Efsunkar
Bayan Üye
Sezai Karakoç'a Göre Şiir
Şair, bir toplum için başlı başına bir devrimdir
Şair nedir? Kelimedeki hayatı bulandır.
Şiirin gerisinde insan olmalıdır.
Şiir ve şair ölmeyecektir.
Çünkü: insan ölmeyecektir.
Çünkü: hakikat ölmeyecektir.
Çünkü: şiir, hakikatin, yüzülebilecek bir derisi değil, çıkarıldığında, insan hakikatının hayattan yoksun kalacağı kalbidir.
Şiir, hakikatın, doğa ve tarih içinde atan nabzı, çarpan yüreğidir.
Şiirin yazanı yoktur
Vardır yalnız okuyanı
Şair de bir okurdur
Kendi şiirinin okuyanı
Evet yine şiirdir beni arasıra dinlendiren
Acıma aralıklar verdiren
Ufuklardan ufuklara taşıyarak kelimeleri
Ne yapılar kurdum eleğimsağma gibi
İçimdeki buluttan yağıştan şimşekten ışıklardan
Gizli bir yapı taşından ders okudum ben
Şiirin birden kaçışını denizlerden
Şiir içimizdeki zindanların mahkûmu
İsmet Özel'e Göre Şiir
Şiirin varlık sebebi hakkında der ki :
Şiir hayatiyeti korumak için ortaya atılır. Yaşanılan bütün çirkinliklere, kötülüklere, haksızlıklara rağmen insanda savunulmaya değer , canlılığı korunmaya değer bir şeyler olduğuna içten içe ve kesinlikle inanıldığı zaman şiir serpilir ve çiçek açar.
Şiirin ayırıcı vasfı üzerine de şu tespitte bulunur:
Şiir başka anlatım yollarıyla varılamayan bir beşeri alanın sanatıdır. Düzyazıdan beklenen hiçbir görev şiire yüklenemez.
Dil birinde ne ise, ötekinde o değildir.
Behçet Necatigil'e Göre Şiir
Şiir, bir nevi ağarmadır, bir nevi beyazlaşma, yani gece karanlıksa bari geceliğimiz beyaz olsun deriz, isteriz.
Şiire ben bir böyle teselli gözüyle bakarım.
Şiir bir kelime yatırımıdır, bir anılar toplamıdır.
Bir dili mümkün olduğu kadar enine boyuna değerlendirme çabasıdır.
Şiir, bu tarifte öz benliğin açığa çıkma çabası olarak ele alınmış. Netlik arayışı diyebiliriz. Suyun duru akması gibi. Bu tarifin bir yönünde ise dilin imkanlarını yoklama ve dili güzelce kullanma görülüyor. Behçet Necatigilin Yazı isimli şiiri:
Ve şairler boyuna kimlere yazarlar ?
Yıkılmış köprülerin başında
Ürkmüş boşluktan biri inliyorsa
Ve şairler onlara geldimlere yazarlar.
Ahmet Hamdi Tanpınar'a Göre Şiir
Şiir söylemekten ziyade bir susma işidir. İşte o sustuğum şeyleri hikâye ve romanlarımda anlatırım.
Şiirde kendimin, hikâye ve romanlarımda kendimle beraber mümkün olduğu kadar hayatın ve insanların bedenen başkalarının- peşindeyim
der. Şiiri
kendisi için kendine ait bir vaha
olarak görüyor Tanpınar.
Şiir ile kendi iç dünyasının bilinmezlerine yürümektedir şair.
Necip Fazıl Kısakürek'e Göre Şiir
Bizce şiir mutlak hakikatı arama işidir.Eşya ve hâdiselerin, bütün mantık yasaklarına rağmen en mahrem, en mahçup, en nazik ve en hassas nahiyesini tutarak ve nisbetlerini bularak mutlak hakikatı arama işi
*
Şiir, Allahı sır ve güzellik yolundan arama işidir.
*
Anladım işi sanat Allahı aramakmış.
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış
Ben şairim, gaibi kurcalayan çilingir;
Canlı cenazelerin başında Münker-Nekir
Ahmet Haşim'ce Şiir
Şiir, söz ile mûsîki arasında sözden ziyade mûsîkiye yakındır.
Şiiri anlamdan uzaklaşıp sese yakın duruyor.
Şiir daha çok ahenkli bir sesler bütünü olarak telakki edilmiş.
Şair, bir toplum için başlı başına bir devrimdir
Şair nedir? Kelimedeki hayatı bulandır.
Şiirin gerisinde insan olmalıdır.
Şiir ve şair ölmeyecektir.
Çünkü: insan ölmeyecektir.
Çünkü: hakikat ölmeyecektir.
Çünkü: şiir, hakikatin, yüzülebilecek bir derisi değil, çıkarıldığında, insan hakikatının hayattan yoksun kalacağı kalbidir.
Şiir, hakikatın, doğa ve tarih içinde atan nabzı, çarpan yüreğidir.
Şiirin yazanı yoktur
Vardır yalnız okuyanı
Şair de bir okurdur
Kendi şiirinin okuyanı
Evet yine şiirdir beni arasıra dinlendiren
Acıma aralıklar verdiren
Ufuklardan ufuklara taşıyarak kelimeleri
Ne yapılar kurdum eleğimsağma gibi
İçimdeki buluttan yağıştan şimşekten ışıklardan
Gizli bir yapı taşından ders okudum ben
Şiirin birden kaçışını denizlerden
Şiir içimizdeki zindanların mahkûmu
İsmet Özel'e Göre Şiir
Şiirin varlık sebebi hakkında der ki :
Şiir hayatiyeti korumak için ortaya atılır. Yaşanılan bütün çirkinliklere, kötülüklere, haksızlıklara rağmen insanda savunulmaya değer , canlılığı korunmaya değer bir şeyler olduğuna içten içe ve kesinlikle inanıldığı zaman şiir serpilir ve çiçek açar.
Şiirin ayırıcı vasfı üzerine de şu tespitte bulunur:
Şiir başka anlatım yollarıyla varılamayan bir beşeri alanın sanatıdır. Düzyazıdan beklenen hiçbir görev şiire yüklenemez.
Dil birinde ne ise, ötekinde o değildir.
Behçet Necatigil'e Göre Şiir
Şiir, bir nevi ağarmadır, bir nevi beyazlaşma, yani gece karanlıksa bari geceliğimiz beyaz olsun deriz, isteriz.
Şiire ben bir böyle teselli gözüyle bakarım.
Şiir bir kelime yatırımıdır, bir anılar toplamıdır.
Bir dili mümkün olduğu kadar enine boyuna değerlendirme çabasıdır.
Şiir, bu tarifte öz benliğin açığa çıkma çabası olarak ele alınmış. Netlik arayışı diyebiliriz. Suyun duru akması gibi. Bu tarifin bir yönünde ise dilin imkanlarını yoklama ve dili güzelce kullanma görülüyor. Behçet Necatigilin Yazı isimli şiiri:
Ve şairler boyuna kimlere yazarlar ?
Yıkılmış köprülerin başında
Ürkmüş boşluktan biri inliyorsa
Ve şairler onlara geldimlere yazarlar.
Ahmet Hamdi Tanpınar'a Göre Şiir
Şiir söylemekten ziyade bir susma işidir. İşte o sustuğum şeyleri hikâye ve romanlarımda anlatırım.
Şiirde kendimin, hikâye ve romanlarımda kendimle beraber mümkün olduğu kadar hayatın ve insanların bedenen başkalarının- peşindeyim
der. Şiiri
kendisi için kendine ait bir vaha
olarak görüyor Tanpınar.
Şiir ile kendi iç dünyasının bilinmezlerine yürümektedir şair.
Necip Fazıl Kısakürek'e Göre Şiir
Bizce şiir mutlak hakikatı arama işidir.Eşya ve hâdiselerin, bütün mantık yasaklarına rağmen en mahrem, en mahçup, en nazik ve en hassas nahiyesini tutarak ve nisbetlerini bularak mutlak hakikatı arama işi
*
Şiir, Allahı sır ve güzellik yolundan arama işidir.
*
Anladım işi sanat Allahı aramakmış.
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış
Ben şairim, gaibi kurcalayan çilingir;
Canlı cenazelerin başında Münker-Nekir
Ahmet Haşim'ce Şiir
Şiir, söz ile mûsîki arasında sözden ziyade mûsîkiye yakındır.
Şiiri anlamdan uzaklaşıp sese yakın duruyor.
Şiir daha çok ahenkli bir sesler bütünü olarak telakki edilmiş.