Salvo
Kayıtlı Üye
- Sektörü yönlendirmenin sağlıklı olabilmesi için Sektör-Üniversite-Kamu birlikteliğini sağlayan özerk bir kurum oluşturulmalıdır.
- Kısa dönemde modernizasyon ve yenileme dışında, mevcut kapasitelerin artırılmasına yönelik yatırımlar teşvik edilmelidir.
- Yeni ürünlerin üretimine yönelik ( teknik tekstil, tıbbi tekstil vs.) yatırımlar teşvik edilmelidir.
- Orta dönemde kapasite artırıcı yatırımlara teşvikler projenin fizibilite etüdüne dayanılarak verilmelidir.
- Teşvik belgesi alımı sırasında fizibilite raporları, pazar araştırması, çevreye uygunluk, su ve elektrik enerjisi yeterliliği raporları gibi ekleriyle birlikte istenilmelidir. Bu raporlar ve faturalar uzmanlar tarafından kontrol edilmelidir.
- Terbiyede hız kazandıran, kaliteyi artıran, maliyet tasarrufu sağlayan ve çevreyi korumak için yapılan yatırımlar teşvik edilmelidir.
- Tekstil ürünleri ithalatında belli kategorilere göre asgari fiyat sınırının olmayışı nedeniyle ithalatçılar dampingli fiyatın daha da altında yanıltıcı beyanatlarla mal girişi yapmakta, Dahili ışleme Rejimi kötüye kullanılarak, bu kapsamda gümrüksüz ve K.D.V. siz Türkiye' ye giren kumaşların önemli bir kısmı kayıt dışı yollarla iç piyasada satılmaktadır.
Haksız ithalatın denetlenememesi gelir ve vergi kayıplarına neden olduğu gibi sektörde de haksız rekabete neden olmaktadır.
- Mamul kumaş ve ham bez ithalatında kategorilere göre alınan gümrük vergisi oranlarına ek olarak asgari ithal birim fiyat seviyelerinin belirlenmesi ve buna göre gümrük vergisi, K.D.V., KKDF ve ithal teminat mektuplarının alınması gümrüklerce uygulamaya konulmalıdır.
- Gümrüklerimiz merkezi denetime kavuşturulmalıdır.
- Gümrük Müsteşarlığı, tüm gümrüklerde (ihtisas gümrükleri dahil) son 12 ay içerisinde yapılan teşvikli, teşviksiz ham bez ve kumaş ithalatlarının dökümünü istemeli, gerçek dışı beyan ve düşük birim fiyat ile yapılan ithalatlar için cezai müeyyideleri geriye yönelik uygulamalıdır.
- Tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatı ve ihracatı aynı ihtisas Gümrüğü'nden yapılmalı, giriş ve çıkışta alınan numunelerin aynı olup olmadığı ve miktarları, fire oranları ciddi bir şekilde kontrol edilmelidir.
-Türkiye' nin mevcut pazar olanakları son yıllarda yaratılan aşırı kapasite için yetersiz kalmış ve Türkiye bu sektörde tedarikçi ülke konumundan tam anlamıyla kurtulamamıştır. Özellikle BDT ile yapılan bavul ticareti sonucu bu ülkeler nezdinde Türk malı imajı zedelenmiştir.
- İhracatımızın yeniden hızlı bir ivme kazanabilmesi ve istenilen düzeye ulaşabilmesi için kaliteli ürünlerle, Türk malı ve Türkiye imajının ulusla arası piyasalarda yerleştirilmesi gereklidir.
- Rekabet düzeyinin artırılması ve ihracatın geliştirilmesi amacına yönelik olarak,uluslar arası pazarlarda tüketici standartlarını gözeten talep analizlerinin sürekli ve dinamik şekilde yapılmasını sağlayacak bir sistemin kurulması ve bu sistemi işlerliğe kavuşturacak ticaret merkezlerinin, bürolarının oluşturulması gereği vardır.
- Teknolojide yeni fikir ve buluşlar gerçekleştirebilen firmaların kurulması ve gelişmesi teşvik edilmelidir.
- İhracat açısından potansiyel ülkelerde mağaza, satış zinciri kurmak gibi aktif pazarlama tekniklerinden yararlanmak gerekir.
- Firmaların stratejik yönetime önem vermeleri gerekir.
- Perakende zincirleri ile toptancılar daha yakın ilişki kurmalıdırlar.
- Ana-yan sanayi ilişkilerinin düzenlenmesi, gerektiğinde firma birleşmelerinin sağlanması önemli avantajlar sağlar.
- İhracatta tarife dışı engellerle karşılaşmamak için ISO 9000 kalite sistem belgesi alması teşvik edilmelidir. Toplam kalite yönetimi firmaların temel yönetim biçimi olmalıdır.
- AB, ABD ve Japonya gelişmekte olan ülkelere teknoloji ihraç etmek için her 7-8 yılda bir modernize ettikleri tekstil makinelerini pazara çıkarmakta, gelişmekte olan tekstil üreticisi ülkeler tekstil makinesi ihtiyacını ithalatla karşılarken, gelişmiş ülkeler tekstil üretiminde kullanılan girdilerin ithalatını tekstil makineleri ihracatıyla karşılama yoluna gitmektedirler. Türkiye tekstil makineleri konusunda dışa bağımlıdır. Türkiye' de KOBı yapısında çok sayıda tekstil makine imalatçısı vardır. Bu firmaların fiyatları rekabet edilebilir olup, buna karşılık kalite sorunları vardır. Ayrıca tekstil terbiye sektörü boyar ve yardımcı maddelerde önemli ölçüde dışa bağımlıdır.
- Konularında ihtisaslaşmış; Ar-Ge departmanlarına sahip güçlü KOBİ'ler desteklenmelidir.
- Firmalar ile üniversiteler arasında bağ kurup, çift yönlü bilgi trafiği geliştirilmelidir.
- Mevcut tekstil makineleri imalatçılarının birleşerek, iş birliği ve iş bölümü yaparak, kendi gerçek Ar-Ge üniteleri bulunan ve yüksek teknolojiye sahip kaliteli makineler yapabilen bir yapı kazanması büyük önem kazanmaktadır.
- Çağımızda değişen tüketici talepleri ve firmaların imajlarını güçlendirmek doğrultusunda yaptıkları girişimler, dünya tekstil üreticilerini mamullerinde insan sağlığına daha fazla önem vermeleri konusunda zorlamaktadır. Bu nedenle ihracatı yasaklanmış boya ve yardımcı maddelerin Türkiye' ye girişinin önlenmesi için kontrol mekanizmaları oluşturulmalı ve bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek sektör kendi denetimini, kalite kontrolünü kendisi yapmalıdır.
-Tekstil terbiye sanayii orta düzeyde bir su kirleticisidir ve terbiye sanayiinin atık suları, esasında tehlikeli olmayan renk dışında kolaylıkla arıtılabilmektedir. Terbiye sanayii, kullandığı suyun büyük kısmını yeraltı su kaynaklarından kendi imkanlarıyla sağlamaktadır. Yüksek olan su+atık su maliyetinin çok büyük bir kısmını arıtma giderleri oluşturmaktadır. Bu nedenle arıtma tesisi olmayan veya göstermelik olarak kurulmuş arıtma tesislerini çalıştırmayan işletmeler, çevre kirlenmesine, yurtdışında Türkiye'nin geri kalmış bir ülke imajına sahip olmasına, haksız rekabete neden olmaktadır.
- Arıtma tesislerinin kurulmasının ve gerçekten sürekli olarak çalıştırılmasının ciddi bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir.
- Tüm tekstil kuruluşları çevreye duyarlı olmalı, müşterek veya ferdi arıtma, geri kazanma tesisi kurmalıdırlar. Tarife dışı engellerle karşılaşmamak için ISO 14001 çevre yönetimi sistem belgesi alınması ve buna göre organize olunması gerekmektedir. - Temiz teknolojiler kullanılmalı, insan ve çevreye zararlı kimyevi maddeler kullanılmamalıdır.
-Sektörde elektrik enerjisi ile ilgili fiyat sorunu devam etmektedir. Ayrıca tekstil terbiye işletmelerinde elektrik enerjisinin yanında ısı enerjisi (doğal gaz, LPG, fuel-oil, kombine, kömür) tüketimi de söz konusudur ve fiyatlar Türkiye' de birçok sanayileşmiş ülkeden bile çok daha yüksektir.
- Enerji fiyatları rakip ülkelerle aynı düzeye indirilmelidir.
- Terbiye işletmelerinin %70' inin doğal gaz bulunan Marmara Bölgesi'nde kurulu olmasına rağmen, buhar kazanlarının sadece % 45,6' sının tek başına veya kombine doğal gazlı olması, doğal gaz yetersizliğinin bir sonucudur.
- İşletmeler enerji tasarrufu ve enerji geri kazanımı çalışmalarına önem vermelidir.
- Tekstil sektörünün gelişmesinde hammaddenin yurt içinde üretiminin büyük önemi vardır. Pamuk politikalarındaki istikrarsızlık ve yetersizlik, üretici eline geçen reel fiyatların yıldan yıla değişmesi, yurtiçinde pamuk ekim alanlarında ve üretiminde dalgalanmalara yol açmıştır. Türkiye, pamukta net ihracatçı konumunda iken ithalatçı duruma gelmiştir.
- Kaliteli ve verimli pamuk tohumlarının ekimi mevsiminde açıkça ve kuvvetle tavsiye edilmelidir.
- Dünyanın en kirli pamukları arasında yer alan Türk pamuklarının toplama, işleme ve saklama aşamalarında kirliliğine fırsat verilmemelidir.
- Ekolojik pamuk üretimi bir süre primle desteklenmeli ve tavsiye edilmelidir.
alıntı....
- Kısa dönemde modernizasyon ve yenileme dışında, mevcut kapasitelerin artırılmasına yönelik yatırımlar teşvik edilmelidir.
- Yeni ürünlerin üretimine yönelik ( teknik tekstil, tıbbi tekstil vs.) yatırımlar teşvik edilmelidir.
- Orta dönemde kapasite artırıcı yatırımlara teşvikler projenin fizibilite etüdüne dayanılarak verilmelidir.
- Teşvik belgesi alımı sırasında fizibilite raporları, pazar araştırması, çevreye uygunluk, su ve elektrik enerjisi yeterliliği raporları gibi ekleriyle birlikte istenilmelidir. Bu raporlar ve faturalar uzmanlar tarafından kontrol edilmelidir.
- Terbiyede hız kazandıran, kaliteyi artıran, maliyet tasarrufu sağlayan ve çevreyi korumak için yapılan yatırımlar teşvik edilmelidir.
- Tekstil ürünleri ithalatında belli kategorilere göre asgari fiyat sınırının olmayışı nedeniyle ithalatçılar dampingli fiyatın daha da altında yanıltıcı beyanatlarla mal girişi yapmakta, Dahili ışleme Rejimi kötüye kullanılarak, bu kapsamda gümrüksüz ve K.D.V. siz Türkiye' ye giren kumaşların önemli bir kısmı kayıt dışı yollarla iç piyasada satılmaktadır.
Haksız ithalatın denetlenememesi gelir ve vergi kayıplarına neden olduğu gibi sektörde de haksız rekabete neden olmaktadır.
- Mamul kumaş ve ham bez ithalatında kategorilere göre alınan gümrük vergisi oranlarına ek olarak asgari ithal birim fiyat seviyelerinin belirlenmesi ve buna göre gümrük vergisi, K.D.V., KKDF ve ithal teminat mektuplarının alınması gümrüklerce uygulamaya konulmalıdır.
- Gümrüklerimiz merkezi denetime kavuşturulmalıdır.
- Gümrük Müsteşarlığı, tüm gümrüklerde (ihtisas gümrükleri dahil) son 12 ay içerisinde yapılan teşvikli, teşviksiz ham bez ve kumaş ithalatlarının dökümünü istemeli, gerçek dışı beyan ve düşük birim fiyat ile yapılan ithalatlar için cezai müeyyideleri geriye yönelik uygulamalıdır.
- Tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatı ve ihracatı aynı ihtisas Gümrüğü'nden yapılmalı, giriş ve çıkışta alınan numunelerin aynı olup olmadığı ve miktarları, fire oranları ciddi bir şekilde kontrol edilmelidir.
-Türkiye' nin mevcut pazar olanakları son yıllarda yaratılan aşırı kapasite için yetersiz kalmış ve Türkiye bu sektörde tedarikçi ülke konumundan tam anlamıyla kurtulamamıştır. Özellikle BDT ile yapılan bavul ticareti sonucu bu ülkeler nezdinde Türk malı imajı zedelenmiştir.
- İhracatımızın yeniden hızlı bir ivme kazanabilmesi ve istenilen düzeye ulaşabilmesi için kaliteli ürünlerle, Türk malı ve Türkiye imajının ulusla arası piyasalarda yerleştirilmesi gereklidir.
- Rekabet düzeyinin artırılması ve ihracatın geliştirilmesi amacına yönelik olarak,uluslar arası pazarlarda tüketici standartlarını gözeten talep analizlerinin sürekli ve dinamik şekilde yapılmasını sağlayacak bir sistemin kurulması ve bu sistemi işlerliğe kavuşturacak ticaret merkezlerinin, bürolarının oluşturulması gereği vardır.
- Teknolojide yeni fikir ve buluşlar gerçekleştirebilen firmaların kurulması ve gelişmesi teşvik edilmelidir.
- İhracat açısından potansiyel ülkelerde mağaza, satış zinciri kurmak gibi aktif pazarlama tekniklerinden yararlanmak gerekir.
- Firmaların stratejik yönetime önem vermeleri gerekir.
- Perakende zincirleri ile toptancılar daha yakın ilişki kurmalıdırlar.
- Ana-yan sanayi ilişkilerinin düzenlenmesi, gerektiğinde firma birleşmelerinin sağlanması önemli avantajlar sağlar.
- İhracatta tarife dışı engellerle karşılaşmamak için ISO 9000 kalite sistem belgesi alması teşvik edilmelidir. Toplam kalite yönetimi firmaların temel yönetim biçimi olmalıdır.
- AB, ABD ve Japonya gelişmekte olan ülkelere teknoloji ihraç etmek için her 7-8 yılda bir modernize ettikleri tekstil makinelerini pazara çıkarmakta, gelişmekte olan tekstil üreticisi ülkeler tekstil makinesi ihtiyacını ithalatla karşılarken, gelişmiş ülkeler tekstil üretiminde kullanılan girdilerin ithalatını tekstil makineleri ihracatıyla karşılama yoluna gitmektedirler. Türkiye tekstil makineleri konusunda dışa bağımlıdır. Türkiye' de KOBı yapısında çok sayıda tekstil makine imalatçısı vardır. Bu firmaların fiyatları rekabet edilebilir olup, buna karşılık kalite sorunları vardır. Ayrıca tekstil terbiye sektörü boyar ve yardımcı maddelerde önemli ölçüde dışa bağımlıdır.
- Konularında ihtisaslaşmış; Ar-Ge departmanlarına sahip güçlü KOBİ'ler desteklenmelidir.
- Firmalar ile üniversiteler arasında bağ kurup, çift yönlü bilgi trafiği geliştirilmelidir.
- Mevcut tekstil makineleri imalatçılarının birleşerek, iş birliği ve iş bölümü yaparak, kendi gerçek Ar-Ge üniteleri bulunan ve yüksek teknolojiye sahip kaliteli makineler yapabilen bir yapı kazanması büyük önem kazanmaktadır.
- Çağımızda değişen tüketici talepleri ve firmaların imajlarını güçlendirmek doğrultusunda yaptıkları girişimler, dünya tekstil üreticilerini mamullerinde insan sağlığına daha fazla önem vermeleri konusunda zorlamaktadır. Bu nedenle ihracatı yasaklanmış boya ve yardımcı maddelerin Türkiye' ye girişinin önlenmesi için kontrol mekanizmaları oluşturulmalı ve bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek sektör kendi denetimini, kalite kontrolünü kendisi yapmalıdır.
-Tekstil terbiye sanayii orta düzeyde bir su kirleticisidir ve terbiye sanayiinin atık suları, esasında tehlikeli olmayan renk dışında kolaylıkla arıtılabilmektedir. Terbiye sanayii, kullandığı suyun büyük kısmını yeraltı su kaynaklarından kendi imkanlarıyla sağlamaktadır. Yüksek olan su+atık su maliyetinin çok büyük bir kısmını arıtma giderleri oluşturmaktadır. Bu nedenle arıtma tesisi olmayan veya göstermelik olarak kurulmuş arıtma tesislerini çalıştırmayan işletmeler, çevre kirlenmesine, yurtdışında Türkiye'nin geri kalmış bir ülke imajına sahip olmasına, haksız rekabete neden olmaktadır.
- Arıtma tesislerinin kurulmasının ve gerçekten sürekli olarak çalıştırılmasının ciddi bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir.
- Tüm tekstil kuruluşları çevreye duyarlı olmalı, müşterek veya ferdi arıtma, geri kazanma tesisi kurmalıdırlar. Tarife dışı engellerle karşılaşmamak için ISO 14001 çevre yönetimi sistem belgesi alınması ve buna göre organize olunması gerekmektedir. - Temiz teknolojiler kullanılmalı, insan ve çevreye zararlı kimyevi maddeler kullanılmamalıdır.
-Sektörde elektrik enerjisi ile ilgili fiyat sorunu devam etmektedir. Ayrıca tekstil terbiye işletmelerinde elektrik enerjisinin yanında ısı enerjisi (doğal gaz, LPG, fuel-oil, kombine, kömür) tüketimi de söz konusudur ve fiyatlar Türkiye' de birçok sanayileşmiş ülkeden bile çok daha yüksektir.
- Enerji fiyatları rakip ülkelerle aynı düzeye indirilmelidir.
- Terbiye işletmelerinin %70' inin doğal gaz bulunan Marmara Bölgesi'nde kurulu olmasına rağmen, buhar kazanlarının sadece % 45,6' sının tek başına veya kombine doğal gazlı olması, doğal gaz yetersizliğinin bir sonucudur.
- İşletmeler enerji tasarrufu ve enerji geri kazanımı çalışmalarına önem vermelidir.
- Tekstil sektörünün gelişmesinde hammaddenin yurt içinde üretiminin büyük önemi vardır. Pamuk politikalarındaki istikrarsızlık ve yetersizlik, üretici eline geçen reel fiyatların yıldan yıla değişmesi, yurtiçinde pamuk ekim alanlarında ve üretiminde dalgalanmalara yol açmıştır. Türkiye, pamukta net ihracatçı konumunda iken ithalatçı duruma gelmiştir.
- Kaliteli ve verimli pamuk tohumlarının ekimi mevsiminde açıkça ve kuvvetle tavsiye edilmelidir.
- Dünyanın en kirli pamukları arasında yer alan Türk pamuklarının toplama, işleme ve saklama aşamalarında kirliliğine fırsat verilmemelidir.
- Ekolojik pamuk üretimi bir süre primle desteklenmeli ve tavsiye edilmelidir.
alıntı....