Şeytanla Tanışma

DarkToucH

Kayıtlı Üye
Balıkesir'deki bi kız lisesinde yatakhanenin birinde, kızları gece uyku tutmayınca birbirlerine hikayeler anlatmaya başlamışlar. Bunların çoğu da okullarına ait korkunç olaylarmış. Güya şeytan çok eski zamanlarda burada yaşayan bir ailenin fertlerine dadanmış ve onların ruhlarına giriyomuş. İnanışa göre şeytanın ayakları terstir ya, o insana da şeytan girince doğal olarak ayakları ters dönüyormuş.

Aradan bi kaç saat geçmiş. Gruptakilerin uykusu gelince herkes yatağına gitmiş. Kızlardan biri accayip sıkışmış. Tuvalete gidecek ama anlatılanlardan epey bi korktuğu için gidemiyomuş. Alt ranzada yatan arkadaşını dürtüp uyandırmış. Diğer kız da bu hikayelerden en çok etkileneniymiş. Zaten zar zor uyuduğundan hiç kalkmak istememiş. Ancak arkadaşı ısrar edince onunla tuvalete gitmek zorunda kalmış. Arkadaşı tuvalete girince o da kapının önünde beklemeye başlamış.

Diğer kız tuvaletten çıktığında bi tuhaf bakıyomuş. Bizimki anlatılanların etkisiyle de olsa gerek direkt kızın ayaklarına bakmış. Bi de ne görsün! Arkadaşının ayakları ters dönmüş. Parmakları arka tarafa bakıyomuş. Kızcağız çığlık çığlık kaçmaya başlamış. Koşarken de ara sıra arkasına bakıyomuş. Tam bu sırada koridorda belletmen öğretmenle çarpışmış. Kız nefes nefese başına gelenleri anlatmış. Sonunda, "Hocam inanamıyorum, ayakları resmen ters dönmüştü" demiş. Öğretmen, "Benimkiler gibi mi yani?" diyerek ayaklarını göstermiş. Kız kafasını aşağı indirince belletmenin ayaklarının da 180 derece arkaya baktığını görmüş. Napsın kızcağız, bu manzarayla beraber oracıkta aklını yitirmiş..
 
---> Şeytanla Tanışma

:) komik olmus...

seytan cikarmali korku filimleri oluyor ya oyle.
seytan icinden ciktiginda hepsinin ayaklari kirik olmasi gerek, biolojik olarak ayaklar ters donerse bilekten kirilir sanirim yani...


bu sonu hosmus...enistem anlatirdi (cinli olsa inanirim) hamama gidiyor adam boyle hamamda birsuru adam havuzunda yuzuyor filan, adam goruyor ayaklari ters, korkuyor birine soyluyor burda hep cinler var diye, oda benim gibimi diyor :)
 
---> Şeytanla Tanışma

seytan icinden ciktiginda hepsinin ayaklari kirik olmasi gerek, biolojik olarak ayaklar ters donerse bilekten kirilir sanirim yani...

cinler insanın içine girdiğinde ayaklarda ters dönme gibi bi olay olmaz sinir krizi üşüme gibi şeyler olur cinler sadece şekline girmek istedikleri varlıklar gibi görünürler sadece ayakalrı ters olmayabilir kılığına girdikleri varlıklardan ilaki bi eksikleri farklılıkları olur ayakalrının ters olması buna bi örnektir
 
---> Şeytanla Tanışma

hikaye iste...

cinler genelde kisilerin yada canlilarin kiligina girer diye biliyorum pek fazla bir bilgim yok.

ama hikaye iste, gercek olmayacak elbet :)
 
---> Şeytanla Tanışma

emin olabilirsin bundan daha kötüleri yaşandı :)

örnek türkiyede olan bi olay


1989 yılının ocak ayında bir haber ajansı gazetelere k… in d… köyünde, köylülerin hava karardıktan sonra "cin benzeri" esrarengiz yaratıklar gördükleri için saat beşten sonra korkudan sokağa çıkamadıklarıyla ilgili bir haber geçti. haber tüm gazetelerde küçük puntolarla önemsiz bir haber olarak yayınlandı.

aynı günler haber,yeni okul mezunu genç gazeteci h.b nin dikkatini çekti ve olayı yerinde araştırmak için k in d köyüne gitti. köyde konuştuğu ve filme aldığı herkes birtakım yaratıklar gördüğünü iddia ediyor ve akşam saat beşten sonra kesinlikle sokağa çıkmıyorlardı. herkesin gönülden inanarak korkuyla anlattığı esrarengiz olaylar genç gazeteciyi köyde kalmaya teşvik etti.

iyi bir haber yakalayarak kariyer yapmak isteyen hırslı gazeteci h.b,tam 11 gün süreyle köyde kaldı ve olağan üstü hiç bir olaya rastlamayınca köylülerin ısrarları üzerine yanında getirdiği video kamerayı köydeki 14 yaşında bir çocuğa bırakarak köyden ayrılmaya karar verdi. çocuk, eğer köyde olağandışı bir şey olursa kamerayla kaydedecek, daha sonrada kasetleri gazeteciye verecekti.

genç gazeteci, köyden dönüşünden üç gün sonra gece yarısı, sivil giyimli dört jandarma tarafından istanbul daki evinden, köyde kayıt yaptığı kasetleriyle birlikte alındı ve k in l ilçesinin jandarma komutanlığına getirilerek bizzat bölgedeki jandarma komutanı kıdemli yüzbaşı a.s. tarafından sorgulandı. bu sorgulama kamerayla kayıt edildi sorgulamanın sebebi köyünde üç hanede, video kamerayı bıraktığı çocuk da dâhil olmak üzere toplam 7 köylü kısmen

parçalanarak öldürülmüş, evlerin birinin duvarına ise kan kullanılarak h.b nin ismi arapça alfabeyle yazılmıştı

olay büyüyerek halk arasında korku, kargaşa ve paniğe sebep vermesin diye bir cinnet olayı gibi köylülere anlatıldı ve örtbas edilerek, cenazeler sadece köylülerin ve jandarmanın katılımıyla büyük bir gizlilikle köy mezarlığına defnedildi.

köylülerin çoğu bu olaydan sonra köyü terk ettiler.

sorgulandıktan sonra serbest bırakılan h.b.nin üzerindeki tüm giysiler(iç çamaşırları ve çorapları dâhil),botları, çantası ve not defteri 3 şubat 1989 salı günü , karadedeler köyünün arkasındaki ormanda terk edilmiş olarak bulundu.

gazeteci h.b.nin ismi ise kayıplar listesinde kaldı

yüzbaşı a.s. olaydan bir sene sonra 1990 yılında eşinden boşandı ve psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı malulen emekli oldu.yine ayni sene istanbula yerleşerek tedavi görmeye başladı.

2006 yılında ise henüz 59 yaşındayken, girdiği bir bunalım sonucu kendisine ait tabanca ile başına bir el ateş ederek intihar etti.

babasının ölümünden sonra yüzbaşı a.s.nın özel kasasını açan kızı s.f, kasada üç adet büyük zarf buldu. zarfların bir tanesinde siyah beyaz fotoğraflar diğer ikisinde ise kayıp gazeteci h.b.ye ait bir not defteri, 1989 yılına ait gazete kupürleri ve üç adet video kaset vardı;

kasetlerin üzerinde yazan tek şey ;karadedeler olayı 1989;du.

ilk video kayıtları gazeteci h.b.nin köylüler ile röportajını, ikincisi ise h.b.nin babası tarafından sorgulanmasını içeriyordu.

üçüncü ve son video ise köylü çocuğun çektiği görüntülerden oluşuyordu bu son videoyu seyretmeye başladığı ilk on dakikadan sonra korkudan kanının damarlarından çekildiğini hissetti.

yirmi ikinci dakikadan sonrasını ise seyredecek cesareti bulamadı kendinde

s.f 'nin şoku atlatması 2008 yılının ortalarına kadar sürdü ve bu arada mali sıkıntıya düşerek daha önce kimseye bahsetmediği kasetleri 2009 yılının mart ayında satmak zorunda kaldı

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

İşin ilginç tarafı ben dahil bir çok arkadaşımın ya da kısmen sizlerin de bu olayı şimdiye kadar duymamış olmanız çok enteresan. Yapılan yorumlar ve okuduğum yazılarda olayın görsel basına yansımadığı ile ilgili. Ama gazetelerde " köyü cinler bastı..." gibisinden tonla haber yapılmış ve bu yazılar senelerce saklanmış. Belgesel - Film niteliğinde ki bu yapımda bahsi geçen gazetecinin elindeki değerli kamerayı sadece 14 yaşındaki bir çocuğa emanet etmesini oldukça saçma bulanlar var. Tam tersine olabileceği ihtimalinin yüksek olduğunu düşünenler var. Biraz önce de bahsettiğim gibi olay görsel basına yansımadığı için inanıp - inammamak arasında gittim geldim bende...

Fakat yukarıda paylaşmış olduğum video linklerinde izlediğim görüntüler azıcık korkuttu beni. Yani bir an gerçek olduğunu düşünerek söylüyorum...

İşin en garip tarafı ise bütün bu olan olaylar zincirinde olayın oluş zamanı ile olayların bittikten sonraki kısımlarında ölenlerin sayısı hiç de az değil. Genç gazeteciyi sorguya çeken Jandarma Komutanı'nın bir süre sonra malulen emekli edilmesi ve bir süre sonra kendini silahla vurması bahsedilen olaylar arasında. Ardından ölen Jandarma Subayının karısının da seneler sonra finansal
..problemlerden dolayı elindeki tüm bu olaylar ile ilgili kaynakları birilerine satması da garip.

filmi ile igli
fragman 1 :http://www.youtube.com/watch?v=VdwnwZK6378
fragman 2 :http://www.youtube.com/watch?v=wz_BmXiSf1c
fragman 3 :http://www.youtube.com/watch?v=6GHB91I232Q&feature=BFa&list=PLC9D0E07441C0BF8D&lf=results_video

(3. fragmanın bi bölümünde küfür var !!!)
 
---> Şeytanla Tanışma

emin olabilirsin bundan daha kötüleri yaşandı :)

örnek türkiyede olan bi olay


1989 yılının ocak ayında bir haber ajansı gazetelere k… in d… köyünde, köylülerin hava karardıktan sonra "cin benzeri" esrarengiz yaratıklar gördükleri için saat beşten sonra korkudan sokağa çıkamadıklarıyla ilgili bir haber geçti. haber tüm gazetelerde küçük puntolarla önemsiz bir haber olarak yayınlandı.

aynı günler haber,yeni okul mezunu genç gazeteci h.b nin dikkatini çekti ve olayı yerinde araştırmak için k in d köyüne gitti. köyde konuştuğu ve filme aldığı herkes birtakım yaratıklar gördüğünü iddia ediyor ve akşam saat beşten sonra kesinlikle sokağa çıkmıyorlardı. herkesin gönülden inanarak korkuyla anlattığı esrarengiz olaylar genç gazeteciyi köyde kalmaya teşvik etti.

iyi bir haber yakalayarak kariyer yapmak isteyen hırslı gazeteci h.b,tam 11 gün süreyle köyde kaldı ve olağan üstü hiç bir olaya rastlamayınca köylülerin ısrarları üzerine yanında getirdiği video kamerayı köydeki 14 yaşında bir çocuğa bırakarak köyden ayrılmaya karar verdi. çocuk, eğer köyde olağandışı bir şey olursa kamerayla kaydedecek, daha sonrada kasetleri gazeteciye verecekti.

genç gazeteci, köyden dönüşünden üç gün sonra gece yarısı, sivil giyimli dört jandarma tarafından istanbul daki evinden, köyde kayıt yaptığı kasetleriyle birlikte alındı ve k in l ilçesinin jandarma komutanlığına getirilerek bizzat bölgedeki jandarma komutanı kıdemli yüzbaşı a.s. tarafından sorgulandı. bu sorgulama kamerayla kayıt edildi sorgulamanın sebebi köyünde üç hanede, video kamerayı bıraktığı çocuk da dâhil olmak üzere toplam 7 köylü kısmen

parçalanarak öldürülmüş, evlerin birinin duvarına ise kan kullanılarak h.b nin ismi arapça alfabeyle yazılmıştı

olay büyüyerek halk arasında korku, kargaşa ve paniğe sebep vermesin diye bir cinnet olayı gibi köylülere anlatıldı ve örtbas edilerek, cenazeler sadece köylülerin ve jandarmanın katılımıyla büyük bir gizlilikle köy mezarlığına defnedildi.

köylülerin çoğu bu olaydan sonra köyü terk ettiler.

sorgulandıktan sonra serbest bırakılan h.b.nin üzerindeki tüm giysiler(iç çamaşırları ve çorapları dâhil),botları, çantası ve not defteri 3 şubat 1989 salı günü , karadedeler köyünün arkasındaki ormanda terk edilmiş olarak bulundu.

gazeteci h.b.nin ismi ise kayıplar listesinde kaldı

yüzbaşı a.s. olaydan bir sene sonra 1990 yılında eşinden boşandı ve psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı malulen emekli oldu.yine ayni sene istanbula yerleşerek tedavi görmeye başladı.

2006 yılında ise henüz 59 yaşındayken, girdiği bir bunalım sonucu kendisine ait tabanca ile başına bir el ateş ederek intihar etti.

babasının ölümünden sonra yüzbaşı a.s.nın özel kasasını açan kızı s.f, kasada üç adet büyük zarf buldu. zarfların bir tanesinde siyah beyaz fotoğraflar diğer ikisinde ise kayıp gazeteci h.b.ye ait bir not defteri, 1989 yılına ait gazete kupürleri ve üç adet video kaset vardı;

kasetlerin üzerinde yazan tek şey ;karadedeler olayı 1989;du.

ilk video kayıtları gazeteci h.b.nin köylüler ile röportajını, ikincisi ise h.b.nin babası tarafından sorgulanmasını içeriyordu.

üçüncü ve son video ise köylü çocuğun çektiği görüntülerden oluşuyordu bu son videoyu seyretmeye başladığı ilk on dakikadan sonra korkudan kanının damarlarından çekildiğini hissetti.

yirmi ikinci dakikadan sonrasını ise seyredecek cesareti bulamadı kendinde

s.f 'nin şoku atlatması 2008 yılının ortalarına kadar sürdü ve bu arada mali sıkıntıya düşerek daha önce kimseye bahsetmediği kasetleri 2009 yılının mart ayında satmak zorunda kaldı

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

İşin ilginç tarafı ben dahil bir çok arkadaşımın ya da kısmen sizlerin de bu olayı şimdiye kadar duymamış olmanız çok enteresan. Yapılan yorumlar ve okuduğum yazılarda olayın görsel basına yansımadığı ile ilgili. Ama gazetelerde " köyü cinler bastı..." gibisinden tonla haber yapılmış ve bu yazılar senelerce saklanmış. Belgesel - Film niteliğinde ki bu yapımda bahsi geçen gazetecinin elindeki değerli kamerayı sadece 14 yaşındaki bir çocuğa emanet etmesini oldukça saçma bulanlar var. Tam tersine olabileceği ihtimalinin yüksek olduğunu düşünenler var. Biraz önce de bahsettiğim gibi olay görsel basına yansımadığı için inanıp - inammamak arasında gittim geldim bende...

Fakat yukarıda paylaşmış olduğum video linklerinde izlediğim görüntüler azıcık korkuttu beni. Yani bir an gerçek olduğunu düşünerek söylüyorum...

İşin en garip tarafı ise bütün bu olan olaylar zincirinde olayın oluş zamanı ile olayların bittikten sonraki kısımlarında ölenlerin sayısı hiç de az değil. Genç gazeteciyi sorguya çeken Jandarma Komutanı'nın bir süre sonra malulen emekli edilmesi ve bir süre sonra kendini silahla vurması bahsedilen olaylar arasında. Ardından ölen Jandarma Subayının karısının da seneler sonra finansal
..problemlerden dolayı elindeki tüm bu olaylar ile ilgili kaynakları birilerine satması da garip.

filmi ile igli
fragman 1 :http://www.youtube.com/watch?v=VdwnwZK6378
fragman 2 :http://www.youtube.com/watch?v=wz_BmXiSf1c
fragman 3 :http://www.youtube.com/watch?v=6GHB91I232Q&feature=BFa&list=PLC9D0E07441C0BF8D&lf=results_video

(3. fragmanın bi bölümünde küfür var !!!)
 
---> Şeytanla Tanışma

emin olabilirsin bundan daha kötüleri yaşandı :)

örnek türkiyede olan bi olay


1989 yılının ocak ayında bir haber ajansı gazetelere k� in d� köyünde, köylülerin hava karardıktan sonra "cin benzeri" esrarengiz yaratıklar gördükleri için saat beşten sonra korkudan sokağa çıkamadıklarıyla ilgili bir haber geçti. haber tüm gazetelerde küçük puntolarla önemsiz bir haber olarak yayınlandı.

aynı günler haber,yeni okul mezunu genç gazeteci h.b nin dikkatini çekti ve olayı yerinde araştırmak için k in d köyüne gitti. köyde konuştuğu ve filme aldığı herkes birtakım yaratıklar gördüğünü iddia ediyor ve akşam saat beşten sonra kesinlikle sokağa çıkmıyorlardı. herkesin gönülden inanarak korkuyla anlattığı esrarengiz olaylar genç gazeteciyi köyde kalmaya teşvik etti.

iyi bir haber yakalayarak kariyer yapmak isteyen hırslı gazeteci h.b,tam 11 gün süreyle köyde kaldı ve olağan üstü hiç bir olaya rastlamayınca köylülerin ısrarları üzerine yanında getirdiği video kamerayı köydeki 14 yaşında bir çocuğa bırakarak köyden ayrılmaya karar verdi. çocuk, eğer köyde olağandışı bir şey olursa kamerayla kaydedecek, daha sonrada kasetleri gazeteciye verecekti.

genç gazeteci, köyden dönüşünden üç gün sonra gece yarısı, sivil giyimli dört jandarma tarafından istanbul daki evinden, köyde kayıt yaptığı kasetleriyle birlikte alındı ve k in l ilçesinin jandarma komutanlığına getirilerek bizzat bölgedeki jandarma komutanı kıdemli yüzbaşı a.s. tarafından sorgulandı. bu sorgulama kamerayla kayıt edildi sorgulamanın sebebi köyünde üç hanede, video kamerayı bıraktığı çocuk da dâhil olmak üzere toplam 7 köylü kısmen

parçalanarak öldürülmüş, evlerin birinin duvarına ise kan kullanılarak h.b nin ismi arapça alfabeyle yazılmıştı

olay büyüyerek halk arasında korku, kargaşa ve paniğe sebep vermesin diye bir cinnet olayı gibi köylülere anlatıldı ve örtbas edilerek, cenazeler sadece köylülerin ve jandarmanın katılımıyla büyük bir gizlilikle köy mezarlığına defnedildi.

köylülerin çoğu bu olaydan sonra köyü terk ettiler.

sorgulandıktan sonra serbest bırakılan h.b.nin üzerindeki tüm giysiler(iç çamaşırları ve çorapları dâhil),botları, çantası ve not defteri 3 şubat 1989 salı günü , karadedeler köyünün arkasındaki ormanda terk edilmiş olarak bulundu.

gazeteci h.b.nin ismi ise kayıplar listesinde kaldı

yüzbaşı a.s. olaydan bir sene sonra 1990 yılında eşinden boşandı ve psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı malulen emekli oldu.yine ayni sene istanbula yerleşerek tedavi görmeye başladı.

2006 yılında ise henüz 59 yaşındayken, girdiği bir bunalım sonucu kendisine ait tabanca ile başına bir el ateş ederek intihar etti.

babasının ölümünden sonra yüzbaşı a.s.nın özel kasasını açan kızı s.f, kasada üç adet büyük zarf buldu. zarfların bir tanesinde siyah beyaz fotoğraflar diğer ikisinde ise kayıp gazeteci h.b.ye ait bir not defteri, 1989 yılına ait gazete kupürleri ve üç adet video kaset vardı;

kasetlerin üzerinde yazan tek şey ;karadedeler olayı 1989;du.

ilk video kayıtları gazeteci h.b.nin köylüler ile röportajını, ikincisi ise h.b.nin babası tarafından sorgulanmasını içeriyordu.

üçüncü ve son video ise köylü çocuğun çektiği görüntülerden oluşuyordu bu son videoyu seyretmeye başladığı ilk on dakikadan sonra korkudan kanının damarlarından çekildiğini hissetti.

yirmi ikinci dakikadan sonrasını ise seyredecek cesareti bulamadı kendinde

s.f 'nin şoku atlatması 2008 yılının ortalarına kadar sürdü ve bu arada mali sıkıntıya düşerek daha önce kimseye bahsetmediği kasetleri 2009 yılının mart ayında satmak zorunda kaldı

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

İşin ilginç tarafı ben dahil bir çok arkadaşımın ya da kısmen sizlerin de bu olayı şimdiye kadar duymamış olmanız çok enteresan. Yapılan yorumlar ve okuduğum yazılarda olayın görsel basına yansımadığı ile ilgili. Ama gazetelerde " köyü cinler bastı..." gibisinden tonla haber yapılmış ve bu yazılar senelerce saklanmış. Belgesel - Film niteliğinde ki bu yapımda bahsi geçen gazetecinin elindeki değerli kamerayı sadece 14 yaşındaki bir çocuğa emanet etmesini oldukça saçma bulanlar var. Tam tersine olabileceği ihtimalinin yüksek olduğunu düşünenler var. Biraz önce de bahsettiğim gibi olay görsel basına yansımadığı için inanıp - inammamak arasında gittim geldim bende...

Fakat yukarıda paylaşmış olduğum video linklerinde izlediğim görüntüler azıcık korkuttu beni. Yani bir an gerçek olduğunu düşünerek söylüyorum...

İşin en garip tarafı ise bütün bu olan olaylar zincirinde olayın oluş zamanı ile olayların bittikten sonraki kısımlarında ölenlerin sayısı hiç de az değil. Genç gazeteciyi sorguya çeken Jandarma Komutanı'nın bir süre sonra malulen emekli edilmesi ve bir süre sonra kendini silahla vurması bahsedilen olaylar arasında. Ardından ölen Jandarma Subayının karısının da seneler sonra finansal
..problemlerden dolayı elindeki tüm bu olaylar ile ilgili kaynakları birilerine satması da garip.

filmi ile igli
fragman 1 :http://www.youtube.com/watch?v=VdwnwZK6378
fragman 2 :http://www.youtube.com/watch?v=wz_BmXiSf1c
fragman 3 :http://www.youtube.com/watch?v=6GHB91I232Q&feature=BFa&list=PLC9D0E07441C0BF8D&lf=results_video

(3. fragmanın bi bölümünde küfür var !!!)

filme ilgi büyük olsun diye, sallamasyon bir haber olmadığı ne malum :)
 
---> Şeytanla Tanışma

fragmanlardaki gazete haberi var onun dışında eski bi olay filmi 2011 yapımı gazetelerde haber olduğuna göre gerçeklik tarfı vardır elbet
 
---> Şeytanla Tanışma

gazete kupürü hazırlamak o kadarda zor değil, bir çok filmde böyle kupürler hazırlanıyor zaten. Google dan araştırmaya kalkıncada resmi bir kaynak bulamıyoruz malesef bu konuyla ilgili.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst