meridyen2
Kayıtlı Üye
Şeytan'ın Gücü İman Edenler Üzerinde Zayıftır
Şeytan hakkında unutulmaması gereken çok önemli bir gerçek vardır. Şeytan Allah'tan müstakil bir güç değildir. Şeytanı Allah yaratmıştır ve O'nun kontrolündedir. Düşmanlığı insana karşıdır.
Şeytanın Allah'tan bağımsız bir güç olduğunu düşünenler yanılırlar. Bu kimseler şeytanın Allah'a karşı bir mücadelesi olduğunu zannederler. Oysa şeytanın insanlara Allah'ın dinini yaşatmak istememesinin nedeni, bunun insanları yıkıma uğratmak için tek yol olduğunu bilmesidir. Sonuç olarak o da Allah'ın yarattığı bir varlıktır ve O'nun izniyle faaliyetini sürdürmektedir. Kendisine tanınan süre bittiğinde, cezasını çekmek üzere o da saptırdığı insanlarla beraber cehenneme atılacaktır.
Unutulmaması gereken, şeytanın müminler üzerinde bir gücü olmadığıdır. Şeytanın gücü yalnızca Allah'ın tespit ettiği, daha doğrusu cehennem için özel olarak yarattığı insanlar üzerinde geçerlidir.
Şeytan Allah'ın mümin olarak yarattığı bir kulu saptıramaz. Sadece, müminin dünya hayatındaki imtihanı gereği bazı küçük hatalar yapmasına vesile olabilir. Şeytanın saptırma etkisi yalnızca kalbinde hastalık bulunan kimseler üzerindedir. Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilir:
Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir. (Nahl Suresi, 99-100)
Şeytan da yaratılmış bir varlık olduğuna göre, herşeyde olduğu gibi onun yaratılışında da sonsuz hikmet vardır. Örneğin şeytanla beraber büyük bir insan topluluğunun cehenneme sürüklenmesi, kıyamet günü müminlerin Allah'a şükürlerini, cennete karşı duyacakları sevinci artıracak bir unsurdur.
Şeytan aynı zamanda mümin topluluğun içinde gizlenen münafıkların ortaya çıkmasını sağlar. Bu hastalıklı kimseleri etkisi altına alarak, müminler aleyhine faaliyette bulundurur. Böylece münafıklar mümin topluluğu içinde gizlenemeyerek kendi kendilerini deşifre etmiş olurlar. Müminler de içlerinde barınmaya çalışan bu grubu kolaylıkla teşhis ederler.
(makale harun yahya)
Şeytan hakkında unutulmaması gereken çok önemli bir gerçek vardır. Şeytan Allah'tan müstakil bir güç değildir. Şeytanı Allah yaratmıştır ve O'nun kontrolündedir. Düşmanlığı insana karşıdır.
Şeytanın Allah'tan bağımsız bir güç olduğunu düşünenler yanılırlar. Bu kimseler şeytanın Allah'a karşı bir mücadelesi olduğunu zannederler. Oysa şeytanın insanlara Allah'ın dinini yaşatmak istememesinin nedeni, bunun insanları yıkıma uğratmak için tek yol olduğunu bilmesidir. Sonuç olarak o da Allah'ın yarattığı bir varlıktır ve O'nun izniyle faaliyetini sürdürmektedir. Kendisine tanınan süre bittiğinde, cezasını çekmek üzere o da saptırdığı insanlarla beraber cehenneme atılacaktır.
Unutulmaması gereken, şeytanın müminler üzerinde bir gücü olmadığıdır. Şeytanın gücü yalnızca Allah'ın tespit ettiği, daha doğrusu cehennem için özel olarak yarattığı insanlar üzerinde geçerlidir.
Şeytan Allah'ın mümin olarak yarattığı bir kulu saptıramaz. Sadece, müminin dünya hayatındaki imtihanı gereği bazı küçük hatalar yapmasına vesile olabilir. Şeytanın saptırma etkisi yalnızca kalbinde hastalık bulunan kimseler üzerindedir. Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilir:
Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir. (Nahl Suresi, 99-100)
Şeytan da yaratılmış bir varlık olduğuna göre, herşeyde olduğu gibi onun yaratılışında da sonsuz hikmet vardır. Örneğin şeytanla beraber büyük bir insan topluluğunun cehenneme sürüklenmesi, kıyamet günü müminlerin Allah'a şükürlerini, cennete karşı duyacakları sevinci artıracak bir unsurdur.
Şeytan aynı zamanda mümin topluluğun içinde gizlenen münafıkların ortaya çıkmasını sağlar. Bu hastalıklı kimseleri etkisi altına alarak, müminler aleyhine faaliyette bulundurur. Böylece münafıklar mümin topluluğu içinde gizlenemeyerek kendi kendilerini deşifre etmiş olurlar. Müminler de içlerinde barınmaya çalışan bu grubu kolaylıkla teşhis ederler.
(makale harun yahya)