sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Kâr eden Bank Asyaya siyasi emeller uğruna el konulduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, 2001deki ekonomik krizin de siyasi müdahale sonucu oluştuğuna dikkat çekti. Krizin tekrarı yaşanmasın diye hükümetin bağımsız bir yapı olan BDDKyı kurduğuna dikkat çeken Böke, tekrar başa dönüldüğünü söyledi.
BDDKnın skandal bir kararla Bank Asyaya el koymasına tepkiler devam ediyor. CHPnin ekonomi politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili adayı Selin Sayek Böke de, hukuksuz karara tepki göstererek, Bank Asyaya siyasi emeller uğruna el konulduğunu söyledi. Böke, Sermayesi yeten ve kâr eden bir bankaya seçimler öncesi el koymak, siyasi bir gasptır. dedi. Ocak-Mart 2015 döneminde 13 milyon lira kâr açıklayan bir bankaya el koyulmasının, operasyonun siyasi emeller uğruna yapıldığını da ortaya koyduğunu vurgulayan Böke, Türkiyede artık hiç kimsenin can ve mal güvenliği emniyette değildir. Bu karar, yönetimin nasıl keyfi ve kendisine karşı çıkanları hiçbir hukuk ve kural tanımadan yok etmek istediğinin de göstergesi. ifadelerini kullandı.
HER YANLIŞ KARARIN BEDELİ VATANDAŞIN CEBİNDEN ÇIKACAK
Bankaya el koymaya 71inci maddenin gerekçe gösterildiğine işaret eden Böke, Ancak sermaye oranı yeterliyse, son 3 ayını kârla kapatan bankanın, AİHMden yüklüce tazminat kazanacağı ifade ediliyor. Kimden çıkacaktır bu para? Türk halkının cebinden. Yani alınan her ekonomik yanlış karar gibi bunun da vatandaşı etkilememesi imkansızdır. uyarısında bulundu.
El koyma işleminin seçimlerden bir hafta önce yapılmasına da dikkat çeken Böke, Seçime yönelik bir gasp olduğu, seçime 1 hafta kala yapılmasının göstergesi. İktidar seçimden sonra bu gücün elinden gideceğini kamuoyundan gizledikleri anketlerde gördükleri için operasyonu hızlandırmıştır. BDDK Başkanı M. Ali Akben değil de bir başkası olsa yine bu operasyon yapılacaktı. Çünkü köşeye sıkışmışlardı. dedi.
Siyasi müdahalenin 2001deki krizin de sebebi olduğuna dikkat çeken Böke, Birileri BDDKya ne yapması gerektiği konusunda talimat veriyorsa Türkiyede ekonomi ciddi bir yapısal risk altında demektir. AKP iktidarı sadece demokratik alanda değil, ekonomik alanda da hızla bir krize doğru gidiyor. Dönemin hükümeti bir daha bunlar yaşanmasın diye hazırladığı güçlü ekonomiye geçiş programında, EPDK, TMSF gibi diğer bağımsız kurumlarla birlikte BDDKyı kurdu. Şimdi gelinen noktada yine aynı hataya dönüldü. diye konuştu. Türkiyede hiçbir şirket hatta bireyin mülkiyet hakkının güvence altında olmadığını söyleyen Böke, Bank Asyaya el konmasının zaten belirsiz olan ortamı iyice bulandırdığını ifade etti. Böke, Sermaye, bulanıklığı ve belirsizliği sevmez. Öngörülmezlik ekonomideki en kötü şeydir. Hiçbir yatırımcı böyle bir ortamda yatırım yapmaz. Zaten Türkiye, 2014te yurtdışına yatırım yapma rekoru yaşadı. Yerli yatırımcı bile yatırımını yurtdışına taşırken, yabancı yatırımcı böyle bir ülkeye neden gelsin? diye sordu.
BDDKnın skandal bir kararla Bank Asyaya el koymasına tepkiler devam ediyor. CHPnin ekonomi politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili adayı Selin Sayek Böke de, hukuksuz karara tepki göstererek, Bank Asyaya siyasi emeller uğruna el konulduğunu söyledi. Böke, Sermayesi yeten ve kâr eden bir bankaya seçimler öncesi el koymak, siyasi bir gasptır. dedi. Ocak-Mart 2015 döneminde 13 milyon lira kâr açıklayan bir bankaya el koyulmasının, operasyonun siyasi emeller uğruna yapıldığını da ortaya koyduğunu vurgulayan Böke, Türkiyede artık hiç kimsenin can ve mal güvenliği emniyette değildir. Bu karar, yönetimin nasıl keyfi ve kendisine karşı çıkanları hiçbir hukuk ve kural tanımadan yok etmek istediğinin de göstergesi. ifadelerini kullandı.
HER YANLIŞ KARARIN BEDELİ VATANDAŞIN CEBİNDEN ÇIKACAK
Bankaya el koymaya 71inci maddenin gerekçe gösterildiğine işaret eden Böke, Ancak sermaye oranı yeterliyse, son 3 ayını kârla kapatan bankanın, AİHMden yüklüce tazminat kazanacağı ifade ediliyor. Kimden çıkacaktır bu para? Türk halkının cebinden. Yani alınan her ekonomik yanlış karar gibi bunun da vatandaşı etkilememesi imkansızdır. uyarısında bulundu.
El koyma işleminin seçimlerden bir hafta önce yapılmasına da dikkat çeken Böke, Seçime yönelik bir gasp olduğu, seçime 1 hafta kala yapılmasının göstergesi. İktidar seçimden sonra bu gücün elinden gideceğini kamuoyundan gizledikleri anketlerde gördükleri için operasyonu hızlandırmıştır. BDDK Başkanı M. Ali Akben değil de bir başkası olsa yine bu operasyon yapılacaktı. Çünkü köşeye sıkışmışlardı. dedi.
Siyasi müdahalenin 2001deki krizin de sebebi olduğuna dikkat çeken Böke, Birileri BDDKya ne yapması gerektiği konusunda talimat veriyorsa Türkiyede ekonomi ciddi bir yapısal risk altında demektir. AKP iktidarı sadece demokratik alanda değil, ekonomik alanda da hızla bir krize doğru gidiyor. Dönemin hükümeti bir daha bunlar yaşanmasın diye hazırladığı güçlü ekonomiye geçiş programında, EPDK, TMSF gibi diğer bağımsız kurumlarla birlikte BDDKyı kurdu. Şimdi gelinen noktada yine aynı hataya dönüldü. diye konuştu. Türkiyede hiçbir şirket hatta bireyin mülkiyet hakkının güvence altında olmadığını söyleyen Böke, Bank Asyaya el konmasının zaten belirsiz olan ortamı iyice bulandırdığını ifade etti. Böke, Sermaye, bulanıklığı ve belirsizliği sevmez. Öngörülmezlik ekonomideki en kötü şeydir. Hiçbir yatırımcı böyle bir ortamda yatırım yapmaz. Zaten Türkiye, 2014te yurtdışına yatırım yapma rekoru yaşadı. Yerli yatırımcı bile yatırımını yurtdışına taşırken, yabancı yatırımcı böyle bir ülkeye neden gelsin? diye sordu.