Sertap Erener Fan cLuB

ßLaCK.AnqeL

Bayan Üye
Sertab Erener 1964 yılında İstanbul’da doğdu. Müziğe olan tutkusuyla ve soprano olarak gördüğü ilgiyle Sertab'ın farklılığı henüz İstanbul Devlet Konservatuarında okurken göze çarptı. Bu güne kadar albümleri 4 milyonun üzerinde sattı ve çıkardığı her albüm altın ve platin plak ödülü kazandı.

Altı senelik müzik eğitimini tamamladıktan ve Konservatuardan mezun olduktan kısa bir süre sonra benzersiz yeteneği ve performansıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 1990’ların başında, Sezen Aksu gibi bir çok ünlü sanatçıyla aynı sahneyi paylaştı. 1992’de yine Sezen Aksu’nun desteğiyle ilk albümü ‘Sakin ol’u çıkardı. Bu albümün tirajı 1 milyonu aşmasıyla beraber Türkiye’nin en iyi satan çıkış albümü oldu. Sertab Erener’in ikinci albümü ‘Lal’, 1994’de yayınlandı. Ardından 1997’de ‘Sertab gibi’ ve 2001’de ‘Turuncu’ isimli albümleri çıktı.

Türkiye’de benzeri olmayan müzik kariyerinde bu güne kadar 5 milyona yakın albüm sattı ve sayısız ödül aldı. Eşsiz sesi ve spektaküler sahne performansıyla büyük bir hayran kitlesine sahip oldu ve bir çok insanın beğenisini kazandı. Opera’dan pop’a kadar bir çok müzik türünü kapsayan ses yeteneği ve unutulmaz sahne gösterileri sayesinde Jose Carreras ve Ricky Martin gibi dünyaca ünlü sanatçılarla düet yapma imkanı buldu. Türkiye’nin en iyi satan bayan pop sanatçısı olarak Sertab’ın bir sonraki hedefi Avrupa’daki dinleyicilerin beğenisini kazanmak oldu.

Avrupa’ya açılmanın ilk adımı, Ricky Martin ile yaptığı ‘Private Emotion’ adlı single düeti oldu. Bu düet, Latin Amerika’lı sanatçının 1999’da yayınlanan İngilzce albümünün Türkiye ve Ortadoğu baskısında yer aldı.

Aynı yıl, Sertab’ın ilk dönem kayıtlarından bir olan ‘Lal’, Sony Müziğin çıkarttığı ‘Soundtrack for a Century’ compilation set’ine seçildi. 500’den fazla parçanın yer aldığı ve Sony Music tarafından ‘son 100 yılın en etkili müzikleri’ olarak tarif edilen bu 26 CD’lik compilation set’te yer alan tek Türk sanatçı Sertab Erener oldu. Ricky Martin ile yaptığı düet ve 'Soundtrack for a Century', Sertab’ı Türkiye dışındaki dinleyici kitlesine başarı ile tanıttı.

Sertab Erener, Şubat 2000’de, Avrupa için hazırlanmiş ve kendi ismini taşıyan ilk albümünü yayınladı. Bu albümde, en büyük hitlerinin yanısıra yeni parçalar da yer aldı. Albümün Avrupa medyasına ve müzik basınına tanıtımı, Brüksel’de muhteşem bir show ile gerçekleşti. Bu albüm en büyük beğeniyi, Sertab’ın bir çok konser verdiği ve önemli festivallere katıldığı Benelux ülkelerinde kazandı. Albümün çıkışıyla Avrupa’daki başarının kapısı açılmış oldu.

En son 2001 yılında ‘Turuncu’ adlı Türkçe albümü piyasaya çıkan Sertab Erener’in, 24 Mayıs 2003’de, Letonya’nın başkenti Riga’da elde ettiği Eurovision başarısının ardından ‘Every Way That I Can’ single’ı piyasaya çıktı. Sertab Erener’in ismi, Avrupa’da bütün gazetelerde yer aldı. Reuters ve AP haber ajansları, 'Every Way That I Can'in tüm Avrupa’da bir numaralı yaz parçası olacağına dair tahminler yürüttü. Bu tahminler doğru çıktı! Single tüm Avrupa müzik marketlerde satışa sunuldu ve haftalarca Avrupa müzik market satış listelerinde bir numara olarak kalmayı başardı. 'Every Way That I Can', MTV ve VH1 Europe tarafından olağanüstü bir destek gördü ve Avrupa radyolarından Top 30 yayın desteği aldı. Bunun yanısıra, Almanya ve İsviçre’de top 10; İspanya, Avusturya, Belçika ve Hollanda’da top 5’e çıktı. İsveç ve Yunanistan’da 4 hafta boyunca 1 numarada kalmayı başardı. Elde ettiği yüksek satış rakamı nedeniyle Sertab Erener’e Yunanistan’da Platin Plak ödülü verildi. ‘Every Way That I Can’, İsrail, Çek Cumhuriyeti ve Polonya’da hit oldu ve İngiltere’de top 75’den listelere girmeyi başardı.

Eurovision başarısının ardından 2004 yılının Ocak ayında Sertab Erener, ‘No Boundaries’ adlı ilk İngilizce albümünü çıkardı. ‘No Boundaries’, başta Almanya olmak üzere Hollanda, İsveç, İsviçre, Avusturya, Belçika, İspanya, Yunanistan, İngiltere, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi pek çok Avrupa ülkesinde müzik marketlerde yer aldı. Almanya’nın Berlin şehrinde büyük bir albüm tanıtım partisi düzenlendi. Albümde Anggun, Galleon Grubundan Gilles Luka ve Philippe Laurent, Britney Spears’ın de pek çok albümünde prodüktörlük yapan Peter Kvint gibi çok sayıda uluslararası söz yazarı, besteci ve prodüktör yer aldı.

"No Boundaries"in yapım aşamasında, aralarında Sertab Erener’in seslendirdiği ‘One More Cup of Coffee’ adlı şarkının da yer aldığı Bob Dylan albümü piyasaya çıktı. Albümdeki bu şarkı Amerika’da geniş yankı uyandırdı. Penelope Cruz, Jessica Lange, Johny Goodman ve Jeff Bridges’ın baş rollerini paylaştığı ‘Masked and Anonymous’ adlı Hollywood yapımı filmde ‘One More Cup of Coffee’ şarkısı Sertab Erener’in yorumuyla soundtrack olarak seçildi.

"No Boundaries", Haziran 2004’de Japonya’da da piyasaya sürüldü ve Japon dinleyiciler tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Albümün çıkış şarkısı olan ‘Here I Am’, “A Tale of Two Sisters” adlı Japon-Kore ortak yapımı filmin tanıtım müziği olarak kullanıldı ve filmin soundtrack albümünde yer aldı. Sertab Erener, albümün tanıtımı ve film galası için gittiği Japonya’nın başkenti Tokyo’da, Japon medyası tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.

Eurovision başarısının ardından kariyerinde yurt dışı kapısını açan ‘No Boundaries’ ile tüm Avrupa ve Uzak Doğu’da büyük ilgi gören Sertab Erener, 4 yıl aradan sonra uzun zamandır beklenen Türkçe albümü ‘Aşk ölmez’i piyasaya çıkardı.

Tamamı Türkçe şarkılardan oluşan yeni albümde yer alan bütün şarkıların söz ve bestesi sanatçının kendisine ait. Albüm yurt içi ve yurt dışında bulunan tüm hayranları tarafından merakla bekleniyor.
 
17785250kw4.jpg


47285136se1.jpg


65637482ms6.jpg


23303363gg0.jpg


94003165fu9.jpg


27924531vp4.jpg
 
Son düzenleme:
Aldırma Deli Gönlüm

Her gün bir şey daha biter
Giderek acı vermez biten şeyler
Kayıtsız bir razı oluş başlar
Sıradan izler bırakır en tutkulu aşklar

Aldırma deli gönlüm
Giden gitsin
Sen şarkilar söyle içinden boşver

Yalanlarla yasaklarla
Yazılır hesabına günah günler
Bitmez bu son pişmanlıklar ah
Soluyor birer birer içimizdeki güller
 
Suçluyum

Özledim çok özledim
Ah ağrıyor kalbim
Mümkün mü ne avunmak
Ne savunmak
Bitmiyor ki bu hesaplaşma

Bir türlü bitmiyor bu sorgular
Ah çığlık çığlık
Şimdi artık senin yerine sardığım
Bir büyük yalnızlık

Suçluyum ben de ne olur bağışla
Kaybettik bu zavallı yarışta
Artık eskisi gibi emin de degilim kendimden
İkimize iyi şanslar bu arayışta
 
Ateşle Barut

Ateşle barut ah yanyana durmaz
Gönül dilinden anla biraz
Bir dokunursan ah dokunursan
Ellerin mızrap olur bedenim saz

Gözlerim gözlerinden geçerken
Ah yine tövbelerim bozulur
Kimbilir kaç senedir sana ben
Hazırım böyle hadi gel hemen hemen

Fırtına bu, bu afet deprem
Yıldızları gel topla benden
Sarsıntılar dağıtsın bizi gel
Yeniden doğuş bu vazgeç kendinden

Eriyorum bak mum gibi
Damlaya damlaya sel oldum al beni sar
Al darmadağın al dolu dizgin
Ruhum bedenime dar
 
Yalnızlık Senfonisi

Anladım sonu yok yalnızlığın
Her gün çoğalacak
Her zaman böyle miydi bilmiyorum
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak

Alışır her insan
Alışır zamanla
Kırılıp incinmeye
Çünkü olan yıkılıp yıkılıp
Yeniden ayağa kalkmak

Yalnızlığım yollarıma
Pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum

Bulutlar yüklü
Ha yağdi ha yağacak üstümüze hasret
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
 
Sakin Ol

Of bu ne sinir bu ne öfke
Aman bir telaş bir acele
Herkes birbirini boğacak
Bu gidişle sonumuz ne olacak

Kimi takmış alaturkaya
Kimi batıdan şikayetçi
E ne var sanki bunda kızacak
Dünya hali bu gelip geçici

Hişt hişt sakin ol sinirlerine hakim ol
Hişt hişt sakin ol sinirlerine hakim ol

Kimi lahmacundan utanır
Kimi her önüne gelene gıcık
Ya uzak herkes birbirine
Ya ilişkiler vıcık vıcık

Kimi entellere düşman
Kiminden cehalete prim
Bu ne manasız didişme
Kimse kimseye bir sey öğretemez mirim

Ölümlü dünya ölümlü insan
Ha alim olsan ha zalim olsan
Ölümlü dünya ölümlü insan
Ha alim olsan ha zalim olsan

Herkesin doğrusu en doğru
Herkesin lafı bir hikmet
Sıradan şeyler de konusalım
İs mi yani birbirimizi yemek

İlle de kusursuz olmalı
Hata yapmaya da hakkımız yok
Üçüncü şahıslar için herkes
Sancılar içinde bu kadarı da çok
 
Vurulduk

Ne çok hata yaptık
Ne çok hırpalandık
Kırık dökük hayatlarımız lekeli
Ne renk ne ışık var
Herşey ne kadar ortalama

Yazık yazık yazık yazık oldu
Yazık yazık yazık yazık oldu

Vurulduk ince ince
Ayrılıklara bölündük
Farketmedik senelerce
Yalnızlıkla yürüdük
 
Unutamadım

Zannettim ki en fazla birkaç yıl sürer
En büyük ayrılığın acısı
Bir aşkın bittiği yerde biri başlar
Elbet onun da diner sancısı

Zannettim ki gün gelir avunur insan
Her kederin vardır tesellisi
En büyük acıları dindirir zaman
Bulunur her şeyin bir çaresi

Ah hayir yalan hala seninim
Hep senin deli sevgilinim
Ah yalan yalan yalnız seninim
Hep senin senin

Unutamadım unutmadım
Hasreti büyüttüm içimde
Gerçeğimde düşümde
Sen bin bir biçimde

Kimbilir kaç ilkbahar geçti yaz geçti
Yetti bu sürgün bu ceza yetti
Yokluğunu aldım koynuma her gece
Sevincim ümidim hepsi bitti
 
Oyun Bitti

Kısa bir an bir tutuşma
Darmadağın oldu herşey
Sonra alıp başını gittin
Niye döndün hey hey

Ellerim ellerinde kaldı
Dudaklarımda dişlerin
Yanan etin ah gözlerin
Niye döndün hey hey

Söndürdüm ben yangınları
Külleri savrulup gitti
Hayır artık oynamıyorum
Oyun bitti

Bir temas binbir anı
Yeminlerin ah sözlerin
Silinmedi silinmiyor
Hayatımdan izleri
 
Elele

Sözler yalan bu güzel sözler
Korku giymiş bütün gözler
Ateşe durmuş üzgün yüzler
Yanıyor dünya siliniyor izler

Sarı siyah beyaz yüzler
Çocuklar çocuklar önce sizler
Ellerinizde gelecek günler
Yanıyor dünya siliniyor izler

Gel gel gel gel ellerini ver
Gönder yüreğini gönder
Elele elele beraberce
Belki de belki de olur
 
O, Ye

Çekilin kardeşim peşimden
Bana ne hocam dünya işinden

Ye o ye

Dolduruşa gelmem dolmuşa binmem
Ecinni gibiyim harikayım ben

Arabesk pop-caz alaturka
Sırtımda yamalı bir hırka
Yırtık pırtık bluejean
Haydi gidelim parka

Eteğim fırfır hayatım gırgır
Evde rahat yok hergün dırdır

Her şeye hazırım yüreğim fırfır
Dokunmayın ağlarım zırzır

Sokağa atarım kendimi birden
Hürriyetten yanayım hürriyetten

Zamane kızıyım ben zamane
Aman be herkes herşeye nane

Kim akıllı kim deli divane
E ben de yürürüm yane yane
 
Sevdam Ağlıyor

Bir duru sözle gönül alana
Bir kuru dalla çiçekle gelene
Gitti gidiyor yaralı yüreğim
Gitti gidiyor kanadından tut

A benim gözleri görmeyenim
A benim kadrimi bilmeyenim
A benim hasreti dinmeyenim
Beni elinle ellere gönderme
Ah anam garip anam

Ne sarayda ne handa
Bir zalim ocağında sevdam ağlıyor
Ne gam ölsem uğrunda
Beni zehir zemberek diller dağlıyor
 
Rüya

Değmeyin feryadıma
Figanıma değmeyin
Eger sevda bu demekse
Ben vazgeçtim beni sevmeyin

Garipliğim kader değil
Geçici gülmeyin
Bu kış da efkarlıyım
Bahara allah kerim

Hadi yüreğim ha gayret
Hele sıkı dur hele sabret
Başını eğme dik tut
Bu bir rüyaydı farzet
 
Mecbursun

Olmaz civanım imkansız vazgeçmek olmaz
Ben sana varmazsam eğer gözüm açık giderim
Oynar gider yarı aklım da bende durmaz
Ben seni almazsam eğer mahvolurum biterim

Sen yeter ki sev kulun olayım
Bir dile bin yıl kölen olayım
Boynuna koynuna dolanayım
Mahşere kadar

Vallahi dünyayı yikarım başına
Kimselere yar etmem seni bakmam gözyaşına
Mecbursun mecbursun hiç çaren yok
İnadı bırak gel şükredeceksin sonra şanşına

Yandım amanın yandım ben bir esmerin narına
Getirin basayım tuz üstüne tuz kapanmayan yarama
Ya sen gel ya da ben geleyim ferman buyur
Ahdım var başkoyacağım yastığına yorganına
 
Gel Barışalım Artık

Yok mu senin insafın yok mu?
Bir güler yüzün çok mu?
Dağ mısın taş mısın?

Uzak mı bu eda bu hal tuzak mı?
Hak mısın bana yasak mı?
Dost musun düşman mısın?

İki gözüm seneler geçiyor
Gönül ektiğini biçiyor
Bir selam lütfet bu ne çok hasret
Gel barışalım artık

Canözüm bahar geldi
Dalları kiraz bastı
Yedi kat eller yakınım oldu
Gel kavuşalım artık
 
Büyü De Gel

Aşkımı ver bana geri
Aman ha ona laf gelmesin
Kalbimi ver bana geri
Aman ha ona el değmesin

Al yanına kendini kaderini
Dikenlerden esirgesin korusun tanrı seni

Büyü de gel çocuk büyü de gel
Hadi o yolları yürü de gel

Derdimi sen bana bırak
Sakin ha biri hissetmesin
Sevgimi al içine at
Sakın ha biri kirletmesin
 
Lâ'l

Bir bulut olsam yüklenip yağsam
Dökülsem damla damla toprağıma
Bir deli nehir bir asi rüzgar
Olup kavuşsam üzüm bağlarına

Bir çiğ tanesi, bülbülün çilesi
Annemin sesiyle güne uyansam
Radyoda yanık içli bir keman
Ağlasa nihavend acemaşiran

Bir turna olsam yollara vursam
Uçabilsem kendi semalarıma
Bir seher vakti sılaya varsam
Selam versem ah sıradağlarına

Komşunun kızı çoban yıldızı
Yaz bahçeleri yesil mor kırmızı
Ah şişede lâ'l hem de ay hilâl
Bir daha da görmedim öyle yazı
 
Masal

Geceye açar akşam sefaları
Ölüme benzer güne vedaları
Deli dolu bir macera bir şölen bir düğün
Kadere kısmet narin hayatları

İşığa uçar bütün pervaneler
Ateşe giderken ne sahaneler
Dönerek acıyla aşkla şu alemi
Yana yana rakseder divaneler

Bir varmış bir yokmuş dünya masalmış
Her yolcudan bu handa hoş seda kalmış
Gökten üç elma düşmüş yuvarlanmış
Herkes payına düşen elmayı almış

Sora sora az gidip uz gidip kafdağına
Gizini arar saadetin dünyalılar
Günaha yakın dururken bir yanları
Ne kadar hazin hüzünlü sevdalılar
 
Dargın Değilim

Üzgünüm gidenler için
Üzgünüm bitenler için
Sadece çok üzgünüm dargın degilim

N'olur sende beni affet
Kahır degil bu kıyamet
Cezamızı çekiyor gibiyiz
Belki de nihayet
Bir gün çalınırsa kapımız
Tekrar anılırsa adımız
O zaman sarılır kanayan yaramız

Günahlar günahlar günahlar
Gün gelir zaman bizi aklar
Yıkanır ihanetler
Yıkanır ahlar
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst