Sınıfta Disiplinin Sağlanması

Efsunkar

Bayan Üye
Öğretmen, öğrencisinde görmek istediği davranışı, önce kendisi göstererek onlar için iyi bir rol modeli oluşturmalıdır. Disiplin kavramı çoğu kez ceza kavramı ile eş tutulmaktadır. Oysa disiplin ceza ile karıştırılmamalıdır.

Ceza yıkıcı davranışa tepkidir, disiplin ise yıkıcı davranış ve bundan doğan tepkiyi önlemek içindir. Başka bir deyişle problemi önlemek için ne yaptığımızın yanında, problem doğduğunda ya da oluştuğunda ne yaptığımızla da ilgidir. Disiplinde önlemli ilke, bireyin kendi ihtiyaçlarının karşılanmasından sorumlu olduğu ve başka kişilerin davranışlarının bunu engellememesi gerektiğidir. Anlamlı etkinlikler, uygun çevre grupla çalışma, kendi kendini kontrol gibi kavramlar da disiplin kavramı içinde düşünülmelidir.

Sınıfta disiplinin bozulması ya da hiç olmamasının nedenlerinden biri, sınıfla ilgili bir takım kuralların, prosedürlerin ve rutinlerin önceden belirlenmemiş olmasıdır. Öğretmene düşen görev, daha öğretim yılının başında, okul ve sınıf kurallarını öğrencilerine açıklamaktır. Hatta bu kurallar yazılı bir biçimde ilan edilebilir, öğrenci velilerine de gönderilebilir. Sınıf içi kuralların bir kısmı, öğrenci katılımı ile belirlenebilir, daha sonra da bu kurallara da tüm sınıf üyelerinin uyması beklenir.
Sınıfta disiplinin sağlanması için kuşkusuz kuralların olması gerekir. Bu kuralların sadece öğretmen, yönetim vb. faktörler tarafından değil öğrencilerin katılımıyla belirlenmesi gerekir. Çünkü bireyler kendilerinin de katılımıyla oluşturulan kuralarla daha çok uyma eğilimi gösterirler. Kurallar, öğrencilerin eğitimine ve öğretimine katkıda bulunacak yapıda olmalıdır. Öğrenciler, öğretmenlerinin kendileri için en iyiyi seçtiklerini bilmelidirler. Karşılıklı sevgi-saygı ortamı olması gerekmektedir. Kurallar, öğrenci katılımıyla oluşturulmalı, kurallar her zaman uygulanmalıdır.

Örneğin; sınıfa geç gelen bir öğrenciyi derse kabul etmek, diğer geç gelen öğrenciyi derse kabul etmemek kuralların uygulanmasındaki tutarsızlığı gösterir. Kuralların uygulanmasında tutarsız davranan bir öğretmenin öğrencilerinden kurallara uyulmasını istemesi ve öğrencilerin de bu kurallara uyması beklenemez.

Sınıfta Disiplin

Öğretmenin Sınıf Önündeki Duruşu:

Genel kural öğretmenin sınıf önünde ayakta durmasıdır. Oysa bu kuralın değişmesi gerekmektedir. Grubuyla bütünleşmeli, fakat kontrolü elinde tutacak bir pozisyonda da olmalıdır. Grubun tüm üyelerini, öğrencilerini görebilmeli aynı zamanda tüm öğrencilerin de kendisini görmesini sağlamalıdır. Eğer bu pozisyonu sağlayamazsa hem gerçek yöneticilik yapamaz, hem de konuşurken öğrencilerin dikkatlerini konuşması üzerinde toplamada güçlük çeker. Konuşurken oldukça sakin durmak ve dikkati çekmek için el ve kolları kullanmak genel olarak daha iyi bir yoldur. Öğrencilerin sıralarından birine oturmak, hatta (eğer sıralar sabit değilse) öğrencilerle birlikte yarım daire şeklinde oturmak en iyi yoldur

Öğrencilerin Konuşmasının Etkinliği:

Hiçbir şey dersi, monoton bir sesten daha çabuk mahvedemez. İyi konuşmacılar söylenecek bazı değerli şeylere sahiptirler ve onları nasıl sunacaklarını bilirler. Oradaki her birey tarafından rahatça işitilebilirler. Seslerini önemli yerleri vurgulamak için yükseltirler.

Öğrenci Çalışmalarının Kontrolü:

Öğrencinin hazırladığı her ödevin öğretmeni tarafından kontrol edileceğini bilmesi disiplinli çalışmasına neden olacaktır. Öğrencileri ders dışında, boş zamanlarında gönüllü çalışmalarda bulunmalarına isteklendirmek disiplin sağlamanın diğer bir yoludur.

Yazı Tahtasının Kullanımı:

Yazı tahtasına ne yazılacağı kesinlikle bilinmeli ve çabucak yazılmalıdır. Yazı tahtasını kullanmanın ilk kuralı (eğer kullanılacaksa) ona yakın durulmasıdır. Yazı tahtasını kullanan bir öğretmenin yüzü kesinlikle yazı tahtasına dönük olmamalıdır. Zamanın büyük çoğunluğunu tahtaya yazı yazarak harcayan öğretmen öğrencisine de zamanını boşa harcama ve yaramazlık etme fırsatı vermiş olur.

Sınıf İçi Disiplin Kuralları ve Değiştirilmesi

Öğrencilerle tanışma, beklentilerin iletişimi, arkadaşça ama işe yönelik ortam, öğrencileri boş bırakmamak sınıftaki ilk günlerin önemli eylemleri olarak görülür. beklentilerin iletişimi ile arkadaşça, ama işe yönelik ortam, sınıftaki davranış kurallarının belirlenmesi ve uygulanması süreçleriyle gerçekleşebilir. Öğrencileri boş bırakmama, boş kalırlarsa zaman yitirecekleri ve istenmeyen davranışlara yönelecekleri düşüncesiyle, iyi bir zaman planlamasına ve boş zaman etkinliklerine gerek gösterir. Kurallar, önceden verilmiş hazır kararlardır. Deneyimlere dayanarak, gelecekteki belirli durumlarda nelerin nasıl yapılmasının iyi olacağını, nelerin beklendiğini, nelere uyulmadığını, nelerin olacağını açıklayarak, yöneticinin işini kolaylaştırır. Kendisinden nelerin beklendiğini, neleri yapmasının istenmediğini, bunların sonuçlarını önceden bilen öğrenci, davranışlarını düzenlemeye yönelecektir. Sınıftaki ilişkilerin karmaşıklığı, onları, kural koyarak düzene sokmayı gerekli kılar.

Oluşturulan kurallarda aşırıya kaçmamak gerekir. Kurallar uygulanabilir nitelikte olmalıdır. Gereksiz kurallar çıkarılmalıdır. Çünkü gereksiz kurallar çıkarılmazsa diğer kurallarında öğrencilerin kafasında gereksiz olduğu kanısı doğabilir. Önemli kuralların da uygulanmamasına sebep olur. Sınıf içi disiplinin sağlanmasında önemli olan kuralların çok olması değil, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılar nitelikte olmasıdır. Öğrenci ihtiyaçlarıyla kurallar bağdaşırsa sınıf içi disiplinin sağlanmasında sorun yaşanmaz.

Disiplini Sağlamada Dikkat Edilecek Hususlar

• Sınıfta göz iletişimini etkili bir biçimde sağlayabilme,
• Dikkati dağınık öğrencileri canlı tutmayı bilme,
• Sınıfın oturuş düzeninin iyi ayarlanması,
• Öğrencileri ismen tanıyabilme,
• Sınıf karşısında tenkitten kaçınma ve kendine hakimiyet,
• Sınıfın normlarını bilme ve bunlardan yararlanabilme,
• Öğrencilerle yakından ilgilenme, bunu onlara hissettirebilme,
• Nadir olarak tekrar eden bazı davranışları hoş karşılayabilme,
• Olayları daha başlangıcında büyümeden çözebilme,
• Tarafsızlık ve objektiflik,
• Mizahi ve güler yüzlü bir kişilik,
• Kendini beğenmişlikten ve sık sık kendini anlatmaktan uzak olmak,
• Öğrenmeyi güç bir duruma getirmeme,
• Öğrencilerin düzeylerini uygun olarak hitap edebilme,
• Olayları değişmez gerçeklere göre değil, olumlu taraflarını da göz önüne alarak çözümleyebilme vb. hususlar.

Sınıfta sağlıklı sınıf ortamını oluşturabilmek için belirli kuralların önceden öğrenci işbirliğinde konulması faydalıdır. Fakat bu kurallar kesin kurallar hükmünü taşımamalıdır. Zira “Her şey katı ve kesin kurallar getirilerek çözülebilmiş olsaydı, dünyada en başarılı yöneticilerin hiç şüphesiz diktatörler olması gerekirdi”.

Ailelerin Sınıf Disiplinine Katkısı

Yapılması gereken velilerle iyi ilişkiler kurarak fikirlerin benimsetilmesidir. Ailelere öğretmenlerin üstlendiği rolü anlatmak ve iş birliği içinde bulunmak gerekir. Öğretmen-öğrenci ilişkisinin bozuk olması anne-baba ve anne-baba-çocuk arasındaki ilişkileri de etkiler. Veliler öğretmenlerle iyi bir arkadaş ve çocuklarının eğitimi için birer ortak olmayı başarabilirlerse her iki tarafın disiplin çabaları daha yüksek düzeye gelecektir. Şu unutulmamalıdır ki veliler bazen çocuklarının sorunları ile yeterince eğitimli olmayabilirler. Böyle durumlarda öğretmen duruma profesyonelce yaklaşıp öneriler üretmeli, olası çözümleri aileleri sunmalıdır. Disiplin amacına ulaşmak için veli-öğretmen işbirliği kurulmalıdır. Okulun ilk günü velilerle bağlantı kurup evde çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini ilişkin beklentiler söylenmelidir. Sınıf kurallarının yazıya dökülerek ailelere imzalatılması ve yaptırımlarının belirlenmesi veli katılımını sağlayan diğer bir yoldur. Velileri sorun çözmede işbirliği içine katmanın bir yolu da gereken kaynaklarda desteklerinin istenmesidir.

Bazı kuralların uygulanmasında ailenin desteğinin de sağlanması gerekmektedir. Bu yüzden aile-öğretmen sürekli iletişim halinde olmalıdır.

Örneğin; öğretmenin sürekli uyarmasına rağmen derse sürekli geç kalan bir öğrencinin ailesiyle iletişime geçilir. Aile de öğrenciyle daha fazla ilgilenerek bu olumsuzluğu ortadan kaldırmaya çalışır.

Disiplin Sorunu Çıkmasını Önleyici Yöntemler

Öğrencilerin sınıf etkinlikleriyle uğraşlarını sağlamak için öğretmenlerin yaptığı her hareket istenmeyen davranışı önleyici tedbir olarak kabul edilebilir.

Planlı Çalışmak:
Yapılacak çalışma planıyla sınıf içinde oluşacak karmaşıklıklar önlenebilir ve öğretmen sınıftaki zamanını daha etkili kullanabilir.

Akıcı Etkinlik:
Öğrencilere ”hiçbir şey yapmadan” geçirebilecekleri birkaç dakika bile süre tanınmamalıdır. Cruickshank ve diğerlerinin belirttiklerine göre Kovnin ve diğerleri tarafından yapılan araştırmalarda ortaya çıkan, iyi sınıf kontrolünün önemli bir özelliği, sınıf etkinliklerinin kesintiye uğramadan devam etmesini sağlamaktır.

Tutarlılık:
Öğrenci göstermesi istenilen davranışlar konusunda öğretmenin tutarlı olduğunu bilirse öğretmenin iyi disiplin sağlama şansı daha fazla olur. Tutarlılık, sınıf ve okul kurallarını uygulamada çok önemlidir.

Öğretmen Kontrolü:
Sınıfta neler olduğunun farkında olmak, olumsuzlukları önlemek için oldukça önemlidir. Dikkatli bir öğretmen, yardıma ihtiyacı olan öğrencileri fark edip onlara yardım eder ve öğrenci davranışlarını yapıcı şeylere yönlendirip istenmeyen durumların ortaya çıkmasını engeller. Öğretmen kontrol yaparken aynı zamanda öğrencilerin ne derecede ilerlediklerini de öğrenir

Kurallar Belirlemek:
Öğrenciler kurallara ihtiyaç duyarlar ve bunu isterler. Ayrıca kendilerinden neyin ve neden beklendiğini bilmek isterler. Kurallar önceden oluşturulursa (kural bozulmadan) ve gerekli durumlarda öğrencilere hatırlatılırsa onları cezalandırma gereği en aza inmiş olur. Öğretmen öğrencilere kurallara neden ihtiyaç duyulduğunu bir tartışma ortamı içinde anlatmalıdır. Öğrencilere kuralları kendilerinin oluşturmaları için fırsatlar tanınmalıdır. Genel ve kesin kurallar bir liste halinde belirtilebilir. Kuralın belirlenmesiyle birlikte, bir kuralın ihlali durumunda ne yapılacağı iyi düşünülmeli ve ihlal başlar başlamaz yapılması gereken uygulanmalıdır. Sınıf kurallarına uyan, uygun öğrenci davranışlarını gösteren öğrenciler ödüllendirilmelidir. Öğretmen istendik davranışlar için öğrencilere model olmalıdır. Öğretmen öğrencilere sevgi ve saygı ile yaklaştığında, öğrenciler de ona sevgi ve saygı duyacaklardır. Öğretmen öğrencinin ailesiyle bağlantı kurmalıdır.

Disiplin Sorununa Tepki Yöntemleri
Öğretmenler tarafından sorun olan davranışa karşı gösterilen tepkilerin çoğu oldukça kısa ve sıradan bir gözlemci tarafından fark edilemeyecek türden kısa süreli tepkilerdir ve genellikle sözsüzdür. Bu tür tepkiler daha çok öğretmenin kesilmesini istemediği ve öğrencilerin dikkatini derse odakladıkları durumlarda kullanılır.

Görmezlikten Gelmek:
Görmezlikten gelme daha çok şiddetli olmayan durumlar için kullanılır. Bu yöntemde önerilen bir yol da öğretmenin uygunsuz davranan öğrenciyi göz ardı ederken, sınıfın ilgisini diğer öğrenciler üzerine çekmesidir.

Fiziksel Yakınlık:
Öğretmen istenmeyen davranışı yapan öğrenciye yaklaşır, yakınlığın gücünü kullanır.

Göz Teması ve Sözsüz Uyarıcılar Kullanmak:
Göz teması, devam eden bir etkinliği kesmeden yapılabilir. Öğretmen, öğrenci uygun davranışı gösterene kadar, göz temasını sürdürmelidir. Ayrıca sözsüz olan bu yöntemde göz teması dışında öğretmen istenmeyen davranışa karşı tepkisini başı ile, yüz ifadeleriyle, dokunarak ya da el işaretleriyle de belirtebilir.

Yeniden Yönlendirmek:
Bu yöntem, basitçe, öğrencinin ne yapıyor olması gerektiğini göstermeyi içerir. Küçük sınıflarda bazen, öğretmen uygun davranışı överek öğrencileri yeniden yönlendirebilir.

Vazgeç İfadeleri ve Uyarılar Kullanmak:
Bazen öğrencilere yalnızca kötü davranışlarını durdurmalarını söylemek gerekir. Vazgeç ifadeleri bazen dikkati doğru davranışa çeken sorular şeklinde olabilir. Bu tür ifadeler göz teması ile desteklenmelidir. Bu yöntemde öğretmen, öğrenciyi arkadaşlarının önünde utandırmamalıdır.

Eğitim Kurumlarında Şiddet
Çocuklar; kreşler, yuvalar, bakım evleri ve okullar gibi eğitim kurumlarında şiddete uğrayabilirler. Bu şiddet diğer yerlerdekilere benzer olarak duygusal, fiziksel ya da cinsel istismar biçimde olabilir. Duygusal istismarın sıklığı konusunda kesin veri bulunmamaktadır, fiziksel ya da cinsel istismarda olduğu gibi nesnel bulguların olmayışı tanıyı güçleştirmektedir. Fiziksel istismar okullarda cezalandırma yöntemi olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Fiziksel istismar tanımının içine dayağa ek olarak, sarsma, çimdikleme, kulak çekme, iğne batırma, rahatsızlık verecek pozisyonda uzun süre durmaya zorlama, ceza olarak aşırı egzersiz yaptırma vb. davranışlarda girmektedir.

Bedensel cezalar üzerinde yapılan araştırmalarda şu sonuçlara ulaşılmıştır:

1)Genellikle önceden tahmin edilemeyen öğrenci davranışlarından sonra kullanılmaktadır.
2)Uygun olmayan davranışı geçici olarak önlese bile, uygun davranışı geliştirmede hiçbir etkisi yoktur.
3)Genellikle önceden planlanmayan ve kasıtlı olmayan güç kullanımı şeklinde ortaya çıkmaktadır.
4)Öğrencide dalgınlık, uzaklaşma ve düşmanlığa yol açmaktadır. Bu olayın gerçekleşmesinden sonra gelecekte öğretmen ve öğrenci arasında iyi ilişkiler kurmak çok zorlaşmaktadır.
5)Öğrencide istenmeyen birçok davranışın gelişmesine de yol açmaktadır. (Örneğin; yararlı ve iyi şeyleri tahrip etme, okula gitmeme, okulu terk etme gibi. )

Eğitim kurumlarında kesinlikle şiddet uygulanmamalıdır. Eğer öğrenci eğitim kurumunda herhangi bir şiddete maruz kalırsa, bu durum öğrencinin okuldan korkmasına, kendine güvenememesine, arkadaşlarına karşı saldırgan bir tutum izlemesine ve şiddetten kaçınmak için yalan söylemesine sebep olabilir. Eğitim kurumlarının öğrenciye kazandırması gereken davranışlar bunlar değildir. Aksine amacı; bilgili, kendine güvenen, ilişkilerinde saygılı davranan, dürüstlüğüyle topluma faydalı birey yetiştirmektir. Biz öğretmenler şiddete kesinlikle başvurmamalıyız. Çünkü biz öğretmenler öğrencilerin gözünde birer modeliz.

Etkisiz Disiplin Uygulamaları

Sınıf yönetimiyle ilgili yapılan araştırmaların bir kısmı sınıf yönetimindeki etkisiz uygulamaları da ortaya koymuştur. Öğretmenler açısından etkili uygulamaları bilmek kadar sınıf yönetimi ve disiplininde etkisiz uygulamaları da bilmek ve bu tür davranışlardan kaçınmak önemlidir. Ancak uygulamada bu tür öğretmen davranışının devam ettiği ve geniş ölçüde uygulandığı da bilinen bir gerçektir. Sınıf yönetiminde etkisiz olarak bilinen uygulamalar şunlardır:

• Sınıf içerisinde hangi amaçla konulduğu anlaşılamayan ve zorla uygulanan kurallar. Örneğin “Doğru zamanda doğru yerde olunacaktır” bu nedenle sınıf içerisinde oluşturulan her kural mutlaka mantıklı bir gerekçeye dayandırılmalıdır.
• Öğretmenin, öğrencilerin istenmeyen davranışlarını görmezden gelmesi. Öğretmenin bu tutumu daha önceden belirlenen kuralları önceden kendisinin çiğnemesi anlamına gelir ki oluşturulan kurallara öğrencilerin uyması giderek zayıflar.
• Öğrencilerin yanlış davranışlarına karşı öğretmenin belirsiz, tutarsız, çelişkili karşılıklar vermesi ve kuralların tutarsız olarak uygulanması.
• Öğretmenin, içinde öğrenciye doğru uygulamayı gösteren ve ona destek olmayan ifadeler, uzun uzun nasihatler içeren konuşmalar yapması.
• Cezalandırmada aşırıya kaçmak. Cezanın öğrenciyi olumlu davranışlara yöneltme konusunda fazla etkili olmadığı bilinmektedir.

Sorun Olan Davranışların Nedenleri

Sınıfın fiziksel düzenlenmesi; sınıfın fiziksel ortamı istenmeyen davranışların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sınıftaki ısı ve ışık durumu öğrencilerin öğrenmelerinde etkili olmaktadır. Sınıfta kullanılan araç ve gereçlerin öğrenciler tarafından kullanılırken birbirlerini rahatsız etmeyecek şekilde düzenlenmesi sınıfta istenmeyen davranışların oluşmasına karşı bir önlemdir. Öğrencilere sorumluluk verme biçimi; sınıf içi kuralların oluşturma sürecinde, öğretmenin öğrencilerle tartışması ve onların katılımıyla kurallar belirlemesi, öğrencilerin kuralları sahiplenerek uyma isteklerini artırır. Çünkü, öğrenciler sınıf içi disiplin kurallarında neleri yapacaklarını ya da yapmayacaklarını öğrenirken bunların gerekçelerini de kavramış olurlar. Böylece kurallara uymanın gerekliliğinin farkına vararak kuralların sosyal yaşam için vazgeçilmezliğini anlarlar. Diğer yandan, öğretmen öğrencilere sorumluluk vererek sınıfta olabilecek kargaşayı önlerken sınıfın düzeninin sağlanmasını kolaylaştırabilir. Öğrencilerin sorumluluk alanı her tarafta değiştirilerek bir tür yer değiştirme yolu ile bütün öğrencilerin aynı sorumluluğu alması sağlanabilir.

Örneğin; bazı öğrencilere tahta temizliği, bazılarına sınıftaki sıraların düzenlenmesi ve bazılarına da özel etkinlik köşelerinin düzenlenmesi gibi farklı sorumlulukların verilmesi hem öğretmenin zamanı daha verimli kullanmasında, hem de sınıfta oluşabilecek sorunların önlenmesinde yardımcı olacaktır.
Tuğba öğretmen kucağında defter, kitaplarla biraz da gecikmiş olarak sınıfa girdi. Kapıyı kapatmayı, öğrencileri selamlamayı, yoklama yapmayı unuttu. “En son nerede kalmıştık?” diye sordu. Kitaplarının arasından ders kitabını bulamadı, öğrencilerden kitap istedi. Derse başladı, her zamanki gibi gözde olan iki çalışkan öğrenciye konuyu anlattırdı. Masasından hiç kalkmadı, arka sıralarda oturan sürekli gürültü yapan Ahmet ve Cem’i görmezden geldi. Öğrencilere “sayfa 43-47 arasının özetini çıkarın” dedi, kendisi de dinlenmeye çekildi.
Sorun olan davranışların kaynağı öğretmen ve öğrenci ilişkilerinin tam olarak gerçekleştirilememesidir. Sorun olan davranışı ortadan kaldırmak istiyorsak; öğretmenler herhangi bir kural oluşturulurken bu kuralları öğrencilerle tartışarak meydana getirmek gerekmektedir. Öğretmenler kuralları tek başına oluşturursa öğrencilerin kurallara uyması beklenemez. Kuralların uygulanamadığı sınıfta sorunların olmaması düşünülemez.

Sınıfta İstenmeyen Davranışlara Karşı Eylemler

Özellikle mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin öğrencilerin güç gösterileriyle ve mücadeleleriyle baş etmeleri başlangıçta oldukça zor olabilir. Öğrenciler, öğretmenlerine çeşitli biçimlerde test etmek isteyebilirler. Böyle durumlarda öğretmenin aceleci davranmayarak makul davranışlar göstermesi gerekir. Öğretmen, öğrencinin kendisini güç mücadelesine çekme girişimini görmezden gelebilmelidir. Böyle bir durumda öğretmen, dikkati öğretme ve öğrenme ihtiyaçlarının karşılanması konusuna çekmelidir. Elbette böyle bir durumda sırasıyla izlenecek bazı yollar bulunabilir.

Öncelikle yapılması gereken, öğrencinin uyarılması, davranışın sonucunun kendisine anlatılmasıdır. Sorun olarak görülen davranışın özellik, yoğunluk ve türüne göre öğretmen, görmezlikten gelme, uyarma, dikkati çekme, ödül-ceza sistemini kullanma, okul yönetimi, rehberlik servisi ve ailesiyle ilişki kurma gibi yolları izleyebilir.

Öğretmen, öğrencinin istenmeyen davranışını düzeltmede, öğrenciye net mesajlar vermelidir. Bu mesajlar, öğrencinin kişiliğini hedef almaktan öte, söz konusu davranış üzerinde yoğunlaşmalıdır. Böyle bir durumda öğretmen, “zaten sen ……” diye söze başlayıp öğrenciye çeşitli sıfatlarla yaftalanmaktan, kişiliğini ve onurunu hedef almaktan kaçınmalıdır. Öğretmen, yeri geldiğinde kızıp öfkelenebilir. Ancak bunu, öğrenciyi incitmeden ifade edebilmelidir. Eğer öğretmen, öğrencilere öfke kızgınlığını açıkça ifade edecekse, bunu o anda kontrolden çıktığı, sabrının taştığı için değil; öyle davranmayı uygun bulduğu için yapmalıdır. Öğrenciyi azarlama veya küçük görme gibi davranışlardan kesinlikle kaçınılmalıdır. Öğrenciyle alay etme, onu aşağılama ne kadar tehlikeli ise, aşırı bir biçimde övme de o denli tehlikelidir. Övgüde de yergide de ölçüyü elden kaçırmamak gerekir.

Sınıfta öğretmen istenmeyen bir davranışla karşılaşırsa bunu engellemek için öğrencinin kişiliğini ve onurunu zedeleyecek sözler yerine bu davranıştan olumsuz etkilendiğini belirten sözler söyleyebilir. Eğer öğretmen öğrencinin kişiliğini, onurunu zedeleyen sözler söylerse sınıfta istenmeyen davranışların sayısı artabilir.

SONUÇ
Buraya kadar verilen bilgilere göre; disiplinin kurallarla sağlandığı savunulmaktadır. Kuralların oluşumunda öğretmenin dikkat etmesi gereken en önemli özellik ise kural oluştururken her bir öğrencinin fikrinin alınması gerektiğidir. Yani öğrenciye grup olarak değil de tek tek bakmak gerekir. Çünkü her bir öğrencinin bireysel özellikleri farklıdır. Eğer öğretmen kural oluştururken her bir öğrencinin fikrini alırsa sınıfta disiplinin sağlanması daha kolay olur.
Öğretmen- öğrenci arasında bir duvar çekilmesi anlamsızdır. Eğer kendine ve topluma yararlı birey yetiştirmek istiyorsak öğretmen-öğrenci ayrımı yerine, öğretmen-öğrenci kaynaşmasına önem vermemiz gerekmektedir.

Alıntı
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst