nones
Bayan Üye
Sevgi Ne Değildir?
Sevgi insanların en çok peşinden koştuğu, hakkında şiirlerin, şarkıların yazıldığı ama en az bilinen bir kavram. İnsanlar genellikle sevgiyi doğuştan sahip oldukları bir yetenek olarak, seks olarak, aşk olarak ya da sadece hoş bir duygu olarak düşünüyor. Acaba sevgi bütün bunlar mı?
SEVGİ AŞK DEĞİLDİR
Sevgi için ilk akla gelen şey iki cinsin birbirine içinde özellikle seks isteği olacak biçimde yakınlaşmasıdır. İki göz karşı karşıya gelir, bütün her şey silinir, uzaktan kemanlar çalmaya başlar, kadın ve erkek sanki birbirlerine yıllar önce tanıyormuş gibi uzun uzun bakışırlar. İşte bir aşk hikayesinin başlangıcıdır.
Ama gerçek hiç de öyle değil. Birbirlerine delicesine aşık olduğunu sanan insanlar bir süre sonra, eğer sevmeyi başaramamışlarsa, birbirlerinden öldüresiye nefret edebilirler. Hatta biri diğerinin çok fazla aşık olduğunu sandığı için bir kıskançlık krizinde öldürebilir bile.
Oysa aşk sevginin motorudur. Aşk olmadan meşk olmaz. Aşk olmadan insan sevmek gibi emek isteyen , sabır isteyen , bilgi isteyen bir eyleme belki de girişmezdi.
SEVGİ ŞANS İŞİ DEĞİLDİR
Birçok Kişi sadece sevebilecekleri biri karşılarına çıkmadığı için sevmediklerini düşünürler. Henüz beyaz atlı prensleri gelmemiştir. Onlar sevgiye bir yetenek sorunu olarak değil, bir obje sorunu olarak bakarlar.
Araba kullanmak için kursa gider ehliyet alırlar, okuma yazma öğrenmek için okula giderler, ama sevginin öğrenilmesi gereken bir şey olduğunu düşünmezler. Nasıl ki insan nefes alıyor, kalbi kendiliğinden atıyorsa, kendiliğinden sevebileceklerini düşünürler. Oysa sevmekte sevmemekte bizim düşüncelerimize bağlıdır. Kendiliğinden ortaya çıkmaz.
SEVİLME SORUNU MU?
Birçok insan için sorun nasıl sevebilecekleri değil, nasıl sevilecekleri , nasıl sevimli olabilecekleridir. Bir çocuk ilgi, bakım, şefkat görmek için nasıl sevimli ve hoş görünmek gerektiğini fark ettiyse, büyüdüğü zaman da sevilmek için her yola baş vurur.
Erkekler, güçlü ve paralı oldukları zaman sevileceklerine, takdir edileceklerine inanırlar. Bu amaca ulaşmak için bütün enerjilerini, zekalarını kullanırlar. Bütün hayatlarını bu işe adarlar. Bu onlara belki geçici bir doyum verebilir. Ama sevginin kuralı farklı olduğu için tam olarak sevip, gerçekten sevilemezler. Sevgi almak için sevgi vermek gerekir.
Kadınlar ise kibar olmak , şık olmak, çekici olmak için çaba gösterirler. O zaman sevileceklerine inanırlar. Bu kişiler alçak gönüllü görünüp, kimseyi incitmemeye büyük özen gösterirler. Yardım severdirler. Bu fikri savunmak, hayır demek , eleştiri almak onlar için imkansız gibidir.
BAĞIMLILIK SEVGİ DEĞİLDİR
Bağımlılık sevgi değil , tam tersine sevgisizlik şeklidir. Sevilme ihtiyacına yönelmiş insanlar, bağımlılıklarını azaltmak yerine arttırmaya yönelik çabalarda bulunurlar. Erkek karısının çalışmasını istemez. Sokağa çıkmasını, arkadaşları, dostları olmasını istemez. Ekonomik özgürlüğe sahip olabileceği beceriler edinmesini istemez. Kocasının kendisine bağımlı olmasını temin etmek için kadınlar da benzer yollara baş vurur. Erkeğin kendine güvenmesini, bakımlı olmasını pek istemezler.
Onu sıkı bir takibe alırlar. Kimlerle görüştüğünü, nerelere gidip geldiğini incelerler. Kendine ait uğraşıları olmasını engellemeye çalışırlar. Böylece evlilikler bir kapan haline gelir. Böyle yaparak kendilerinin sevgi adını verdikleri şey adına, eşlerinin özgürlüklerini kısıtlamaya ve erdemini yok etmeye uğraşırlar. Bu uğurda yeni bağlılıklar kurmak ve bunu sürdürmek için umutsuzca her şeyi yaparlar. Dürüstlükten bile vazgeçerler.
SEVGİ BİR EYLEMDİR
Sevgi insanın içinde sadece bir duygu olarak yaşanan, ama hiç ortaya dökülmeyen bir şey değildir. İnsanın yaptıkları onun ne derece, nasıl, ne kadar sevdiğini gösterir. Sevgi bir yerde duramaz, akar gelişir.
İnsan sadece sevdiğini zannederek sevemez. Sevdiği için hiçbir çaba göstermeden, ona zaman ayırmadan, onun ihtiyaçlarını karşılamadan seviyor olmaz. Sadece sevdiğini söyleyerek bir süre kendini aldatabilir. Ama sevgi her türlü yapıcı, birleştirici, yükseltici eylem olarak göze görünür hale gelir . Bazen de sinemada gördüğü aşklar ve o kahramanları düşünerek onlarla kendini bütünleştirerek ısmarlama bir sevgi yaşanabilir. Onlar için gözyaşı dökülür, onlar gibi giyinilir, onlar gibi davranılır. Fakat bu insanın sevmesini temin edemez.
BİLGİSİZ SEVGİ OLMAZ
Bazı anne ve babalar vardır, çocukları için olmadık fedakarlıklar yaparlar. Daha doğrusu yapıyor gözükürler. Çocuk ayakkabısını bağlamaz, annesi bağlar. Derslerini babası yaptırır. Her istediği oyuncağı alırlar. Cebine bol harçlık koyarlar. Onlar bu işleri yaparken görevlerini yerine getirdiklerini fedakarlık yaptıklarını düşünürler. Halbuki yaptıkları şey sevgisizliktir. Onların bu yaptığı çocuğu pısırık, beceriksiz, kendine güvensiz ve bağımlı hale getirir.
Akılsızca vermek ve zarar verici olacak kadar korumanın nedenleri pek çoktur. Ama bu gibi olayların hemen hepsi ortak bir yana sahiptir. Verici alıcının ruhsal ihtiyaçlarını hiç dikkate almaksızın hareket etmektedir. Ve bu davranışını sevgi maskesi ardında saklamaktadır.
Alıntı
Sevgi insanların en çok peşinden koştuğu, hakkında şiirlerin, şarkıların yazıldığı ama en az bilinen bir kavram. İnsanlar genellikle sevgiyi doğuştan sahip oldukları bir yetenek olarak, seks olarak, aşk olarak ya da sadece hoş bir duygu olarak düşünüyor. Acaba sevgi bütün bunlar mı?
SEVGİ AŞK DEĞİLDİR
Sevgi için ilk akla gelen şey iki cinsin birbirine içinde özellikle seks isteği olacak biçimde yakınlaşmasıdır. İki göz karşı karşıya gelir, bütün her şey silinir, uzaktan kemanlar çalmaya başlar, kadın ve erkek sanki birbirlerine yıllar önce tanıyormuş gibi uzun uzun bakışırlar. İşte bir aşk hikayesinin başlangıcıdır.
Ama gerçek hiç de öyle değil. Birbirlerine delicesine aşık olduğunu sanan insanlar bir süre sonra, eğer sevmeyi başaramamışlarsa, birbirlerinden öldüresiye nefret edebilirler. Hatta biri diğerinin çok fazla aşık olduğunu sandığı için bir kıskançlık krizinde öldürebilir bile.
Oysa aşk sevginin motorudur. Aşk olmadan meşk olmaz. Aşk olmadan insan sevmek gibi emek isteyen , sabır isteyen , bilgi isteyen bir eyleme belki de girişmezdi.
SEVGİ ŞANS İŞİ DEĞİLDİR
Birçok Kişi sadece sevebilecekleri biri karşılarına çıkmadığı için sevmediklerini düşünürler. Henüz beyaz atlı prensleri gelmemiştir. Onlar sevgiye bir yetenek sorunu olarak değil, bir obje sorunu olarak bakarlar.
Araba kullanmak için kursa gider ehliyet alırlar, okuma yazma öğrenmek için okula giderler, ama sevginin öğrenilmesi gereken bir şey olduğunu düşünmezler. Nasıl ki insan nefes alıyor, kalbi kendiliğinden atıyorsa, kendiliğinden sevebileceklerini düşünürler. Oysa sevmekte sevmemekte bizim düşüncelerimize bağlıdır. Kendiliğinden ortaya çıkmaz.
SEVİLME SORUNU MU?
Birçok insan için sorun nasıl sevebilecekleri değil, nasıl sevilecekleri , nasıl sevimli olabilecekleridir. Bir çocuk ilgi, bakım, şefkat görmek için nasıl sevimli ve hoş görünmek gerektiğini fark ettiyse, büyüdüğü zaman da sevilmek için her yola baş vurur.
Erkekler, güçlü ve paralı oldukları zaman sevileceklerine, takdir edileceklerine inanırlar. Bu amaca ulaşmak için bütün enerjilerini, zekalarını kullanırlar. Bütün hayatlarını bu işe adarlar. Bu onlara belki geçici bir doyum verebilir. Ama sevginin kuralı farklı olduğu için tam olarak sevip, gerçekten sevilemezler. Sevgi almak için sevgi vermek gerekir.
Kadınlar ise kibar olmak , şık olmak, çekici olmak için çaba gösterirler. O zaman sevileceklerine inanırlar. Bu kişiler alçak gönüllü görünüp, kimseyi incitmemeye büyük özen gösterirler. Yardım severdirler. Bu fikri savunmak, hayır demek , eleştiri almak onlar için imkansız gibidir.
BAĞIMLILIK SEVGİ DEĞİLDİR
Bağımlılık sevgi değil , tam tersine sevgisizlik şeklidir. Sevilme ihtiyacına yönelmiş insanlar, bağımlılıklarını azaltmak yerine arttırmaya yönelik çabalarda bulunurlar. Erkek karısının çalışmasını istemez. Sokağa çıkmasını, arkadaşları, dostları olmasını istemez. Ekonomik özgürlüğe sahip olabileceği beceriler edinmesini istemez. Kocasının kendisine bağımlı olmasını temin etmek için kadınlar da benzer yollara baş vurur. Erkeğin kendine güvenmesini, bakımlı olmasını pek istemezler.
Onu sıkı bir takibe alırlar. Kimlerle görüştüğünü, nerelere gidip geldiğini incelerler. Kendine ait uğraşıları olmasını engellemeye çalışırlar. Böylece evlilikler bir kapan haline gelir. Böyle yaparak kendilerinin sevgi adını verdikleri şey adına, eşlerinin özgürlüklerini kısıtlamaya ve erdemini yok etmeye uğraşırlar. Bu uğurda yeni bağlılıklar kurmak ve bunu sürdürmek için umutsuzca her şeyi yaparlar. Dürüstlükten bile vazgeçerler.
SEVGİ BİR EYLEMDİR
Sevgi insanın içinde sadece bir duygu olarak yaşanan, ama hiç ortaya dökülmeyen bir şey değildir. İnsanın yaptıkları onun ne derece, nasıl, ne kadar sevdiğini gösterir. Sevgi bir yerde duramaz, akar gelişir.
İnsan sadece sevdiğini zannederek sevemez. Sevdiği için hiçbir çaba göstermeden, ona zaman ayırmadan, onun ihtiyaçlarını karşılamadan seviyor olmaz. Sadece sevdiğini söyleyerek bir süre kendini aldatabilir. Ama sevgi her türlü yapıcı, birleştirici, yükseltici eylem olarak göze görünür hale gelir . Bazen de sinemada gördüğü aşklar ve o kahramanları düşünerek onlarla kendini bütünleştirerek ısmarlama bir sevgi yaşanabilir. Onlar için gözyaşı dökülür, onlar gibi giyinilir, onlar gibi davranılır. Fakat bu insanın sevmesini temin edemez.
BİLGİSİZ SEVGİ OLMAZ
Bazı anne ve babalar vardır, çocukları için olmadık fedakarlıklar yaparlar. Daha doğrusu yapıyor gözükürler. Çocuk ayakkabısını bağlamaz, annesi bağlar. Derslerini babası yaptırır. Her istediği oyuncağı alırlar. Cebine bol harçlık koyarlar. Onlar bu işleri yaparken görevlerini yerine getirdiklerini fedakarlık yaptıklarını düşünürler. Halbuki yaptıkları şey sevgisizliktir. Onların bu yaptığı çocuğu pısırık, beceriksiz, kendine güvensiz ve bağımlı hale getirir.
Akılsızca vermek ve zarar verici olacak kadar korumanın nedenleri pek çoktur. Ama bu gibi olayların hemen hepsi ortak bir yana sahiptir. Verici alıcının ruhsal ihtiyaçlarını hiç dikkate almaksızın hareket etmektedir. Ve bu davranışını sevgi maskesi ardında saklamaktadır.
Alıntı