BoldPilot
Kayıtlı Üye
Sensizlik mi beni böylesine parçalara bölen.... Yoksa seni bulup da sendenken senden olamamak mi? Beni binlerce bene bölen çok şey var. Ve sen o çok şeylerden birisin. Senin yalnızlığın, senin acıların, senin sevdaların ve senin kendin... Beni parçalar bölensin. Beni parçalara ayıransin. Parçalarımı alıp ***ürensin. Sen benim bir parçamsın!
Kahrolası saatlerde bile zamanın durduğunu hissettim, sen olunca. Dakikalarca, saniyenin belki yetişemediğimiz anlarında seni yasadım ben. Zamanı durduran ben miydim, yoksa gelişinle beni okyanuslara sürükleyen sen miydin? Zamanlar karanlıktı, zamanlar dardı, zamanlar durmuştu, zamanlar seninleydi. Seni uçsuz bucaksız yasadıklarımdı.
Sonuna kadar gelmek istedim. Tutmadın elimden. Daha doğrusu zatın yoktu. Olman bile önemli değil. Ben zaten bir yerlerden sana gelmişim, seni bulmuşum. Senin gönlüne çoktan girmişim bile. Biliyorum sen gözlerimde arıyorsun kendini ama ben kalbindeyim. Kalbe girenin de göze gelme, geriye dönme isteği artık yok. Seni sana verdim. Seni sende yasıyorum artık. Benden kendini istesen de veremem.
Sandın ki cevaplar beklerim senden. Evet'lerle, hayır’ları bile dondurdun dilinde. Uzun uzadıya konuşmalara saklayıp tükettin onları. Oysa o anda onların söylenmesi gerekiyordu. O anda hayır’la evet arasında bir secim yapman gerekiyordu. Sense sadece bakıp gözlerime, hatta kaçırırcasına gözlerini suskunluğa vurdun her şeyi. Her şey zamanında güzel ve zamanında anlamlı. O ani kaçırdıktan sonra yasamanın bir anlamı yok ki. Belki de bütün taçlar ilk yudumda gizli. Ve bizse hep son demlerimizin, son yudumlarımızın güzel ve kalıcı olmasına çalışırız. Değil, evet değil. Senden cevaplar değildi aradığım. Senden beni anlamanı, bana bir şeyler vermeni bekleyen biri değildim. Değilim. Senden bir şeyler isteyen bir insan da değilim. Olamam da. Belki, belki bir şeylerin istenmesini bekleyen bir insan olabilirim. Ancak bu kadar.
Sende yasadığım yoğunlukları sen hep başkalarında aradın. Sende bulduğumu sen benim dışımdaki yüzlerde aradın. İnsanin kilometrelerce uzaksın, sense yaban eller gibi duruyorsun. Tüm bunlar gerçeğin ötesinde değildi ama bunları düş kılan senden başkası da değildi.
Evet, sevgili... Sen artık benden oldun. Benden... Anlıyor musun? Çıkarıp atmak istesem de yapamam bunu. Gücüm yetmez buna. Askıma hiç yetmez. Sen benden olmasan, aşkla çizilmeseydin gönlüme, sen içime Allah’ın eliyle yazılmasan sever miydim seni? İster miydim, bekler miydim?
.... İnsanların olmadığı yerde bekliyorum. Çünkü insanların son bulduğu yerde başlıyorum ben.
Ve işte...
Anla artık.
Sen benim bir parçamsın!
Kahrolası saatlerde bile zamanın durduğunu hissettim, sen olunca. Dakikalarca, saniyenin belki yetişemediğimiz anlarında seni yasadım ben. Zamanı durduran ben miydim, yoksa gelişinle beni okyanuslara sürükleyen sen miydin? Zamanlar karanlıktı, zamanlar dardı, zamanlar durmuştu, zamanlar seninleydi. Seni uçsuz bucaksız yasadıklarımdı.
Sonuna kadar gelmek istedim. Tutmadın elimden. Daha doğrusu zatın yoktu. Olman bile önemli değil. Ben zaten bir yerlerden sana gelmişim, seni bulmuşum. Senin gönlüne çoktan girmişim bile. Biliyorum sen gözlerimde arıyorsun kendini ama ben kalbindeyim. Kalbe girenin de göze gelme, geriye dönme isteği artık yok. Seni sana verdim. Seni sende yasıyorum artık. Benden kendini istesen de veremem.
Sandın ki cevaplar beklerim senden. Evet'lerle, hayır’ları bile dondurdun dilinde. Uzun uzadıya konuşmalara saklayıp tükettin onları. Oysa o anda onların söylenmesi gerekiyordu. O anda hayır’la evet arasında bir secim yapman gerekiyordu. Sense sadece bakıp gözlerime, hatta kaçırırcasına gözlerini suskunluğa vurdun her şeyi. Her şey zamanında güzel ve zamanında anlamlı. O ani kaçırdıktan sonra yasamanın bir anlamı yok ki. Belki de bütün taçlar ilk yudumda gizli. Ve bizse hep son demlerimizin, son yudumlarımızın güzel ve kalıcı olmasına çalışırız. Değil, evet değil. Senden cevaplar değildi aradığım. Senden beni anlamanı, bana bir şeyler vermeni bekleyen biri değildim. Değilim. Senden bir şeyler isteyen bir insan da değilim. Olamam da. Belki, belki bir şeylerin istenmesini bekleyen bir insan olabilirim. Ancak bu kadar.
Sende yasadığım yoğunlukları sen hep başkalarında aradın. Sende bulduğumu sen benim dışımdaki yüzlerde aradın. İnsanin kilometrelerce uzaksın, sense yaban eller gibi duruyorsun. Tüm bunlar gerçeğin ötesinde değildi ama bunları düş kılan senden başkası da değildi.
Evet, sevgili... Sen artık benden oldun. Benden... Anlıyor musun? Çıkarıp atmak istesem de yapamam bunu. Gücüm yetmez buna. Askıma hiç yetmez. Sen benden olmasan, aşkla çizilmeseydin gönlüme, sen içime Allah’ın eliyle yazılmasan sever miydim seni? İster miydim, bekler miydim?
.... İnsanların olmadığı yerde bekliyorum. Çünkü insanların son bulduğu yerde başlıyorum ben.
Ve işte...
Anla artık.
Sen benim bir parçamsın!