$owaLyé
Kayıtlı Üye
SEN YOKSUN
Senin yokluğun üzerine ne çok yazılar yazdım. Sen yoksan hayatımın anlamı da yok dedim. Ama sen hiçbirini duymadın. Hep uzaklardaydın ve haykırışlarım kimsenin duyamayacağı kadar içtendi… Bunların benim kalemimden çıktığına inanmak zor değil mi? Kendini beğenmiş, mükemmellik abidesi, kimseye boyun eğmeyen ve kendisinden başka birini sevmeyendim sana göre. Oysa ben de insanım; sevmek, sevilmek benim de hakkımdı. Belli etmemiş olabilirim ancak ben sana alışmıştım. Yokluğun vurgun ötesiydi…
Sen yoksun… Bu cümlenin bu kadar derin anlamı olduğunu sen gidince daha iyi anladım. Sonumun böyle olacağını bilseydim gururumu yıkıp sana “Gitme.” derdim. Olmadı, diyemedim işte. Yokluğunu sessiz çığlıklarla içime çektim. Belki bir gün pes etmez geri gelir diye bekledim ama sen gelmedin.
Bu saatten sonra gitmeseydin dememin bir işe yaramayacağını biliyorum. İçimdeki benin kabuk bağlayan bir yarası vardı. Bu yarayı yine ben koparıyorum. Seni anmak bu günlerde yaptığım en iyi şeymiş gibime geliyor. Senle yatıyor, senle kalkıyor; senle içiyorum, senle yiyorum; senle gidiyorum, senle geliyorum. Sensiz olacağıma kendimi inandırmak güç oluyor. Ben yarımdım, seninle bir bütün oluyordum. Senin yokluğun üzerine yeniden bir dünya kuramam, bunu benden isteme ne olur.
Kimsenin beni anlamadığı veya anlamaya çalışmadığı bir dünyada yaşıyorum. Bir bataklıkta olduğumu, çırpındıkça battığımı hissediyorum. Bu dünyada tek başınayım; ne beni seven, ne koruyan, ne savunan insanlar, ne de sen varsın. Bu adil mi? Değil tabi ki. Hayattan senin yüzünden bir gol yedim. Bu ilk yenilgim olamayacak. Sen gelmedikçe hep ben eksik, mağlup kalacağım. Hayatım hep kış kalacak.
“Duygular dile gelir şiir olur
Oysa onu içinde saklamak için ne kadar uğraşmışsındır.
Adına ne dersen de
Sevda de,acı de, hüzün de, yas de, aşk de…
Yüreğinden dökülür sözcükler
Bunların senin olduğuna inanmakta zorlanırsın…
İşte hayat
Seni seven, kıran, ağlatan, güldüren
Aynı insan….”
Beni sonunda şair de ettin. Her sabah bunun gibi yas şiirleri mırıldanıyorum. Hele ayrılık şarkıları, sanki hepsi beni anlatıyormuş gibime geliyor. Canımı nasıl acıttıklarını bir bilsen. Her gece mide krampları, pişmanlık ağıtları, sabahlara kadar nöbetler… Herkesin anlata anlata bitiremediği aşk bu kadar ağır mıydı?
Senin yokluğun üzerine ne çok yazılar yazdım. Sen yoksan hayatımın anlamı da yok dedim. Ama sen hiçbirini duymadın. Hep uzaklardaydın ve haykırışlarım kimsenin duyamayacağı kadar içtendi… Bunların benim kalemimden çıktığına inanmak zor değil mi? Kendini beğenmiş, mükemmellik abidesi, kimseye boyun eğmeyen ve kendisinden başka birini sevmeyendim sana göre. Oysa ben de insanım; sevmek, sevilmek benim de hakkımdı. Belli etmemiş olabilirim ancak ben sana alışmıştım. Yokluğun vurgun ötesiydi…
Sen yoksun… Bu cümlenin bu kadar derin anlamı olduğunu sen gidince daha iyi anladım. Sonumun böyle olacağını bilseydim gururumu yıkıp sana “Gitme.” derdim. Olmadı, diyemedim işte. Yokluğunu sessiz çığlıklarla içime çektim. Belki bir gün pes etmez geri gelir diye bekledim ama sen gelmedin.
Bu saatten sonra gitmeseydin dememin bir işe yaramayacağını biliyorum. İçimdeki benin kabuk bağlayan bir yarası vardı. Bu yarayı yine ben koparıyorum. Seni anmak bu günlerde yaptığım en iyi şeymiş gibime geliyor. Senle yatıyor, senle kalkıyor; senle içiyorum, senle yiyorum; senle gidiyorum, senle geliyorum. Sensiz olacağıma kendimi inandırmak güç oluyor. Ben yarımdım, seninle bir bütün oluyordum. Senin yokluğun üzerine yeniden bir dünya kuramam, bunu benden isteme ne olur.
Kimsenin beni anlamadığı veya anlamaya çalışmadığı bir dünyada yaşıyorum. Bir bataklıkta olduğumu, çırpındıkça battığımı hissediyorum. Bu dünyada tek başınayım; ne beni seven, ne koruyan, ne savunan insanlar, ne de sen varsın. Bu adil mi? Değil tabi ki. Hayattan senin yüzünden bir gol yedim. Bu ilk yenilgim olamayacak. Sen gelmedikçe hep ben eksik, mağlup kalacağım. Hayatım hep kış kalacak.
“Duygular dile gelir şiir olur
Oysa onu içinde saklamak için ne kadar uğraşmışsındır.
Adına ne dersen de
Sevda de,acı de, hüzün de, yas de, aşk de…
Yüreğinden dökülür sözcükler
Bunların senin olduğuna inanmakta zorlanırsın…
İşte hayat
Seni seven, kıran, ağlatan, güldüren
Aynı insan….”
Beni sonunda şair de ettin. Her sabah bunun gibi yas şiirleri mırıldanıyorum. Hele ayrılık şarkıları, sanki hepsi beni anlatıyormuş gibime geliyor. Canımı nasıl acıttıklarını bir bilsen. Her gece mide krampları, pişmanlık ağıtları, sabahlara kadar nöbetler… Herkesin anlata anlata bitiremediği aşk bu kadar ağır mıydı?