Gözde'
Bayan Üye
İsviçreli doktor ve kimyager Paracelsus, kimyasallar ve canlıların üzerindeki etkileri incelenmiş ve farmakolojinin ilk adımlarını atmıştır. Çalışmaları bununla da sınırlı kalmamış, söylentilere göre insan spermi ve kılından homunculi adı verilen yaklaşık 30 cm boyunda küçük insanlar yaratmıştır ve bu insanları deneylerinde kullanmıştır.
Tamamen bir söylenti olsa da onu tanıyanlar bu denli deneyler yapabileceğini söylemektedir.
Dr. J. Robert Oppenheimer
Harvard Üniversitesi’ndeki kimya öğrenimini üç yılda tamamladı. Aynı zamanda fizik bölümünden de dersler almıştı. Bu arada sanat, edebiyat ve çeşitli dillerle de ilgileniyordu. 1930′larda komünist görüşlerden etkilendi. 1937 yılında ölen babasından kalan 300.000 dolarlık mirasla sol görüşlü çeşitli gruplara maddi destek verdi. Komünist partinin birçok üyesiyle düzenli temas halinde olmasına rağmen partiye katılmadı.
2. Dünya Savaşı sırasında nükleer silah üretmek için başlatılan Manhattan Projesinin bilimsel başkanıydı. Atom bombasının babası olarak da tanınır
Alfred Nobel
1833′te varlıklı bir aileden gelen anne Andriette Ahlsell ile mühendis baba Immanuel Nobel’in üçüncü oğlu olarak Stokholm’de dünyaya geldi. Babası onu kimya mühendisliği eğitimi görmesi için yurtdışına gönderir. 2 yıllık süre içinde İsveç, Almanya, Fransa ve ABD’de bulunur. Paris’te bulunduğu süre zarfında dönemin ünlü kimyageri T.J. Pelouze’nin laboratuvarında çalışır. Burada ayrıca güçlü bir patlayıcı sıvı olan nitrogliserini keşfeden İtalyan kimyager Ascanio Sobrero ile tanışır. Alfred Nobel de nitrogliserin ile ilgilenmektedir. Nitrogliserin, baruttan daha güçlü olmasına karşın, basınç ve sıcaklığın etkisiyle kolayca patlamaktadır
Nobel’e göre bu durum nitrogliserinin pratik kullanımını sınırlandırmaktadır. 1864 yılında araştırmalarının sonucunu aldı ve dinamit barutunu buldu. 1879′da, Paris yakınlarındaki Servan’da bir laboratuvar kuran Nobel, buradaki çalışmaları sırasında dumansız barut adını verdiği ve eşit miktarlarda nitrogliserinle nitroselüloz karışımından oluşan, itici barutu buldu. 1896 yılında beyin kanaması sonucu öldü. Vasiyetinde mirasının Nobel Ödülleri’nin enstitüleştirilmesi yönünde kullanılmasını istemiştir.
Trofim Lysenko
Sovyetler zamanında Genetik Enstitüsü’nde ziraii araştırmalarını sürdürmekteydi. Arkasına politik gücü alarak bilimsel mantığı bir kenara bırakmış ve yaptığı uygulamalarla Sovyet tarımına zarar vermiştir.
Onun döneminde birçok bilim adamı sürgüne gönderilmiştir. Bitkiler üzerinde yaptığı çalışmalarla birçok ormanı yok etmiştir.
Dr.Jack Kevorkian
Ermeni asıllı ABD’li patolog, ressam ve besteci Dr.Jack Kevorkian, 1990′dan başlayak 130 ölümcül hastaya kendi geliştirdiği bir karışımı enjekte ederek ötenazi hakkını kullanmalarına yardım etmiştir. Bundan dolayı Doktor Ölüm olarak anılır. 1999′da Michigan’da bir mahkeme jürisi, Dr. Jack Kevorkian’ı ölümcül bir hastaya iğne yaparak öldürmekten suçlu buldu. Savunmasında hastaların daha fazla acı çekmesini önlemek için ölmelerini sağlayarak onlara iyilik yaptığını belirtmiştir
1 Haziran 2007 tarihinde ABD Yüksek İdare Mahkemesinin davayı reddetmesi üzerine tahliye edildi. 3 Haziran 2011 tarihinde vefat etmiştir.
Dippel
7. yüzyıl simyacısı olarak nam salmış ve sentetik boyalardan biri olan Prusya mavisinin mucididir. Nitrogliserinle çalışırken, bir kuleyi yok eden Dippel’in, deneylerini insanlar üzerinde yaptığı belirtiliyor.
Kulesinde birçok kadavra bulunduran ve ruhu bir kadavradan diğerine aktarmak gibi deneyler yapan Dippel, Mary Shelley’nin yazdığı ünlü kitap Frankenstein’ın da esin kaynağı olmuştur.
2. Dünya Savaşı döneminde Dachau kampında canlı tutuklular üzerinde basınç odalarında deneyler yapan Rascher, tutukluları suyla yıkadıktan sonra soğuğa bırakıp tepkilerini ölçerek, soğuk suya dayanıklılıklarını ölçmüştür.
Deneyler sırasında 200′ün üzerinde tutuklu hayatını kaybetmiştir.
Nazi toplama kampı Auschwitz-Birkenau`da yaptığı acı verici ölümcül deneylerle bilinen bir Alman Nazi doktoru Mengele, 1937 yılında Nazi Partisi’ne katıldı. Toplama kamplarında mahkumlar üzerinde tüyler ürpertici insan deneyleri gerçekleştirdiği için kendisine “Ölüm Meleği” adı verildi.
Birçok esir üzerinde anestezi uygulamadan kanlı deneyler yapmıştır. Josef Mengele 2 milyon kişinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır
Ishii
2.Dünya Savaşı sırasında Japon ordusunda korgeneral olan bir mikrobiyologdur. Savaş sırasında Japon toplama kamplarında binlerce Rus ve Çinli üstünde akıl almaz işkencelerle öldürmüştür. Yapılan deneyler bazıları şunlardır: Anestezisiz organ almak, uzuvun kesilip vücutta başka bir yere dikilmesi,
vücuda bakteri enjekte edip etkilerini gözlemlemek, kolları dondurup oluşan kangreni incelemek ve ayrıca askeri silah teknolojilerinde denek olarak kullanmak…
Daidalos hem mimar, hem heykeltraş, hem de her türlü mekanik araçları yapan çok yönlü bir yaratıcıdır. Girit kralı Minos için içinde Minotor’un bulunduğu ölümcül bir labirent inşa eder. Daha sonra Kral Minos Daedalus ve İkarus’u bu labirente kapatır. Bir süre sonra Daedalus’un aklına balmumu ve tüylerden havalanmak gelir. Havalanarak labirentten çıkmayı başarırlar. Ancak uçmanın cazibesine iyice kapılan İkarus yükseldikçe yükselir. Güneş balmumlarını eritir ve İkarus artık uçamayarak denize düşer, ardından da boğularak ölür.
1932′den 1972 yılına kadar Amerikan Sağlık Örgütü PHS, 399 frengi hastası afro-amerikan üzerinde deneyler yaptı. Araştırmalar otopsi yapılınca daha iyi sonuç verdiğinden genelde deneklerin ölü olması örgütün işine geliyordu ve bu yüzden onların sağlığını bozabilecek her türlü tıbbi desteği verdiler. Örgüt 1972 yılında Washington Star tarafından kapatıldı.
Tamamen bir söylenti olsa da onu tanıyanlar bu denli deneyler yapabileceğini söylemektedir.
Dr. J. Robert Oppenheimer
Harvard Üniversitesi’ndeki kimya öğrenimini üç yılda tamamladı. Aynı zamanda fizik bölümünden de dersler almıştı. Bu arada sanat, edebiyat ve çeşitli dillerle de ilgileniyordu. 1930′larda komünist görüşlerden etkilendi. 1937 yılında ölen babasından kalan 300.000 dolarlık mirasla sol görüşlü çeşitli gruplara maddi destek verdi. Komünist partinin birçok üyesiyle düzenli temas halinde olmasına rağmen partiye katılmadı.
2. Dünya Savaşı sırasında nükleer silah üretmek için başlatılan Manhattan Projesinin bilimsel başkanıydı. Atom bombasının babası olarak da tanınır
Alfred Nobel
1833′te varlıklı bir aileden gelen anne Andriette Ahlsell ile mühendis baba Immanuel Nobel’in üçüncü oğlu olarak Stokholm’de dünyaya geldi. Babası onu kimya mühendisliği eğitimi görmesi için yurtdışına gönderir. 2 yıllık süre içinde İsveç, Almanya, Fransa ve ABD’de bulunur. Paris’te bulunduğu süre zarfında dönemin ünlü kimyageri T.J. Pelouze’nin laboratuvarında çalışır. Burada ayrıca güçlü bir patlayıcı sıvı olan nitrogliserini keşfeden İtalyan kimyager Ascanio Sobrero ile tanışır. Alfred Nobel de nitrogliserin ile ilgilenmektedir. Nitrogliserin, baruttan daha güçlü olmasına karşın, basınç ve sıcaklığın etkisiyle kolayca patlamaktadır
Nobel’e göre bu durum nitrogliserinin pratik kullanımını sınırlandırmaktadır. 1864 yılında araştırmalarının sonucunu aldı ve dinamit barutunu buldu. 1879′da, Paris yakınlarındaki Servan’da bir laboratuvar kuran Nobel, buradaki çalışmaları sırasında dumansız barut adını verdiği ve eşit miktarlarda nitrogliserinle nitroselüloz karışımından oluşan, itici barutu buldu. 1896 yılında beyin kanaması sonucu öldü. Vasiyetinde mirasının Nobel Ödülleri’nin enstitüleştirilmesi yönünde kullanılmasını istemiştir.
Trofim Lysenko
Sovyetler zamanında Genetik Enstitüsü’nde ziraii araştırmalarını sürdürmekteydi. Arkasına politik gücü alarak bilimsel mantığı bir kenara bırakmış ve yaptığı uygulamalarla Sovyet tarımına zarar vermiştir.
Onun döneminde birçok bilim adamı sürgüne gönderilmiştir. Bitkiler üzerinde yaptığı çalışmalarla birçok ormanı yok etmiştir.
Dr.Jack Kevorkian
Ermeni asıllı ABD’li patolog, ressam ve besteci Dr.Jack Kevorkian, 1990′dan başlayak 130 ölümcül hastaya kendi geliştirdiği bir karışımı enjekte ederek ötenazi hakkını kullanmalarına yardım etmiştir. Bundan dolayı Doktor Ölüm olarak anılır. 1999′da Michigan’da bir mahkeme jürisi, Dr. Jack Kevorkian’ı ölümcül bir hastaya iğne yaparak öldürmekten suçlu buldu. Savunmasında hastaların daha fazla acı çekmesini önlemek için ölmelerini sağlayarak onlara iyilik yaptığını belirtmiştir
1 Haziran 2007 tarihinde ABD Yüksek İdare Mahkemesinin davayı reddetmesi üzerine tahliye edildi. 3 Haziran 2011 tarihinde vefat etmiştir.
Dippel
7. yüzyıl simyacısı olarak nam salmış ve sentetik boyalardan biri olan Prusya mavisinin mucididir. Nitrogliserinle çalışırken, bir kuleyi yok eden Dippel’in, deneylerini insanlar üzerinde yaptığı belirtiliyor.
Kulesinde birçok kadavra bulunduran ve ruhu bir kadavradan diğerine aktarmak gibi deneyler yapan Dippel, Mary Shelley’nin yazdığı ünlü kitap Frankenstein’ın da esin kaynağı olmuştur.
2. Dünya Savaşı döneminde Dachau kampında canlı tutuklular üzerinde basınç odalarında deneyler yapan Rascher, tutukluları suyla yıkadıktan sonra soğuğa bırakıp tepkilerini ölçerek, soğuk suya dayanıklılıklarını ölçmüştür.
Deneyler sırasında 200′ün üzerinde tutuklu hayatını kaybetmiştir.
Nazi toplama kampı Auschwitz-Birkenau`da yaptığı acı verici ölümcül deneylerle bilinen bir Alman Nazi doktoru Mengele, 1937 yılında Nazi Partisi’ne katıldı. Toplama kamplarında mahkumlar üzerinde tüyler ürpertici insan deneyleri gerçekleştirdiği için kendisine “Ölüm Meleği” adı verildi.
Birçok esir üzerinde anestezi uygulamadan kanlı deneyler yapmıştır. Josef Mengele 2 milyon kişinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır
Ishii
2.Dünya Savaşı sırasında Japon ordusunda korgeneral olan bir mikrobiyologdur. Savaş sırasında Japon toplama kamplarında binlerce Rus ve Çinli üstünde akıl almaz işkencelerle öldürmüştür. Yapılan deneyler bazıları şunlardır: Anestezisiz organ almak, uzuvun kesilip vücutta başka bir yere dikilmesi,
vücuda bakteri enjekte edip etkilerini gözlemlemek, kolları dondurup oluşan kangreni incelemek ve ayrıca askeri silah teknolojilerinde denek olarak kullanmak…
Daidalos hem mimar, hem heykeltraş, hem de her türlü mekanik araçları yapan çok yönlü bir yaratıcıdır. Girit kralı Minos için içinde Minotor’un bulunduğu ölümcül bir labirent inşa eder. Daha sonra Kral Minos Daedalus ve İkarus’u bu labirente kapatır. Bir süre sonra Daedalus’un aklına balmumu ve tüylerden havalanmak gelir. Havalanarak labirentten çıkmayı başarırlar. Ancak uçmanın cazibesine iyice kapılan İkarus yükseldikçe yükselir. Güneş balmumlarını eritir ve İkarus artık uçamayarak denize düşer, ardından da boğularak ölür.
1932′den 1972 yılına kadar Amerikan Sağlık Örgütü PHS, 399 frengi hastası afro-amerikan üzerinde deneyler yaptı. Araştırmalar otopsi yapılınca daha iyi sonuç verdiğinden genelde deneklerin ölü olması örgütün işine geliyordu ve bu yüzden onların sağlığını bozabilecek her türlü tıbbi desteği verdiler. Örgüt 1972 yılında Washington Star tarafından kapatıldı.
Son düzenleme: