
Hiç durmadan çalışarak geçen sekiz yılın ardından yeni insanlar tanımak yeni yerler görmek için her şeyi bırakıp giden Ekin Türkmen yeniden televizyon dünyasına dönerken kendini daha huzurlu dinlenmiş yenilenmiş hissettiğini söylüyor. Teomanla aşk yaşadığı söylentileriyle gündeme gelen Türkmenhakkında merak edilenleri Marie Claireden Eda Göklüye anlattı.
** Nasıl bir dönem sizin için? Yeniden çalışmaya başlamak nasıl hissettiriyor?
Sekiz yıl hiç durmadan çalıştım. Okula başladığım günden itibaren çalışıyordum. Çok yorulmuştum. Bu fiziksel bir yorgunluk değil; oyuncunun beslenmesi gerekiyor. Dizi reklam tiyatro devam ediyordu ama yeni insanlar tanıma yeni yerler görme yeni oyunculuk tarzları öğrenme ihtiyacı hissediyordum. Herkes beğeniyor İyi oyuncu diyor olabilir benim için ama bir oyuncunun Öğrendim oldum artık demesi mümkün değil. Öyle bir sıkıntı çekiyordum. Başka bir yere mi gitsem workshoplara mı katılsam yüksek lisans mı yapsam gibi kaygılarım vardı. Bir buçuk yıl oldu; Küçük Kadınları bıraktım ve o zamandan beri sürekli geziyorum hem Türkiyede hem yurt dışında atölye çalışmalarına gidiyorum.
*** Kaç yaşındasınız?
26 yaşındayım ama çok küçük yaştan beri yalnız yaşıyorum ve değişik hayatlar deneyimlemeyi çok seviyorum. Yeni insanlarla tanışmayı seviyorum. İnanılmaz meraklıyım o konuda. Kapadokyaya da gittim mesela; orada aylarca bir köyde kaldım. Lisede okurken sadece meraktan sürekli çalışıyordum. Bowling salonunda bir tasarımcının yanında barda çalıştım. Babam kız kardeşimle bana hep çalışmamız gerektiğini aşıladı. Maddi nedenlerden değilhayatı öğrenmek açısından...
*** Herkes oyuncu olmak istiyor son yıllarda. Kendinizi hangi açıdan diğerlerinden farklı görüyorsunuz?
Konservatuvarlı ve güzel oyuncu çok az. Onun dışındakiler ya modellikten geliyor ya da konservatuvarlı ama başrol verecekleri sözde güzel kategorisine girmiyor. Ben hem konservatuvarlıyım hem de başrol olarak seçebilecekleri bir oyuncuyum. Herkes benimle çalışmaktan memnundur; sette eğlenceliyimdir. Oyuncu olarak doğru yoldayım. Yüzüm her karaktere uygun; makyajla çok değişiyor. Kendime çok güveniyorum. Kimseyi kendime rakip görmüyorum.
"SEVGİLİM BAŞKASIYLA FLÖRT EDEBİLİR"
*** Nasıl birisiniz?
Erkek arkadaşım flört edebilir mesela başkasıyla. Güzel bir kadın gördüğü zaman bir erkeğin bakması kadar doğal bir şey yok. Heykele resme de bakıyorsunuz; kadın da Tanrının yarattığı estetik bir varlık. Bunu anlayışla karşılayabiliyorum ama kesinlikle tek eşliyim. Yine de bazı değerler önemli. Çok centilmen olmasını bekliyorum bir erkeğin. Bir yere gittiğimizde sandalyeyi çekmesini bekliyorum mesela. İnançlı bir insanımdır hiç inancı olmayan bir insanı anlayabilirim ama saygı duyamıyorum. Entelektüel birikimi de olmasını istiyorum fakat o geleneksel değerleri unutmuş fazla modern Türk gibi yaşamayan erkeklerden hoşlanmıyorum. Erkek arkadaşımın flört etmesi normaldir deyip hemen ardından; Niye Kadir Gecesini kutlamadın? dediğim zaman büyük bir çelişki gibi görünüyor. Tek başıma tatil yapıyorum bu da tuhaf karşılanıyor...
"TEOMANLA ÇOK İYİ ANLAŞIYORUZ"
*** Sizin gibi düşünenler sizi anlayanlar oluyor mu bu konuda?
Öyle birini bulmak zor ama benim gibi düşünen bir arkadaş grubum var; bu yüzden mutluyum. On beş kişilik bir arkadaş grubumuz var; sürekli seyahatlere gidiyoruz. Daha geçen gün Bodrumdaydık. Aralarında sanatla uğraşanlar da var hiç alakasız başka mesleklerden olanlarda. Birlikte şiir geceleri yapıyoruzgece sabaha kadar bir kulüpte eğleniyoruz. Yurt dışına gidip orada bir müzede saatlerce tartışabiliyoruz. Mesela Teoman da o gruptan biri. O yüzden devamlı görüşüyoruz ve görüşeceğiz. Açıkça da söyleyebilirim ki hiçbir ilişkimiz olmadı ve olmayacak. Çünkü hepimiz çok iyi arkadaşız. Geçen yıl Los Angelesa gitmeden önce her gün beraberdik. Bu üç yıldır böyle umarım daha uzun sürede onbeş kişi bir arada kalabiliriz.
"EVLENİRİM AYNI EVDE YAŞAMAM"
Evlilik özel ve istediğim bir şey ama aynı evde yaşama fikrine katılmıyorum örneğin. Öyle bir çağda değiliz. Hele ki biz sanatçılar hiç öyle bir durum da değiliz. Çevremde insan istemediğim zamanlar oluyor; konsantre olmam gereken şeyler olabiliyor. Birlikte yaşayacağımız ortak bir ev olabilir ama benim gidebileceğim başka bir evinde olması gerekiyor. Hayatımdaki kişi içinde öyle; çünkü bende sanatla uğraşan insanları seviyorum.