SIR
Öyle bir söz söyle ki tüm kainat dile gelsin
Susman gerektiğinde öyle bir sus ki
Cennet bahçeleri yollarına serilsin
Ve konuşman gerektiğinde, öyle bir konuş ki
Gökteki melekler yer yüzüne insin...
Beyazın ardına sığınan karanın
Akıda bir olur karasıda bir olur
Beyaza kara düştümü bir kere
Ne beyaz halden anlar nede kara halden anlar
Çünkü hayatın tüm renkleri hayrandır onlara...
Yalan dünyanın can çekişen toprağı gibiyim
Ne su olabiliyorum nede ateş nede kül
Dünyayı bir nefeste dolaşan ışık oluyorum
Işığa yaklaştıkça karanlıkta kayboluyorum...
Çok okuyan çok bilir az okuyan az bilir derler
Peki size soruyorum hayatı okuyan ne bilir
Aklın ötesinde akılım fikrin ötesinde fikirim
Dillerde lal kalplerde aşkın gözyaşıyım
Yazılan her sözde ilk ve son noktayım...
Coğrafyasını kaybetmiş bir düşüncenin
Kendi içinde kendini bulma ölçüsündeyim
Hayat bir tiyatroya benzer rolünü iyi oynayan geçer
Rolünü iyi oynayamayan ömrü boyuca sınıfta kalır
Konuşmak bir sanattır derler halbuki sanat olan susmaktır
Herkez bir şeyler konuşur ama herkez benimgibi susamaz...
Kırık aynalarda güzellik arayanın
Gönül deryasıda kırık olurmuş
Aynalara bakıpta yalan dünyayla
Avunmaktansa rabbimin aşkıyla
Bir ömür boyu yanıp tutuşmayı eylerim...
Rabbim için ağlayıp Rabbim için severim
Rabbim için yanıp Rabbim için gülerim
Peygamber efendimizin yüzü suyu hürmetine
Gönüllerin deryasında 18 bin alemi gezerim...
Bir meçhule gidiyor hayatımın baharı
Haykırıyorum, dostluk içinde yanlızlığıma
Bir not yazıyorum, Karanlık, acımasız, beyaz sayfalara
Dur diyorum yorgun bedenime
İşte o an, Gerçekleri anlatıyor bana
Gerçek sandığım herşey, Bir meçhulmuş meğerse...
Sizin aradığınız süslenmiş püslenmiş
Sözlerin cevabı bende yok
Siz başka yüreklerde arayın
O yalan o,hilekar sözlerin cevabını
Benim ne dilimde nede kalbimde
Hilekarlıktan eser yok...
Sıkışmış düşüncelerin kenarından yazıyorum sana
Puslu bir gecede karlar düşüyor yüreğime
Bir resim çiziyorum gök yüzüne hayata dair
Ve susuyorum ilerde özgürlük var diye
Uçun güvercinler uçun özgürlüğe
Hiç korkmadan hiç usanmadan...
Çözülmeyen sırdır hayat
Bir bilmecenin içindeki
Harfini kaybetmiş söze benzer hayat
Çözdükçe çözülmeze gider
Bir matamatiğe benzer
Bazen böler bazen çarpar
Bazen eşitlersin yaşadıklarını
Çözülmeyen çözülemeyen sırda ararsın
Yaşamak isteyipte yaşayamadıklarını...
Ufuk Güney
Öyle bir söz söyle ki tüm kainat dile gelsin
Susman gerektiğinde öyle bir sus ki
Cennet bahçeleri yollarına serilsin
Ve konuşman gerektiğinde, öyle bir konuş ki
Gökteki melekler yer yüzüne insin...
Beyazın ardına sığınan karanın
Akıda bir olur karasıda bir olur
Beyaza kara düştümü bir kere
Ne beyaz halden anlar nede kara halden anlar
Çünkü hayatın tüm renkleri hayrandır onlara...
Yalan dünyanın can çekişen toprağı gibiyim
Ne su olabiliyorum nede ateş nede kül
Dünyayı bir nefeste dolaşan ışık oluyorum
Işığa yaklaştıkça karanlıkta kayboluyorum...
Çok okuyan çok bilir az okuyan az bilir derler
Peki size soruyorum hayatı okuyan ne bilir
Aklın ötesinde akılım fikrin ötesinde fikirim
Dillerde lal kalplerde aşkın gözyaşıyım
Yazılan her sözde ilk ve son noktayım...
Coğrafyasını kaybetmiş bir düşüncenin
Kendi içinde kendini bulma ölçüsündeyim
Hayat bir tiyatroya benzer rolünü iyi oynayan geçer
Rolünü iyi oynayamayan ömrü boyuca sınıfta kalır
Konuşmak bir sanattır derler halbuki sanat olan susmaktır
Herkez bir şeyler konuşur ama herkez benimgibi susamaz...
Kırık aynalarda güzellik arayanın
Gönül deryasıda kırık olurmuş
Aynalara bakıpta yalan dünyayla
Avunmaktansa rabbimin aşkıyla
Bir ömür boyu yanıp tutuşmayı eylerim...
Rabbim için ağlayıp Rabbim için severim
Rabbim için yanıp Rabbim için gülerim
Peygamber efendimizin yüzü suyu hürmetine
Gönüllerin deryasında 18 bin alemi gezerim...
Bir meçhule gidiyor hayatımın baharı
Haykırıyorum, dostluk içinde yanlızlığıma
Bir not yazıyorum, Karanlık, acımasız, beyaz sayfalara
Dur diyorum yorgun bedenime
İşte o an, Gerçekleri anlatıyor bana
Gerçek sandığım herşey, Bir meçhulmuş meğerse...
Sizin aradığınız süslenmiş püslenmiş
Sözlerin cevabı bende yok
Siz başka yüreklerde arayın
O yalan o,hilekar sözlerin cevabını
Benim ne dilimde nede kalbimde
Hilekarlıktan eser yok...
Sıkışmış düşüncelerin kenarından yazıyorum sana
Puslu bir gecede karlar düşüyor yüreğime
Bir resim çiziyorum gök yüzüne hayata dair
Ve susuyorum ilerde özgürlük var diye
Uçun güvercinler uçun özgürlüğe
Hiç korkmadan hiç usanmadan...
Çözülmeyen sırdır hayat
Bir bilmecenin içindeki
Harfini kaybetmiş söze benzer hayat
Çözdükçe çözülmeze gider
Bir matamatiğe benzer
Bazen böler bazen çarpar
Bazen eşitlersin yaşadıklarını
Çözülmeyen çözülemeyen sırda ararsın
Yaşamak isteyipte yaşayamadıklarını...
Ufuk Güney