Buğra1
Kayıtlı Üye
Kışı hasta olmadan bitirmenin formülü
AİLE DOKTORU
Hazırlayan: Uzm. Dr. S. Hilmi ÖZKIRIŞ İç Hastalıkları Uzmanı
EN İYİ TEDAVİ KORUNMAKTIR!
Enfeksiyonlardan korunmada beslenmeye özen gösterilmeli, düzenli ve sağlıklı gıdalarla, katkı maddesi içermeyen, tabii sebze ve meyvelerle beslenmek, hastalık ihtimalini azaltır.
Sonlarına yaklaştığımız kış mevsiminde görülme sıklığı artan ve bizleri çoğunlukla da yatağa düşüren mikrobik hastalık “üst solunum yolu enfeksiyonları”, her yaş grubunu tehdit ediyor. Soğuk algınlığı, farenjit, larenjit, nezle, grip, sinüzit, orta kulak iltihabı olarak sınıflandırdığımız bu hastalıkların ortak sebebi ise yüzde 90-95 oranında virüsler... Virüslerin zayıf düşürdüğü kişilerde, bakteriler de hastalıklara sebep olabilir.
KİMLER BÜYÜK RİSK ALTINDA?
İçinde bulunduğumuz kış mevsimi bulaşmada önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle kapalı mekanlarda herkesin bir arada bulunması, hasta olan kişinin sağlam kişilere de hastalığı bulaştırmasına sebep olur. Ayrıca havalandırmalar, kahvehane gibi yoğun sigara içilen kapalı mekanlarda, toplu taşıma araçlarında seyahat, hastalığın yayılmasını kolaylaştırır. Peki kimler risk altında? dersek... Burada kişilerin genetik yapıları çok önemli rol oynar. Alerjik bünye ya da burun kemiğimizde eğrilik, büyümüş geniz eti sebebiyle devamlı ağızdan nefes alıp vermek hastalığa yakalanmamızı kolaylaştırır. Sigara içimi, düzensiz bir yaşantı, yorgunluk, uykusuzluk, stres hastalığa yakalanma riskini artırır.
EL TEMİZLİĞİNİ İHMAL ETMEYİN!
İyi beslenme ve istirahat, kaliteli ve yeterli uyumak, düzenli ve hareketli hayat, vitamin özellikle C vitamini alma ve el yıkamak gibi beden temizliğine dikkat etme... Üst so-lunum yolu hastalıkları hep solunum yoluyla bulaştığı zannedilir ama unutmamak lazımdır ki, el yıkamak da bu tür hastalıklardan korunmakta çok önemlidir. Ellerimizi her yemek öncesi, sonrası ve tuvaletten çıkarken yıkamak, kış mevsiminde özellikle toplu yerlere girerken mümkün olduğu kadar dikkatli olmak, odaların havalandırılmasını sağlamak, sigara, alkol ve stresten mutlaka uzak kalmaya çalışmak en uygun olanıdır.
Soğuk almadan da bazen boğazımız ağrıyor bunun sebebi nedir acaba?
Mikrobik bir sebep yokken ve ateşimiz çıkmadan boğazımız yanıp gıcık oluyorsa suçlu reflü, iltihaplar ve burnumuz olabilir
* Erişkinlerde sık boğaz enfeksiyonu geçiriyorum dendiği zaman mesela “kronik faranjit” diye bir tanımlama var. Aslında bu iltihabi bir hastalık değildir. Özellikle mide hastalıkları, kronik boğaz yanma ve gıcıklık hislerine sebep olabilir.
* Mideyle yemek borusu arasındaki kapakçıkta bir gevşeklik olması sonucu gelişen reflü de aynı şikayetlere yol açabilir. Gece uykudayken, yediğiniz ve hazmolmuş gıdalar, yemek borusundan yukarıya doğru taşar. Yutak ve ana nefes borusu yoluyla akciğerlere kadar gidip uzun süre devam eden öksürüklere ve ağız kokularına sebep olabilir.
* Bu sebeple ateş olmadan da devamlı boğaz ağrısı, kırıklık altındaki mesele farklı olup mikrobik değildir. Fakat bu devamlı tahriş olmuş mukoza zemini üzerine mikrobik hastalık da eklenebilir.
