sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Şeker Hastaları İçin 10 Süper Besin
Diyetisyen&Yaşam Koçu Gizem Şeber'in önerileri ile şeker hastalarına öneriler…
Elma: Kalorisi düşük, lif içeriği yüksek bu meyve tok hissettirmekle kalmıyor aynı zamanda içerdiği çözünür liflerle de kötü huylu kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor. Amerika Tarım Örgütü’ne göre antioksidan içeriği en yüksek 10 meyveden biri olan elmayı kabuğu ile tüketmek daha sağlıklı. Rendeleyip tavada hafif ısıtarak üzerine tarçın döktüğünüzde ise son derece hafif ve sağlıklı bir tatlıya dönüşüyor.
Avokado: Sindirim hızını yavaşlatarak kan şekerinin daha yavaş yükselip daha yavaş düşmesine yardımcı. İçerdiği sağlıklı yağlar ise insülin direncini azaltmak konusunda destek oluyor. Salatalara doğrayabilir, rendeleyip sandviçlerinizin arasına sürebilirsiniz.
Arpa: Sofralarımızda çok alışkın olmadığımız bir tahıl olan arpa, pirince göre kan şekerini %70 daha yavaş yükseltiyor. İçerdiği lifler ve zengin B vitamini içeriği de cabası. Çorbalara eklenebilir veya salatalara katılabilir.
Fasulye: Bitkisel lif ve protein içeriği ile haftada en az iki kere sofrada yer almalıdır. Kuru fasulye yerine nohut ve yeşil mercimekte tercih edilebilir. Konserve olanlara tuz içeriği açısından dikkat edilmelidir. Gaz yapıcı öğelerin ayrılması için bir gece önceden suda bekletilmeli ve bu su dökülmelidir. Pişirme suyu ise B vitamini açısından zengin olduğundan dökülmemelidir.
Yağsız kırmızı et: Yüksek kaliteli proteini metabolizmayı hızlandırmaya yardımcıdır. Bu nedenle en az haftada iki kez öğünlerde yer almalıdır. B12 vitamini kaynağıdır. Öğünlerde az miktarda tüketilmesi kan şekerinin daha dengeli yükselmesine yardımcı olur. Izgara, haşlama veya fırında tüketilmelidir.
Kırmızı meyveler: Böğürtlen, yaban mersini, kiraz gibi koyu kızıl-mavi renklere sahip olan meyvelerin antioksidan içeriği çok yüksektir. Vücutta yaşlanmayı geciktirmeye yardımcı olurlar. Bazı bilim adamları bu tür meyvelerin kan şekerini dengelemekte de yardımcı olduğunu düşünmektedir.
Brokoli: C vitamini ve antioksidanlardan zengin bu sebze aynı zamanda kan şekerini ayarlayan hormon olan insülinin etkinliğini arttıran krom mineralinden de zengindir. Tadını sevmeyenlerin çorbalara ilave etmesi mümkün. Fakat en sağlıklı hali buharda pişirilmiş şeklidir.
Yumurta: Anne sütünden sonra en kıymetli protein kaynağı olan yumurta, içerdiği doymamış yağ asitleri sebebi ile sanıldığının aksine kolesterolü yükseltmez. Bu nedenle kahvaltılarda, çorbalarda, salatalarda yer verilebilir. Günde 1 yumurta tüketmenin sağlığa olumsuz bir etkisi yoktur.
Balık: Şeker hastaları aynı zamanda kalp hastası olma adayıdır. Balık içerdiği omega-3 yağ asitleri ile kalp damar sağlığını korumaya yardımcıdır. Ayrıca A vitamininden zengin olan balık görme fonksiyonları açısından da önem taşır.
Tarçın: Yapılan bilimsel çalışmalar tarçının kan şekerini dengeleyici etkisi olduğunu göstermiştir. Yine bilimsel çalışma sonuçlarına göre günde 3 silme tatlı kaşığı toz tarçından daha fazlasının tüketilmesi kolesterol seviyelerini olumsuz etkileyebilir. Şeker hastalarının beslenme planında yer alabilir fakat sınırsız kullanılmamalıdır.
Diyetisyen&Yaşam Koçu Gizem Şeber'in önerileri ile şeker hastalarına öneriler…
Elma: Kalorisi düşük, lif içeriği yüksek bu meyve tok hissettirmekle kalmıyor aynı zamanda içerdiği çözünür liflerle de kötü huylu kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor. Amerika Tarım Örgütü’ne göre antioksidan içeriği en yüksek 10 meyveden biri olan elmayı kabuğu ile tüketmek daha sağlıklı. Rendeleyip tavada hafif ısıtarak üzerine tarçın döktüğünüzde ise son derece hafif ve sağlıklı bir tatlıya dönüşüyor.
Avokado: Sindirim hızını yavaşlatarak kan şekerinin daha yavaş yükselip daha yavaş düşmesine yardımcı. İçerdiği sağlıklı yağlar ise insülin direncini azaltmak konusunda destek oluyor. Salatalara doğrayabilir, rendeleyip sandviçlerinizin arasına sürebilirsiniz.
Arpa: Sofralarımızda çok alışkın olmadığımız bir tahıl olan arpa, pirince göre kan şekerini %70 daha yavaş yükseltiyor. İçerdiği lifler ve zengin B vitamini içeriği de cabası. Çorbalara eklenebilir veya salatalara katılabilir.
Fasulye: Bitkisel lif ve protein içeriği ile haftada en az iki kere sofrada yer almalıdır. Kuru fasulye yerine nohut ve yeşil mercimekte tercih edilebilir. Konserve olanlara tuz içeriği açısından dikkat edilmelidir. Gaz yapıcı öğelerin ayrılması için bir gece önceden suda bekletilmeli ve bu su dökülmelidir. Pişirme suyu ise B vitamini açısından zengin olduğundan dökülmemelidir.
Yağsız kırmızı et: Yüksek kaliteli proteini metabolizmayı hızlandırmaya yardımcıdır. Bu nedenle en az haftada iki kez öğünlerde yer almalıdır. B12 vitamini kaynağıdır. Öğünlerde az miktarda tüketilmesi kan şekerinin daha dengeli yükselmesine yardımcı olur. Izgara, haşlama veya fırında tüketilmelidir.
Kırmızı meyveler: Böğürtlen, yaban mersini, kiraz gibi koyu kızıl-mavi renklere sahip olan meyvelerin antioksidan içeriği çok yüksektir. Vücutta yaşlanmayı geciktirmeye yardımcı olurlar. Bazı bilim adamları bu tür meyvelerin kan şekerini dengelemekte de yardımcı olduğunu düşünmektedir.
Brokoli: C vitamini ve antioksidanlardan zengin bu sebze aynı zamanda kan şekerini ayarlayan hormon olan insülinin etkinliğini arttıran krom mineralinden de zengindir. Tadını sevmeyenlerin çorbalara ilave etmesi mümkün. Fakat en sağlıklı hali buharda pişirilmiş şeklidir.
Yumurta: Anne sütünden sonra en kıymetli protein kaynağı olan yumurta, içerdiği doymamış yağ asitleri sebebi ile sanıldığının aksine kolesterolü yükseltmez. Bu nedenle kahvaltılarda, çorbalarda, salatalarda yer verilebilir. Günde 1 yumurta tüketmenin sağlığa olumsuz bir etkisi yoktur.
Balık: Şeker hastaları aynı zamanda kalp hastası olma adayıdır. Balık içerdiği omega-3 yağ asitleri ile kalp damar sağlığını korumaya yardımcıdır. Ayrıca A vitamininden zengin olan balık görme fonksiyonları açısından da önem taşır.
Tarçın: Yapılan bilimsel çalışmalar tarçının kan şekerini dengeleyici etkisi olduğunu göstermiştir. Yine bilimsel çalışma sonuçlarına göre günde 3 silme tatlı kaşığı toz tarçından daha fazlasının tüketilmesi kolesterol seviyelerini olumsuz etkileyebilir. Şeker hastalarının beslenme planında yer alabilir fakat sınırsız kullanılmamalıdır.