Sen Mecnun OLmadıkça LeyLayı Göremezsin..

RaPizM^^

Bayan Üye
SEN MECNUN OLMADIKÇA LEYLAYI GÖREMEZSİN


Sen Mecnun Olmadıkça, Leylayı göremezsin Kişinin kendisini bir ideale vakfetmesi bir gayeyi dert edilmesini ifâde ederken şu ibretli hâdiseyi anlatırdı:Kendini Peygamber (a.s.m.) âşığı olarak tanıtan bir adam salih bir kimsenin yanına varmış. Efendim ben Hazret-i Peygambere âşığım. Ama bir türlü rüyamda göremiyorum demiş. Salih kişi adamı şöyle bir süzmüş. Adam biraz fazla kiloluymuş. Bir an için hayali gençlik yıllarına uzanmış. Kendisini ibâdete vermeden önceki yıllarını göz önüne getirmiş. Sonra adama dönüp şöyle konuşmuş: Ben gençliğimde bir kıza âşık olmuştum da onu düşünmekten 35 kiloya düşmüştüm. Sen nasıl Peygamber âşığısın ki mâşaallah ensen göbeğin yerinde?
Elbette bir meseleyi dert edinmenin tek göstergesi kilodan düşmek zayıflayıp bir deri bir kemik olmak değildir. Ancak bir meseleyi düşünmenin bir hedef uğrunda çalışıp didinmenin bazı işâretleri vardır. Kimileri idealleri uğrunda çırpınırken yemeden içmeden kesilir kimileri eğlenmeyi dinlenmeyi unutur kimilerinin gözüne uyku girmez.
Mukaddes bir ideal uğruna hayatlarını vakfettiklerini iddia edenler sık sık nefislerini sorgulamak durumundadırlar. Gerçekten bir idealin kara sevdalısı gibi uçsuz bucaksız çöllerde bile gece gündüz demeden aç susuz koşuyor muyuz?
Yoksa cennet-misal bir yeşilliğe kurulmuş çöl edebiyâtıyla mı meşgulüz?
Eğer birincisine tâlipsek her işimizin her günümüzün hattâ her ânımızın o yüce ideale ulaşmak için dolu dolu geçmesi gerekir.
Yok eğer ikincisine dûçar olmuşsak boş yere ideal edebiyatı yapıp vatan kurtarak aslan iddiasına soyunmaya ne gerek var? Hiç ağzımızı açmayıp sıradan bir insan olduğumuzu düşünüp öyle yaşamalı değil miyiz?
Ancak bir kere mukaddes bir dâvânın çilekeşi olmaya niyetlenmiş insanlar rahatta huzuru bulamazlar. Eğer bir gafletin bir atâletin ve bir isteksizliğin tozuna bulanmışlarsa içlerinden bir ses dâima onları tahrik eder. Nerede senin eski yılların? diye mânevî tokatlar indirir.
Bunun çaresi titreyip silkinmektir. Gerekirse herşeye yeniden başlıyormuş gibi idealler ummanına dalmaktır. Bir kere hayatın fenâsını ve asıl gayesini bilen insanlar rahatta huzur bulamazlar. Onlar zahmet denizine dalmaya mahkûmdurlar.
Kişi neyi dert ediniyorsa odur. Kimin himmeti milleti ise o tek başına millettir sözü bunu anlatmıyor mu?
Büyük dâvâlar büyük himmetler büyük idealler; büyük gayret ve çalışmaları gerektirir
Biri yoksa diğeri de olmaz. Bir gün İbrahim bin Edhem yattığı odanın d******* gürültü gelince pencereyi açıp haykırmış:
Kim var orada?
Bir adam Devemi arıyorum demiş.
Behey sersem damda deve olur mu? diye çıkışan İbrahim bin Edhemin aldığı cevap balyoz gibi başına inmiş:
Sen nasıl kuş tüyü yataklarda Allahı arıyorsun ben niye damda devemi aramayayım? İşte bu cevaptan sonra İbrahim bin Edhem tacı tahtı bırakıp zühd ü takvaya ibâdet ve taata yönelmiş. Hem burada rahat edeyim hem cennet dâvâ edeyim olur mu? diyen Bedîüzzaman da bu gerçeği anlatmıyor mu?
Evet baktığımızda önce kendi nefsim adıma neyi dert ediniyorum bazen göremediğim sevgiliyi görme derdi bazen evde oturup sıcak bir çay içememenin derdi bazen az maaş almanın derdi bazen eşişçocuk derdi eğer bunları dert edinene kadar Allah( c.c.) ve Resulu'nu(s. a.v) görme sevdasıyla dertlenseydik anlatma aşkıyla dertlenseydik şuanda Allah katındaki yerimizde elbetteki farklı olurdu hani bir söz vardır ya Allah (c.c.) katındaki yerini bilmek isteyen kalbinde ona ne kadar yer verdiğine baksın...!Ona ait olan kalpte ona yer vermemek fani şeylere yer vermek ne acı.....
Allahın Rahmeti ve Bereketi üzerinizden eksik olmasın.....
 
---> Sen Mecnun OLmadıkça LeyLayı Göremezsin..

Çok güzel bir yazı. Teşekkürler.
Lafa gelince çenelerimiz açılıyor ama icraata gelince fosuz ne yazık ki...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst