Şişmanlık

~ KeNKs ~

Bayan Üye
Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan kaloriden daha fazla olmasısonucu ortaya çıkan bir metabolizma bozukluğudur. Tıp dilinde obesitedenir. İstatistiklere göre şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şekerhastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safrakesesihastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmalhastalıkların tehdidi altında bulundukları belirtilmektedir. Bu nedenleşişmanlıktan kurtulmak için diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir. Bir hastalık olup, genellikle hatâlı ve aşırı beslenme sonucu vücutta fazla miktarda yağ toplanması.

Ülkemizde özellikle yetişkin kadınlar arasında sağlığı bozan en önemli ve yaygın beslenme bozukluğudur. Yeterli ve dengeli beslenen şahıs, boyuna uygun ağırlıkta olur. Şişmanlığın târifi vücut yağ nispetine göre yapılır. Erkekte vücut yağ miktarı % 20’den, kadınlarda % 30’dan fazla ise şişmanlık olarak târiflenir. Vücuttaki yağ miktarı boy ve ağırlığın ölçülüp standart cetvellerle karşılaştırılması, vücut yoğunluğunun ölçülmesi, deri kıvrım kalınlığının ölçülmesi, gibi metotlarla tâyin edilebilir. Pratik olarak ağırlığı normal ağırlıktan yüzde ondan fazla farklı olan kimseye şişman denir. Boydan yüzelli santimetre çıkarıp kalan dörde bölünür. Bölüm yüzden çıkarılır. Kalanın boydan farkı tabii ağırlığı gösterir. Kadının tabiî ağırlığı erkekten birkaç kilogram azdır.

Şişmanlığa meyil 0-2 yaş, hâmileliğin son üç ayı ve büluğ çağında artmaktadır. Kadınlarda daha çok görülmekte ve genellikle gelişmiş ve zengin toplumlara has bir beslenme bozukluğu kabul edilmektedir. Şişmanlık meydana gelmesinde genetik ve hormonal faktörlerin (hipotiroidizm, hipogonadizm, hipopituitarizm) de rolü vardır. Fazla besin alınması (oburluk), tembellik ve fizikî aktivitenin düşük olması insanı şişmanlık hastalığına sevk eder.

Şişmanlığın zararları: Estetik görünümün bozulması neticesi psikolojik problemler, fazla ağırlığa kas iskelet sisteminin uyum sağlayamaması yanında şeker hastalığı, safra taşları ve gut hastalığı şişmanlarda daha sıktır. Yüksek tansiyon ve buna bağlı, birçok hastalık şişmanlarda daha sık görülür. Deri kıvrımlarında iltihaplanmalara ve deri enfeksiyonlarına yol açar. Şişmanlar kazâlara daha fazla mâruz kalır.

Tedâvisi, kişinin şişman olmasına sebep olan faktörleri ortadan kaldırmakla başlar. Yanlış bilgiler süratle yok edilmeli, şişmanlığın bir hastalık olduğu anlatılmalı, günlük enerji alımı mutlaka azaltılmalıdır. Hastalar zayıflatıcı rejim reklâmlarına inanmayıp, doktor ve uzmanların kontrolünde olmalıdır. Birçok kimsenin besin olarak saymadığı çerez, kuruyemiş, çikolata, pasta, şeker, dondurma, meşrubat, aperatif ve özellikle alkollü içkilerin yemekten daha çok şişmanlattığı bilinmelidir.

Kişinin dengeli bir hayat tarzı olmalı, öğün sayısına dikkat edilmeli, yemekler ağır ağır ve uzun süre çiğnenerek yenmelidir. Aynı baskülle arasıra ağırlık kontrolleri yapılmalıdır. Ayrıca fizikî faaliyetlerin arttırılması da gerekir.

Zayıflatıcı diyet; hastanın beslenme alışkanlıkları, iktisadî gücü, yaşadığı çevrede besin sağlama durumu göz önüne alınarak hazırlanmalı. Kişinin irâde gücüne uygun ve uygulaması kolay olmalıdır.

Diyette protein vücudun azot dengesinin sağlanması için yeterli olmalı, karbonhidratlar genellikle karmaşık (kompleks) ve besinlerle tabiî olarak alınan türden olup, günlük enerjinin % 45-50’sini karşılamalıdır. Yağlar enerjinin % 30-35’ini temin etmelidir. Vitaminler genellikle bol sebze ve meyve ihtivâ eden zayıflama diyetleriyle kâfi miktarda alınır, ama demir ve kalsiyumun hususî olarak verilmesi îcâb eder.

Su insanı şişmanlatmaz. Her zaman olduğu gibi çok düşük enerjili diyetlerde alkol kesinlikle yasaktır.

Ayrıca Anfetamin türevi ilâçlar, anorektik ilâçlar, troxin, metil sellüloz, müsekkinler ve trankilizanlar ve idrar yaptırıcı ilâçların herbiri değişik etki mekanizmalarıyla şişmanlık hastalığında kullanılagelmiştir. Ancak bunlar hiçbir zaman perhize tercih edimemelidir. Hepsinin de yan etkileri vardır.

Aşırı şişmanlarda, diğer metodlar tesirsiz kaldığında çeşitli barsak ameliyatları da yapılabilmektedir. Bu ameliyatların gâyesi, besinlerin barsakta emilimini azaltmaktır.

Şâyet şişmanlığın altında, hormonal bir bozukluk yatıyorsa öncelikle bu bozukluk tedâvi edilmelidir.

Mîdenin tıka basa doldurulması birçok hastalığın başıdır. İslâmiyet, sofraya acıkılmadan oturulmamasını ve sofradan tam doyulmadan kalkmak gerektiğini emrederek, mühim bir hijyen kâidesini insanlara öğretmektedir.

Şişmanlar yağ yapan maddeleri (şekerli, unlu şeyleri) yememelidir. Tuzsuz yemelidir. Tuz iştah açar. Diğer maddeleri az yiyebilir. Sıkı perhiz yapmamalıdır. Zâfiyete sebep olup, hazım da bozulur. Bu ise, kendi kendine zehirlenme yapar. Lâtif şeyler yemelidir. Yalnız süt veya sebze perhizi yapmamalıdır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst