Sizce aşk nedir..?

TatLı prenses

Bayan Üye


^^ Aşkı Anlat Bana^^

Öyle anlat ki,
ilk kez aşık oluyormuşcasına garip bir heyecanla tanışayım yeniden.
Öyle anlat ki,
tüm bildiklerimi unutayım bir otel odasında
ve yola çıkmak gelsin içimden.
Trenleri düşüneyim, uçakları değil, ayışığı gölgesinde
geceler yasemin koksun usulca, bir çakıl okyanusların
yosununu taşısın avuçlarıma; görmediğim kentler benim olsun,
konuşmadığım diller anadilim.
Dar zamanlara nice dünyayı sığdırayım da,
geniş zamanlarda
bir telefon sesine tutsak kalayım.
Aşkı anlat bana,
öyle anlat ki,
kalabalıklarda yalnız,yalnızlığımda kalabalık olayım;
mutluluklardan ve mutsuzluklardan arınayım...
Hep yağmur yağsın anlattığın aşkta,
kapılar ardına kadar açılsın
ve öyle unutulsun,
akan bir tavan olsun çatıkatında.
Gözyaşı değil yürek kanaması değil aşkı anlat bana.
Benim bilmediğim sevdaları yaşat,hadi aşkım.
AŞKI ANLAT BANA.
 
---> Sizce aşk nedir..?

AŞKA AYIP OLUYOR....
Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil!
Aşkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni
herhalde bu.
Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem!
Kanaldan kanala geçer gibi aşıktan aşığa geçiliyor.
Peki bu neden böyle oluyor?
Çünkü insan insana sevgisiz, insan insana tahammülsüz,
insan insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş,
insan insana kendini adamaktan kaçıyor.
Oysa fedakarlık, adanmışlık varsa vardır aşk.
Fedakarlığın, adanmışlığın yaşamadığı yerde yaşamaz aşk.
Ne yazık ki uğruna kendini adadığı ne bir ideali var günümüz insanının...
Ne de uğruna kendini adadığı bir aşkı.
Nerde ideali, aşkı uğruna her şeyden vazgeçen dünün insanı...
Nerde hiçbir şey için hiçbir şeyden vazgeçmeyen bugünün insanı.
Bugünün insanı aşkta da köşe dönmeci.
Emek harcamadan yaşamak istediği gibi,
emek harcamadan aşk yaşamak istiyor.
Sevmeden sevilmek, vermeden almak istiyor.
Hiç değilse bir koyup üç almak istiyor.
Bir koyup üç alamadı mı ilişki bitiyor.
İlişkiler çıkar, menfaat üzerine kurulu.
Elektriklenmeler kısa devre.
Bir günlük elektriklenmeler, bir gecelik sevişmeler aşk sanılıyor.

Sevgili bayanlar baylar, aşka ayıp oluyor!!!!
 
---> Sizce aşk nedir..?

Bizi mahvedecek bir hazla kuşatacak olana
rastladığımızda kaçmalı mıyız yoksa o hazzı yaratacak
olanı mı aramalıyız her yerde?
Şanghay batakhanelerinde, elinde uzun sigara çubuğu,
afyonla buğulanmış gözleri ve kızıl saçlarıyla, dumanların arasından
size doğru yürüyen bir Rita Hayworth düşünün...
Ya da, deli gözleriyle, size hiç tatmadığınız en çılgın,
en sapkın, en olağanüstü zevkleri vaat ederek yaklaşan
çılgın bir aristokratı, bir markiyi...
Geri çekilir miydiniz?
Size yaklaşan hazdan kaçar mıydınız?
Sizi mahvolmaya razı edecek bir hazzın ışıklarıyla
gözlerinizin kamaşmasından korkar mıydınız?
Beraber mahvolacağınız birini bulmak...
Bu bir şans mı, şanssızlık mı?
Belki öyle birini aramayız,korkarız öyle bir arayışa girmekten
ama ya karşımıza çıkarsa o,sıradan mutluluklarla
mutsuzlukların sınırladığı hayatımızı parçalayacak,
bize varlığından bile haberdar olmadığımız zevkler verecek,
bizi elimizden tutup yok oluşun kenarına etimizi
hazdan uyuşturarak götürecek birine rast gelirsek...

Bazen kendi kendisiyle, yarattığı en
büyük korkularla da alay edebiliyor.
Bir örümcek, sevişirken seviştiği dişinin kendisini yemesine razı oluyor.
O nasıl korkunç bir haz olmalı ki karşılığında hayatını veriyor.
Karşılığında hayatını verebileceğin kadar büyük bir haz...
Büyük bir istek...
Büyük bir tutku...
Böyle tutkuların peşinden giden insanlar gördüm,
siz de görmüşsünüzdür.
Başkalarının acıdığı ama başkalarının düşüncelerine
aldırmayacak kadar yaşadıklarıyla büyülenmiş insanlar.
Birlikte mahvolacağınız birine rastlamak ister miydiniz?
Böyle bir hazzı yaşamak...
Karşılığında kendinizi, varlığınızı, her şeyinizi yok etmek...
"Benimle yokluğa yürürsen sana varlığında tatmadığın
bir zevk vereceğim," diyen biri..

Birlikte mahvolmaya razı olacağınız birine rastlamak ister miydiniz,
hazla tutuşmak ve her korkuyu unutmak...
Bir tutkuyla mahvolmaya yürüdüğünüzde oluyor ancak bu...
Ama siz bunu ister miydiniz?
Bunun adı aşk işte,bilirmiydiniz?

AHMET ALTAN
 
---> Sizce aşk nedir..?




Benim Adım Aşk

ask benim adim, ask...
kisacik bir kelimeyim ama anlamim ansiklopedileri asar.
Ne rengim belli, ne zamanim? ansizin dikiliveririm karsiniza. beklenmedik
zamanlarda sinsice süzülürüm yüreklerinize.
adim ask benim...


bir bakmissiniz hizli hizli çarptirmaya baslamisimdir kalbinizi. heyecan yüklerim
benliginize, bir anda degistiririm renginizi. siyahtan maviye yol alir kalpler
benimle.en acili yürege bile huzur verir benim adim.
benim adim ask...

gece gündüz demeden damarlarinizda dolanirim.gururunuzu ve mantiginizi
silerim bir anda... size ayni anda korkuyu ve cesareti verip, hayatinizi en tatli
oyuna dahil ederim. ben ruhunuza günes gibi dogdugum gibi, bazen geceleri
getiririm.
benim adim ask...

ben bir karmasayim.size siirler, mektuplar ve güzel sözleri yazdirtan
duyguyumdur ben. bir gülde degisir bazen adim ve sevgiliye yol açarim kalpten
kalbine. ben size en aptal seyleri yaptiran seyim aslinda.
ask benim adim, ask...


bazen ruhunuzu sıkıstırıp, sizi kendinizle basbasa birakirim ve benim
sayemde birlesir sevdiginizle elleriniz. ben öyle bir seyim ki sizi hem hayata
baglarim, hem hayattan soyutlarim. ben yaralarim ve yaralarinizi saranim.
benim adim asktir...

ben çözümü en zor vakayim.ask benim adim, ask... anlamim ve yasatacaklarim
sinirsizdir aslinda ama ne gerek var hepsini simdi anlatmaya.
benim adim ask...


beni yasadikça taniyin. bir gün elbet sizin yüreginize de ugrarim.
benim adim ask...
ben bambaskayim.
 
---> Sizce aşk nedir..?

aldatmakmıdır AŞK???

Aldatmak,aldatılmak mıdır ki aşk?Sabahlamak mıdır karanlık yalnız gecelerde?Yoksa deli gibi hasret çekmek midir o uzaktayken?Kim diyebilir acı çekmeden sevdiğini?


Aşk;acıyı hüzünle yoğurup mutluluk ve gözyaşlarıyla özlem çekerek yaşamaktır.Aşk yeri geldiğinde arakaya bakmadan çekip gitmektir. Kimi zaman da sıcacık kolların arasından yeni doğan güne uyanmaktır.Aşk;üşümektir bomboş odanda o yokken… Deli gibi sevip, her şeyi gözünü kırpmadan sadece onu istemektir. İki kişi arasındadır aşk;üçüncü kişi geldiğinde yok olmaktır. Kabullenmektir onsuzluğu; çekilmektir kabuğuna ve yaşarken ölmektir.



‘sevgi’ sözcüğü çok basittir,kendini yükseklerde görene! Hayat sevgiyi onlara sadece boş bir iş yada eğlence olarak tanımıştır çünkü… Sevginin ne demek olduğunu bilmeden adını kötüye kullanırlar.



Sevmek onun yokluğunu bile sevmektir. O yanında yokken deli gibi özleyip sadece onu beklemektir. Sevgi emek ister;yürek ister ve gerçeklik ister. Dürüstlük ister sevgi! Onun yolunu beklemek,saygı duymaktır sevgi.



Ben sevginin daha fazla şeyler de olabileceğini biliyorum ve benim sabahlara kadar kıvranarak beklediğim bir 'SEVGİ'm vardı.



Umarım sizinde onsuzken deliye döndüğünüz bir 'SEVGİ'niz olur.
 
---> Sizce aşk nedir..?

Ruhum, kapalı kapılar ardında kilitli.

Denize nazır bir yerde bıraktım bedenimi..

Benden ayrıldığında çok uzaklarda olacağını fısıldıyordu kulağıma..

Korkmadım onsuz olmaktan ve belki de kavuşma ümidiydi benim ki..
 
---> Sizce aşk nedir..?

Aşkın 5 büyük hatası

Her defasında büyük umutlarla başlıyorsun ama çok sürmeden o da diğerleri gibi son buluyor Peki nerede hata yaptığını hiç düşündün mü?


Kovalamaktan vazgeç!

Kaçan kovalanır, kovalanan da kaçar! Doğanın kanunu böyledir J Günde 30 kez arayıp, ne yaptığını sorman, her gün buluşma planları yapman karşı tarafı bunaltmaktan başka hiçbir işe yaramaz Senin hakkında olumsuz şeyler düşünmesini istemiyorsan, işe önce o arayana kadar aramayarak başla Bırak, senin başka uğraşların olduğunu düşünsün Eğer kendini kötü hissedersen evde oturup, telefonunu beklemek yerine kendine bir uğraş bul Onun hakkında sürekli bilgi toplamaktan ve takip etmekten vazgeç Konusu açıldığında kayıtsız davran ve en önemlisi seni aradığında uzun zamandır telefon bekleyen sen değilmişsin gibi havadan sudan söz et!

Fazla hızlı olma!

Ona ilk buluşmanızda bütün hayat hikayeni anlatmak zorunda değilsin Bırak, seni biraz merak etsin O soru sordukça cevap ver tabii ama fazla uzatma! Kendinle ilgili merak edilecek bir hikayen olursa, onu etkilemeyi başarabilirsin Tabii bu arada dozu da iyi ayarlamalısın Gizemli takılacağım diye put gibi oturman da ters tepebilir Buluşmadan önce eğer mümkünse onun hakkında birkaç önemli tüyo edinmeye bak ve tavır ve konuşmalarını buna göre belirle Nasıl tiplerden hoşlanıyor, ilgi alanları neler, vs gibi bilgilere çok ihtiyacın olacak Bu arada unutmadan, ne kadar etkileyici olursa olsun ilk buluşmada fiziksel temastan kaçın Bu, hakkında olumsuz düşüncelere kapılmasına yol açabilir

Gerçekleri görmeye çalış!

“Pretty Women” daki gibi bir aşk hikayesi ancak filmlerde yaşanıyor! Bu gerçeği unutursan, hayatın hep bir gün karşılaşmayı umduğun bay/bayan mükemmeli bekleyerek geçebilir Öncelikle, hiç kimsenin mükemmel olmadığı fikrine kendini alıştırmalısın Herkesin mutlaka bir eksik tarafı vardır Önemli olan bunların farkına varmak ve kendini o yönde geliştirmeye çalışmak! Yanındayken yoldan geçen güzel bir kıza göz ucuyla bile olsa bakmayan kaç erkek var ki şu dünyada! Böyle bir şey olduğunda bunu kavga meselesi yapmak yerine “Evet, gerçekten bacakları çok güzelmiş” diyerek onu şaşırt!

Kendini bırakma!

İşte bir ilişkide yapılabilecek en büyük hatalardan biri İlk zamanlar ayna karşısından ayrılmazken, zaman geçtikçe kendini bırakıp, giderek bakımsızlaşma sendromu! Tamam aşkın gözü kör olabilir ama, yenmiş tırnakları ve çamurlu ayakkabıları göremeyecek kadar da değil Bu nedenle her daim bakımlı olman ve kılık kıyafetine özen göstermen şart Eğer bundan çok hoşlanmıyorsan ve vakit kaybı olarak görüyorsan en azından temizliğine ve kıyafetlerinin birbiriyle uyumlu olmasına dikkat etmelisin Bu hem kendine, hem de birlikte olduğun kişiye duyduğun saygının en önemli göstergelerinden sayılır

Onu hayatının merkezine koyma!

İnsan aşık olduğu zaman hayatında başka önemli bir şey yokmuş gibi zanneder Hayatındaki en önemli şeyin kendisi ve sevgilisi olduğu hissine kapılır Planlarını erteler, arkadaşlarını ihmal eder, kısaca onu hayatının merkezine koyar Zaman geçip de, artık ilişki eski tadını kaybedince de, “Ben ne yapıyorum?” olur İşte böyle bir sonuca meydan vermemek için ilişkinin en başından tavizi abartmamak daha doğru! Böylece, birlikte olduğun kişi seni o halinle kabul ettiğinden, sonradan yapmak istemediğin şeylerde çıkabilecek problemleri en aza indirmiş olursun...


TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZMİŞ BU DA O HESAP
 
---> Sizce aşk nedir..?




AŞKIN GÖZÜ KÖRDÜR…

VE CESARET HER ZAMAN ONUN YANINDADIR.
Uzun zaman önce, dünya oluşmamış, insanlar dünyaya ayak basmamışken, iyi ve kötü
huyların canları sıkılmış.

SAFLIK ortaya bir fikir atmış;- “Neden saklambaç oynamıyoruz?
”hepsi bu fikri beğenmiş.
Hemen CESARET bağırmış; -“Ben ebe olmak ve saymak istiyorum.”
Başka hiç kimse CESARET’i arayacak kadar cesur olmadığı için hemen kabul etmişler.

CESARET bir ağaca yaslanmış ve saymaya başlamış;
CESARET saydıkça, iyi huylarla kötü huylar saklanacak yer aramışlar.
SEFKAT; Aykin boynuzuna asılmış,
İHANET; Çöp yığınının içine girmiş,
SEVGİ; Bulutların arasına kıvrılmış,
YALAN; Bir taşın altına saklanacağını söylemiş ama yalan söylemiş.
Çünkü gölün dibine saklanmış,
TUTKU; Dünyanın merkezine gitmiş,
PARA HIRSI; Bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış.
Ve CESARET saymaya devam etmiş;
AŞK‘in dışında bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana kadar zaten saklanmış.
AŞK kararsız olduğu gibi, nereye saklanacağını da bilmiyormuş. Çünkü hepimiz AŞK’ı saklamanın ne kadar zor olduğunu biliriz.
Ve CESARET; Yüze geldiğinde,
AŞK; Sıçrayıp güllerin arasına saklanmış.
CESARET Bağırmış; “Önüm, arkam, sağım, solum sobe, geliyorum!!!”
Arkasını döndüğünde, ilk önce TEMBELLİĞİ görmüş, o ayaktaymış.
Çünkü saklanacak enerjisi yokmuş.

Sonra SEFKAT’i ayın boynuzunda görmüş
Ve İHANET'i çöplerin arasında,
SEVGI'yi bulutların arasında,
YALAN‘i gölün dibinde
Ve TUTKU'yu dünyanın merkezinde.
Hepsini birer, birer bulmuş, birisi hariç!

Ve CESARET umutsuzluğa kapılmış, saklananların bir tanesini bulamamış.
Derken HASET, AŞK bulunamadığı için haset duyarak,
CESARET'in kulağına fısıldamış; "AŞK'i bulamıyorsun, çünkü o güllerin arasında saklanıyor!"
Ve CESARET çatal seklinde tahta bir sopa almış ve güllerin arasına çılgınca saplamış,
Ta ki; yürek burkan bir haykırma onu durdurana dek.
Ve haykırıştan sonra, AŞK elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çıkmış,
Parmaklarının arasından sicim gibi kan akıyormuş.

CESARET, AŞK'ı bulmak için heyecandan AŞK'ın gözlerini çatal sopa ile kör etmiş.
-"Ne yaptım ben?"Diye bağırmış.
"Seni kör ettim. Nasıl onarabilirim?”

Ve AŞK cevap vermiş:-"Gözlerimi geri veremezsin.
Ama benim için bir şey yapmak istersen, benim rehberim olabilirsin.
Ve o günden beri de;
AŞK'IN GÖZÜ KÖRDÜR,
CESARET İSE
HER ZAMAN
ONUN KLAVUZUDUR
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst