Şems-i Tebrizi

Esradeniz

Bayan Üye
Şems-i Tebrizi (Farsi: شمس تبریزی), Fars[1][2][3] Muslim,[4] dayanan İslam alimi ve mutasavvıf.

Mevlana'nın gönül dünyasında büyük değişiklikler yapmış kuvvetli bir alimdir.
Şems-i Tebrizi künyesinden de anlaşılacağı üzere, günümüzde İran'ın Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin yönetim merkezi olan Tebriz şehrinde m. 1185 yılında[kaynak belirtilmeli]. Melik Dad oğlu Ali adında bir zatın oğludur ve Şemseddin yani dinin güneşi lâkabıyla anılmıştır.

Daha küçük yaşlarda, manevi ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkat çeken Şems, din ilimleri tahsilden sonra, genç yaşlarında Tebrizli Ebubekir Sellaf'a mürid olmuş, ününü duyduğu bütün meşhur şeyhlerden feyz almaya çalışmış ve bu sebeple diyar diyar dolaşmıştır. Bu gezginliğinden dolayı kendisine Şemseddin Perende (uçan Şemseddin) denilmiş, ayrıca Tebriz’de tarikat pîrleri ve hakikat arifleri ona Kâmil-i Tebrizi adını vermişlerdir.

Daha sonraları Sacaslı Şeyh Rukneddin, Tebrizli Selahaddin Mahmut ile mutasavvıf Necmüddin Kübra’nın halifelerinden Centli Baba Kemal’e intisap ederek onlardan feyz almıştır. Muhammed’in ahlakını örnek alan Şemseddin-i Tebrizî, devamlı bir arayış içerisinde olmuş, manevî bir işaret üzerine de Mevlana’yı arayıp bulmuştur. Dünyaya, kılık ve kıyafete önem vermeyen Şems, Mevlana ile üç-üçbuçuk yıl süren beraberliği neticesinde onun hayatında yeni ufukların açılmasına vesile olmuş, onu ilahî aşkın potasında eriterek, kâmil bir Hak aşığı yapmaya muvaffak olmuştur.

Şems-i Tebrizi Şam’a döndüğünde, Mevlana Celaleddin için onun yokluğu dayanılmazdır. Şems’in varlığını kabullenememiş kimseler, Mevlana Celaleddin’e ileri geri laflar etmişlerdir. Mevlana’nın bu kimselerden birine verdiği cevap şöyledir:

"Onun ışığı vurmazdan önce ölü bir nakıştım sadece taş duvarlarınızda. O, elindeki yay ile vurmazdan önce tellerime; hep aynı nameyi çalıp söyleyen, kendi sesine yabancı bir kuru rebaptım. Ben onun avucunda bağlar, bahçeler ağaçlar görür; deryalar gibi geniş, deryalar kadar berrak sular görürüm. Onun avucunda çıkan ağaçların gölgesinde dinlenirim. Lâkin siz bunların hiçbirini göremezsiniz."

Bir süre sonra Şems, Celaleddin’in oğlu Sultan Veled’in çağrısı üzere Konya’ya geri gelir. Celaleddin, bir daha şehirden ayrılmasın diye, onu bir kızla evlenmeye ikna eder; bu kız Celaleddin’in evinde evlâtlık olan Kimya Hatun’dur. Kimya Hatun’a gizliden aşık olan, Mevlana’nın küçük oğlu Alaaddin, bu durumu hazmedemez ve Şems aleyhtarlarının yanında yer almaya başlar.

Şems hicri 645, miladi 1247 tarihinde Mevlana'da meydana gelen büyük değişikliği hazmedemeyenler tarafından mı öldürüldü, yoksa geldiği gibi kimseye haber vermeden Konya’yı terk mi ettiği bilinmemektedir.

Bu gün Konya’da Şems makamı olarak bilinen, halk ve bilhassa Mevlevilerce Mevlana türbesinden önce ziyaret edilen bu mescit-türbe de mevcut sanduka, boş bir sanduka mı, yoksa Mehmet Önder Bey'in bir hatırasında anlatıldığı gibi, Şems gerçekten burada mı gömülüdür, bu da bilinmez.Lakin bu konuda en kuvvetli tezlerden birisi Sipehsalar'a veya eflakiye göre şöyledir:Şems-i Tebriz-i nin dedesi Haşhaşi tarikatında mürittir.Daha sonra tarikattan aile kurmak üzere ayrılmak ister ve ayrılır.Ailesini kurar ama tarikat yönetimi değişir ve torun Şems'in tarikata bağışlanmasını ister.Dedesi de vermek istemez.Zaten Şems eğitim için Şam'a gider ve Şems'i takip bu aşamada başlar.İlk önce bulurlar lakin kaybederler Şems'i ama Şems Mevlana'dan ayrılıp Şam'a gittiği vakit tarikattan bir mürit Şems'i fark eder çünkü Şems Şam sokaklarında yine bir dervişi tabir yerindeyse rezil etmiştir.Bunun üzerine Şems'i takip Konya'ya kadar sürer ve daha sonra Şems bir dergaha çağrılır tam yedi derviş gelmiştir Şems'i öldürmek üzere Şems Mevlana'dan ayrılmak üzere izin ister ve tam da bir vedalaşma hissi vermeden kendi eliyle ölüme gitmiştir.Hatta ölüme giderken 'Rabbim şu kuyu mezarım olsun' diye dua etmiştir.Dergaha gittiği zaman yedi derviş onu beklemektedir artık.O her bir dervişle odalarda ayrı ayrı görüşerek hepsini konuşmalarıyla bayıltmıştır.En son derviş en iri cüsseli ve bilgili olandır.Şems dervişlerden namaz kılarken öldürülmesini istemiştir.Ve namaz kılarken zammı sure olarak Şems suresini okumuştur.Ayrıca İslam aleminde Osman'dan sonra gece kılınan ikinci cenaze namazı Şems hazretlerine aittir.Şems hazretleri Mevlanaya bir mendil gönderir ölmeden önce mendilde şu yazmaktadır:'Ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim gör bakalım aşk için ölmek ne demekmiş'yazmıştır ve Mevlana da bayılmıştır.Ayrıca Şems'in Konya dan ayrılıp kaybolması zayıf ihtimaldir çünkü yüce Allah ona rüyasında kendisine istediğinin verilmesi karşısında ne verebileceğini sormuş Şems de:'Canlara kanlara boyanacak başımı' diyerek aşk yolunda başını vermiştir.

Niğde’deki Kesikbaş Türbesi de Şems’e izafe edilir. Bunlardan ayrı olarak Tebriz şehrinde "Geçil" denilen mezarlıkta, aynı bölgede Hoy’da, Pakistan’ın Multon şehrinde Şems türbeleri veya makamları vardır. Bunlar çeşitli rivayetlerle süslenmiştir. Pakistanlıların söylediklerine göre de Şems, Konya'dan bir gece yarısı gizlice ayrılmış, Hoy şehrine hareket etmiş ve orada yerleşmiştir. Rivayete göre Şems-i Tebrizi Hoy’da vefat eder ve orada gömülür. Mezarı, Unesco Dünya Kültür Mirası'na aday gösterilir[5]. Bir rivayete göre, Mevlana’nın küçük oğlu Alaaddin de, Şems'i öldürenler arasındadır.
Şems’in Konya'daki türbesi küçük, mütevazı, adeta saklanmış bir yerdir. Mevlana’nın o ihtişamlı türbesinin yanında -ki Mevlana "En güzel türbe gökkubedir" der- sadedir.
 
---> Şems-i Tebrizi

Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben’im?
Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
... yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi?
Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben’im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben’im demedim mi?
Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben’im demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben’im,
senin kolun kanadın ben’im demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben’im,
sıcaklığın ben’im demedim mi?
Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?
 
---> Şems-i Tebrizi




Oraya gitme demedim mi sana
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben’im?
Bir gün kızsan bana
alsan başını
... yüz bin yıllık yere gitsen
dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi?
Demedim mi şu görünene razı olma
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben’im asıl
onu süsleyen bezeyen ben’im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın
senin duru denizin ben’im demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben’im
senin kolun kanadın ben’im demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben’im
sıcaklığın ben’im demedim mi?
Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle bunları sana hep demedim mi?​
 
Son düzenleme:
---> Şems-i Tebrizi

Ve siz Aşk yoLunu yönLendirebiLeceğinizi zannetmeyin..
Çünkü Aşk sizi buna Layık görürse sizin yoLunuzu yönLendirir..

Şems-i Tebrizi.
 
---> Şems-i Tebrizi

"Güzel bir gülü,güzel bir geceyi,güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.''



Her şey insanoğluna feda iken insanoğlu ise kendine cefa olmuştur..


Her şeyi senin için vâr ettim diyen Rabb'ine; Her şeyi senin için terk ettim diyebilmektir aşk!

Şems-i Tebrizi


Ey Gönül ! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür?
Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?

- Şems-i Tebrizi


Hiç gereği yokken hayatına giren insanlar..
Hiç gereği yokken karşına çıkarlar..
Hiç gereği yokken gününü haftanı ayını belkide yıllarını alırlar..
Hiç gereği yokken gece-gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar..
Hiç gereği yokken seni istemediğin kadar mutlu ederler..
Sonra Hiç gereği yokken hayatından çıkıp giderler..

“Anladım ki meğer gerçek dost aşk Mevlaymış...
Ne beni unuttu nede bırakdı....”

- Şems-i Tebrizi


Her şeyi senin için vâr ettim diyen Rabb'ine;
Her şeyi senin için terk ettim diyebilmektir aşk...

- Şems-i Tebrizi


Eğer Allah seni bana yazmışsa, benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden almışsa, ağlamaya lüzum yok..

-Şems-i Tebrîzî

"Güzel bir gülü,güzel bir geceyi,güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.''

- Şems-i Tebrizi

Ey uzaklaştıkça gönlüme yaklaşan Sevgili!
Bir "AH" desem duyar mısın feryad-ı kalbimi?
Ben ıraklarda suskun bir Mevlevi, sen ise kalbimin Aşk-ı kıyameti...

- Şems-i Tebrizi

Ey benim yetim gönlüm;
Bırak gamlı düşünmeyi...
Sus ve sabret..!
Gözyaşının hesabını Rabbim sorsun;
Sen hakkını helal et...

- Şems-i Tebrizi


Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle...
Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil,
kaç kere yeniden küllerin arasında doğrulup
yeni bir Gül olduğunu hatırla...

- Şems-i Tebrizi
 
---> Şems-i Tebrizi

Kusuruma Bakmayın Canlar...
"kusuruma bakmayın benim canlar bağışlayın beni ben davullara bayraklara aldırmayan bir padişahın yoluna deli divane olmuşum cok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben ,çok uzaklardan geçen bir hayal gibi hadi ben bensiz geleyim, hadi sen sensiz gel tenden azade ne... varsa şu ırmağın içinde, soyunalım iki can dalalım şu ırmağa haydi bu kupkuru yerde yakınmadan gayri ne gördük, bu kupkuru yerde zulümden gayri ne gördük bu ırmakta ne ölmek var bize ,ne gam var, ne dert ne keder bu ırmak alabildiğine yaşamaktan, iyilikten ,cömertlikten ibaret durma, çabuk ol gelemem deme, ne evet demek yaraşır sana ,ne hayır senin sanına sade gelmek yaraşır dostum, senin şanına sade gelmek yaraşır "
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst