rapor
Kayıtlı Üye
Dünyada her 100 erişkinden 75-90’ı hayatının herhangi bir döneminde bel ağrısından yakınır. Bel ağrısı sanayileşmiş toplumlarda, uzun süre masa başında çalışma (bilgisayar karşısında durma), stres gibi nedenlerle daha sıktır. Bir görüşe göre de, insanoğlu iki ayağı üzerinde durmasının faturasını bel ağrıları ile ödemektedir. Insanların ortalama yaşam sürelerinin uzaması da bel ağrılarını artıran bir etkendir.
Bel ağrıları hekime başvuruların en sık nedenlerindendir. ABD’de bel ağrıları nedeniyle yılda 50 milyar dolar sağlık harcaması yapıldığı bildirilmektedir. Iş gücü kaybı nedeniyle oluşan ekonomik maliyet de göz önüne alındığında, fatura daha da yükselmektedir.
Bel Ağrısının Nedenleri:
Bel ağrısı, bu bölgedeki anatomik oluşumları etkileyen bir çok nedenden kaynaklanabilir:
Kötü Duruş: Uzun süre aynı pozisyonda durma, hareketsizlik, beli zorlayan ters hareketler.
Bel Kaslarının Spazmı: Beli zorlayarak ağırlık kaldırmak, spor yaparken kasların zorlanması, bu bölgedeki kasların güçsüzlüğü.
Bel Fıtığı: Omurlar arasında yer alan, yumuşak dokusu ile adeta bir yastık görevi gören disklerden bir veya birkaç tanesi, kendisini sınırlayan halkanın dışına taşarak sinir köküne baskı yapar. Ağrı öksürmekle, ıkınmakla artar ve bacağa doğru yayılır. Basının şiddetine göre, bacakta uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik, idrar tutamama gibi şikayetler eşlik edebilir.
Kireçlenme: Ileri yaşlarda kemikler zayıflarken, bir yandan da yeni ve düzensiz kemik oluşumları gelişir. Bu yeni oluşumlar eklemlerin hareketliliğini azaltır, komşu dokulara ve sinirlere baskı yaparak ağrıya neden olur.
Kemik Erimesi: Kemik dokusunun farklı nedenlerle zayıflayarak kolayca kırılabilir bir hal almasıdır. Ağrılar tüm vücutta yaygın olarak hissedilebileceği gibi, belli bir bölgede daha yoğun olabilir. Sıklıkla kadınları etkiler.
Omurgada Doğumsal Şekil Bozuklukları: Omurga karşıdan bakıldığında düz, yandan bakıldığında da, farklı bölgelerde öne ve arkaya kıvrılan“S”harfi görünümündedir. Bu görünümün doğumsal olarak bozuk olması veya sonradan bozulması bel ağrılarına neden olabilir. Ayrıca bel omurlarının sayısının normalden az veya çok olması da bel ağrısına yol açar.
Romatizma: Çok geniş bir hastalık grubudur. Bu bölgeyi etkileyen formlarında bel ağrısı sıktır.
Diğer: Kanser, kemik iltihapları, iç organlardan yansıyan ağrılar, cinsel organların rahatsızlıkları da nadir bel ağrısı nedenlerindendir.
Stres, Fazla Kilo, Sigara: Bel ağrılarını artıran, iyileşmeyi geciktiren etkenlerdir.
Sıraladığımız tüm nedenlere rağmen bel ağrılarının çoğunda (%90) açıklayıcı bir hastalık bulunamaz. Çok sık görülen bu tip bel ağrılarında, dinlenme ve ağrı kesici, antienflamatuar ve kas gevşetici ilaçlarla, hastaların büyük kısmında yüz güldürücü sonuçlar almak mümkün olmaktadır. Mekanik kökenli bu tip bel ağrılarında akut atak, ağrının nedenine ve yapılan tedaviye bağlı olmadan, %80-90 oranında 6 hafta içinde düzelir. Tedaviye yanıt vermeyen veya eşlik eden şikayetleri farklı bir nedeni düşündüren vakalarda Röntgen, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans gibi tetkikler yapılması gerekli olabilir.
» TEDAVI :
Ilk basamakta yatak istirahatı ve ilaç tedavisi uygulanır. Ortopedik bir yatak tercih edilmelidir. Çok uzun süreli yatak istirahatı iyileşmeyi geciktirir. Ilaç tedavisinde ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar kullanılır. Kas gevşeticiler eklenebilir.
Fizik tedavi de bir çok bel ağrısı hastasını rahatlatabilir. Kuşak ve korseler bel kaslarını zayıflatacağı için önerilmezler. Akupunktur, yoga, meditasyon gibi gevşeme teknikleri de kronik bel ağrıları olanlarda faydalı olabilir.
Bel ağrısı olan kişiler mutlaka doğru duruş şekli, beli zorlamadan eşya taşıma, yerden bir şey alma, bel kaslarını kuvvetlendirmeye yönelik hareketler konusunda bilgilendirilmelidirler.
Cerrahi tedavi vakaların çok az bir bölümünde gerekmektedir.
En sık görülen baş ağrısı tipidir. Tüm baş ağrılarının %75’i bu gruptur. Tüm yetişkinlerin %90’ı hayatları boyunca, en az bir kez gerilim tipi baş ağrısından şikayet ederler. Zonklayıcı olmaktan çok sabit bir ağrı söz konusudur. Ağrı genellikle boyundan başlayıp yukarı doğru çıkar, migrenin aksine tek bir bölgeyi tutmaz, daha yaygın bir seyir gösterir. Migrende görülen öncü belirtiler yoktur. Migren krizinde hastalar ışıktan ve sesten kaçarlar, oysa ki gerilim tipi baş ağrısında hastalar gezip dolaşmak isterler. Bulantı ve baş dönmesi gibi şikayetler genellikle ağrıya eşlik eder. Ağrı genellikle birkaç saat sürer, ancak günlerce de devam edebilir. Fiziksel stres kadar mental stres de tetikleyici olabilir.
Bir kişide migren ve gerilim tipi baş ağrıları beraber bulunabilir. Gerilim tipi baş ağrılarının tedavisinde ağrı kesiciler, kas gevşeticiler yanında antidepresan ilaçlar da faydalı olmaktadır.
Bel ağrıları hekime başvuruların en sık nedenlerindendir. ABD’de bel ağrıları nedeniyle yılda 50 milyar dolar sağlık harcaması yapıldığı bildirilmektedir. Iş gücü kaybı nedeniyle oluşan ekonomik maliyet de göz önüne alındığında, fatura daha da yükselmektedir.
Bel Ağrısının Nedenleri:
Bel ağrısı, bu bölgedeki anatomik oluşumları etkileyen bir çok nedenden kaynaklanabilir:
Kötü Duruş: Uzun süre aynı pozisyonda durma, hareketsizlik, beli zorlayan ters hareketler.
Bel Kaslarının Spazmı: Beli zorlayarak ağırlık kaldırmak, spor yaparken kasların zorlanması, bu bölgedeki kasların güçsüzlüğü.
Bel Fıtığı: Omurlar arasında yer alan, yumuşak dokusu ile adeta bir yastık görevi gören disklerden bir veya birkaç tanesi, kendisini sınırlayan halkanın dışına taşarak sinir köküne baskı yapar. Ağrı öksürmekle, ıkınmakla artar ve bacağa doğru yayılır. Basının şiddetine göre, bacakta uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik, idrar tutamama gibi şikayetler eşlik edebilir.
Kireçlenme: Ileri yaşlarda kemikler zayıflarken, bir yandan da yeni ve düzensiz kemik oluşumları gelişir. Bu yeni oluşumlar eklemlerin hareketliliğini azaltır, komşu dokulara ve sinirlere baskı yaparak ağrıya neden olur.
Kemik Erimesi: Kemik dokusunun farklı nedenlerle zayıflayarak kolayca kırılabilir bir hal almasıdır. Ağrılar tüm vücutta yaygın olarak hissedilebileceği gibi, belli bir bölgede daha yoğun olabilir. Sıklıkla kadınları etkiler.
Omurgada Doğumsal Şekil Bozuklukları: Omurga karşıdan bakıldığında düz, yandan bakıldığında da, farklı bölgelerde öne ve arkaya kıvrılan“S”harfi görünümündedir. Bu görünümün doğumsal olarak bozuk olması veya sonradan bozulması bel ağrılarına neden olabilir. Ayrıca bel omurlarının sayısının normalden az veya çok olması da bel ağrısına yol açar.
Romatizma: Çok geniş bir hastalık grubudur. Bu bölgeyi etkileyen formlarında bel ağrısı sıktır.
Diğer: Kanser, kemik iltihapları, iç organlardan yansıyan ağrılar, cinsel organların rahatsızlıkları da nadir bel ağrısı nedenlerindendir.
Stres, Fazla Kilo, Sigara: Bel ağrılarını artıran, iyileşmeyi geciktiren etkenlerdir.
Sıraladığımız tüm nedenlere rağmen bel ağrılarının çoğunda (%90) açıklayıcı bir hastalık bulunamaz. Çok sık görülen bu tip bel ağrılarında, dinlenme ve ağrı kesici, antienflamatuar ve kas gevşetici ilaçlarla, hastaların büyük kısmında yüz güldürücü sonuçlar almak mümkün olmaktadır. Mekanik kökenli bu tip bel ağrılarında akut atak, ağrının nedenine ve yapılan tedaviye bağlı olmadan, %80-90 oranında 6 hafta içinde düzelir. Tedaviye yanıt vermeyen veya eşlik eden şikayetleri farklı bir nedeni düşündüren vakalarda Röntgen, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans gibi tetkikler yapılması gerekli olabilir.
» TEDAVI :
Ilk basamakta yatak istirahatı ve ilaç tedavisi uygulanır. Ortopedik bir yatak tercih edilmelidir. Çok uzun süreli yatak istirahatı iyileşmeyi geciktirir. Ilaç tedavisinde ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar kullanılır. Kas gevşeticiler eklenebilir.
Fizik tedavi de bir çok bel ağrısı hastasını rahatlatabilir. Kuşak ve korseler bel kaslarını zayıflatacağı için önerilmezler. Akupunktur, yoga, meditasyon gibi gevşeme teknikleri de kronik bel ağrıları olanlarda faydalı olabilir.
Bel ağrısı olan kişiler mutlaka doğru duruş şekli, beli zorlamadan eşya taşıma, yerden bir şey alma, bel kaslarını kuvvetlendirmeye yönelik hareketler konusunda bilgilendirilmelidirler.
Cerrahi tedavi vakaların çok az bir bölümünde gerekmektedir.
En sık görülen baş ağrısı tipidir. Tüm baş ağrılarının %75’i bu gruptur. Tüm yetişkinlerin %90’ı hayatları boyunca, en az bir kez gerilim tipi baş ağrısından şikayet ederler. Zonklayıcı olmaktan çok sabit bir ağrı söz konusudur. Ağrı genellikle boyundan başlayıp yukarı doğru çıkar, migrenin aksine tek bir bölgeyi tutmaz, daha yaygın bir seyir gösterir. Migrende görülen öncü belirtiler yoktur. Migren krizinde hastalar ışıktan ve sesten kaçarlar, oysa ki gerilim tipi baş ağrısında hastalar gezip dolaşmak isterler. Bulantı ve baş dönmesi gibi şikayetler genellikle ağrıya eşlik eder. Ağrı genellikle birkaç saat sürer, ancak günlerce de devam edebilir. Fiziksel stres kadar mental stres de tetikleyici olabilir.
Bir kişide migren ve gerilim tipi baş ağrıları beraber bulunabilir. Gerilim tipi baş ağrılarının tedavisinde ağrı kesiciler, kas gevşeticiler yanında antidepresan ilaçlar da faydalı olmaktadır.
