'-DamLa
Bayan Üye
Teknik Direktörümüz Şenol Güneş, karşılaşmanın ardından yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Zor koşullarda bir maç oynadık. Her iki takım içinde geçerliydi bu. Fenerbahçe gerginliği iyi kullandı. Tamamına bakarsak bireysel olarak da iyi değildi. Futbol adına bir şey yapmadık. Bunu konuşmak doğru değil. Yansımalarını gördük. Öncelikle bunun düzelmesi gerekir derken düzelmeyeceğini gördük. Düzeltmek için bir adım atılır inşallah. Giderek kangren haline geliyor.
Daha önce de kazanamayan bir takım görüntüsü verdik. 3 günde bir maç oynayan takım olarak, ancak bugün de kötüydük. Dikkat dağınıklığımız vardı. Rakip bunu iyi değerlendirdi ve taşıdı. Maçı hiç hak etmedik. Önemli olan maçların gerginliğinin artmasıydı. Bu da bizi üzdü.
Fenerbahçe daha soğukkanlıydı. Seyirci psikolojik baskı yapmaya çalıştı ancak sahaya bir şey atmak yanlıştı. Panikleyen ve akılcı oyunu ikinci plana iten takım biz olduk. Özgüven sıkıntısı yaşadık. Zaman zaman parlamalar oldu ancak birliktelik ve yardımlaşma olarak eksiktik.
Bütün bu koşulların sebebi mevcut sebeplerin ortadan kalmamasından kaynaklanıyor. Mevcut sorunlar bugünkü düşüncenin ürünü. Bu yapıyı değiştirmediğimiz sürece, zaman zaman maça alıp, sonra gerginliği devam ettireceğiz görüntüsü var.
Görünmeyen tehlike olarak futbolun birleştirici tarafının geriye gittiğini düşünüyorum.
Şu anda yine üçüncüyüz. Bugün itibariyle Beşiktaşın berabere kalması ve bizim de kaybetmemiz avantajımızı aldı götürdü.
Sahada olan gerginlik devre arasında da devam etti. Kimin ne yaptığı belli değil. Tercüman, oyuncu, yönetici hep karıştı. Herkesin birbiriyle itiştiği görüldü. Bunları ayırmak doğru değildi.
Emrenin annesine küfredilmesi üzücü. Çözüm için bugünkü anlayış yeterli olmaz. Samimi şekilde söyledim. Sahaya bir şey atmak, küfür etmekle olmaz. Suç varsa cezası olmalı. Ama bu konuda ayrımcılık olmamalı.
Bana verip de başkasına vermezseniz bu durum devam edecektir. Fenerbahçe sahasında küfür edilmedi mi? Edildi ama ben söylemedim. Suç varsa ceza olmalı. Bizim görevimiz toparlamak olmalı. Bugün toparlama değil ayrıştırma yapılıyor. Vurup kırıp parçalayalım mantığı devam ettikçe, sonuca bakarak hareket etmeye devam edilir.
Bugün itibariyle başarısızız. Kazansaydık da başarısızdık. Lige baktığımızda, Şampiyonlar Ligindeki başarımızı Türkiye kupasına ve lige yansıtamadık. Bu oyuncular kötü oyuncular değil ancak kötü oynadıklarını söyleyebiliriz. Yardımlaşma ve oyun akıcılığı açısından istenilen oyunu oynayamadık. Sorumlusu da benim. Hala üçüncülük şansımız var. En azından bunu kazanmak istiyoruz. Bunu elde etsek de başarısızız, dördüncü de olsak başarısızız.
Zokora iyi oynadı. Çalıştı ve yoruldu. O nedenle dışarı oldum. Emreye yaptığı hareketi kontrollü yapmalıydı. Kırmızı da gösterebilirdi bu hakem kararıdır. Bunu yorumlamak bana düşmez. Sarı da verilebilir, kırımızı da verilebilirdi. Aykuta da orada kırmızı verilmişti, bize göre doğru değildi.
Yapılan açıklamalardan daha önemli olan karşı taraftan algılanması önemlidir.
3 Temmuz değil, daha önceye gitmek gerek. Kurallar esnek olmamalı. Her alanda böyle olmalı. Kuralların olmadığı yerde her türlü sonuç olacaktır.
Kulüplere göre kurallar değişmemeli. Adaleti hissettiremediğiniz yerde adaletsizliğin olması normaldir. Öyle bir ortam oluştu ki, kimse kimseye güvenmiyor. Güven duygusunun kaybolmasına neden olan şey adaletsizlik algısıdır.
Bugün ben tribünlere bir şeyler söyleme ihtiyacı duyuyorsam herkes duymalı. Seyirci de duymalı. Azınlıktaki suçluları dışarı atmaktansa doğruları görmezden geliyorlar. Bunları herkes birlikte yapılmalı. Değerli olmak iyi bir sonuçtan daha kıymetlidir, ancak bazıları için köşe kapmak daha önemli.
Düşüncelerimiz bazen eksik, bazen geç söylüyorum. Galatasaray maçı sonrasında bahsettiğim Güneydoğu olayını söylerken şunu belirtmek istedim. Eğer sorun daha önceden tespit edilip çözüm bulunsaydı bugünlere gelinmezdi. Bu denli şiddet olayları ile karşı karşıya kalmazdık. Eğer sorunlar başından çözülürse kangren haline gelmez. Herkesin bildiği konular bunlar. Neden sadece ben söylüyorum. Artık söylemler geleceğe yatırım olarak görülüyor. Ben hiç böyle bir hesap içinde olmadım. Yanlışları söylerken suçlamak için değil durum tespiti yapmayı amaçlıyorum.
Saha içinde zaman zaman Emreye uyarıda bulundum. Sahaya bir şey atılmaması gerekirdi. Atılırsa oyuncu da bunu kullanır. Mümkünse yardımcı olmasını istedim, ben de seyirciye gittim. Oyuncu olarak katkı yapsın istedim, ancak biz hata yapmışsak rakibin de bunu kullanması normaldir"
"Zor koşullarda bir maç oynadık. Her iki takım içinde geçerliydi bu. Fenerbahçe gerginliği iyi kullandı. Tamamına bakarsak bireysel olarak da iyi değildi. Futbol adına bir şey yapmadık. Bunu konuşmak doğru değil. Yansımalarını gördük. Öncelikle bunun düzelmesi gerekir derken düzelmeyeceğini gördük. Düzeltmek için bir adım atılır inşallah. Giderek kangren haline geliyor.
Daha önce de kazanamayan bir takım görüntüsü verdik. 3 günde bir maç oynayan takım olarak, ancak bugün de kötüydük. Dikkat dağınıklığımız vardı. Rakip bunu iyi değerlendirdi ve taşıdı. Maçı hiç hak etmedik. Önemli olan maçların gerginliğinin artmasıydı. Bu da bizi üzdü.
Fenerbahçe daha soğukkanlıydı. Seyirci psikolojik baskı yapmaya çalıştı ancak sahaya bir şey atmak yanlıştı. Panikleyen ve akılcı oyunu ikinci plana iten takım biz olduk. Özgüven sıkıntısı yaşadık. Zaman zaman parlamalar oldu ancak birliktelik ve yardımlaşma olarak eksiktik.
Bütün bu koşulların sebebi mevcut sebeplerin ortadan kalmamasından kaynaklanıyor. Mevcut sorunlar bugünkü düşüncenin ürünü. Bu yapıyı değiştirmediğimiz sürece, zaman zaman maça alıp, sonra gerginliği devam ettireceğiz görüntüsü var.
Görünmeyen tehlike olarak futbolun birleştirici tarafının geriye gittiğini düşünüyorum.
Şu anda yine üçüncüyüz. Bugün itibariyle Beşiktaşın berabere kalması ve bizim de kaybetmemiz avantajımızı aldı götürdü.
Sahada olan gerginlik devre arasında da devam etti. Kimin ne yaptığı belli değil. Tercüman, oyuncu, yönetici hep karıştı. Herkesin birbiriyle itiştiği görüldü. Bunları ayırmak doğru değildi.
Emrenin annesine küfredilmesi üzücü. Çözüm için bugünkü anlayış yeterli olmaz. Samimi şekilde söyledim. Sahaya bir şey atmak, küfür etmekle olmaz. Suç varsa cezası olmalı. Ama bu konuda ayrımcılık olmamalı.
Bana verip de başkasına vermezseniz bu durum devam edecektir. Fenerbahçe sahasında küfür edilmedi mi? Edildi ama ben söylemedim. Suç varsa ceza olmalı. Bizim görevimiz toparlamak olmalı. Bugün toparlama değil ayrıştırma yapılıyor. Vurup kırıp parçalayalım mantığı devam ettikçe, sonuca bakarak hareket etmeye devam edilir.
Bugün itibariyle başarısızız. Kazansaydık da başarısızdık. Lige baktığımızda, Şampiyonlar Ligindeki başarımızı Türkiye kupasına ve lige yansıtamadık. Bu oyuncular kötü oyuncular değil ancak kötü oynadıklarını söyleyebiliriz. Yardımlaşma ve oyun akıcılığı açısından istenilen oyunu oynayamadık. Sorumlusu da benim. Hala üçüncülük şansımız var. En azından bunu kazanmak istiyoruz. Bunu elde etsek de başarısızız, dördüncü de olsak başarısızız.
Zokora iyi oynadı. Çalıştı ve yoruldu. O nedenle dışarı oldum. Emreye yaptığı hareketi kontrollü yapmalıydı. Kırmızı da gösterebilirdi bu hakem kararıdır. Bunu yorumlamak bana düşmez. Sarı da verilebilir, kırımızı da verilebilirdi. Aykuta da orada kırmızı verilmişti, bize göre doğru değildi.
Yapılan açıklamalardan daha önemli olan karşı taraftan algılanması önemlidir.
3 Temmuz değil, daha önceye gitmek gerek. Kurallar esnek olmamalı. Her alanda böyle olmalı. Kuralların olmadığı yerde her türlü sonuç olacaktır.
Kulüplere göre kurallar değişmemeli. Adaleti hissettiremediğiniz yerde adaletsizliğin olması normaldir. Öyle bir ortam oluştu ki, kimse kimseye güvenmiyor. Güven duygusunun kaybolmasına neden olan şey adaletsizlik algısıdır.
Bugün ben tribünlere bir şeyler söyleme ihtiyacı duyuyorsam herkes duymalı. Seyirci de duymalı. Azınlıktaki suçluları dışarı atmaktansa doğruları görmezden geliyorlar. Bunları herkes birlikte yapılmalı. Değerli olmak iyi bir sonuçtan daha kıymetlidir, ancak bazıları için köşe kapmak daha önemli.
Düşüncelerimiz bazen eksik, bazen geç söylüyorum. Galatasaray maçı sonrasında bahsettiğim Güneydoğu olayını söylerken şunu belirtmek istedim. Eğer sorun daha önceden tespit edilip çözüm bulunsaydı bugünlere gelinmezdi. Bu denli şiddet olayları ile karşı karşıya kalmazdık. Eğer sorunlar başından çözülürse kangren haline gelmez. Herkesin bildiği konular bunlar. Neden sadece ben söylüyorum. Artık söylemler geleceğe yatırım olarak görülüyor. Ben hiç böyle bir hesap içinde olmadım. Yanlışları söylerken suçlamak için değil durum tespiti yapmayı amaçlıyorum.
Saha içinde zaman zaman Emreye uyarıda bulundum. Sahaya bir şey atılmaması gerekirdi. Atılırsa oyuncu da bunu kullanır. Mümkünse yardımcı olmasını istedim, ben de seyirciye gittim. Oyuncu olarak katkı yapsın istedim, ancak biz hata yapmışsak rakibin de bunu kullanması normaldir"