canım çok sıkkın sevgili günlüğüm...üzerimde müthiş bir ağırlık var...ne yapacağımı,ne edeceğimi bilemiyorum...durup durup ağlıyorum...az önce sana yazdığım dünkü "uzun cümleli" mailimi okudum da...bir coşku var evet...kötü hallerini göstermeyip,iyi ve hoş hallerini yansıtmaya çalışmış biri var orda...sana,sevgili günlüğüne yazmaktan mutlu olabilen biri var...ama bir de çok "koyu" bir yalnızlık da var o satırlarda...nasıl kötü oldum farkedince...bir haykırış ki duymamak mümkün değil...kendisini saklamaktan,sesini tutmaktan bunalmış bir "ben" çığlık atıyor orda...ah yalnızlığım benim...gülümserken yanaklarıma istemeden düşüveren gözyaşlarım benim...iyi ve dürüst bir hayatı yaşayabilmek uğruna çektiğim şu yalnızlık artık koyuyor bana...kimseler bişey yapamaz bana...ben anlatmadığım gibi,kimseler doğru dürüst dinleyemiyor bile...insanlar bana yetemiyor,çok eksikler,içten değiller en azından...insanların hayata dair korkuları kalplerini taştan etmiş,sağır etmiş kulaklarını,sesleri ise samimiyetten uzak...
hani seni görsem elbette mutlu olacağım ama rahatça konuşabilir miyim onu da bilmiyorum...bana saatler lazım...benim saatlerce anlatmam lazım...atmam lazım içimdekileri...ama nerde yapayım,kime yapayım...içki içmek istemiyorum,kendimi kaybetmek istemiyorum...susmak istemiyorum artık...susa susa kendi sesimi unuttum ben...bu yaşta çocuklar gibi kavgaların içine girmek ve o şekilde rahatlamaya çalışma fikri bile komik ve yersiz...bi yerlere gideyim diyorum,bunun için de para yok şu an...hem evden uzaklaşma fikri iyi gelmiyor şimdilik bana...sanki kardeşe bişey olacakmış gibi,bırakamıyorum onu...onun da çok ihtiyacı var bana,bi eliyle sımsıkı tutmuş ellerimi,söylemese de yardım için yalvarıyor adeta,bırakamam ki onu...
ah ben ne yapayım şaşırdım kaldım günlüğüm...etrafım beni kırmamaya çalışan insanlarla dolu...beni üzmemek için yaklaşmaları bile mesafeli,uzak..ben bunlara niye anlatayım ki kendimi...keşke bana cesaret edip de bağırıp çağırsalar,kızsalar,hatta kırsalar beni....görsem onların samimiyetini de ben de çözülsem,döksem içimdekileri...çok zor bu,çok zor...
dayanamadım yazdım...yazmak da rahatlatmıyor artık beni ve bu iyi bişey değil...
sevgili günlük...sahi,sen kimsin allahaşkına?...
hani seni görsem elbette mutlu olacağım ama rahatça konuşabilir miyim onu da bilmiyorum...bana saatler lazım...benim saatlerce anlatmam lazım...atmam lazım içimdekileri...ama nerde yapayım,kime yapayım...içki içmek istemiyorum,kendimi kaybetmek istemiyorum...susmak istemiyorum artık...susa susa kendi sesimi unuttum ben...bu yaşta çocuklar gibi kavgaların içine girmek ve o şekilde rahatlamaya çalışma fikri bile komik ve yersiz...bi yerlere gideyim diyorum,bunun için de para yok şu an...hem evden uzaklaşma fikri iyi gelmiyor şimdilik bana...sanki kardeşe bişey olacakmış gibi,bırakamıyorum onu...onun da çok ihtiyacı var bana,bi eliyle sımsıkı tutmuş ellerimi,söylemese de yardım için yalvarıyor adeta,bırakamam ki onu...
ah ben ne yapayım şaşırdım kaldım günlüğüm...etrafım beni kırmamaya çalışan insanlarla dolu...beni üzmemek için yaklaşmaları bile mesafeli,uzak..ben bunlara niye anlatayım ki kendimi...keşke bana cesaret edip de bağırıp çağırsalar,kızsalar,hatta kırsalar beni....görsem onların samimiyetini de ben de çözülsem,döksem içimdekileri...çok zor bu,çok zor...
dayanamadım yazdım...yazmak da rahatlatmıyor artık beni ve bu iyi bişey değil...
sevgili günlük...sahi,sen kimsin allahaşkına?...