Sinarit Avı Üzerine - Sinarit Avı
İlk önce bu balık nedir? Ne değildir? Nerede gezer? Ne yer? Ne içer? Bunları açıklığa kavuşturalım
Karadeniz vemarmara avcısı isenin bu balıkla karşılaşma ihtialiniz yoktur. (birkaç istisnai sinarit Marmarada avlanmıştır ama bu çok küçük bir ihtimail. yok olduğunu düşünürsek...) Ege ve Akdenizde yaşayan bu balık sparidea familyasının yakışıklı bir üyesi.1758 yılından Linnaeus tarafından istematiğe eklenmiş bir üye. Vücudu uzun ve ovalimsidir. Uzun bir çeneye ve çok sivri dişlere sahip bu balık ortalama 30 -50 cm uzunluğundadır. 13 - 15 kg a kadar büyüyebilen bu balığın yumurtlama mevsimi Nisan - Temmuz ayları arasındadır ve en güzel avı bu mevsimde verir. Her zaman aç ve avlanma içgüdüsüyle hareket eden bu avcının menüsünde yutabileceği her ölçüde balıklar, yumuşakçalarve kabuklulara kadar geniş bişr yelpazeyi içerir.
YAŞAM ALANI
Ege ve Akdeniz balığı olduğundan bahsettik. Sanılanın aksine hayatını belli belli bir noktada sürdürmez. Mendirek burunlarıdan taşlık , kırmalık kıyı şeritlerine, topuklardan kıyılardaki dik duvar diplerine ve kumulluk kıyı şeritlerine kadar çok geniş bir yerde yayılım gösterirler. Eriştelik diye tabir ettiğimiz deniz çayırlarının (posidonia) bulunduğu bölgeler favori noktalardır. Sinarit derin balığı olarak söylenegelmiştir, ama bu tezi birçok kez çürüttüğümü söyleyebilirim. Sinarit derin su balığı değil her derinliğin balığıdır. Bugüne kadar avladığım sinaritler içinde 1 metrede avlanmış olanların yanında 25 metrede avlanmış olanlarda vardır ki en verimli avlarını 8 - 15 metre arasında yapılır. Bu oran her 10 balıkta 6 veya 7 balık gibi büyük bir orandadır. Demek oluyor ki bu balığında belli kıyılama dönemleri ve zaafları vardır.
DAVRANIŞLAR
Hiç unutamadığım bir sahneyi paylaşmak istiyorum. Temmuz başı Bodrum Gümüşlükte avdayız. Yarımada etrafında 5 hp lik jonshon motorumuz ile sürekli yeni yerler arıyoruz. Turgutresi açıklarında Topanada denilen bir yerdeyim. İnanılmaz bir görüş var sanki bir cam kütlesinin içinde dalıyorum. Derinlik kıyıdan başlıyor ve bilinmeyene doğru uzayıp gidiyor, tabiiki taşlarda. Birkaç derin dalış yapıyorum. Etrafta ürkek görülen sinaritler var. Bazıları 2 kg ın üzerinde. Amaç balığı avlanmaktan çok o bölgedeki balıkların davranışlarını çözmek. 12 - 13 metreye bir dalış yapıyor ve yavaş yavaş 3 metreye kadar yükselik bir kayaya yatıyorum. Ve oyunumuz başlıyor sinaritlerle. Aşağıda nelerin olup bittiğini görebiliyorum. Sürüden bir birey başlıyor yükselmeye. İnanın bana o balığı 3 m ye kadar çıkartıyorum. Meraktan çatlıcak balık, neredeyse kıyıya çıkacak. Bu oyun bir dakikayı geçmiyor ve balık şişin ucunda. Önemli olan balığın merakını sinsi bir şekilde kamçılamak. Sinarti gibi düşünelim şimdi. İleride ne olduğunu anlamadığımız çok küçük bir nesne var yaklaştıkça küçülen bir nesne fakat sırtınızı döndüğünüzde ise büyümeye başlıyor. Uzaklaştıkça büyüyen. Bu şekilde değil sinarit vurmak emin olun onlarla oyun dahi oynayabilirsiniz.
Genelde sürü şeklinde dibe yakın yerlerde gezerler. Sinarit avının verimli bir diğer tekniği ise bulanık suda gerçekleştirilir. Sinaritler Ekim - Kasım ve Nisan - Mayıs aylarında kıyıya inanılmaz bir şekilde yaklaşırlar. 3 - 4 metre suda defalarca iri sinaritlerle karşılaştığımı ve avladığımı hatırlıyorum. Akdeniz avcıları için lodos ne kadar kötü olsada lodostan çıkma havalarda suyun yavaş yavaş çöktüğü ve görüşün açılmaya başladığı zamanlar balıkların beslenme içgüdüsü ile dolduğu birazda dalgın olduğu dönemlerdir. Hafif bir bulanıklık sizin için büyük avantaj sağlıyacaktır. Kıyılayan sinaritler aniden karşınıza çıkacaktır ve balığı gördüğünüz an çoktan menzile girmiş olan sinariti avlamak bu şekilde çok kolay olacaktır. Hassas bir noktaya değinmek istiyorum. Sürü karşınızda. Balıklardan birini veya birkaçını kendinize çektiniz. Atış başarılı. Sürünün dağılmamasını istiyorsanız kesinlikle yaralı balık bırakmayın. Yaralı balık diğer balıklar için bir önder gibi davranıcak sürüden çıkacak ve diğerlerinide peşine takıp gidecektir. Boşa atış yapın, atış yapmayın ama kesin atışlar yapın. Yaralı balık sürünün yokolması anlamına gelir.
ATIŞ
Herşey uygun, balık menzilde. Mümkün olduğu kadar öldürücü bir atış gerçekleştirmeye bakın. Kafa kısmı sert olan balığın en iyi atış noktasıdır. Balık büyük ihtimalle kendinden emin, dimdik ve hiç kuyruk çırpmadan üzerinize geliyor ki genelde böyle olacaktır. Aceleye ve ve ani hareketlere gerek yok. Balık ölüm moduna çoktan girmiş. Bekleyin. İnanın balık zıpkının 50 santim önüne kadar bu şekilde gelmeye devam edicektir. Geldi, geldi, geldi işte kritik bir nokta daha. O an atış yapabilirsiniz. Büyük ihtimalle , balığın yakınlığına, iriliğine göre vuruş noktası değişir ama genelde solungaç veya ense köküne denk gelir. Sonuç gayet iyi.
Biraz daha beklersek balık o dimdik pozisyondan çıkıp çok hızlı bir şekilde sola ya da sağa hamle yapıp uzuyacaktır. O sırada da atış yapılabilir. Reflekslerinize güveniyorsanız bu şekilde de başarılı atışlar yapılabilir. Balığı vurduk. Ölmemiş ise kayalık alnlarda en yakın taşın içine eriştelik alanlarda isek otların arasına yatıcaktır ki bu şekilde kolaylıkla alırız. Ama balık taşa girmiş ise işimiz zor. En iyi çözüm makaramızı tatlı-sert bırakıp balığın makara açmasına izin vermemek. Balık çok hareketli olduğu için kayalara girme ihtimali yüksek. Balığın etinin yumuşak oluşu, yakından yapılan bir atışla birleştiği zaman balığın ipe geçme olasılığı çokyüksek. İpe geçen balığın hareket kabiliyeti engellenemeyeceği için balık en yakın çatlağa kaçabilir. Taş içine giren sinariti çok dikkatli bir şekilde çıkarmak, gerekirse bir kez daha vurup almak en doğru iştir.
EKİPMAN
Sinarit avında palet, maske ve elbisenin özeli bir önem taşımadığını anladım. Standart malzemeler yeterlidir. Zıpkın ise diğer birçok avda olduğu gibi uzun tavsiye ediyorum. Sinarti avı için standart 100 - 110 - 120 cm zıpkın yeterlidir. Yeterki kelebeğiniz uzun ve şişiniz sivri olsun.
YEMEKLERİ
Gönül isterdi ki bu güzel balığın eti, görünüşü kadar güzel olsun. Balığın en lezzetli olduğu dönem Kasım Aralık ve kış mevsimi boyudur. Yaz başında havyara giren hayvan yağsız ve zayıf düşeceğinden lezzetsiz olucaktır. Kış boyunca yapılan ızgarasına doyum olmaz.
SONUÇ
Dikkat ederseniz sinarit avında malzemenin üzerinde neredeyse durmadık. Birçok yerde yapılan tatışmalara ve yazılanlara çoğu kez gülmüşümdür. Sualtı avının belli bir standartı ve kuralı yoktur. Her avcı kendince bir bağ kurar malzeme ve balıklar ile. Biz ilk önce bu bağı geliştirelim. Balığı tanımakla aramızda bir bağ kurmaya çalışıp avını ikinci plana atarsak bu balığın ilerde avlamak için görmemiz yeterli olacaktır...
Sevgiler...
Onur GÜNER
İlk önce bu balık nedir? Ne değildir? Nerede gezer? Ne yer? Ne içer? Bunları açıklığa kavuşturalım
Karadeniz vemarmara avcısı isenin bu balıkla karşılaşma ihtialiniz yoktur. (birkaç istisnai sinarit Marmarada avlanmıştır ama bu çok küçük bir ihtimail. yok olduğunu düşünürsek...) Ege ve Akdenizde yaşayan bu balık sparidea familyasının yakışıklı bir üyesi.1758 yılından Linnaeus tarafından istematiğe eklenmiş bir üye. Vücudu uzun ve ovalimsidir. Uzun bir çeneye ve çok sivri dişlere sahip bu balık ortalama 30 -50 cm uzunluğundadır. 13 - 15 kg a kadar büyüyebilen bu balığın yumurtlama mevsimi Nisan - Temmuz ayları arasındadır ve en güzel avı bu mevsimde verir. Her zaman aç ve avlanma içgüdüsüyle hareket eden bu avcının menüsünde yutabileceği her ölçüde balıklar, yumuşakçalarve kabuklulara kadar geniş bişr yelpazeyi içerir.
YAŞAM ALANI
Ege ve Akdeniz balığı olduğundan bahsettik. Sanılanın aksine hayatını belli belli bir noktada sürdürmez. Mendirek burunlarıdan taşlık , kırmalık kıyı şeritlerine, topuklardan kıyılardaki dik duvar diplerine ve kumulluk kıyı şeritlerine kadar çok geniş bir yerde yayılım gösterirler. Eriştelik diye tabir ettiğimiz deniz çayırlarının (posidonia) bulunduğu bölgeler favori noktalardır. Sinarit derin balığı olarak söylenegelmiştir, ama bu tezi birçok kez çürüttüğümü söyleyebilirim. Sinarit derin su balığı değil her derinliğin balığıdır. Bugüne kadar avladığım sinaritler içinde 1 metrede avlanmış olanların yanında 25 metrede avlanmış olanlarda vardır ki en verimli avlarını 8 - 15 metre arasında yapılır. Bu oran her 10 balıkta 6 veya 7 balık gibi büyük bir orandadır. Demek oluyor ki bu balığında belli kıyılama dönemleri ve zaafları vardır.
DAVRANIŞLAR
Hiç unutamadığım bir sahneyi paylaşmak istiyorum. Temmuz başı Bodrum Gümüşlükte avdayız. Yarımada etrafında 5 hp lik jonshon motorumuz ile sürekli yeni yerler arıyoruz. Turgutresi açıklarında Topanada denilen bir yerdeyim. İnanılmaz bir görüş var sanki bir cam kütlesinin içinde dalıyorum. Derinlik kıyıdan başlıyor ve bilinmeyene doğru uzayıp gidiyor, tabiiki taşlarda. Birkaç derin dalış yapıyorum. Etrafta ürkek görülen sinaritler var. Bazıları 2 kg ın üzerinde. Amaç balığı avlanmaktan çok o bölgedeki balıkların davranışlarını çözmek. 12 - 13 metreye bir dalış yapıyor ve yavaş yavaş 3 metreye kadar yükselik bir kayaya yatıyorum. Ve oyunumuz başlıyor sinaritlerle. Aşağıda nelerin olup bittiğini görebiliyorum. Sürüden bir birey başlıyor yükselmeye. İnanın bana o balığı 3 m ye kadar çıkartıyorum. Meraktan çatlıcak balık, neredeyse kıyıya çıkacak. Bu oyun bir dakikayı geçmiyor ve balık şişin ucunda. Önemli olan balığın merakını sinsi bir şekilde kamçılamak. Sinarti gibi düşünelim şimdi. İleride ne olduğunu anlamadığımız çok küçük bir nesne var yaklaştıkça küçülen bir nesne fakat sırtınızı döndüğünüzde ise büyümeye başlıyor. Uzaklaştıkça büyüyen. Bu şekilde değil sinarit vurmak emin olun onlarla oyun dahi oynayabilirsiniz.
Genelde sürü şeklinde dibe yakın yerlerde gezerler. Sinarit avının verimli bir diğer tekniği ise bulanık suda gerçekleştirilir. Sinaritler Ekim - Kasım ve Nisan - Mayıs aylarında kıyıya inanılmaz bir şekilde yaklaşırlar. 3 - 4 metre suda defalarca iri sinaritlerle karşılaştığımı ve avladığımı hatırlıyorum. Akdeniz avcıları için lodos ne kadar kötü olsada lodostan çıkma havalarda suyun yavaş yavaş çöktüğü ve görüşün açılmaya başladığı zamanlar balıkların beslenme içgüdüsü ile dolduğu birazda dalgın olduğu dönemlerdir. Hafif bir bulanıklık sizin için büyük avantaj sağlıyacaktır. Kıyılayan sinaritler aniden karşınıza çıkacaktır ve balığı gördüğünüz an çoktan menzile girmiş olan sinariti avlamak bu şekilde çok kolay olacaktır. Hassas bir noktaya değinmek istiyorum. Sürü karşınızda. Balıklardan birini veya birkaçını kendinize çektiniz. Atış başarılı. Sürünün dağılmamasını istiyorsanız kesinlikle yaralı balık bırakmayın. Yaralı balık diğer balıklar için bir önder gibi davranıcak sürüden çıkacak ve diğerlerinide peşine takıp gidecektir. Boşa atış yapın, atış yapmayın ama kesin atışlar yapın. Yaralı balık sürünün yokolması anlamına gelir.
ATIŞ
Herşey uygun, balık menzilde. Mümkün olduğu kadar öldürücü bir atış gerçekleştirmeye bakın. Kafa kısmı sert olan balığın en iyi atış noktasıdır. Balık büyük ihtimalle kendinden emin, dimdik ve hiç kuyruk çırpmadan üzerinize geliyor ki genelde böyle olacaktır. Aceleye ve ve ani hareketlere gerek yok. Balık ölüm moduna çoktan girmiş. Bekleyin. İnanın balık zıpkının 50 santim önüne kadar bu şekilde gelmeye devam edicektir. Geldi, geldi, geldi işte kritik bir nokta daha. O an atış yapabilirsiniz. Büyük ihtimalle , balığın yakınlığına, iriliğine göre vuruş noktası değişir ama genelde solungaç veya ense köküne denk gelir. Sonuç gayet iyi.
Biraz daha beklersek balık o dimdik pozisyondan çıkıp çok hızlı bir şekilde sola ya da sağa hamle yapıp uzuyacaktır. O sırada da atış yapılabilir. Reflekslerinize güveniyorsanız bu şekilde de başarılı atışlar yapılabilir. Balığı vurduk. Ölmemiş ise kayalık alnlarda en yakın taşın içine eriştelik alanlarda isek otların arasına yatıcaktır ki bu şekilde kolaylıkla alırız. Ama balık taşa girmiş ise işimiz zor. En iyi çözüm makaramızı tatlı-sert bırakıp balığın makara açmasına izin vermemek. Balık çok hareketli olduğu için kayalara girme ihtimali yüksek. Balığın etinin yumuşak oluşu, yakından yapılan bir atışla birleştiği zaman balığın ipe geçme olasılığı çokyüksek. İpe geçen balığın hareket kabiliyeti engellenemeyeceği için balık en yakın çatlağa kaçabilir. Taş içine giren sinariti çok dikkatli bir şekilde çıkarmak, gerekirse bir kez daha vurup almak en doğru iştir.
EKİPMAN
Sinarit avında palet, maske ve elbisenin özeli bir önem taşımadığını anladım. Standart malzemeler yeterlidir. Zıpkın ise diğer birçok avda olduğu gibi uzun tavsiye ediyorum. Sinarti avı için standart 100 - 110 - 120 cm zıpkın yeterlidir. Yeterki kelebeğiniz uzun ve şişiniz sivri olsun.
YEMEKLERİ
Gönül isterdi ki bu güzel balığın eti, görünüşü kadar güzel olsun. Balığın en lezzetli olduğu dönem Kasım Aralık ve kış mevsimi boyudur. Yaz başında havyara giren hayvan yağsız ve zayıf düşeceğinden lezzetsiz olucaktır. Kış boyunca yapılan ızgarasına doyum olmaz.
SONUÇ
Dikkat ederseniz sinarit avında malzemenin üzerinde neredeyse durmadık. Birçok yerde yapılan tatışmalara ve yazılanlara çoğu kez gülmüşümdür. Sualtı avının belli bir standartı ve kuralı yoktur. Her avcı kendince bir bağ kurar malzeme ve balıklar ile. Biz ilk önce bu bağı geliştirelim. Balığı tanımakla aramızda bir bağ kurmaya çalışıp avını ikinci plana atarsak bu balığın ilerde avlamak için görmemiz yeterli olacaktır...
Sevgiler...
Onur GÜNER