Şeytanlar Sizindir

nones

Bayan Üye
İblisler

İblisler gerçekten de büyük bir çeşitlilik gösteriyor. Siz onlara kendi veçhelerinizde ya da kendi fasetalarınızda farklı adlar ya da farklı ilişkiler veriyorsunuz ama, onlar sizin iblislerinizdir. Biz sizden onlarla yüzleşmenizi isteyeceğiz, yani onları kabul etmenizi, bugün, ve onları neden iblis haline getirdiğinizi anlamanızı, onların size ait olduğunu anlamanızı isteyeceğiz.

İnsanların yapmaya yatkın olduğu şeylerden biri de kendi iblislerini reddetmektir. Onları başka-larına yamarlar. “Bu benim iblisim değil. Bu Lusifer, kovulmuş bir melek” derler. Lusifer’in kendi kulübü var. Lusifer, Şeytan, adına her ne demek isterseniz. Böylece iblislere adlar takar-lar ve kendilerinin dışına atarlar, ama gerçek şu ki, o sizindir. Başka adların olduğunu da bili-yorsunuz. Biz Lusifer ve Şaytan’dan konuşuyoruz ama (bu konuda) her türlü terminoloji var. Sonuç olarak onlar sizindir. Onlar sizin iblislerinizdir.

İblislerin size yamanmış bazı enkarne olmamış varlıklar olduğunu ve sizin enerjinizi tükettikle-rini ifade eden “Ama bu cehennem denilen yerden geliyor” (gibi bir şey) söylediğiniz an; onun yabancı bir iblis olduğunu söylediğiniz an ve onu büyütüp kendinizden daha “varolan” bir hale getirdiğiniz an, iblis kontrolü ele alır. O sizin bir parçanızdır ama sizi kontrol eder. Hatta o Kü-çük İnsan veçhesinin ötesine bile geçer. O Küçük İnsan veçhesinin artık dikkat çekmesine izin vermez. Dikkati o çeker.

Şeytanlar, iblisler sizindir, ve biz size günün bu noktasında, Yeni Enerjinin bu kapı eşiğinde, onların sizin olduğunu kabul etmenizi isteyeceğiz. Başka hiç kimseye ait değiller.

Kendini size yamayan büyük bir ruh – negatif kötü bir ruh – yoktur. Artık sizin üzerinizde şey-tani kontrollere sahip olan gruplar yok. Radyo ya da ışık frekanslarını manipüle ederek dışsal bir iblis olarak yaşamınızda yer alan ve size musluk suyu içiren (bazı gülüşmeler) bir hükümet yok. Her iblis size aittir. Artık sizi kontrol eden finansal bir sistem yok. Her türlü iblis sizindir.

Bakın, onu kendi dışınıza yerleştirdiğiniz an, ona inanılmaz miktarlarda güç veriyorsunuz. Oysa o hâlâ içinizdedir, ama siz onu dışarıya koydunuz, çünkü Küçük İnsan, dışarsının, içeriden da-ha büyük olduğuna, dışarsının daha güçlü olduğuna inanmak eğilimindedir. Her türlü iblis si-zindir.

Yarattığınız başka iblislerin bazısına da bir bakalım. Ölüm şeytanı, işte bu iyi bir tane. Bu her-halde en yaygın ve korkutucu olanlardan biri, çünkü ölümle ilgili çok az bilgi var. Ölüm büyük bir kara delik, böylece iblis de çok korkutucu hale geliyor. Ölümden kaçmak için – ölüm iblisin-den kaçmak için, yaşamınızın kaç yılını harcadınız? Ondan kaçınmaya çalışarak, ona oyun oy-namaya çalışarak, ölümü temsil eden o suratında bir gülücük, elinde bir tırmıkla dolanan iske-letten saklanmaya çalışarak, fiziksel hastalıklara yakalanmamaya çalışarak, bir araba tarafından ezilmemeye çalışarak. Yaşamınızın kaç boşa harcanmış saatini ölüm iblisinden kaçınmak için harcadınız? O iblis sizindir. O, ötede olanla ilgili kendi korkunuzdur. O, hiç bir değişim isteme-yen o Küçük İnsandır, sonsuza kadar sürekli devam etmek isteyen o Küçük İnsandır.

