Eszmerqiiz
Bayan Üye
Biliyor musun, hiçbir zaman çözmeye çalışmamıştım seni.
Konuşmalarının arasına sıkıştırdığın cümleleri aldım sadece senden.
Her görüşmemizde ?benden yana hiçbir zaman kuşkun ve korkun olmasın? diye başlayan cümlelerini aldım.
Korkuyorum derdim ama sen sürekli sana inanmamı ve güvenmemi isterdin
ve biz oturup saatlerce konuşurduk özlemlerimiz üzerine.
Oturup saatlerce konuşur ve gülerdik.
Gülerken yüreğim kayardı sana doğru ama sende beni yalnız bırakmaz,
bana yüreğini açar, bu küçük sevgi oyunlarına benimle beraber katılırdın.
Ve bu sevda sözlerin beni öyle çok etkilerdi ki,
her telefonu kapatışımızda sana doyamadan sesinden uzaklaşırdım.
Sen görmezdin, ben yanardım.
Sen görmezdin, ben hep yanardım.
Her konuşmamızın bitişinde, ben yüzünü çizmeye çalışır, kilometreler ötesine taşırdım.
Belki de sen başından beri biliyordun sevgili, kısa bir zaman sonra çekip gideceğini.
Benden sana inanmamı istiyordun ama biliyordun.
Herkes biliyordu..
arkadaşlar, dostlar, hayallerim, umutlarım..
Bir ben bilmiyordum.
Dile kolaydı, insanlara kolaydı, sana kolaydı, bir bana kolay değildi sevgili.
Ben senin, bütün bunları bilen ama unutan satırlarından geldim.
Beni her gün biraz daha geleceğimize hazırlayan ama o gelecekten sinsice uzaklaşan satırlarından.
Böylesi bir bitiş yakışmamıştı bize ve sana..
İşte bu yüzden ben senin, bu bitişe yakışmayan veda satırlarından geldim sevgili.
Artık o kadar çok yoksun ki, ben de ne kadar var olduğunu karıştırıyorum bazen.
Yokluğun varlığını geçti.
Benim varlığım ise tarihi eskimiş mektuplarda kaldı nedense.
Basit birer mektup değildi onlar.
Sakın öyle düşünme.
Senin gördüklerinden de fazla, benim gördüğüm;
heyecanlar, kalp atışları, kavuşmaların şehveti, birikmiş hasretler ve aşk vardı tabi ki..
Bu yüzdendir ki asla yırtıp atmaya kıyamadım, seni içimden çıkarmaya kıyamadığım gibi.
Ben senin, beni içinden çıkarmaya kıydığın satırlarından geldim...
Yalancı bir bahardayız.
Bense bu yalancı baharda, yalancı gülüşler dağıtıyorum etrafa ve gariptir hiç umut kalmadığı halde gelme ihtimalini hesaplıyorum, kağıt kaleme gerek duymadan.
Gözlerimi kapatınca kurduğum hayaller rotasını şaşırdı zaten sevgili.
Olur olmadık zamanlarda,
olur olmadık bir şekilde karşıma çıkıp, geldim diyebilme ihtimalini düşünüyorum.
Sakın ha, bu, okullardaki havuz problemlerine benzemez.
Ben senin, bir nehir gibi bana akabilme olasılığına düştüm.
Bir aşkın bitişi, bir nehrin kuruyuşuna benzermiş.
Ben senin, o nehri kuruttuğun satırlarından geldim sevgili...
Aklıma düşüyor deli dolu, sevgi dolu mesajlaşmalarımız.
?Tatlısın yine yüreği aşk kokan ama aşktan korkan kadınım?..
şu an nerede ve nasıl olduğunu bilmiyorum
ama artık aşktan daha fazla korktuğunu hissediyorum.
uzayın boşluğunda kaybolan sesin kaldı sadece.
Oysa ki sürekli, benim çekip gitmemden korkardın,
?içimdesin, kimse alamaz sen gitmedikçe? dediğinde bile biliyordun aslında hiçbir yere gitmeyeceğimi. Gitmedim...
gitmeyecektim..
gitmeyi hiç düşünmedim..
peki bana gitme diyen adam nerede.. ?
HaNi KiMSe aLaMaZDı BeNi SeNDeN BeN GiTMeDiKÇe..?
Konuşmalarının arasına sıkıştırdığın cümleleri aldım sadece senden.
Her görüşmemizde ?benden yana hiçbir zaman kuşkun ve korkun olmasın? diye başlayan cümlelerini aldım.
Korkuyorum derdim ama sen sürekli sana inanmamı ve güvenmemi isterdin
ve biz oturup saatlerce konuşurduk özlemlerimiz üzerine.
Oturup saatlerce konuşur ve gülerdik.
Gülerken yüreğim kayardı sana doğru ama sende beni yalnız bırakmaz,
bana yüreğini açar, bu küçük sevgi oyunlarına benimle beraber katılırdın.
Ve bu sevda sözlerin beni öyle çok etkilerdi ki,
her telefonu kapatışımızda sana doyamadan sesinden uzaklaşırdım.
Sen görmezdin, ben yanardım.
Sen görmezdin, ben hep yanardım.
Her konuşmamızın bitişinde, ben yüzünü çizmeye çalışır, kilometreler ötesine taşırdım.
Belki de sen başından beri biliyordun sevgili, kısa bir zaman sonra çekip gideceğini.
Benden sana inanmamı istiyordun ama biliyordun.
Herkes biliyordu..
arkadaşlar, dostlar, hayallerim, umutlarım..
Bir ben bilmiyordum.
Dile kolaydı, insanlara kolaydı, sana kolaydı, bir bana kolay değildi sevgili.
Ben senin, bütün bunları bilen ama unutan satırlarından geldim.
Beni her gün biraz daha geleceğimize hazırlayan ama o gelecekten sinsice uzaklaşan satırlarından.
Böylesi bir bitiş yakışmamıştı bize ve sana..
İşte bu yüzden ben senin, bu bitişe yakışmayan veda satırlarından geldim sevgili.
Artık o kadar çok yoksun ki, ben de ne kadar var olduğunu karıştırıyorum bazen.
Yokluğun varlığını geçti.
Benim varlığım ise tarihi eskimiş mektuplarda kaldı nedense.
Basit birer mektup değildi onlar.
Sakın öyle düşünme.
Senin gördüklerinden de fazla, benim gördüğüm;
heyecanlar, kalp atışları, kavuşmaların şehveti, birikmiş hasretler ve aşk vardı tabi ki..
Bu yüzdendir ki asla yırtıp atmaya kıyamadım, seni içimden çıkarmaya kıyamadığım gibi.
Ben senin, beni içinden çıkarmaya kıydığın satırlarından geldim...
Yalancı bir bahardayız.
Bense bu yalancı baharda, yalancı gülüşler dağıtıyorum etrafa ve gariptir hiç umut kalmadığı halde gelme ihtimalini hesaplıyorum, kağıt kaleme gerek duymadan.
Gözlerimi kapatınca kurduğum hayaller rotasını şaşırdı zaten sevgili.
Olur olmadık zamanlarda,
olur olmadık bir şekilde karşıma çıkıp, geldim diyebilme ihtimalini düşünüyorum.
Sakın ha, bu, okullardaki havuz problemlerine benzemez.
Ben senin, bir nehir gibi bana akabilme olasılığına düştüm.
Bir aşkın bitişi, bir nehrin kuruyuşuna benzermiş.
Ben senin, o nehri kuruttuğun satırlarından geldim sevgili...
Aklıma düşüyor deli dolu, sevgi dolu mesajlaşmalarımız.
?Tatlısın yine yüreği aşk kokan ama aşktan korkan kadınım?..
şu an nerede ve nasıl olduğunu bilmiyorum
ama artık aşktan daha fazla korktuğunu hissediyorum.
uzayın boşluğunda kaybolan sesin kaldı sadece.
Oysa ki sürekli, benim çekip gitmemden korkardın,
?içimdesin, kimse alamaz sen gitmedikçe? dediğinde bile biliyordun aslında hiçbir yere gitmeyeceğimi. Gitmedim...
gitmeyecektim..
gitmeyi hiç düşünmedim..
peki bana gitme diyen adam nerede.. ?
HaNi KiMSe aLaMaZDı BeNi SeNDeN BeN GiTMeDiKÇe..?
Moderatör tarafında düzenlendi: