sessiz fırtınanın son çığlıkları...

yakınlarda bir yerdeydik o tatlı sesi kulaklarımda dolanıyordu...öyle bi ses nasıl olabilirdi...allahım ben onun için ölebilirdim...

"sevgiliim" dedi o şirin sesiyle ve hayatımın en güzel anını yaşatan o küçük busesini yanağıma kondurdu...yanıma oturup gözlerine bakmamı söylercesine hayatımda görmeyi istediğim en güzel gözleri gözlerime dokundurdu...

ahh hayaller! herbiri okadar güzelki bitene kadar...keşke hep orda kalsak dediğimiz o güzel hayaller...öyle bier yer varmı dostum...yok belkide,ben hiç göremeyeceğim....

yüzümü yıkamak üzre lavaboya yöneldim...basitti; suyu yüzüne çarp dişleri temizle...ardından üstüne seni güzel gösteren kıyafetleri giyip yolunu gitmen gereken yöne yönelt....

hala aklımda o hayal vardı...ordaydım hala..gazetemi alıp paramı ödedim ve usulca otobüse yöneldim...sırada ne vardı...hayallerinin antitezini sana ,yüzüne bir tokat gibi çarpan o beton yığınına geri dön...otobüsün sağ üst kösesinde duracak yazısı belirincek kalkıp o sona doğru birazdaha yaklaşmak için masumca otobüsten in...sana carpmaması için dikkatlice bekle ve katran üzerinde geçip giden otomobillerin arasından usulca yürü...

karşından gelen siyah saçlı simetrik yüzlü kırmızı dudaklı kıza bakın...işte o benim kalbimin sahibi...onun tamda bu saatte buradan gecebileceğini nerden bilebilirdim...iki sokak önce cüzdanını unutan teyze bunu farketmeseydi neler olurdu...tabiki kalbimin sahibi ben onu görürken bu yoldan yürüyemezdi...

saniyelerdir beni görmesini bekliyordum...ama siyah paltosuyla gecip gidiyordu...tanrım...ben bu acıyla kıvranırken o geçip gitmek zorundamıydı...gelse..konuşsa güzel olmazmıydı...birkez e ben mutlu olsam....olmaz dı dimi...sınavdaydık çünkü...hani karşıdaki amcanın fakirlikle...arka sokakta ki gencin tekerlekli sandalyeyle verdiği sınav...bende de aşk acısı....yerim ben o acıyı....hemde dürüm gibi....

yeter artık....ben bu acıyı niye cekiyorum...suclu kim...suclu yok!...

beni görmeyişi yıllardır bekleyen bi yanardağın artık sınır tanımayıp içindeki lavları etrafa saçması misali bitiriyordu bni...

ileride ki kavşaktan yönümü antitez binasına cevirecekken gözlerim hala kırkızı dudaklı kızdaydı...rüzgarda dans eden saçlarını toparlarken döndü...benim bittiğim an o an...kavşaktan hızlıca gelen bir ses...ve sessiz bir feryadın son çığlıkları....

o bakış....ve ben son saniyelerimi yaşıyorum...

sana söylemiştim tanrım...bu acı niye...neden kalbimin cesedi ortada yatarken bir katil göstermiyordun bana....katilsiz bi cinayetde yerde yatıp sonkez içini çekti....bu bir dejavumu...yanıma oturup gözlerine bakmamı söylercesine hayatımda görmeyi istediğim en güzel gözleri gözlerime bakıyordu...tıpkı hayalimdeki gibi....demek hayal değilmiş demek gerçekmiş...öyle bir yer varmışş...tıpkı bir bedeli olduğu gibi...

artık gitme vakti...sessiz bir feryat ve son çığlıklar...mutluluğun sesiydi bu...artık ortada iki cinayet vardı....

biri kalbimin faili meçhul cinayeti...diğeri hayallerinde gördüğü elleri omuzlarında bulan o cansız bedenin katili...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst