrel er, bakteriler, trikomanonas, kandida gibi vajinal enfeksiyon etkenleri, kan elemanları ve spermler bulunabilir. Servikal ve vajinal hücrelerin yapısı kanser ve kanser öncülü lezyonlar hakkında bilgi verirken bu hücre türlerinin sayısı hormonal durumu yansıtır. Dolayısı ile üreme çağındaki ve menopoz dönemindeki kadınlardan alınan smear görüntüleri birbirlerinden farklıdır.

Değerlendirme
Smear testinin sonuçları birkaç değişik ekol şeklinde sınıflanmaktadır. En sık Papanicolaou sınıflaması kullanılır. Son yıllarda bu sınıflamaya göre çok daha detaylı olan Bethesda sınıflaması gelişmiş ülkelerin hemen tamamında Papanicolaou sınıflamasının yerini almaktadır. Ülkemizde ise laboratuar ve sitologlar arasında farklı terminoloji kullanılabildiğinden bir kavram kargaşası ortaya çıkmakta, bu durum hem tanı hem de tedavide sorunlara yol açabilmektedir. Bizim de tercih ettiğimiz Bethesda sistemi, alınan örneğin yeterli olup olmadığını eğer yetersiz ise neden yetersiz olduğunu belirtmesi açısından avantajlıdır. Ayrıca enfeksiyon ya da benzeri nedenlere bağlı iyi huylu hastalıkların tanımlanabilmesi de ek bir avantaj sağlar.

Papanicolaou sınıflaması

Klas 1
Normal, atipik hücre yok
Klas 2
Negatif. Selim bazı hücre değişiklikleri (örneğin enfeksiyon)
Klas 3
Şüpheli. Hafif, orta şiddette ya da şiddetli displazi
Kesin olarak kanser hücresi olmayan anormal hücreler.

Klas 4
Carcinoma in-situ. Büyük olasılıkla kötü huylu hücreler
Klas 5
Kuvvetli pozitif. Tartışmasız kanser hücreleri
Direk mikroskopi incelemesinde vajinit yapan etkenlerin görülmesi enfeksiyon tanısına oldukça yardımcı olur. Ancak özellikle trikomonas enfeksiyonlarında hatalı olarak habis tanısı konabilir.
1991 yılında Bethesda sınıflaması yeniden modifiye edilmiştir. Giderek yaygınlık kazanan bu sınıflamaya göre smear bir tanı aracı değil sadece tıbbi bir konsültasyondur. Hazırlanan preparatın ve bu preparatta bulunan hücre sayısının sitolojik tanı için yeterli olup olmadığı mutlaka belirtilmelidir.
Bethesda Sınıflaması
Yeterlilik
 Yeterli
 Sınırlı
 Yetersiz
Tanımlama
 Normal
 Benign (iyi huylu)
 Epitel hücre anomalisi
 ASCUS (önemi bilinmeyen atipik hücreler)
 LSIL (düşük dereceli lezyon)
 HSIL (yüksek dereceli lezyon)
 Glandular hücre anomalisi
 AGUS (atipik glanduler hucreler) r
 Adenokarsinom (kanser)
Dikkat edilmesi gereken noktalar
Smear alınmasından önce 24 saat süre ile cinsel ilişkide bulunulmaması sonuçların daha güvenilir olmasına yardımcı olur.

Smear alınmasından önce en az 72 saat süre ile herhangi bir vajinal krem ya da ilaç kullanılmamalı, vajinal duş yapılmamalıdır.
Test için en ideal zaman son adet kanamasından 10 gün sonrasıdır
Kanama varlığında adet kanaması gibi çok miktarda değilse smear alınabilir.
Önemli olan noktalardan birisi de smear`ı değerlendirecek olan patoloğun özellikle bu konuda deneyimli olmasıdır.
Güvenilirliği nasıldır.
Smear taramasında yanlış negatif oranı yaklaşık %25`dir. Yani klinik olarak habaset olduğu halde smearın normal çıkması olasılığı %25`dir. Burada smearın alınış tekniğindeki hatalardan patoloğun deneyimine kadar pekçok faktör rol oynar.
Anormal PAP smear varlığında yaklaşım ile ilgili önerileri tam anlamı ile anlayabilmek için öncelikle bazı konuların iyi bilinmesi gerekir.

1) PAP smear bir tanı yöntemi değildir.
2) PAP smear sadece servikse ait lezyonların taranması için geçerli olan bir tekniktir.
3) PAP smear alınırken uygun şekilde alındığından emin olunması gerekir.
Smear değerledirilmesinde PAP ve Bethesda Karşılaştırılması
PAP sınıflaması
Tanım
Bethesda Karşılığı
Klas 1
Normal
Normal sınırlar içinde
Klas 2
Reaktif değişiklikler



CIN 1

İyi huylu hücresel değişiklikler
İnflamasyon
Atrofi
Radyasyon
ASCUS
Low grade SIL (LSIL)

Klas 3
CIN2
CIN3

High Grade SIL (HSIL)
Klas 4
Carcinoma in-situ
High Grade SIL (HSIL)
Klas 5
İnvazif karsinom (kanser)
Mikroinvazif kanser (tutulum 3 milimetreden daha az)
İnvazif kanser (tutulum 3 milimetreden daha fazla)

Kolposkopi
PAP test sonucu anormal olduğunda bir sonraki adım genelde kolposkopidir. Kolposkopi rahim ağzının direk olarak ya da bazı kimyasal maddeler ile yıkandıktan sonra bir tür büyüteç yardımı ile gözlenmesidir. Kolposkopide şüpheli görülen alanlardan biyopsi alınır
ASCUS (Atypical Squamous cells of undetermined significance)
Burada serviksi kaplayan yassı epitel hücrelerinde bazı değişiklikler vardır ancak bu değişiklikler büyük olasılıkla kanser öncülü değildir ancak klinik önemi de açık değildir. ASCUS varlığında yaklaşım şu şekilde olmalıdır:

1) Her ASCUS olgusunda kolposkopi şart değildir.
2) Smear testi 3 kez arka arkaya negatif oluncaya kadar 2 yıl süreyle 4-6 ay aralıklarla tekrarlanmalıdır.
3) 2 yıl içinde yine ASCUS saptanırsa kolposkopi gerekli olur.
4) Şiddetli iltihap ile birlikte görülen ASCUS varlığında smear 2-3 ay sonra tekrarlanmalıdır. Bu aşamada saptanmış bir enfeksiyon varsa uygun şekilde tedavi edilmelidir. Patolojik ajan saptanamayan olgularda nonspesifik tedavi gerekli değildir.
5) Hormon replasman tedavisi almayan postmenopozal bir kadında ASCUS saptandığında lokal östrojen tedavisi uygulanabilir. Tedavi sonrası ASCUS devam eden olgularda kolposkopi gerekir.
6) Sitolog ASCUS nedeni olarak tümöral bir olayı düşünüyor ise ileri inceleme gereklidir.
7) Yüksek risk grubundaki hastalarda ASCUS varlığı kolposkopi endikasyonudur.
Low-grade SIL
Burada serviksi kaplayan hücre tabakasında hafif derecede değişiklikler vardır.
1) LSIL olgularının %60`sı kendiliğinden geriler.
2) Her LSIL olgusunda kolposkopi gerekli olmamakla birlikte hiç beklemeden kolposkopi ve biyopsi uygulayan gruplar da vardır. LSIL varlığında her iki yaklaşım da tercih edilebilir. İleri inceleme yapmadan beklemek tercih edilecek olursa 2 yıl boyunca 4-6 ay aralıklarla smear testleri tekrarlanmalıdır. Bu süre içinde ikinci kez LSIL saptanırsa kolposkopi ve biyopsi kaçınılmaz hale gelir.
3) LSIL saptandığında ileri tetkik olarak rahim ağzının tıraşlanması şeklinde tanımlayabileceğimiz LEEP işlemi önerilmez.
4) Histolojik tanı yani biyopsi sonucu olmaksızın yakma ya da dondurma işlemi yapılması uygun olmayan ve kabul edilemez bir yaklaşımdır ve büyük bir tıbbi hatadır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst