Seni Özlemek, Aramıza Okyanusların Girmesi Gibi
![yeni-sevgili.jpg](https://www.ruyatabirleri.com/wp-content/uploads/yeni-sevgili.jpg)
Bir sabah uyandım, oda fazla sıcak ben fazla soğuk dengeleri alt üst etmiştik.
kollarımda uyuyordu, olamayacağı kadar masum. olduğu yere fazla aitti. mutluydu. başı boynumda, bir kedi misali gelip girmişti koynuma. kediler gibi sırnaşık bir adamdı, kediler gibi fazla umursamaz, kediler kadar şanslı
gece kapımı çalıp gelebilir miyim demişti, bu saatte denizleri aşıp nasıl geldiğini sorduğumda, söylediğin şeyler getirdi beni buraya, demişti.
seni özlemek, aramıza okyanusların girmesi gibi
sıkıca sarıldım. hoş geldin dedim, sadece evime değil. bana. bana hoş geldin. elinde, dilinden düşürmediği kırmızı şarabı vardı. kupalara koydum, yanına gittim. kedi gibi dedim ya, kedi gibi geldi yanıma omzuma koydu başına;
kendimi bu denli birine ait hissetmedim ben dedi, ellerim sakallarındayken. kokusu, her an biraz daha sevdiriyordu kendini. otuzlu yaşlarında güzel bir adamdı. sevgiyi, adına yazılan her şeyi hak ediyordu. kupasını bir yana bıraktı dizlerime uzandı. çaresizce seviyorum seni dedi. bana, adını bilmediğim, bildiğim her şey için iyi ki var dedirtti.
uzun uzun öptüm onu,
uzun uzun sevdim.
her an gidecek-miş, bir daha gelmeyecekmiş gibi.
ama hep burada olacaktı, daima...
kollarımda uyuyordu, olamayacağı kadar masum. olduğu yere fazla aitti. mutluydu. başı boynumda, bir kedi misali gelip girmişti koynuma. kediler gibi sırnaşık bir adamdı, kediler gibi fazla umursamaz, kediler kadar şanslı
gece kapımı çalıp gelebilir miyim demişti, bu saatte denizleri aşıp nasıl geldiğini sorduğumda, söylediğin şeyler getirdi beni buraya, demişti.
seni özlemek, aramıza okyanusların girmesi gibi
sıkıca sarıldım. hoş geldin dedim, sadece evime değil. bana. bana hoş geldin. elinde, dilinden düşürmediği kırmızı şarabı vardı. kupalara koydum, yanına gittim. kedi gibi dedim ya, kedi gibi geldi yanıma omzuma koydu başına;
kendimi bu denli birine ait hissetmedim ben dedi, ellerim sakallarındayken. kokusu, her an biraz daha sevdiriyordu kendini. otuzlu yaşlarında güzel bir adamdı. sevgiyi, adına yazılan her şeyi hak ediyordu. kupasını bir yana bıraktı dizlerime uzandı. çaresizce seviyorum seni dedi. bana, adını bilmediğim, bildiğim her şey için iyi ki var dedirtti.
uzun uzun öptüm onu,
uzun uzun sevdim.
her an gidecek-miş, bir daha gelmeyecekmiş gibi.
ama hep burada olacaktı, daima...