Seyirci olmak ayrı... Taraftar olmak ayrı bir şeydir... Belki uzaksınızdır futbola... Belki anlamsız gelecektir söyleyeceklerim... Ama farklıdır Beşiktaş'lı olmak... Onu görmeye gideceğin günlerde bahane bulmamaktır olumsuzluklara... Başkaları tarafından anlamsızca eleştirilere 'evet evet' li cevaplar verebilip, sonrada sinirinden ağlayabilmektir bir köşede... Maksat sevinsin taş yürekli, 'kendini bir şey zanneden' 'büyük görünümlü küçük garibanlar'... Halktan olabilmektir... Parası olmayana karşılıksız bilet alabilmektir... Bir paket çekirdeği, ta ki, kişi başı birer tane düşene kadar paylaşabilmektir... Karşılık beklememektir... Baba yüreğine sahip olmaktır... Bir hafta boyunca, sabahları poğaça parandan kısıp, soğuklara rağmen okula yürüyerek gidip, yeri geldiğinde yalvara yalvara fazla mesai yapıp, elinden avucundan gelenle, çocuğunu omzuna vurup, maçlara gidebilmektir... Paran olmadığı için, dışarıdaki 1milyonluk köfteleri yiyebilmektir... Canının yandığını hissetmektir... Küçük bir fidan olmana rağmen, büyük bir dağın tepesinde, ''KARTALLAR GİBİ TEK BAŞINA'' rüzgarlara göğüs gerip geremeyeceğini bilmeden, oraya dikilmeyi kabul edebilmektir... Kamikaze yapmaktır hayata!!! Karda bir buket çiçek gibi açabilmek ve o soğuğa rağmen inatla yaşama tutunmaktır... Şemsiyen olmasına rağmen, açmamaktır yağmurda... Montunu giymemektir rüzgarda... ve ben... ''Hiçbirşeyle övünmüyorum BEŞİKTAŞLI OLMAKLA ÖVÜNDÜĞÜM KADAR HAYATTA...'' Başkaları istedikleri kadar büyüğüz desin... Büyüklük ne stattadır... Ne kupada... Ne parada... Ne şampiyonlukta... Ne de terbiyesizce! Karşındakine söz hakkı tanımadan! Haklıymış gibi! Kendine bakmadan! Ne olduğunu! Nereden geldiğini! Kim olduğunu unutup! Karşındakinin beyninde, bu yaptığınla nasıl küçücük duruma düştüğünü bilmeden! İnsanların sana Tanrıymış gibi baktığını zannederek, büyük görünümlü küçük insanların yaptığı eleştirilerdir!!! BÜYÜKLÜK YÜREKTEDİR... ve... BÜYÜKTÜR BEŞİKTAŞLILARIN YÜREĞİ...