GÜLİSTAN
Bayan Üye
Zordu birtanem...
Hayatın gerçeğini, düşlerinin ıslığıyla bestelenmiş,
Kanayan bir şarkıya dönüştüren yüreğinin atışlarını dinlemek.
O ıslığın seni götürdüğü yere kadar çekip gitmişsin sen.
Yankı seslerinde anlamışım seni kaybettiğimi.
Bağ bozumu hayallerimde ıslak kalan düşlerim kurumamış.
Ve sen yağmurda yürürken hep susar olmuşsun.
Elele tutan ellerimiz ise hep ıslak kalmış.
Dudaklarımızda bir garip yağmur şarkısı.
Buğulu camlara resmini çizer,
Güneşle birlikte yok olurdun.
Bunca güzelliklerin ardından içimizi buz gibi yapan,
Bizi üzen bir şeyler hep sinsice yaklaşır değil mi?
Koşarak gelsen diyorum yağmurlu bir gecede,
Ve o çocuk bakışların gözlerimde.
Ellerin ıslak, gömleğin ıslak, sarılsan boynuma,
Sımsıkı kucaklasam seni,
Usulca öpsem yağmurlu yanaklarından,
Ateşe kesilse birden üşümüş bedenin,
Ellerin sımsıcak olsa avuçlarımda.
Bu aşk hep sıcak kalsa...
"Boşver" desen bana,
Boşver, yaşamak işte bu yağmur sevgilim...
Geri dönüşü olmayan bir yola çıksak birlikte,
Bir sen,
Bir ben,
Bir de yağmurlar olsa.
Mutluluk ellerimizde, gönlümüz hoş,
İçimizde kükreyen sevinç,
Ve iki damla yağmur tanesi,
Biri sende diğeri de bende.
Doyulur mu hiç yaşama?
Ama korkuyorum aramıza mevsimlerin girmesinden.
Korkuyorum sana geç kalmaktan,
Kaybetmekten korkuyorum seni.
Oysa aşk, her gün büyütmeli kendini ayrılıklarda.
Bu gece yağmur var.
Islak camların önündeyim.
Ya sen?
Sen neredesin yağmur damlası?
Yalnız mısın?
Yoksa;
Bütün kadehlerin sana kalktığı bir masa da,
Baş oyuncu musun bu gece?
Ödünç alınmış, yapmacık gülücüklerin karşısında mısın?
Sen neredesin yağmur sevgilim?
Neredesin?
Neredesin?