Şem u Pervane Hikayesi

SuskunDervis

Kayıtlı Üye
Aşk odu evvel düşer ma’şuka andan aşıka
Şem’i gör ki yanmadan yandırmadı pervaneyi (Fuzuli)

Biri pervaneye şu sözleri söyledi : Ey ufacık böcek,minik kanatlı hayvan!Sen kendine layık bir dost tut. Öyle bir yola git ki,öyle bir yol tut ki,biraz olsun başarı umabilesin.Sen kim,mum kim?Sen neredesin, mum sevmek nerde?Semender değilsin.Ateşin etrafında dolaşma.İnsan önce kendini bilmeli,yiğitliğini denemeli ondan sonra savaşa atılmalı.

Yarasaya baksana!Güneşten saklanıp gizlendiği için gündüzleri ortalarda görünmüyor,geceleri meydana çıkıyor.Demir pençeli kimse ile savaşmak,cahillik ve kendini bilmezliktir.

Ey pervane!Kimse sana mumum uğrunda nahak yere ve boşu boşuna öldüğün için iyi ediyorsun demez.

Bir dilenci padişahın kızını isterse,bu saçma bir fikir beslemek,manasız bir harekette bulunmak demektir.Ensesine tokadı yer.

Bir meclsite mum yandığı vakit,padişahlar bile yüzlerini ona çevirir.Hal böyle iken mum hiç sana,senin gibi bir aşıka yüz verir mi ?

Karşısında o kadar padişahlar varken,büyükler dururken senin gibi bir müflise iltifat eder mi hiç?Ben zannetmem.

Mum herkese nezaket,yumuşaklık sadece sana kızgınlık gösterir.Çünkü sen zavallısın,biçaresin.

Yüreği yanık pervane ona şu cevabı verdi :

Ey tuhaf adam!Sen bu sözlerinle tuhaf oluyorsun ama iş tuhaf değil.Mum beni yakarmış,yanarmışım bunun bir önemi yok.Yansam ne olur,kavrulsam ne çıkar.Gönlümde İbrahim’in ateşi var.Nemrud’un ateşi İbrahim’e nasıl bir gülizar oldu is,mumum ateşi de benim için bir gülistandır.

Gönül cananın eteğine çekmez,cananın aşkı canın yakasına yapışır.

Ben kendi isteğimle kendimi ateşe atıyorum ki!Boynumda aşk zinciri beni ateşe sürüklüyor.Mumum ateşine kavuştuğum zaman yanmıyorum ki,o beni uzakta iken yakmıştı.

Yar,güzellik ve sevilmek icabı istediğini yapar.

Ona : Yapma,etme günahtır denilmez ki!

Ben,yârimi sevdiğim için onun ayakları altında can vermeye hazırım.Emelim budur,zevkim de bundan ibarettir.Can benim değil mi?Kim buna engel olabilir?

Dost var iken bana varlık yakışmaz.İşte bunun için can veriyorum.İstiyorum ki yalnız o var olsun.

Yârim güzeldir beğenilmiştir.İstiyorum ki,ben yanarken çıkardığım alev ona sirayet ederek onun ışığına katılsın,onun ziyasını artırsın.

Ey bana öğüt veren!Diyorsun ki : Git,kendine göre birisini bul,onu dost edin!
Bu öğüdün bana hiçbir faydası yok.Bana kar etmez,tesir etmez.Bilir misin ki,aşığa nasihat etmek akrebin soktuğu kimseye sızlanma,inleme demeye benzer.Sindbad kitabında çok güzel bir nükte vardır.O da şudur :

“Aşk ateştir,öğüt yeldir.Yel ateşi alevlendirir.”Bir kaplanı ne kadar dövsen,o nispette hırçınlaşır,öfkesi şiddetlenir.

Ey nasihatçı!Sen bana fenalımk yapıyorsun.İstiyorsun ki,yüzümü ateşli yerden ateşsiz,soğuk yere çevireyim.

Şimdi sıra benim.Ben sana nasihat vereyim de dinle.

Daima kendinden iyisini ara.Kendin gibilerle vakit geçirmek,vaktini zayi etmektir.Kendi emsalinin peşinden ancak kendini beğenmişler gider.Tehlikeli yerlere ise ancak sarhoşlar gider.

Nitekim ben aşka düştüğüm zaman onun bütün belalarını da düşündüm.Kelleyi koltuğa aldım da bu yola girdim.

Sadık bir aşık isen elini canımdan çek.Canını vermeye kıyamayanlar kendini beğenen korkaklardır ve sevgiliye değil de kendi şahıslarına aşıktırlar.

Bir gün gelecek,nasıl olsa ecel pusu kuracak beni alıp götürecek.Onun için nazıl sevgilim beni öldürsün daha iyi.Onun uğrunda,onun elinde güle oynaya can veririm.Madem ki ölüm haktır ve alına yazılmıştır canan uğrunda,onun elinde ve yanında ölmek daha iyi değil mi ?

Bir gün ister istemez öleceksin.Yarin ayağı dibinde can vermek daha iyi değil mi ?

Pervane sadık bir aşıktır.Tek bir ışık etrafında döner durur ve kendini yok eder.Onun yok oluşu, ”vahdet” yolundaki dervişin haline benzer.Işık ilahi aşk,pervane ise bu aşk ile yanıp tutuşan ve hatta yokluğa erişen derviş demektir.

Pervane acziyet ve perişanlığına bakmadan aşkı ile etrafında yanıp durduğu mumun huzurunda, ma’şukuna seslenir :

Ey sevgilim!Hadi ben aşığım,yansam da yeridir.Peki ya sen neden yanıyorsun,niçin ağlıyorsun?

Mum inleyerek cevap verir :

Benim tatlı balım vardı,beni ondan ayırdılar.Şirin’im haksızlıkla elimden alındı.İşte Ferhat gibi tepemden ateş çıkıyor.Gece,meclisi aydınlatan ışığıma bakma.İçimi yakan ateşe bak.

Mum,hem bu sözleri söylüyor hem de sararmış yanağından sel gibi göz yaşı dökülüyordu.

Mum,sözüne devamla pervaneye dedi ki :

Ey pervane!Ey aşk iddiacısı!Aşk senin işin değil.Senin ki bir kuru iddiadan ibaret.Ben ise tamamıyla yanıncaya kadar dikilip duruyor,dayanıyorum.
Aşk ateşi senin yalnız kanadını benim ise bütün vücudumu,baştan aşağı yakar.

Derviş de mum gibidir.Dışı parlaktır ama içi yanmıştır.

Artık gece bitiyor,sabah oluyordu.Peri yüzlü bir hizmetçi gelip mumu söndürdü.

Zavallı mum,dumanı tepesinden çıkarken :

Aşk’ın sonu budur işte dedi ve can verdi.

Sad-i Şirazi
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst