Salvo
Kayıtlı Üye
Irak'ta yetişen evliyâdan. İsmi Molla Celâlüddîn'dir. Seyyid olup, babası Seyyid Ali bin Seyyid Ömer Hüseynî'dir. Soyu İmâm-ı Mûsâ Kâzım hazretlerine ulaşır. Şehrezûr'a bağlı Kayneyce köyünde doğdu. Doğumtârihi kesin olarak bilinmemektedir. 1815 (H.1231) târihinde Biyâre'de vefât etti.
Seyyid MollaCelâlüddîn küçük yaştan îtibâren iyi bir tahsîl gördü. Önce Kur'ân-ı kerîmi hatmetti. Arabî ilimleri öğrendi. Bölgedeki meşhûr medreselerde mütehassıs hocalardan okudu. Ulûmu aliyye adı verilen yüksek din ilimlerinde ve aklî ilimlerde olgunlaşıp icâzet (diploma) aldı ve müderris olarak Hurmal kasabasındaki Câmi-i Kebîr'e müderris tâyin edildi. Buradaki hizmetleriyle hürmet ve îtibâr gördü. Medresesi ve talebeleri için Hurmal çevresinde bağlar bahçeler vakfedildi.
Seyyid Molla Celâlüddîn, günlerini talebelerine ilim ve edep öğretmekle geçirdi. Dîne hizmetten bir an geri durmadı. Müslümanların müşkillerini giderdi. Zamânındaki en meşhûr âlimlerden Şeyh Abdullah ve Mollaİbrâhim ile görüştü. Bu üçü o bölgede din hizmetinin üç temeli sayıldı. Etraflarında her yerden talebeler çoğaldı. İlim, amel ve ihlâs ile güzel ahlâkla, hikmetle, güzel nasîhatlerle insanları Allahü teâlânın râzı olduğu yola çağırdılar. Fakirlerin, muhtaçların koruyucusu oldular. Seyyid Molla Celâlüddîn, Biyâre'de zaman zaman talebeleriyle birlikte bahçelere temiz hava almak için çıkar, meyvelenmiş ağaçlar altında sohbetler yapar, bu sohbetlerinde Cennet'ten ve bahçelerinden anlatır, onları teşvik ederdi.
Seyyid Molla Celâlüddîn, Kâdiriyye yoluna girip bu yolun büyüklerinden Şeyh HasanGelezerde hazretlerinin sohbetlerine katıldı. Hocasından icâzet (diploma) alıp, hocası onu insanları irşâd husûsunda kendisine halîfe yaptı. Molla Celâlüddîn bu mânevî olgunlukla, insanlara Allahü teâlânın yolunda olma âdâbını, haramlardan ve şüphelilerden uzaklaşmayı, nefsi temizleme yollarını öğretti.
Molla Celâlüddîn ömrünü hak yolda geçirdi. Bir yaz günü âdeti üzere Biyâre'de bahçelerde sevdikleriyle birlikte dolaşırlarken vefât etti. Sevdikleri onun bâzı kerâmetlerine şâhid oldular.
Şeyh Alâeddîn anlatır: "Molla Celâlüddîn hazretleri vefât edince, sevdikleri ona kabir kazmak için gittiler. Kabir kazarlarken öğle namazını kılmayı unuttular. Vakti kaçırmak üzereyken birden nereden geldiğini anlamadıkları bir "Allahü ekber" nidâsıyla kendilerine gelerek öğle namazını hatırladılar ve hemen namazlarını edâ ettiler. Bu, Seyyid hazretlerinin vefâtlarından sonra gösterdikleri kerâmetlerindendi.
SeyyidMuhammed Emîn, Seyyid Muhammed, SeyyidMustafa ve Seyyid Celâlüddîn Sagîr, Seyyid Molla hazretlerinin fazîlet sâhibi oğullarıdır.
1) Ulemâünâ fî Hidmet-il-İlmi ved-Dîn; s.136
Seyyid MollaCelâlüddîn küçük yaştan îtibâren iyi bir tahsîl gördü. Önce Kur'ân-ı kerîmi hatmetti. Arabî ilimleri öğrendi. Bölgedeki meşhûr medreselerde mütehassıs hocalardan okudu. Ulûmu aliyye adı verilen yüksek din ilimlerinde ve aklî ilimlerde olgunlaşıp icâzet (diploma) aldı ve müderris olarak Hurmal kasabasındaki Câmi-i Kebîr'e müderris tâyin edildi. Buradaki hizmetleriyle hürmet ve îtibâr gördü. Medresesi ve talebeleri için Hurmal çevresinde bağlar bahçeler vakfedildi.
Seyyid Molla Celâlüddîn, günlerini talebelerine ilim ve edep öğretmekle geçirdi. Dîne hizmetten bir an geri durmadı. Müslümanların müşkillerini giderdi. Zamânındaki en meşhûr âlimlerden Şeyh Abdullah ve Mollaİbrâhim ile görüştü. Bu üçü o bölgede din hizmetinin üç temeli sayıldı. Etraflarında her yerden talebeler çoğaldı. İlim, amel ve ihlâs ile güzel ahlâkla, hikmetle, güzel nasîhatlerle insanları Allahü teâlânın râzı olduğu yola çağırdılar. Fakirlerin, muhtaçların koruyucusu oldular. Seyyid Molla Celâlüddîn, Biyâre'de zaman zaman talebeleriyle birlikte bahçelere temiz hava almak için çıkar, meyvelenmiş ağaçlar altında sohbetler yapar, bu sohbetlerinde Cennet'ten ve bahçelerinden anlatır, onları teşvik ederdi.
Seyyid Molla Celâlüddîn, Kâdiriyye yoluna girip bu yolun büyüklerinden Şeyh HasanGelezerde hazretlerinin sohbetlerine katıldı. Hocasından icâzet (diploma) alıp, hocası onu insanları irşâd husûsunda kendisine halîfe yaptı. Molla Celâlüddîn bu mânevî olgunlukla, insanlara Allahü teâlânın yolunda olma âdâbını, haramlardan ve şüphelilerden uzaklaşmayı, nefsi temizleme yollarını öğretti.
Molla Celâlüddîn ömrünü hak yolda geçirdi. Bir yaz günü âdeti üzere Biyâre'de bahçelerde sevdikleriyle birlikte dolaşırlarken vefât etti. Sevdikleri onun bâzı kerâmetlerine şâhid oldular.
Şeyh Alâeddîn anlatır: "Molla Celâlüddîn hazretleri vefât edince, sevdikleri ona kabir kazmak için gittiler. Kabir kazarlarken öğle namazını kılmayı unuttular. Vakti kaçırmak üzereyken birden nereden geldiğini anlamadıkları bir "Allahü ekber" nidâsıyla kendilerine gelerek öğle namazını hatırladılar ve hemen namazlarını edâ ettiler. Bu, Seyyid hazretlerinin vefâtlarından sonra gösterdikleri kerâmetlerindendi.
SeyyidMuhammed Emîn, Seyyid Muhammed, SeyyidMustafa ve Seyyid Celâlüddîn Sagîr, Seyyid Molla hazretlerinin fazîlet sâhibi oğullarıdır.
1) Ulemâünâ fî Hidmet-il-İlmi ved-Dîn; s.136