* Burunda eğrilik gibi bir problem de olabilir. Burun yerine ağız solunumu sonucu sık sık boğaz tahriş olmaktadır.
* Antibiyotik alındığında iyi gelmesi, esas altta yatan meseleyi halletmeden bu dert ve sıkıntıdan kurtulduğumuz manasına gelmez. Öncelikle bu altta yatan sebeplerin düzeltilmesi gerekir.
BİTKİ ÇAYLARI VE ÇORBADAN ŞAŞMAYIN
* Enfeksiyonlarda, gripte, nezlede tavsiye edilen tavuk suyu çorbasının bi- limsel bir geçerliliği olduğu özellikle balgam söktürücü olduğu tespit edilmiştir. Bitki çayları ise bağışıklık sistemini güçlendir-diğinden ve direnci arttırdığından faydalı olmaktadır.
65 YAŞIN ÜZERİNDEKİLERDE ÖLÜME YOL AÇIYOR
Nezle ile gribin farkı nedir?
* Çoğu zaman nezle ile grip karıştırılmaktadır. Nezle, geniz yollarını tıkan virüslerin oluşturduğu bir hastalıktır. Çok yüksek ateş ve kırıklık olmaz. Gripte öksürük gibi alt solunum yollarını ilgilendiren şikayetler, ateş, halsizlik, kırıklık gibi genel bir hastalık hali ön plandadır.
Nezlede, altta bir takım kolaylaştırıcı sebepler varsa ve uzamışsa, sinüzit veya orta kulak iltihabına yol açabilir. Gripte ise daha ziyade alt solunum yolu hastalıkları ve zatürreye ilerleyebilir. Özellikle yaşlılarda ölüme dahi yol açabilir. Kronik ve ağır hastalığı olan veya 65 yaşın üstünde olan kişiler daha dikkatli olmalı ve kendilerini korumaları gerekiyor.
Sinüziti sigara tetikliyor!
Burnunuzun kemiği eğri ve ‘konka’ denilen dokusu iriyse, alerjik bir durum ve sigara içimi varsa, direnciniz azsa, sinüzitiniz kronikleşebilir...
Sinüzitin görülme sıklığı çok fazladır. Nezleyi takiben 3-4 gün geçtikten sonra, temiz ve duru akıntı, sarı ve yeşile döner ve baş ağrısı ortaya çıktığında, sinüzit gelişmiş demektir. Birçok kişi sık sık sinüzit geçirir. Burada önemli olan tam olarak geçmemesi, ilk faslı atlatamayıp, uzun süre devam eder hale gelmesi, kronikleştiğini gösterir. Aslında hepimiz hayatımız boyunca defalarca sinüzit oluruz. Ameliyat her zaman ilaç tedavisinin cevap vermediği ya da zorlandığı yerlerde tercih edilmelidir. Tedavide sadece antibiyotik değil, ılık tuzlu su da kullanılmalıdır. Bu evde de hazırlanabilir. 1 bardak içme suyuna 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karbonat konarak solüsyon hazırladıktan sonra sabah akşam, 40-42 derece ısıda buruna sıkılması, burun ve geniz yollarını yıkayarak iyileşmeyi hızlandırır. Bu rahat nefes alınmasını kolaylaştırır. Antibiyotik kadar değerlidir.
Bebeklerin burnu tıkandığı zaman ne yapılmalıdır?
* Kışın evlerin havası genellikle kurudur. Bu durum da bebeğin solunum sıkıntısını arttırır. Mümkün olduğu kadar odada rutubeti sağlamak lazımdır. Buhar makinesi, buharlı soba ve radyatör, hatta geniş ağızlı bir kapta kaynatacağımız suyu bebeğin odasında bulundurmakta çok fayda vardır. Böyle durumlarda sadece oda ısısındaki serum fizyolojik damla ve sprey bebeğin burnuna birer, ikişer damla damlatılır veya sıkılır. Ayrıca başka bir şey yapmaya gerek yoktur.
OKUYUCU SORULARI...
Artık aşırı kilolarımdan kurtulmak istiyorum!
* Yaşım 37, şu anda 100 kiloyum, daha önceleri çeşitli şekillerde zayıflamaya çalıştım ama başarılı olamadım. Ciddi olarak bu işi çözmek istiyorum. Tavsiyenizi bekliyorum. > Yavuz Yalçın
CEVAP: Son 1 aylık şişmanlık ve dengeli beslenme ile ilgili sağlık sayfalarımızı iyi incelerseniz, neler yapmanız gerektiğini çok güzel ve öz olarak orada özetledik. Söylediklerimizi uygulayın, lütfen az ve dengeli yiyin, hareketinizi artırın, gençleştiğinizi hissedeceksiniz!
Yeme arzumun önüne bir türlü geçemiyorum
* Açlık hissi yaşamadığım halde önüne geçemediğim bir şeyler yeme arzusuna sahibim. 3 yıl içinde 13 kilo aldım. Boyum 176 cm, kilom 86 kg. Ailemde diyabet hastalığı mevcut. Açlık-kan-şekeri değerlerim 92-95 civarı. Ben de bir diyabet hastası olma yönünde ilerliyor muyum? > Işıl Aktaş/ESKİŞEHİR
CEVAP: Siz genetik olarak diyabet potansiyeli taşıdığınızdan beslenmeniz ve fizik aktivite yönünden hareketli olmanız konusunda oldukça dikkatli ve iradeli olmalısınız. Muhtemelen “metabolik sendrom”sunuz. Dengeli ve kalori kısıtlamalı gıda alımı ile düzenli egzersiz yaparsanız, hem şeker hastası olmaktan kurtulur, hem de daha sağlıklı hale gelirsiniz.
Top oynarken böbrek bölgem sürekli acıyor
* Genellikle futbol oynarken böbreklerimin olduğu yerde bir ağrı oluşuyor. Neden acaba?
> Sinan Karadaş/İSTANBUL
CEVAP: Böbrek olarak bahsettiğiniz yerler bel ve sırt kaslarının bulunduğu, futbol gibi yoğun efor gerektiren sporlarda çok kullanılan bölgelerdir. Özellikle ısınmadan ve yeterli antrenman yapmadan bu tür sporlar yapıldığında ani ve yoğun kasılmadan dolayı adele içinde laktik asit birikmesi sonucu ağrılar olabilir. Düzenli ısınma sonrası şikayetleriniz kaybolacaktır.
Akupunktur tedavisi ağrılarınızı dindirmez
* Dizlerimde ağrı ve şişlik var. Ne tavsiye edersiniz?
> Nihat Bayramoğlu / İSTANBUL
CEVAP: Sizde muhtemelen dizlerde kireçlenme ve ona bağlı gelişen hastalık durumu mevcut. Bu şikayetler genellikle kilolu kişilerde daha fazla olur. Öncelikle bir ortopedi uzmanı hekimle görüşün, hem de kilo vermeye çalışın. Akupunktur’un bu hastalığı iyileştirici bir etkisi yok, kısmen ağrıyı azaltabilir.
Kilo vermem gerekiyor ama beceremiyorum...
* 7 ay önce bel kayması ve fıtıktan ameliyat oldum. Kilo almamam gerekirken aldım, fazla yürüyemiyorum ve spor yapamıyorom. Beslenmeme dikkat etmeye çalışıyorum ama yine de olmuyor ne yapmam gerekir?
> Bedia Kerim
CEVAP: Siz mutlaka ama mutlaka kilo vermelisiniz. Bu da ancak ve ancak kalori kısıtlaması ve hareketle olur. Aksi takdirde olduğunuz ameliyattan fayda görmeyeceksiniz ve bu konuda şikayetleriniz daha da artacaktır.
Felç geçiren hastanın psikolojisi bozulur mu?
* 64 yaşındaki eşimin kilo ve boy oranı normal, 2 yıl önce sol tarafından felç geçirdi. Tedaviye cevap veremiyor ve yatakta. Ayrıca psikolojisi de biraz bozuldu. Bunları neye bağlıyorsunuz? > F.T./SAMSUN
CEVAP: Eşinizin durumu kısmen geçirdiği felce, kısmen de yatağa bağımlı olması sebebiyle gelişen psikolojik bozukluklara bağlıdır. Nöroloji ve psikiyatri uzmanı meslektaşlarımızla irtibat kurun, dahiliye uzmanı kontrolü ile yüksek tansiyonunu kontrol ve takip altında tutun
AİLE DOKTORU
Hazırlayan: Uzm. Dr. S. Hilmi ÖZKIRIŞ İç Hastalıkları Uzmanı
EN İYİ TEDAVİ KORUNMAKTIR!
Enfeksiyonlardan korunmada beslenmeye özen gösterilmeli, düzenli ve sağlıklı gıdalarla, katkı maddesi içermeyen, tabii sebze ve meyvelerle beslenmek, hastalık ihtimalini azaltır.
Sonlarına yaklaştığımız kış mevsiminde görülme sıklığı artan ve bizleri çoğunlukla da yatağa düşüren mikrobik hastalık “üst solunum yolu enfeksiyonları”, her yaş grubunu tehdit ediyor. Soğuk algınlığı, farenjit, larenjit, nezle, grip, sinüzit, orta kulak iltihabı olarak sınıflandırdığımız bu hastalıkların ortak sebebi ise yüzde 90-95 oranında virüsler... Virüslerin zayıf düşürdüğü kişilerde, bakteriler de hastalıklara sebep olabilir.
KİMLER BÜYÜK RİSK ALTINDA?
İçinde bulunduğumuz kış mevsimi bulaşmada önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle kapalı mekanlarda herkesin bir arada bulunması, hasta olan kişinin sağlam kişilere de hastalığı bulaştırmasına sebep olur. Ayrıca havalandırmalar, kahvehane gibi yoğun sigara içilen kapalı mekanlarda, toplu taşıma araçlarında seyahat, hastalığın yayılmasını kolaylaştırır. Peki kimler risk altında? dersek... Burada kişilerin genetik yapıları çok önemli rol oynar. Alerjik bünye ya da burun kemiğimizde eğrilik, büyümüş geniz eti sebebiyle devamlı ağızdan nefes alıp vermek hastalığa yakalanmamızı kolaylaştırır. Sigara içimi, düzensiz bir yaşantı, yorgunluk, uykusuzluk, stres hastalığa yakalanma riskini artırır.
EL TEMİZLİĞİNİ İHMAL ETMEYİN!
İyi beslenme ve istirahat, kaliteli ve yeterli uyumak, düzenli ve hareketli hayat, vitamin özellikle C vitamini alma ve el yıkamak gibi beden temizliğine dikkat etme... Üst so-lunum yolu hastalıkları hep solunum yoluyla bulaştığı zannedilir ama unutmamak lazımdır ki, el yıkamak da bu tür hastalıklardan korunmakta çok önemlidir. Ellerimizi her yemek öncesi, sonrası ve tuvaletten çıkarken yıkamak, kış mevsiminde özellikle toplu yerlere girerken mümkün olduğu kadar dikkatli olmak, odaların havalandırılmasını sağlamak, sigara, alkol ve stresten mutlaka uzak kalmaya çalışmak en uygun olanıdır.
Soğuk almadan da bazen boğazımız ağrıyor bunun sebebi nedir acaba?
Mikrobik bir sebep yokken ve ateşimiz çıkmadan boğazımız yanıp gıcık oluyorsa suçlu reflü, iltihaplar ve burnumuz olabilir
* Erişkinlerde sık boğaz enfeksiyonu geçiriyorum dendiği zaman mesela “kronik faranjit” diye bir tanımlama var. Aslında bu iltihabi bir hastalık değildir. Özellikle mide hastalıkları, kronik boğaz yanma ve gıcıklık hislerine sebep olabilir.
* Mideyle yemek borusu arasındaki kapakçıkta bir gevşeklik olması sonucu gelişen reflü de aynı şikayetlere yol açabilir. Gece uykudayken, yediğiniz ve hazmolmuş gıdalar, yemek borusundan yukarıya doğru taşar. Yutak ve ana nefes borusu yoluyla akciğerlere kadar gidip uzun süre devam eden öksürüklere ve ağız kokularına sebep olabilir.
* Bu sebeple ateş olmadan da devamlı boğaz ağrısı, kırıklık altındaki mesele farklı olup mikrobik değildir. Fakat bu devamlı tahriş olmuş mukoza zemini üzerine mikrobik hastalık da eklenebilir.
* Burunda eğrilik gibi bir problem de olabilir. Burun yerine ağız solunumu sonucu sık sık boğaz tahriş olmaktadır.
* Antibiyotik alındığında iyi gelmesi, esas altta yatan meseleyi halletmeden bu dert ve sıkıntıdan kurtulduğumuz manasına gelmez. Öncelikle bu altta yatan sebeplerin düzeltilmesi gerekir.
BİTKİ ÇAYLARI VE ÇORBADAN ŞAŞMAYIN
* Enfeksiyonlarda, gripte, nezlede tavsiye edilen tavuk suyu çorbasının bi- limsel bir geçerliliği olduğu özellikle balgam söktürücü olduğu tespit edilmiştir. Bitki çayları ise bağışıklık sistemini güçlendir-diğinden ve direnci arttırdığından faydalı olmaktadır.
65 YAŞIN ÜZERİNDEKİLERDE ÖLÜME YOL AÇIYOR
Nezle ile gribin farkı nedir?
* Çoğu zaman nezle ile grip karıştırılmaktadır. Nezle, geniz yollarını tıkan virüslerin oluşturduğu bir hastalıktır. Çok yüksek ateş ve kırıklık olmaz. Gripte öksürük gibi alt solunum yollarını ilgilendiren şikayetler, ateş, halsizlik, kırıklık gibi genel bir hastalık hali ön plandadır.
Nezlede, altta bir takım kolaylaştırıcı sebepler varsa ve uzamışsa, sinüzit veya orta kulak iltihabına yol açabilir. Gripte ise daha ziyade alt solunum yolu hastalıkları ve zatürreye ilerleyebilir. Özellikle yaşlılarda ölüme dahi yol açabilir. Kronik ve ağır hastalığı olan veya 65 yaşın üstünde olan kişiler daha dikkatli olmalı ve kendilerini korumaları gerekiyor.
Sinüziti sigara tetikliyor!
Burnunuzun kemiği eğri ve ‘konka’ denilen dokusu iriyse, alerjik bir durum ve sigara içimi varsa, direnciniz azsa, sinüzitiniz kronikleşebilir...
Sinüzitin görülme sıklığı çok fazladır. Nezleyi takiben 3-4 gün geçtikten sonra, temiz ve duru akıntı, sarı ve yeşile döner ve baş ağrısı ortaya çıktığında, sinüzit gelişmiş demektir. Birçok kişi sık sık sinüzit geçirir. Burada önemli olan tam olarak geçmemesi, ilk faslı atlatamayıp, uzun süre devam eder hale gelmesi, kronikleştiğini gösterir. Aslında hepimiz hayatımız boyunca defalarca sinüzit oluruz. Ameliyat her zaman ilaç tedavisinin cevap vermediği ya da zorlandığı yerlerde tercih edilmelidir. Tedavide sadece antibiyotik değil, ılık tuzlu su da kullanılmalıdır. Bu evde de hazırlanabilir. 1 bardak içme suyuna 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karbonat konarak solüsyon hazırladıktan sonra sabah akşam, 40-42 derece ısıda buruna sıkılması, burun ve geniz yollarını yıkayarak iyileşmeyi hızlandırır. Bu rahat nefes alınmasını kolaylaştırır. Antibiyotik kadar değerlidir.
Bebeklerin burnu tıkandığı zaman ne yapılmalıdır?
* Kışın evlerin havası genellikle kurudur. Bu durum da bebeğin solunum sıkıntısını arttırır. Mümkün olduğu kadar odada rutubeti sağlamak lazımdır. Buhar makinesi, buharlı soba ve radyatör, hatta geniş ağızlı bir kapta kaynatacağımız suyu bebeğin odasında bulundurmakta çok fayda vardır. Böyle durumlarda sadece oda ısısındaki serum fizyolojik damla ve sprey bebeğin burnuna birer, ikişer damla damlatılır veya sıkılır. Ayrıca başka bir şey yapmaya gerek yoktur.
OKUYUCU SORULARI...
Artık aşırı kilolarımdan kurtulmak istiyorum!
* Yaşım 37, şu anda 100 kiloyum, daha önceleri çeşitli şekillerde zayıflamaya çalıştım ama başarılı olamadım. Ciddi olarak bu işi çözmek istiyorum. Tavsiyenizi bekliyorum. > Yavuz Yalçın
CEVAP: Son 1 aylık şişmanlık ve dengeli beslenme ile ilgili sağlık sayfalarımızı iyi incelerseniz, neler yapmanız gerektiğini çok güzel ve öz olarak orada özetledik. Söylediklerimizi uygulayın, lütfen az ve dengeli yiyin, hareketinizi artırın, gençleştiğinizi hissedeceksiniz!
Yeme arzumun önüne bir türlü geçemiyorum
* Açlık hissi yaşamadığım halde önüne geçemediğim bir şeyler yeme arzusuna sahibim. 3 yıl içinde 13 kilo aldım. Boyum 176 cm, kilom 86 kg. Ailemde diyabet hastalığı mevcut. Açlık-kan-şekeri değerlerim 92-95 civarı. Ben de bir diyabet hastası olma yönünde ilerliyor muyum? > Işıl Aktaş/ESKİŞEHİR
CEVAP: Siz genetik olarak diyabet potansiyeli taşıdığınızdan beslenmeniz ve fizik aktivite yönünden hareketli olmanız konusunda oldukça dikkatli ve iradeli olmalısınız. Muhtemelen “metabolik sendrom”sunuz. Dengeli ve kalori kısıtlamalı gıda alımı ile düzenli egzersiz yaparsanız, hem şeker hastası olmaktan kurtulur, hem de daha sağlıklı hale gelirsiniz.
Top oynarken böbrek bölgem sürekli acıyor
* Genellikle futbol oynarken böbreklerimin olduğu yerde bir ağrı oluşuyor. Neden acaba?
> Sinan Karadaş/İSTANBUL
CEVAP: Böbrek olarak bahsettiğiniz yerler bel ve sırt kaslarının bulunduğu, futbol gibi yoğun efor gerektiren sporlarda çok kullanılan bölgelerdir. Özellikle ısınmadan ve yeterli antrenman yapmadan bu tür sporlar yapıldığında ani ve yoğun kasılmadan dolayı adele içinde laktik asit birikmesi sonucu ağrılar olabilir. Düzenli ısınma sonrası şikayetleriniz kaybolacaktır.
Akupunktur tedavisi ağrılarınızı dindirmez
* Dizlerimde ağrı ve şişlik var. Ne tavsiye edersiniz?
> Nihat Bayramoğlu / İSTANBUL
CEVAP: Sizde muhtemelen dizlerde kireçlenme ve ona bağlı gelişen hastalık durumu mevcut. Bu şikayetler genellikle kilolu kişilerde daha fazla olur. Öncelikle bir ortopedi uzmanı hekimle görüşün, hem de kilo vermeye çalışın. Akupunktur’un bu hastalığı iyileştirici bir etkisi yok, kısmen ağrıyı azaltabilir.
Kilo vermem gerekiyor ama beceremiyorum...
* 7 ay önce bel kayması ve fıtıktan ameliyat oldum. Kilo almamam gerekirken aldım, fazla yürüyemiyorum ve spor yapamıyorom. Beslenmeme dikkat etmeye çalışıyorum ama yine de olmuyor ne yapmam gerekir?
> Bedia Kerim
CEVAP: Siz mutlaka ama mutlaka kilo vermelisiniz. Bu da ancak ve ancak kalori kısıtlaması ve hareketle olur. Aksi takdirde olduğunuz ameliyattan fayda görmeyeceksiniz ve bu konuda şikayetleriniz daha da artacaktır.
Felç geçiren hastanın psikolojisi bozulur mu?
* 64 yaşındaki eşimin kilo ve boy oranı normal, 2 yıl önce sol tarafından felç geçirdi. Tedaviye cevap veremiyor ve yatakta. Ayrıca psikolojisi de biraz bozuldu. Bunları neye bağlıyorsunuz? > F.T./SAMSUN
CEVAP: Eşinizin durumu kısmen geçirdiği felce, kısmen de yatağa bağımlı olması sebebiyle gelişen psikolojik bozukluklara bağlıdır. Nöroloji ve psikiyatri uzmanı meslektaşlarımızla irtibat kurun, dahiliye uzmanı kontrolü ile yüksek tansiyonunu kontrol ve takip altında tutun