Bu, yaşamdan-daha-büyük ölüm iblisini siz yarattınız. Buna bir bakmak zamanıdır. O size aittir. Ölüm yoktur. Geçiş vardır ve evrim vardır, ama ölüm yoktur. O zaman korktuğunuz nedir? Ben sizin neden korktuğunuzu biliyorum. Ve bunu size söylemeden önce bir yudum su içeceğim... (Tobias/Cauldre bir yudum alırken gülüşmeler) ... bu ölüm iblisini tam olarak neden yarattınız ve neden korkuyorsunuz: Çünkü yargılanmaktan (mahşer gününden) korkuyorsunuz. Öldüğü-nüzde Büyük Tanrı ve Büyük İsa (bazı gülüşmeler) tarafından yargılanacağınıza inandırıldınız, hatta kendiniz tarafından yargılanacağınıza da korkuyorsunuz. Ama öyle ya da böyle yargılana-caktınız. Böylece bu (inanç) bu ölüm iblisini yaratıyor ve o size aittir. Bunun ötesine geçmek zamanıdır.

Yoksunluk iblisleri yarattınız. Biz bundan daha önce söz ettik – bolluk yoksunluğu, ilişki yok-sunluğu, herşeyden yoksunluk. Siz bunu, bu yoksunluk iblisini manipüle etmeye çalıştınız. Onu reddetmeye çalıştınız. Yoksunluk iblisinin yarım adım önünde olabilmek adına çok fazla çalıştı-nız. O bir canavar. Öyle olduğunu biliyorum.

Geceleri uykuya dalmaya çalışırken ondan korkuyorsunuz. Ödenmemiş bir fatura olarak karşı-nıza çıkıyor. Bir tahsildar olarak karşınıza çıkıyor. Herşeyinizi elinizden alacak büyük, kötü bir finans kuruluşu olarak karşınıza çıkıyor. Ve siz onu, bu yoksunluk iblisini kendi dışınıza koyu-yorsunuz, ve size ait değilmiş gibi davranıyorsunuz, ve ona muazzam ve inanılmaz bir güç veri-yorsunuz, ve o yaşamınızı kontrol etmeye başlıyor. Böylece Küçük Siz ile yoksunluk iblisi ara-sında sürekli bir savaşın, sürekli bir kovalamacanın başladığı noktaya geliyorsunuz. Bu şeytan-la ne kadar zaman harcadınız?

Yalnızlık iblisleriniz var, yalnız kalmaktan korkuyorsunuz, bu iblisin üzerinizden geçeceğinden ve derin karanlık bir uçurumun dibinde kaybolup sonsuza dek kendinizle başbaşa kalacağınız-dan korkuyorsunuz. Kulağa oldukça korkutucu geliyorsa da, o sizin kendi dışınıza yerleştirdi-ğiniz bir iblistir, çünkü kendinizle başbaşa kalmak size zor geliyor. Yalnızlık çekiyorsunuz. Yal-nızlık çekmenizin nedeni dışardaki insanlar değil, kendi içinizde kendinizle olamamaktan kay-naklanıyor.

Küçük İnsan yalnızlık içinde etrafta dolanıyor, arkadaşlar edinmeye çalışıyor, onu sevecek biri-ni bulmaya çalışıyor. Dışarıya çıkıyor, kendi dışına çıkıyor, ve sonra da başka insanlardan bes-lenmeye çalışıyor. Küçük İnsan ve Siz’in tümünüz yeniden birleşseydi, bu Şimdi ânında birlikte yuvaya dönecek olsaydı, Küçük İnsanın bu iblisi olmayacaktı.

Delilik iblisleriniz var – bir dolu delilik şeytanları – delireceğinizden korkuyorsunuz, ve size hemen şunu söyleyebilirim, öylesiniz (kahkahalar) çünkü delilik, zihninizin nasıl çalıştığıyla ilintilidir. Böylece bu iblis bir anlamda, zihnin karşıt parçası olarak, hatta zihnin bir uzantısı olarak yaratıldı. Ve siz, acaba deliriyor muyum diyor, kendinize deli olmadığınızı anlatmaya, bu iblisten kaçmaya sayısız saatler harcıyorsunuz. Ve aslında er ya da geç zihninizden çıkmak zorundasınız çünkü zihin, olduğunuz Tanrı’yı kavrayamaz. Zihin, olduğunuz muhteşemliği kavrayamaz. O nedenle evet, er ya da geç, bu kontrolü bırakmak, delirmenize izin vermek gere-kecektir.

Delilik iblisi, sizden güveni uzaklaştıran iblistir. Sizi, Küçük İnsanı, kendinize olan güvenden ayırır. Delilik iblisi sizin kim olduğunuza güvenmemenize neden olur. Kendinizden kuşku duy-manıza neden olur. Doğru kararlar, yanlış kararlar, iyi kararlar, kararsızlık hakkında kuşkuya düşmenize neden olur. Sizi, kendinize gerçekten güvenmekten alıkoyar.

Siz herşeyle ilgili şeytanlara sahipsiniz. Sizinle alay eden başka insanların şeytanları. Böylece bu şeytanı yaratıyor, kendi dışınıza yerleştiriyor, başka insanları güçlendiriyor ve alay edilmek-ten korktuğunuz için de aslında onun enerjilerini kullanıyorsunuz. Çünkü temelde Küçük İnsan kendi kimliğini, dışardaki varlıklar, başka insanlar kanalıyla kazanıyor. Bu yüzden de Küçük İnsan kendisiyle ilgili farkındalığı dış dünya kanalıyla – başka insanların tepkileri, başka insan-larla olan ilişkiler kanalıyla geliştirmeye çalışıyor. Böylece, bu alay edilme, gülünme, küçüm-senme, eğlenilme iblisini yaratıyor. Bu bir iblistir, ama sizindir. Suçu kendi dışınızdaki herşeye atmaktan vazgeçin.

İblisler listesi uzar da uzar da uzar, ama onların hepsi size aittir. Sizin dışınızda olup da sizi gerçekten incitebilecek tek bir şey bile yok. Sizin dışınızda iblisler yok. Başka insanların kendi iblisleri var, ama onların iblisleri sizin iblislerinizi yutup yok etmeyecektir. İblisler sizindir.

İblislerle Yüzleşmek

Buna bir bakmanın zamanı geldi. Onların enerjisini hissetmenin zamanı geldi. Onları hemen şimdi içeri – oturduğumuz Şambra Hizmet merkezine davet etmenin zamanıdır. İblisleriniz ne-lerdir? Nelerden korkuyorsunuz? Fiziksel ıstıraptan mı korkuyorsunuz? Istırap iblisi. Siz acının, ıstırabın kendi dışınızdan geldiğini, başka biri tarafından size yamanabileceğini düşünüyorsu-nuz, o yüzden de ondan kaçıyorsunuz. Ama acı/ağrı/ıstıraptan kaçmak için ne kadar sayısız saati ve günü ve yılı harcadınız? Ve bu, bu arada, bir yanılsamadır. Acı/ağrı/ıstırabın kendisi bir yanılsamadır.

İblisleriniz nelerdir? Burada, bu güvenli alanda otururken, onları tıpkı Lusifer’i davet ettiğimiz gibi, içeri davet edebilir misiniz?

Komiktir ama, benim zamanımda bu negatif dışsal ruhun bir adı vardı: Beelzebub. Şimdi, iğrenç kötü bir ruh için bu ne kadar inandırıcı olabilir ki? Bub! (kahkahalar) Beelzebub. Ne ad ama. Değişmesi gerektiği açık, belki Lusifer daha iyi bir addır – Şeytan/Satan – ama en azından Beelzebub değil. Böylesine korkunç bir iblis olması gereken şeye bu kadar toy bir ad.

İblisleriniz nelerdir Şambra? Nedir onlar? Hemen şimdi saymaya başlayın. Hepsi orada, onları hissedebiliyorsunuz. Sağlık mı? Nedir korktuğunuz?

Birçoğunuz neredeyse tanımlanamaz olan bir iblise sahipsiniz, bir şeyin sizi tüketeceğini – dışsal bir şeyin – gelip de sizi çabucak yiyip bitireceğini (sanıyorsunuz). Kiliseler bunu, ruhu-nuzu sonsuza dek alacak bir varlık olarak Şeytan ya da Lusifer adıyla betimliyor.

Hiç bir ruh başka bir ruhu alamaz. Bu olamaz. Sadece olamaz. Evet, bir süreliğine böyle bir yanılsamayı yaratabilirsiniz ama sonuçta kimse sizin ruhunuza sonsuza dek sahip olamaz. As-lında kimse de bunu sonsuza dek istemez! (kahkahalar) Onca ruhla ne yapacaklar ki? Aptal bir ruh partisi mi verecekler? (yoğun kahkahalar, Tobias da güler)

İyi haber şu ki Şambra, biz burada, Hizmet Merkezinde oturabiliyor ve kötülük, şeytanlar, Lusifer, Satan hakkında konuşabiliyor – ve gülebiliyoruz. Ne kadar yol aldığımızı fark ediyor musunuz? Daha birkaç yıl öncesine kadar bu varlıklardan, bu iblislerden kaçarak yaşamınızı harcadığınızı fark ediyor musunuz? Ve biz şimdi burada oturabiliyor ve şöyle diyebiliyoruz, “Hey, bunlar benim şeytanlarım! Muhteşem varlıklarmış.”

Ama biliyor musunuz, bu büyük bir çirkin şişme bebeğin havasını boşaltmaya benziyor, ve şu anda yaptığımız da budur. Ruhunuza sonsuza dek el koyacak kadar devasa, öylesine korkutu-cu, öylesine korkunç görünen bu iblisler, büyük sıcak hava balonlarından başka bir şey değil-ler. Ve biz şu anda o havayı boşaltabiliriz. Ama bunu yapabilmek için onların size ait olduğunu kabul etmek önemlidir. Şu şeylere, şu komplolara, yabancı varlıklara bulaşırsanız... bana gelip de, size yapışmış kötü bir varlığın sizi heryere izlediğini, sizde geliştiğini söylemeye başlarsa-nız... kafamı sallamak ve şunu demek zorunda kalırım, “Ama o sadece sen. O yalnızca sen – sevmediğin bir yanın, büyük bir güç verdiğin bir yanın – ama o yalnızca sen.”

Şöyle demeye başlarsanız, “geçmişten gelen ve şimdi yaşantımı kontrol eden, yaratıcı ve başa-rılı olmamı imkansız kılan bir grubum olmalı”, ben de size, “ama o senin iblisin. O sensin” de-mek zorunda kalırım. Ha, bu herhalde geçmiş bir yaşamdan geliyordur, herhalde bir yerlerde yaşadığınız kötü bir deneyimden geliyordur – paranı kaybetmek ya da paranla aptalca bir şey yapmak, kumar oynayıp kaybetmek, gerçekten kötü bir şeye yatırmak gibi – ama o sizindir.

Bu tür bir gücü ve kontrolü dışsal bir varlığa, şimdi şeytan/iblis dediğimiz şeye, verdiğiniz an, onun kontrolüne girersiniz. Küçük İnsan hayatta kalma korkuları ve arzuları yüzünden o dışsal iblisin yaşamında gerçekleşmesine izin verdiği an, o da gerçekleşir. Sizi elde edecektir. Yaşa-mınızda tüm o dramatik komplolarla ilgili şeyler olacaktır.

Ama durduğunuz an, hemen şimdi Şambra Hizmet Merkezinde, benim tarafımdan ve Kuan Yin ve Şambra – ve Lusifer de – tarafından kuşatılmışken, bu şeytanların size ait olduğunu kabul ederseniz, en sonuncusuna kadar tümünün sizin üzerinizde herhangi bir kontrole sahip olan dışsal bir etkisi söz konusu değildir, buna ne kadar inanmak isteseniz de, dışsal bir etki yoktur. Küçük İnsanınızı kontrol etme algısı vardır ki, bu yalnızca bir algıdır.

İblisleri Kabul Etmek ve Özgür Bırakmak

Şimdi sizden bugün gerçekten büyük bir adım atmanızı isteyeceğim, tabi bunu seçerseniz – ve herşey elbette seçimler doğrultusundadır. O şeytanları kabul edin ve sonra da özgür bırakın. Bırakın gitsinler. Bırakın gitsinler. Onlar yalnızca inanılmaz karmaşık bir oyun oynayan ya da yaratılarınız olan Siz’in yüzlerinizdir, ve bu yaratılar öylesine büyük, öylesine karmaşık, ve öy-lesine gerçek hale gelmişler ki, ona inanıyorsunuz. Siz onun bir yüz olduğuna inanıyorsunuz, ama herşeyin çok- yüzlü olduğunu anımsayın. Bir an için o çok-fasetalı gerçeklik küresini çevi-rin. Yalnızca tek bir yüzüne bakmaktan vazgeçin, çevirin. Ona her açıdan bakın, anlıyor musu-nuz. İşte o zaman, Kryon’un “Şeyler her zaman göründüğü gibi değildir” demesini anlarsınız.

Şeytanlar/iblisler yoktur. Sizi yok edecek kötü komplolar yoktur, ta ki siz bunun olmasını iste-yene kadar. O iblisler sizindir. Yeni Enerjiye adım atmadan önce, bunu kabul etmek önemlidir. Sadece birkaçını değil, sadece birçoğunu değil, tümünü. Her bir şeytan sizindir.

Şimdi, savunmaları duyabiliyorum. “Ama Tobias... ama Tobias...” Kim o konuşan? Küçük İn-san. Bu şeylere inanmak isteyen Küçük İnsan. Ve aslında şeytanlardan ve canavarlardan olu-şan bu şeylerden büyük sevinç duyan ve tatmin olan Küçük İnsan. Biliyor musunuz, aslında tüm bu şeytan kavramı, Küçük İnsana güvenirlik sağlıyor. Küçük İnsanın yaşamını daha gerçek, daha keyif verici, daha dramatik kılıyor ve çokça enerji emiyor. Küçük İnsan enerji emiyor, “şeytanlar beni ele geçirecek.” Ve herkesin Küçük İnsana yardım etmesi gerekiyor. O, benliği-nizin tüm diğer fasetalarını ve veçhelerini bu yanılgıya, tüm bu öyküye inandırmaya çalışıyor.

Öyküleriniz, evet birçoğu, onlar da iblisleriniz. Hepinizin öyküleri var. Kimseninki Saint Germain’in öyküleri kadar olamaz (kahkahalar) ama hepinizin öyküleri var. Geçmiş yaşam öy-küleri, Dünya’dan öncesine ait öyküler, bu yaşamın öyküleri. Öyküler, deneyim temelinizin bir parçasıdır. Yalnızca sizin, o Küçük İnsanın öyküsü yok, fasetalarınızın ve veçhelerinizin her birinin de öyküleri var. Ama Küçük İnsan özellikle öyküleri alıp da – geçmiş deneyimleri – onları iblis haline getirmede çok, çok iyidir, o öykünün elden çıkmasına, kendi veçhesinin yönetimine o kadar izin verir ki, o Siz’i, bu yaşamdaki sizi ayaklar altına alır ya da bana göre aslında boğar. Böylece öyküleriniz sizi öylesine yönlendirmeye başlar ki, onlara şeytanlarınız da diyebilirsiniz. Öyküler Eski Enerjide o kadar büyüdü, o kadar elden çıktı, o kadar ayartıcı, o kadar takılıp kal-mış hale geldi ki, o öyküyü sonuna kadar yaşamak zorunda olduğunuzu düşünüyorsunuz. O bir iblistir. Size aittir. Belki bunu da bırakmak zamanıdır.

Yeni Enerji kapısından girerken, bu tür şeylerin tümünü bırakmak zamanıdır. Bunu yaptıkça, biraz da kurbağayı öpmeye benzediğini göreceksiniz. (bazı gülüşmeler) Sonuçta o kadar da çirkin bir şey olmadığını göreceksiniz. Sizin ona verdiğinizden başka hiç bir güce ya da kontro-le sahip olmadığını göreceksiniz. Her bir şeytanınızın, her bir öykünüzün, aslında içinde bir yeni enerji incisi barındırdığını, şeytanlarınızı benimseyerek olarla yüzleşmedikçe belki de bulama-yacağınız bir kutsama ya da nimet barındırdığını göreceksiniz.

Geceleri rüyalarınızda kaçtığınız herşey, geceleri karanlıkta uyku tutturamadan yattığınız za-manki herşey; birinin sizi kovaladığı, izlediği korkusu; sahip olduğunuz şeytanlar; şimdi Siz’in için – o Küçük İnsan için değil, ama Siz, bu sandalyelerde oturan o Tanrısal İnsan için – derin bir nefes almak zamanıdır. Mecazi olarak, eğer bunu seçiyorsanız, o enerjinin kilidini açtığınızı imgeleyin. O, takılıp kalmış eski enerjidir. Anahtarı elinde tutan şeytan değildi, anahtar yol bo-yunca hep sizdeydi. Seçtiğiniz an onun kilidini açabilirdiniz. Ama bir parçanız, o Küçük İnsan, bu oyunda fazlasıyla eğleniyordu.

Bu eşikten geçip de Yeni Enerjiye girebilmek için, o oyunu bırakmak, şeytanlarınızın o eski ve takılı kalmış enerjisini bırakmak önemlidir. Şeytanların o sıkışıp kalmış enerjisini açtığınız za-man, öyküleri bıraktığınız zaman, daha büyük şeytanlar haline gelmezler, daha büyük öyküler haline gelmezler. Siz’e geri dönmeye başlarlar, bir anlamda artık sizi tüketmeyen ya da korkut-mayan, kontrol etmeyen saf enerjinize, ve aslında size hizmet için burada bulunan saf enerjiye geri gelirler. Bu saf enerji size (o zaman) Yeni Enerji biçiminde hizmet edecektir.

Buna bu uzun Şaud’un başlarında da değindik, özellikle 18 Eylül (2007)den sonra doğacak, yaratılacak, imgelenecek ya da geliştirilecek şeylerin bir Yeni Enerji unsuruna ya da potansiye-line sahip olacağını söyledik. Bu, sizin yapacağınız herşeyi de içeriyor. Her bir düşünce, gece-leri görülen her rüya, ellerinizle ya da sesinizle yarattığınız herşey, hatta zihninizde yarattığınız herşey, artık Yeni Enerji unsurlarına sahip olacak.

İblislerinizden kurtulduğunuzda, onları kabul ettiğinizde, onlarla yüzleştiğinizde ve sonra da salıverdiğinizde, onlara sahip çıkmış olursunuz. Eğer onları yarattığınızı anlarsanız, yok edebi-lirsiniz de. Ve bu, çok yaratıcı biçimlerde kullanılmak üzere muazzam miktarlarda enerjiyi ser-best bırakır. Buna bugün başlayabilirsiniz, ama birkaç kısa haftada bunun nasıl iş gördüğünü gerçekten görmeye başlayacaksınız.

Ve böylece Şambra, bu Hizmet Merkezinde, birlikte derin bir nefes alalım. Nefesinizi bir an tutun ve o nefesi verirken öyle bir verin ki, sanki yarattığınız o şeytan balonlarındaki hava sönsün. Bırakın gitsinler. Enerjiyi bırakın gitsin. Şeytanlar yoktur, yalnızca Sen’in tümü vardır.

Ve şimdi kısa bir an için bu Hizmet Merkezinde birlikte oturalım.

(duraksama)

Siz, Şambra, bunun yaratılmasına yardımcı oldunuz. Bu yoldan çok, çok kişi geçecek. Onlar buraya Şambra Hizmet Merkezi demeyebilirler, ama onun güvenli bir alan olduğunu bilecekler. Çok güvenli bir alan. Kendileri olabilecekleri bir alan. Yeni bilincin bu çok uzun ve bazen de çok meydan okuyucu yolunda güvenli bir alan.

Derin bir nefes alalım...

(duraksama)

.... şeytanları salıverin...

(duraksama)

... ve hazır olduğunuzda, onlarla ve Lucifer’le vedalaşın.

Ve şimdi enerjimizi yeniden buraya, her nereden başladıysanız oraya odaklayalım. Sandalyele-re, bu Şimdi ânına geri gelelim. Ve evet, Şambra Hizmet Merkezinin enerjisini beraberinizde hemen buraya getirebilirsiniz.

Kuantum Sıçraması Dizisinin ilk Şaud’unda, ve öyledir.


Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Kırmızı Çember, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan küresel bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 50.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Kırmızı Çember her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Mecli-sin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmek-tedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışar-dan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Kırmızı Çember toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Kırmızı Çember bolluğunu, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgi-si ve bağışlarıyla sürdürür.
Kırmızı Çemberin en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Ter-sine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen ger-çekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst