Bir an bütün özgeçmişim önüme geldi
Attığım tüm adımlarımın üstüne kar düşmüş
Silinmiş tüm hatıralarım
Kimsenin yüzünde sıcak gülümseme kalmamış
Akıttığım tüm gözyaşlarım üzeri flu çizgiler bulaşmış
Kayıp coğrafyamın başkenti olmuşsun
Kimse sormasın “sen kimsin” diye
Ben yolunu kaybetmiş yükümlüyüm
Kimse sormasın “ihanet ettin mi?”diye
Benim tek ihanetim erişilmeze yazdığım şiirlerim
Ben kendi yalnızlığıma sarılırım
Sadece sana yazılırım
Kanmayasın aşk dublajlı seslere
Bilmelisin;üzerimde şekillendirdiğin hançer ilk seni öldürür.
İnanmalısın;Onlar seni üç harfle sarılırlar
Bense onüç harfle sarılırım
Beni neden anlamadın
Ben sevdaya en yüksek vergiyi veren rekortmen
Ben adının her harfine altı yılını vermiş aşığınım.
İsmim sevdamın kanıtıdır/gözlerin soyadımın katilidir
Ey Sevgilim,ilkim,baharım,ilkbaharım.!
Toprağın suya olan hasreti kadar seviyorum seni
Dudaklarımda eriyen kar tanesi kadar hasretim sana
Ben girmeden iki metrekarelik toprağa
Gel kaldır bükük boynumu…
Gelmezsen her nefeste bir mevsim uzunluğunda öleceğim
Tekrar ikinci el hayata atılıyorum
Gökyüzüne her baktığımda boğulurum
Çocukluğumda masumluk kalmaz
Sana dair her şeyi gözyaşımla silerim
Benim hayallerim makyajsızdır
Susamış dudaklarımla silerim bütün çizgileri
Ve sevdam bu şehri küçük gösterir
Aşık olmak ihtiyaçtır;ihtiyacın kalmasa atarsın sonunu
Oysa sen benim sevgimsin;sevgi ihtiyaç değil inanmaktır…
Dökülsün mutluluğun iksiri dudaklarından
Senden gayrısı kemikleştirmesin ruhumu
Sığmaz hayatıma bir gamzelik kelamın…
Ben senin cümlenin mahkumuyum
Söylediğim tüm cümlelerde kendimi kaybederim
Hangi özne yüklemsiz kalır ki?
O an kendimi provasız ölümün kucağına atarım.
Kusursuz bir bakışınla
tüm harflerim ay ile güneş arasına dökülür
ve ben bu tutulmada rüzgara direnir
bütün kuraklığı yeşertmeye çalışırım
başaramam ama seni yedi kere siler yedi kere yazarım.
Attığım tüm adımlarımın üstüne kar düşmüş
Silinmiş tüm hatıralarım
Kimsenin yüzünde sıcak gülümseme kalmamış
Akıttığım tüm gözyaşlarım üzeri flu çizgiler bulaşmış
Kayıp coğrafyamın başkenti olmuşsun
Kimse sormasın “sen kimsin” diye
Ben yolunu kaybetmiş yükümlüyüm
Kimse sormasın “ihanet ettin mi?”diye
Benim tek ihanetim erişilmeze yazdığım şiirlerim
Ben kendi yalnızlığıma sarılırım
Sadece sana yazılırım
Kanmayasın aşk dublajlı seslere
Bilmelisin;üzerimde şekillendirdiğin hançer ilk seni öldürür.
İnanmalısın;Onlar seni üç harfle sarılırlar
Bense onüç harfle sarılırım
Beni neden anlamadın
Ben sevdaya en yüksek vergiyi veren rekortmen
Ben adının her harfine altı yılını vermiş aşığınım.
İsmim sevdamın kanıtıdır/gözlerin soyadımın katilidir
Ey Sevgilim,ilkim,baharım,ilkbaharım.!
Toprağın suya olan hasreti kadar seviyorum seni
Dudaklarımda eriyen kar tanesi kadar hasretim sana
Ben girmeden iki metrekarelik toprağa
Gel kaldır bükük boynumu…
Gelmezsen her nefeste bir mevsim uzunluğunda öleceğim
Tekrar ikinci el hayata atılıyorum
Gökyüzüne her baktığımda boğulurum
Çocukluğumda masumluk kalmaz
Sana dair her şeyi gözyaşımla silerim
Benim hayallerim makyajsızdır
Susamış dudaklarımla silerim bütün çizgileri
Ve sevdam bu şehri küçük gösterir
Aşık olmak ihtiyaçtır;ihtiyacın kalmasa atarsın sonunu
Oysa sen benim sevgimsin;sevgi ihtiyaç değil inanmaktır…
Dökülsün mutluluğun iksiri dudaklarından
Senden gayrısı kemikleştirmesin ruhumu
Sığmaz hayatıma bir gamzelik kelamın…
Ben senin cümlenin mahkumuyum
Söylediğim tüm cümlelerde kendimi kaybederim
Hangi özne yüklemsiz kalır ki?
O an kendimi provasız ölümün kucağına atarım.
Kusursuz bir bakışınla
tüm harflerim ay ile güneş arasına dökülür
ve ben bu tutulmada rüzgara direnir
bütün kuraklığı yeşertmeye çalışırım
başaramam ama seni yedi kere siler yedi kere yazarım.